9 Kasım 2011 Çarşamba

Molla Kabız Olayı Nedir Molla Kabız Olayı Ne Demek Molla Kabız Olayı Ne

Molla Kabız Olayı Nedir Molla Kabız Olayı Ne Demek Molla Kabız Olayı Ne
Osmanlı tarihinin altın cağı olarak kabul edilen Kanuni Sultan Süleyman döneminin en önemli isyanlarını, savaşlarını kronolojiye bağlı kalarak ekran başındaki izleyicilere sunan dizi bu hafta yine çok önemli bir olayı konu ediyor. Muhteşem Yüzyıl bu hafta ekranlara gelecek olan bölümde Molla Kabız Olayı’nı konu alıyor.

1527 yılında İran asıllı acem bir seyyah olan Molla Kabız Hz. İsanın, Hz. Muhammedden (s.a.v) daha üstün olduğunu iddia etmesi üzerine, Divânın karşısına çıkarılmıştı. Molla Kâbız, ilk olarak Anadolu ve Rumeli kazaskerleri tarafından yargılanmışsa da, ortaya koyduğu örneklerle onları çaresiz bırakmıştır.

Sonrasında devreye sadrazam Makbul İbrahim Paşa ve bizzat padişahın girmesiyle dönemin Şeyhülislamı İbn Kemalin karşısına çıkarılmış ve onun getirdiği örneklere ikna edici cevaplar veremediği için zındıklığına hükmedilerek idam olunmuştur.

Yayınlanmaya başladığı ilk günden beri reyting rekorları kıran Muhteşem Yüzyıl iki bölümünde Molla Kabız Olayını dizinin takipçileriyle buluşturacak.

Tarihi kaynaklara göre Molla Kabız olayı: Olay (4, XI, 1527) tarihinde geçmiştir.  


Molla Kabız Olayı Ne Demek
İranlı hıristiyan âlim Molla Kâbız İstanbul'a gelerek Îsâ aleyhisselâmın Muhammed aleyhisselâmdan daha üstün olduğunu yaymaya başladı. Bunun üzerine derhal tutuklanan Molla Kâbız Dîvâna (Osmanlılarda önemli devlet meselelerinin görüşüldüğü yer) çıkarıldı. Molla Kâbız inandığı fikirleri dîvânda Rumeli kazaskeri Fenârizâde Muhyiddîn Çelebi ile Anadolu kazaskeri Kâdirî Çelebi huzûrunda tekrarladı. Kazaskerler de hiddetlenerek onun katlini emrettiler. Ancak Molla Kâbız fikirlerini açıklarken Kur'ân ve hadîsten misaller veriyor, belli bir fikir silsilesi içerisinde iddiasını delillendiriyordu. Bu durum karşısında vezîriâzam İbrâhim Paşa devreye girerek Molla Kâbız'ın ilmen susturulmasını istedi. Kazaskerler ise Kâbız'ı iknâ edip inandığı fikirden döndüremediler. Böylece Molla Kâbız'ın karşısında ilmî bir üstünlük sağlanamadı. Bu sebeple dîvân tatil edildi ve Molla Kâbız serbest bırakıldı.

Öte yandan duruşmayı kafes arkasından tâkib eden Kânûnî Sultan Süleymân sonuçtan hiç memnûn kalmadı. Fevkalâde hiddetlenen sultan, vezîriâzam İbrâhim Paşayı çağırarak; "Bir mülhidin dîvâna gelerek hazret-i Îsâ'nın, hazret-i Peygamberden üstün olduğunu beyân ettiğini, neden cevabının verilemeyip hakkından gelinemediğini sordu. Vezîriâzam ise kazaskerlerin Kâbız'ın iddialarını ilmen çürütemedikleri için sonucun böyle olduğunu bildirdi. Bunun üzerine pâdişâh müftü ile İstanbul kâdısının hazır bulunacağı dîvânda dâvâya yeniden bakılmasını istedi.

O zaman müftü, yâni şeyhülislâm mevkıinde bulunan İbn-i Kemâl hazretleri ertesi gün dîvâna dâvet edildi. Molla Kâbız iddiâlarını söyleyince, İbn-i Kemâl bunları âyet ve hadîslere dayanarak çürüttü. Kâbız hiçbir şey söyleyemedi. Bunun üzerine kendisine, iddialarının yanlış olduğu ortaya çıktığına göre bu inancından vazgeçmesi teklif edildi. İddiâsında ısrar edince katline hükmedilerek îdâm edildi.