28 Ekim 2016 Cuma

Cumhuriyeti Devrimciler Yaşatacak

Cumhuriyeti Devrimciler Yaşatacak!
1 Kasım 1922 yılında babadan oğula geçen Saltanat kaldırıldı. 29 Ekim 1923 yılında Cumhuriyet ilan edildi. Cumhuriyet emperyalizme karşı kazanılan bağımsızlık savaşının taçlandırılmış, vücuda bürünmüş halidir.

23 Nisan 1920’de demokrasinin ilk temelleri atılmış, “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” sözü o gün Mustafa Kemal Atatürk tarafından söylenmiştir.

AKP, bu gün yeni keşfetmiş gibi dillendirip, meydanlarda ışıklı panolara yazıyor. Ancak 2015 yılında tek başına iktidar olma şansını kaybedip, birkaç ay sonra halka yeni bir seçimi dayatan anlayışın bunu anlaması mümkün değildir.
Cumhuriyet halkın gerçek iradesidir
Cumhuriyet, tek adamların, başkanların, şahların, kralların, sultanların yönettiği ya da yönetmeye çalıştığı bir düzen değildir. Halkın özgür iradesiyle kendi temsilcilerini seçtiği, seçilme hakkını kullandığı sistemin adıdır Cumhuriyet.

Laik Demokratik Cumhuriyeti kuran parti, “Cumhuriyet Halk Partisi” demokrasinin yerleşmesi için de çok partili dönemin temellerini atmıştır. 1950 seçimlerinde iktidarı “Demokrat Parti ”ye bırakarak büyük bir demokrasi dersi vermiştir. 

Cumhuriyetin hedefi çağdaş uygarlık seviyesine ulaşmaktır. Yasama, yürütme ve yargının bağımsız olduğu temeller üzerine kurulmuştur. Antidemokratik müdahaleleri kabul etmez. Halkın iradesiyle gelenler, yine halkın iradesiyle giderler.

Ama mutlaka giderler!

Cumhuriyet kadın haklarıdır
Cumhuriyet değerleri kadınları özgürleştirmiştir.  Cumhuriyet kadına eşit yurttaş olma, birey olma hakkını kazandırmıştır.

Seçme ve seçilme hakkı kadınların en önemli kazanımlarındandır.

·         3 Nisan 1930 yıllında kadınlara belediye seçimlerine katılma hakkı verildi.
·         26 Ekim 1933 yılında ise kadınlara muhtar olma, ihtiyar meclisine seçilme hakkı verildi. 
·         5 Aralık 1934 yılında ise milletvekili seçme ve seçilme hakkı Anayasal bir hak olarak düzenlendi.
Cumhuriyet kadınları 1930-1935 yıllarında seçme seçilme hakkı kazanmışken; Fransa’da 1944, İtalya’da 1945, Japonya’da 1945, İsrail’de 1948, demokrasinin beşiği Yunanistan’da 1949 yılında bu haklara sahip olabildi.

İsviçre'de kadınlar seçme ve seçilme haklarını 7 Şubat 1971'de kazanabildi. Iraklı kadınlar 1980,  Katar 2003,  Kuveyt 2005,  Birleşik Arap Emirlikleri 2006 yılında bu haklara kavuşabildi.

Suudi Arabistan’da, 25 Eylül 2011 yılında seçme ve seçilme hakkı verilen kadınlar, 2015 yılında bu haklarını kullanabildi.

Suudi Arabistan’da hala kadınların insan olup olmadıkları tartışılıyor. Daha yeni, 2016 yılının Şubat ayında, Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da  “Kadın insan mıdır” konulu bir seminer düzenlendi.  Konferansın bilimsel (!) sonucunu bilmiyoruz ama kadınların insanlığından şüphe duyanların evrim sürecinin daha başında olduklarını söyleyebiliriz.
Ama biz Cumhuriyet erkekleri ünlü ozanımız Neşet Ertaş’ın dediği gibi, “kadınlar insandır, erkekler insanoğlu” diyoruz.
Cumhuriyet çağdaş eğitim demek
1 Kasım 1928 yılında gerçekleşen harf devrimiyle eğitimde eşitlik sağlandı. Erkeklerde %7 (Yüzdeyedi), kadınlarda %04 (Bindedört) olan okuryazar oranı hızla artarak 1935 yılında %20’lere ulaştı.
Çağdaş, laik, demokratik, bilimsel eğitim Cumhuriyetin en önemli kazanımlarındandır.
Cumhuriyet devrimlerine saldıranlar harf devrimiyle halkın bir gecede cahil bırakıldığını iddia etse de, okuma yazma bilmeyenlerin bir sabah uyandığında cahil kalması söz konusu değildir.  

Cumhuriyet devrim demek
Mustafa Kemal Atatürk, “Yaptığımız ve yapmakta olduğumuz devrimlerin amacı, Türkiye Cumhuriyeti halkını tamamen çağımıza uygun ve bütün anlam ve biçimiyle uygar bir toplum haline ulaştırmaktır. Devrimlerimizin temel ilkesi budur. Bu gerçeği kabul edemeyen düşünüş biçimlerini darmadağın etmek zorunludur.” diyerek Cumhuriyet devrimlerinin hedefini çok net ortaya koymuştur.

Atatürk çağdaş uygarlığa ulaşabilmenin yolunu devrimlerin devamlılığında görmüştür. Hep yeniye, hep ileriye, hep bilime vurgu yapmıştır.
Cumhuriyeti Devrimciler Yaşatacak!
28.10.2016
        Yıldırım Kaya

CHP Parti Meclisi Üyesi

5 Ekim 2016 Çarşamba

Darbelerin Değişmez Mağduru Öğretmenlerimiz “Gününüz Kutlu Olsun”

Darbelerin Değişmez Mağduru Öğretmenlerimiz “Gününüz Kutlu Olsun”
Türkiye öğretmenlerinin tarihi, darbelerle mücadele tarihi gibidir. Öğretmenlerimiz, 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü’nü, mücadele, eylem, gözaltı, açığa alınma ve ihraçlarla karşılıyor. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra silindir gibi ezilen öğretmenler yine de mücadeleyi bırakmıyor.

Öğretmenlerimiz her darbe döneminde en fazla mağdur olan meslek grubunda yer aldı. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra da kural değişmedi. Kamuda çalışan binlerce öğretmen açığa alınıp ihraç edilirken, kapatılan okullarda çalışan öğretmenlerin de çalışma lisansları iptal edildi.

Darbe girişiminden sonra 28 bin öğretmen ihraç edilirken, 45 bin öğretmen de açığa alındı. Özel sektörde çalışan öğretmenleri de eklediğimizde 50 binin üzerinde öğretmen işsiz kaldı. Açığa alınan öğretmenler de işsiz kalma endişesi içinde bekliyor.

OHAL’den faydalanan hükümet kamuda güvencesiz çalışmayı yerleştirmeye çalışıyor. Diğer yandan da kadrolaşmayı hedefliyor. İhraç edilen öğretmenlerin yerine sözleşmeli öğretmenler alınıyor. Yapılan sözlü mülakatlarla yandaşlar kamuya yerleştiriliyor.

KPSS’den yüksek puan alan muhalifler mülakatta düşük puan verilerek elenirken, düşük puan alan yandaşlara yüksek puan verilerek atamaları yapılıyor.

OHAL kapsamında darbeyle uzaktan yakından ilişkisi olmayan darbe karşıtı, laik, bilimsel eğitim diyen, barışın savunucusu binlerce öğretmen de açığa alındı.

Mağduriyetlerin giderilmesi için görüştüğümüz Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz; darbe karşıtı, barışın savunucusu öğretmenlerin mağdur edilmeyeceği sözünü verdi. Açığa alınan binlerce öğretmen verilen bu sözün yerine getirilmesini umutla bekliyor.

12 Eylül 1980 darbesi çağdaş eğitime büyük bir darbe vurdu. Bilimsel eğitimin içini boşaltarak geleceğimizi kararttı. Öğretmenleri tutuklayarak ağır işkencelerden geçirdi. TÖB-DER’i kapatarak örgütlenmeyi yasakladı.

Ama devrimci, demokrat, laik, bilimsel eğitimi savunan öğretmenlerimiz mücadeleden asla vazgeçmedi. Kenan Evrenin faşist cuntasına hiçbir zaman boyun eğmedi.

Şimdi de eğmeyecek!

Ne FETÖ Terör Örgütü’ne, ne de Saray darbesine!

12 Eylül kalıntılarına asla geçit vermeyeceğiz!

Tüm mücadele duygularımla, darbelerin değişmez mağduru tüm öğretmenlerimizin “Dünya Öğretmenler Günü”nü kutluyorum.

05.10.2016
Yıldırım Kaya
CHP Parti Meclisi Üyesi

2 Ekim 2016 Pazar

Mülakatla Öğretmen Atamak Emek Hırsızlığıdır

Mülakatla Öğretmen Atamak Emek Hırsızlığıdır
OHAL’den de destek alan AKP hükümeti öğretmenleri mülakatla atamaya başladı. Adı her ne kadar mülakat olsa da özünde sınavdan düşük puan alan yandaşlara yapılan bir torpildir.

Bir başkasının kazandığı hakkı iktidar gücünü kullanarak elinden alıp, hak etmeyene veren karanlık bir dönemden geçiyoruz. Haktan, adaletten bahsedenlerin mülakat aldatmacasıyla yaptığı emek hırsızlığına hep birlikte tanıklık ediyoruz.

Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz konuya ilişkin yaptığı açıklamada, mülakatın ehliyet ve liyakati sağlamak için yapıldığını söylüyor. Yılmaz, “Bu kimse anlayabiliyor mu, anladığını öğrencilere anlatabiliyor mu, hitabet gücü var mı? İkna kabiliyeti var mı? Liderlik yeteneği var mı?” diye soruyor.

Biz de Sayın Milli Eğitim Bakanımıza soruyoruz;
Mülakatı yapanların yeterliliği var mı?
KPSS’den 85-90 puan alanları eleyip, 60 puan alanları atayanların vicdanları var mı?
Adayların siyası düşüncelerini sorgulayan komisyon üyelerinin adalet anlayışları var mı?
Öğretmenlerin inançlarını sorgulayan komisyon üyelerinin hakkaniyet duyguları gelişmiş mi?
“Ne yemek yapıyorsun” diye soru hazırlayanların psikolojik durumları normal mi?

Sayın Bakan siz önce, KPSS’den 85-90 alan bir öğretmenin puanının mülakat sonucu 40’a 45’e nasıl düşürüldüğünü açıklayın.

Milli Eğitim Bakanlığı sözleşmeli öğretmen alımı için yaptığı mülakat sınavında öğretmenlere akıl almaz sorular soruyor. Yıllardır atamadığı aç bıraktığı öğretmenlere, “Ne yemek yapıyorsun” diye anlamsız sorular yöneltiyor.

14 yıllık iktidarı döneminde çözemediği, kangren haline getirdiği sorunların çözümünü öğretmenlerden istiyor. “Doğuya gitsen barışı nasıl sağlarsın” sorusuyla karşılaşan öğretmenler, siyasi bir tartışmanın içine çekilmek isteniyor.

En akıl almaz sorulardan biri de, “Reis deyince aklınıza kim geliyor” sorusu. Bu soruya öğretmenlerimizin nasıl cevap verdiğini bilmiyoruz ama “Reis” denince bizim aklımıza tekne kaptanı geliyor. Hem de küçük bir tekne kaptanı. Büyük ve devasa gemileri diplomasız küçük tekne kapatanlarına teslim ederseniz er ya da geç batırır. Bu nedenle Büyük gemileri küçük tekne kaptanlarına teslim etmemek gerek.

Gezi travmasından kurtulamayanlar, “Gezi’de ne hissettin?” diye sormayı da ihmal etmemişler.

Gezinin asi çocuklarından korkmayın!
Çünkü aydınlık geleceği onlar kuracak!

Unutmayın!
Bileziğini satarak çocuğunu okutan annenin iki eli yakanızda olacaktır.
Bugün değil ama yarın vicdanlarınız sizi rahat bırakmayacak!

Milli Eğitim Bakanı Sayın İsmet Yılmaz’a sesleniyoruz; insanların vicdanlarında kabul görmeyen mülakat sınavını iptal edin. Herkese aldığı puanlarla tercih yapma hakkı verin, adalet yerini bulsun.

Biz halkımıza söz veriyoruz!
CHP iktidarında hiçbir öğretmen işsiz, hiçbir çocuk öğretmensiz ve eğitimsiz kalmayacak. 

02.10.2016
Yıldırım Kaya
CHP Parti Meclisi Üyesi

26 Eylül 2016 Pazartesi

Eğitimin İçeriği Her Şeyi Değiştirir

Eğitimin İçeriği Her Şeyi Değiştirir

FETÖ’cüler gibi AKP’nin de gizli bir ajandası var. Devleti tüm kurumlarıyla ele geçirip özlemini duydukları düzeni kurmak. Bunun en önemli ayağı eğitim. Eğitimin içini boşaltarak karanlık emellerine ulaşmayı hedefliyorlar. Çünkü eğitimin içeriği eğitimden de önemlidir. Uzun vadeli emellerini eğitimle gerçekleştirmeye çalışıyorlar.

Gün geçmiyor ki AKP’nin eğitim üzerine yeni bir oyunu ortaya çıkmasın. Şimdi de Türkiye’nin en başarılı öğrencilerinin girebildiği ve en başarılı öğretmenlerinin sınavla seçilerek görev yaptığı “proje okullarına” el attı. Nedir bu proje okulları? Ne yapmaya çalışıyorlar? Başarılı ve kurumsal geçmişi olan okulları çökertip piyasacı ve gizli emellerine yeni bir çatışma alanı mı oluşturuluyor? Ankara’da Atatürk’ün adını taşıyan ve 1886’da kurulan Ankara Atatürk Lisesi’ni de proje okulu kapsamına aldılar. Okulda öğretmen kıyımı yapılıyor. Öğrenciler tedirgin ve motivasyonları gittikçe düşürülüyor.

Proje okulları öğretmenlerinin sınavla kazandıkları hakları, çıkartılan bir genelge ile ellerinden alındı. Öğretmenlerden 8 yılını dolduranlar başka okullara sürgün ediliyor. Dört yılını dolduran öğretmenlerin okulda kalıp kalmayacağı ise idarenin keyfiyetine bırakılıyor.  Onların yerine Milli Eğitim Bakanı tarafından sınavsız yandaş öğretmenler atanıyor. Bu nasıl bir proje? Neyin, kimin projesi? Eğitimde yeni bir yapı mı oluşturuluyor?

Fakat biliyoruz ki AKP iktidarı çağdaş, bilimsel ve laik eğitimin kalesi olan proje okullarındaki öğretmenleri dağıtarak kendi kadrolarını kuruyor. Özgür düşünen, sorgulayan bireyler yerine, kindar ve dindar nesiller yetiştirmek istiyor. Herkes uyanmalıdır.

Bütün okullar imam hatipleştirilmeye çalışılıyor.  15 Temmuz darbe girişiminden sonra kapatılan okullar da İmam Hatibe dönüştürülüyor. Seçmeli dersler arasına giren Arapça, bazı okullarda zorunlu ders olarak okutuluyor.  Son olarak Düzce’nin Akçakoca ilçesinde bulunan Sosyal Bilimler Lisesi, İmam Hatip Kız Lisesine dönüştürüldü. Okullarının İmam Hatibe dönüştürülmesine karşı çıkan öğrenciler eylem yaparak okullarını terk etmedi.  Okuldaki gerginlik İmam Hatip Lisesi öğrencileri ile Sosyal Bilimler Lisesi öğrencilerini karşı karşıya getirdi. Liseli çocuklarımız siyasetin ve çatışmanın tam ortasına çekiliyor.

Diyelim ki bütün okulları İmam Hatip yaptınız nereye varacaksınız? Bütün çocuklar Arapçayı ana dilleri gibi öğrendi sonuç ne olacak? Hedefiniz ne? Türkiye’yi nereye sürüklemek istiyorsunuz?

Eğitimi bilimsellikten uzaklaştıranlar, 5-6 yaşındaki çocuklara dini eğitim veriyorum diye köhne binaların bodrum katlarında ve cemaat yurtlarında tecavüz edilmesine sessiz kalanlardır. Bundan ötesi var mı?

Aynı zihniyet, “laikliği kazanacağız” bildirisi dağıtan Birleşik Haziran Hareketi üyelerini ve HTKP Genel Başkanı Erkan Baş’ı, yerlerde sürükleyip, ters kelepçe takarak gözaltına aldı.

Mevcut eğitim sistemi tamamen değişmelidir. Avrupa’nın Almanya’sına, Uzakdoğu’nun Japonya’sına, çölün ortasındaki İsrail’e… Ve  ABD’ye bakılmalı. Dünyaya teknoloji pazarlayan ülkelerin eğitim politikaları incelenmelidir.

Bir ülkenin eğitim politikası, çağı yakalamasını sağlayabileceği gibi, Ortaçağ’ın karanlığına da sürükleyebilir.  Gelişmişlik kindar ve dindar nesil yetiştirmekle ters orantılıdır. Kindar ve dindar nesille varacağımız yer Ortaçağ karanlığıdır. Aydınlık Türkiye’yi kurmanın yolu bilimsel eğitimden geçer.

                                                                                                            26.09.2016
                                                                                                         Yıldırım Kaya
                                                                                                CHP  Parti Meclisi Üyesi

23 Eylül 2016 Cuma

Örgütlü Mücadelenin Gücü Kazandı Kazanacak!

Örgütlü Mücadelenin Gücü Kazandı, Kazanacak!
15 Temmuz darbe girişiminden sonra binlerce kamu emekçisi tutuklandı, ihraç edildi ya da açığa alındı. Darbeci FETÖ’cüler için çıkartılan KHK’ler muhalefet için silah oldu. AKP’li olmayan, AKP politikalarını eleştiren herkes terörist, vatan haini ve darbeci ilan edildi.

Artık farklılıklara tahammül yok. AKP’nin politikalarını eleştirdiği, laik bilimsel, demokratik ve çağdaş eğitimi, demokrasiyi ve barışı savunduğu için, Ankara katliamı başta olmak üzere yüzlerce ölüme dur dediği için, Eğitim Sen’in 11.500 üyesi terörist ilan edilerek açığa alındı.

Tunceli’de açığa alınan Eğitim Sen üyesi öğretmenlerden 419’unun göreve geri döndüğü gibi diğer illerdeki binlerce eğitim emekçisi de sendikalarına sahip çıkarak ve sendikalarıyla birlikte mücadele ederek kazanacaklardır.

Böyle zor zamanlarda örgütlü mücadelenin gücü ve önemi bir kez daha ortaya çıktı. Örgütlü mücadele eden her birey Eğitim Senliler gibi kazanır.

Türkiye’nin dört bir yanında 50 binin üzerinde öğretmen, binlerce, asker, polis, hakim, savcı, öğrencinin sorununun çözümü örgütlü mücadeleden geçmektedir.

Darbe karşıtı OHAL zedeler dayanışma içerisinde bu karanlığa karşı mücadele etmelidirler.

Biz CHP olarak bu örgütlü mücadeleyle dayanışma içerisinde olduk ve olmaya devan edeceğiz.

CHP her zaman örgütlü mücadelenin gücüne inandı. Bu inançla da toplumun hem bireyleriyle hem de örgütlü güçleri ile birlikte olacaktır.

Alman Friedrich Martin Niemöller dediği gibi; “Naziler komünistler için geldiğinde sesimi çıkarmadım, çünkü komünist değildim. Sosyal demokratları içeri tıktıklarında sesimi çıkarmadım, çünkü sosyal demokrat değildim. Sonra sendikacılar için geldiler, bir şey söylemedim, çünkü sendikacı değildim. Sonra Yahudiler için geldiler, sesimi çıkarmadım, çünkü Yahudi değildim. Benim için geldiklerinde, sesini çıkaracak kimse kalmamıştı.”

Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç birimiz.

Kamu emekçilerinin 100 yıllık mücadele tarihlerinde hep söyledikleri gibi…

Biz çocuklarımıza onurlu bir gelecek bırakacağız!

YA SİZ!

Kahramanmaraş
23.09.2016
Yıldırım Kaya
CHP Parti Meclisi Üyesi

18 Eylül 2016 Pazar

Ders Zili Öğretmensiz Çalıyor

Ders Zili Öğretmensiz Çalıyor
50 binin üzerinde öğretmenin açığa alınıp, ihraç edildiği bir dönemde, “2016-2017 Eğitim Öğretim Yılı” büyük sorunlarla başlıyor. 19 Eylül Pazartesi günü, 18 milyon 43 bin 15 öğrenci ve 900 bin öğretmen ders başı yapacak.

Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı okullarda 62.357, geçici eğitim merkezlerinde ise 248.902 olmak üzere toplam 311.259 Suriyeli öğrenci de eğitim öğretime başlayacak.

14 yıllık AKP hükümeti döneminde, eğitim içinden çıkılamaz sorunlar yumağı haline geldi.
En fazla Milli Eğitim Bakanı bu dönemde değişti. Tek partinin iktidar olduğu bir dönemde altı Milli Eğitim Bakanı değiştirilerek rekor kırıldı. Her bakan değişikliğinde yeni bir uygulama denendi. Uygulamalar tamamlanamadan bakan değişikliği ile her şey sil baştan başlatıldı. Öğretmenler, öğrenciler ve veliler neyi nasıl yapacaklarını şaşırdı.

AKP hükümeti, Türk-İslam sentezine dayalı, gerici ve ırkçı eğitim politikası ile eğitimi elli yıl geriye götürdü. Eğitimin imam hatipleştirilmesine hız verildi. 4+4+4 gibi ucube bir uygulama ile okullarda dini eğitime ağırlık verilerek, Çağdaş, Bilimsel, Laik ve Demokratik Eğitimden uzaklaşıldı.

Eğitim alanı cemaatlere ve tarikatlara terk edildi. Özel okullar cemaatlerin denetiminde çığ gibi büyüdü.
Eğitimde özelleştirme en üst seviyeye ulaştı. Gizli özelleştirme politikalarıyla parasız olması gereken eğitim paralı hale getirildi. Devlet okullarında ihtiyaçların veliler ve öğrenciler tarafından karşılanması olağan oldu.

Öğrenci sayısı artarken, okul ve öğretmen sayısı aynı oranda artırılamadı. Bu olumsuz duruma 15 Temmuz darbe girişiminden sonra açığa alınıp ihraç edilen öğretmenlerde eklendi.

Bilimsel eğitimi savunan FETÖ karşıtı öğretmenler ihraç edildi
15 Temmuz darbe girişimi sonrası, FETÖ/PDY örgütünü çökertme bahanesi ile öğretmenlere yönelik kıyım hareketi başlatıldı. FETÖ Terör Örgütü ile uzaktan yakından ilişkisi olmadığı gün gibi açıkta olan Eğitim Sen üyesi binlerce öğretmen; Laik, Demokratik, Çağdaş ve Bilimsel Eğitimi savundukları için açığa alınıp, ihraç edildi.

Gerici eğitim politikalarını hayata geçirmek isteyen iktidar, darbe girişimini fırsata çevirdi. Sözleşmeli öğretmen dönemini başlattı. Boşalan öğretmen kadrolarını kendi kadroları ile doldurmaya başladı. İlk aşamada dershanelerde ve öğrenci etüt eğitim merkezlerinde eğitim personeli olarak görev yapanlar arasından 5 bin sözleşmeli öğretmen ataması yapılacak. 10 Ekim’de de 15 bin sözleşmeli öğretmen ataması gerçekleştirilecek.

AKP, gerici eğitim politikalarıyla Türkiye’ye nasıl bir gelecek vadediyor?
Laik, demokratik bir Türkiye mi?
Ekonomik bağımsızlık mı?
Bilimsel araştırmalar mı?
Yeni buluşlar mı?

Ama biz laik, bilimsel ve çağdaş bir eğitimle bunu başarabiliriz!

                                                                                                                     18.09.2016
                                                                                                                   Yıldırım Kaya
                                                                                                           CHP Parti Meclisi Üyesi

10 Ağustos 2016 Çarşamba

FETÖ Terör Örgütü Milli Eğitim’den Vazgeçmiyor

FETÖ Terör Örgütü Milli Eğitim’den Vazgeçmiyor
AKP hükümeti on dört yıllık iktidarı döneminde Türkiye’yi laik ve bilimsel eğitimden uzaklaştırdı. Tüm kurumlarda olduğu gibi eğitimde de liyakatı kaldırarak büyük bir tahribata neden oldu.

Devletin asli görevleri unutuldu. Eğitim, gizli özelleştirme politikaları uygulanarak paralı hale getirildi. Geleceğimiz cemaatlere, vakıflara, tek amacı kar elde etmek olan kuruluşlara teslim edildi. Eğitim sistemi çöktü. Milli Eğitim Bakanlığı okullara müdür yardımcısı dahi atayamayacak bir duruma getirildi.

Emek hırsızları yıllarca sınav sorularını çalarak, “altın nesli” yetiştirmek için kullandı. Fakir aile çocukları hükümetin de desteğiyle cemaatlerin insafına terk edildi. Cemaatin yetiştirdiği “altın nesil” örümcek ağı gibi devletin başta stratejik kurumları olmak üzere, kılcal damarlarına kadar yerleştirildi.

İnönü İlkokulu neden kapatılıyor?
İktidara geldikleri günden bu yana mesailerinin çoğunu Atatürk’ün ismini, resmini kaldırmak için harcayan zihniyet hala işbaşında. Şimdi de “İnönü” ismini kaldırma telaşındalar.

Ankara Altındağ İlçe İl Milli Eğitim Müdürü Şefika Biçer, “Yahya Irmak gibi İl Milli Eğitim Müdürü’nün, İlçe Milli Eğitim Müdürü böyle olur.” dedirtecek bir uygulamaya imza attı.

Altındağ İçesi’nde bulunan “İnönü İlkokulu” İlçe Milli Eğitim Müdürü Şefika Biçer tarafından hiç bir gerekçe gösterilmeksizin kapatıldı. İnönü ailesinin yıllardır ayakta kalması için mücadele verdiği okul hangi gerekçelerle kapatılmıştır…

Geçerli bir gerekçeniz varsa bunu kamuoyu ile paylaşmanız gerekmez mi?

“İnönü” adına mı tahammül edilememiştir?

Sayın İlçe Milli Eğitim Müdürü Şefike Biçer; bu düşüncede değilseniz yeni açılacak bir okula “İnönü” ismini vermeyi düşünüyor musunuz?

“Laik Cumhuriyet”’ hepimiz İçin…
AKP hükümetinin beslediği cemaat o kadar büyüdü, o kadar güçlendi ki, 15 Temmuz’da kalkıştıkları darbe girişimiyle ”Laik Cumhuriyet”e son altın vuruşunu yapmak istedi. İç ve diş destekçileriyle ülkeyi kan gölüne çevirdi.

Ancak başaramadılar!

Yıllarca Atatürk ve laiklik aleyhine açık ve örtülü şekilde propaganda yapanlar, 15 Temmuz sabahı “Atatürk”e ve “Laik Cumhuriyet”e sığındılar. Laik cumhuriyetimiz için, demokrasimiz için toplumun her kesiminden destek istediler.

Aldılar da!
Ancak üzülerek görüyoruz ki bu çağrılarında da samimi değiller.
Yaşananlardan yeterli dersi çıkartamamışlar!


Kurt puslu havayı severmiş!
AKP hükümeti OHAL’den de faydalanarak ülkeyi KHK’lerle yönetmek istiyor. Son günlerde yakalanan birlik ve beraberlik ruhunu zedeleyecek kararlara ve atamalara imza atıyor.

FETÖ’cüler bütün örgütlenmelerini “Personel Genel Müdürlükleri” üzerinden yapmıştır. Milli Eğitim Bakanlığı’nda da hızlı ve sağlıklı bir temizlik yapılması için öncelikle “Personel Genel Müdürlüğü”nden başlanması gerekir.

Bu temizlik yapılmadan il ve ilçelerde yaşanan sorunlar çözülemez. Aksi halde ilerleyen süreçlerde cemaat örgütlenmesinin daha büyük darbeleriyle karşılaşabiliriz.

Daha önce Atatürk’e ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na hakaretten görevden alınan, Ankara İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Yahya Irmak, 28.07.2016 tarihinde yeniden aynı göreve getirildi.

Telaşla yapılan bu atamayla, Cemaat biz hala buradayız mı demek istedi!

IŞİD sempatizanı bu kişiyi vazgeçilmez yapan nedir? Hangi ihtiyaçtan dolayı yeniden bu göreve getirilmiştir? Hangi üstün vasıfları onu vazgeçilmez yapmıştır?

Yoksa son günlerdeki uzlaşma, kucaklaşma çağrıları da takiyeci anlayışın bir devamı mı?

9 Ağustos 2016

Yıldırım Kaya
CHP Parti Meclisi Üyesi

26 Temmuz 2016 Salı

Şanghay İşbirliği Örgütü Şanghay Beşlisi

Şanghay İşbirliği Örgütü, Şanghay Beşlisi, Shanghai Cooperation Organization

Şanghay İşbirliği Örgütü/Şanghay Beşlisi (Shanghai Cooperation Organization)
1996 yılında kuruldu
Şanghay İşbirliği Örgütü, Şanghay Beşlisi olarak da adlandırılır.
Adını  ilk toplantının yapıldığı yer ve toplantıya katılan beş ülkeden almaktadır.
İlk olarak 1996 yılında Şanghay'da, Çin Halk Cumhuriyeti, Rusya, Kazakistan, Kırgızistan ve Tacikistan'ın katılımıyla kuruldu.
2001 yılında Özbekistan katıldı.

Şanghay İşbirliği Örgütü Ülkeleri 

  • Çin Halk Cumhuriyeti
  • Rusya
  • Kazakistan
  • Kırgızistan
  • Tacikistan
  • Özbekistan

22 Temmuz 2016 Cuma

Aydoğan Vatandaş Kimdir Fuat Avni'nin Aydoğan Vatandaş olduğu açıklandı

Aydoğan Vatandaş Kimdir,  Fuat Avni'nin Aydoğan Vatandaş olduğu açıklandı, Aydoğan Vatandaş kim, Aydoğan Vatandaş özgeçmişi, Aydoğan Vatandaş biyografisi, Aydoğan Vatandaş eğitimi, Aydoğan Vatandaş memleketi, Aydoğan Vatandaş yaşı, Aydoğan Vatandaş kitapları, Aydoğan Vatandaş FETÖ terör örgütü üyesi, Aydoğan Vatandaş darbeci

Fuat Avni'nin Aydoğan Vatandaş olduğu açıklandı
Twitter üzerinden yaptığı paylaşımlarla gündeme gelen Fuat Avni'nin, Cihan Haber Ajansı New York temsilcisi ve Today's Zaman eski yazarı Aydoğan Vatandaş olduğu iddia edildi. Aydoğan Vatandaş'ın Ergenekon'un isim babası olduğu da iddialar arasında. 

Fuat Avni olduğu iddia edilen Emre Uslu ve Akif Mustafa Koçyiğit gibi isimlerin de Fuat Avni’ye bilgi ve istihbarat aktarımı yaptığı ileri sürülüyor.

Aydoğan Vatandaş Kimdir
1974 yılında İstanbul'da doğdu.
İlk ve orta okulu İstanbul'da okudu.
1988 yılında Deniz Lisesi'ne girdi.
1995 yılında Deniz Harp Okulu'ndan ayrıldı. ü
1995 yılında Aksiyon Dergisi'nde gazeteciliğe başldı.
1997 yılında TİMAŞ yayınlarından "Armagedon/Türkiye İsrail Gizli Savaşı" kitabı çıktı. Ancak kısa süre sonra toplatıldı.  
1997 yılında başladığı Fatih Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü’ü 2001 yılında bitirdi. 
1995-2000 yılları arasında Aksiyon Dergisi’nde muhabirlik, editörlük ve koşe yazarlığı yaptı. 
2000-2004 yılları arasında Zaman Gazetesi’nde muhabirlik, editörlük ve köşe yazarlığı yaptı.
2002-2004 yılları arasında Karakutu Programının yapımcılığı ve sunuculuğunu yaptı.
2006 yılından itibaren ABD New York’ta yaşmaya başladı.
2009-2011 yılları arasında Manhattan'da bulunan The New School'da Medya alanında master yaptı. Cihan Haber Ajansı New York Temsilcisi olarak görev yapıyor. 
Today's Zaman Gazetesi'nde dış politika ve haber-araştırma yazıları yazıyor. 
15 Temmuz darbe girişiminde bulunan, ABD'de yaşayan Cemaatçi Fettullah Gülen'in altın çocuğu olarak biliniyor.
İnternet fenomeni "Fuat Avni" olduğu iddia ediliyor. 

20 Temmuz 2016 Çarşamba

Platon'un demokrasi tanımı

Platon'un demokrasi tanımı
MÖ 427-MÖ 347 yılları arasında yaşaya  "Antik Klasik Yunan filozofu"u  Paton'un demokrasi tanımı şöyledir:
''Demokrasinin esas prensibi, halkın egemenliğidir. Ama milletin kendini yönetecekleri iyi seçebilmesi için, yetişkin ve iyi eğitim görmüş olması şarttır. Eğer bu sağlanamazsa demokrasi, otokrasiye geçebilir. Halk övülmeyi sever. Onun için, güzel sözlü demagoglar, kötü de olsalar, başa geçebilirler. Oy toplamasını bilen herkesin, devleti idare edebileceği zannedilir. 
Demokrasi, bir eğitim işidir. Eğitimsiz kitlelerle demokrasiye geçilirse oligarşi olur. Devam edilirse demagoglar türer. Demagoglardan da diktatörler çıkar.''

 

18 Temmuz 2016 Pazartesi

ABD Fethullah Gülen'ı teslim ediyor mu

ABD Fethullah Gülen'ı teslim ediyor mu 
ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, Türkiye'de darbe girişiminin FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in iade edilmesiyle ilgili açıklama yaptı. Kerry, iletilecek delillerin standartlara uygun olması durumunda, iade anlaşmasına uyacaklarını, aksini yapmada bir çıkarları olmadığını söyledi. 

17 Temmuz 2016 Pazar

Akın Öztürk Kimdir Akın Öztürk Kim Akın Öztürk Özgeçmiş Akın Öztürk Biyografisi Darbeci Hava Kuvvetleri Komutanı Akın Öztürk Kimdir

Akın Öztürk Kimdir,  Darbeci Hava Kuvvetleri Komutanı Akın Öztürk Kimdir, Akın Öztürk Kim, Akın Öztürk Özgeçmiş, Akın Öztürk Biyografisi

Akın Öztürk Kimdir
15 Temmuz 2016 tarihinde gerçekleştirilen darbe girişiminin lideri olduğu iddia edilen eski Hava Kuvvetleri Komutanı.
  • 21 Şubat 1952 tarihinde Gümüşhane Merkez’e bağlı Çamlıköy’de doğdu.
  • İlk, orta ve lise öğrenimini Erzincan’da tamamladı.
  • 1970 yılında girdiği Hava Harp Okulu’ndan 1973 yılında teğmen rütbesiyle mezun oldu.
  • 1973-1975 yılları arasında 2’nci Ana Jet Üs Komutanlığında jet pilotu eğitimini ve 3’üncü Ana Jet Üs Komutanlığında F-100 uçaklarında harbe hazırlık eğitimini tamamladı.
  • 1975-1981 yılları arasında 7’nci Ana Jet Üs 172 Filo Komutanlığında F-100 ve F-4 uçaklarında Kol Uçucusu olarak görev yaptı.
  • 1981 yılında atandığı 1’inci Ana Jet Üs Komutanlığında ise 1985 yılına kadar 111’inci Filo Komutanlığı Kol Uçucusu ve Üs Standardize ve Kıymetlendirme Kısım Amirliği görevlerinde bulundu.
  • 1985 yılında girdiği Hava Harp Akademisi’nden 1987 yılında mezun oldu.
  • Kurmay Subay olarak atandığı 3’üncü Ana Jet Üs Komutanlığında 1989 yılına kadar Standardize ve Kıymetlendirme Subayı ve Filo Eğitim Subayı olarak görev yaptı.
  • 1989 yılında F-16 uçağına geçiş yapmasının ardından 1989-1991 arasında 4’üncü Ana Jet Üs Komutanlığı 141’inci Filo Harekât Subayı ve 1991-1993 yıllarında 141’inci Filo Komutanı olarak görev yaptı.
  • 1993-1996 yıllarında Hava Kuvvetleri Komutanlığı Eğitim Daire Başkanlığında Yurtdışı Kurs Plan Subaylığı ve takiben Uçuş Eğitim Şube Müdürlüğü görevlerinde bulundu.
  • 1994-1995 yıllarında, NATO kapsamında icra edilen Uçuş Yasağı Harekâtı (Operation Deny Flight)’na Kıdemli Milli Temsilci olarak katıldı.
  • 1996-1998 yıllarında Türk Silahlı Kuvvetleri Tel-Aviv Askeri Ataşesi olarak görev yaptı.
  • 1998-2000 yılları arasında 6’ncı Ana Jet Üs Harekât Komutanlığı görevini üstlendi.
  • 2000 yılında Tuğgeneralliğe terfi ett.
  • 2002 yılına kadar Hava Kuvvetleri Komutanlığı Eğitim Daire Başkanlığı görevini yürüttü.
  • 2002 yılında 9’uncu Ana Jet Üs Komutanlığı görevine getirild.
  • 5 Ağustos 2004 tarihinde Tümgeneralliğe terfi etti. 
  • Sırasıyla 2’nci Hava İkmal Bakım Merkezi Komutanlığına, 30 Ağustos 2006’da 2’nci Ana Jet Üs Komutanlığına, 30 Ağustos 2008’de Hava Kuvvetleri Komutanlığı İstihbarat Başkanlığı görevlerine atandı.
  • 2009 yılında Korgeneralliğe terfi etti.
  • 2009-2011 yılları arasında 2’nci Hava Kuvveti Komutanlığı yaptı.
  • 2011-2013 yılları arasında Hava Eğitim Komutanlığı görevlerinde bulundu.
  • 2013 Yüksek Askerî Şura Kararları ile Orgeneralliğe terfi etti.
  • 22 Ağustos 2013 – 14 Ağustos 2015 tarihleri arasında 30’uncu Hava Kuvvetleri Komutanı olarak görev yaptı.
  • 2015 yılı Yüksek Askerî Şura kararları ile Yüksek Askerî Şura üyeliğine atandı.
  • 43 yıllık uçuş hizmeti boyunca F-16, F-4, F-5, F-104, F-100, EUROFIGHTER, JAS 39, T-38, T-37, KT-1T, T-33, T-34, T-41, SF-260, G550, GULF-IV, CIT-VII, CN-235, KC-135, A400M, E-7T, UH-1H, AS-532, T-129 ATAK ve HÜRKUŞ uçakları başta olmak üzere 30 farklı tipte 5800 saat uçuş gerçekleştirdı..
  • Tülay Öztürk ile evli ve iki çocuk babası.
  • İyi derecede İngilizce biliyor.
Kaynak: https: https://tr.wikipedia.org

22 Haziran 2016 Çarşamba

Yaşar Nuri Öztürk Öldü Yaşar Nuri Öztürk Hayatını Kaybetti Yaşar Nuri Öztürk Hayata Veda Etti

Yaşar Nuri Öztürk Öldü, Yaşar Nuri Öztürk Hayatını Kaybetti, Yaşar Nuri Öztürk Hayata Veda Etti


Yaşar Nuri Öztürk Öldü 

Uzun zamandan beri mide kanser tedavisi gören İlahiyat Profesörü Yaşar Nuri Öztürk, hayatını kaybetti.  

5 Haziran 2016 Pazar

Duplikata diploma nedir

Duplikata diploma nedir, Duplikata diploma kimlere verilir, Duplikata diploma nasıl hazırlanır, Duplikata diploma neden verilir.

Duplikata diploma nedir

  • Kaybedilen diploma ve sertifikaların yerine verilen ikinci nüsha 
  • Diploma olarak kullanılmak üzere hak sahibinin çalınma, kayıp vb. nedenlerle talep ve beyanı üzerine ikinci ve son kez düzenlenen ve diploma yerine geçen resmi bir belge. 

Duplikata ne demek Duplikata nedir Duplikata anlamı

Duplikata ne demek, duplikata nedir, duplikata anlamı

Duplikata nedir
Diploma olarak kullanılmak üzere hak sahibinin çalınma, kayıp vb. nedenlerle talep ve beyanı üzerine ikinci ve son kez düzenlenen ve diploma yerine geçen resmi bir belgedir. Duplikatanın ön yüzünde, diplomanın ilk suretinde imzası bulunan dönemin dekanının ve rektörünün imzası bulunmaz. Bunun yerine yalnızca adları, soyadları ve unvanları yer alır. Yine duplikatanın ön yüzünün üst kısımda sol 4 ve sağ tarafta kırmızı renklerle “Duplikata” kaşesi basılı olur. Ayrıca duplikatanın arka kısmına, hazırlanma nedeninin şerh düşüldüğü diploma örneği tanzim edilir.

Not: Marmara Üniversitesi tarafından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın diplomasına ilişkin yapılan açıklamadan alınmıştır.

29 Mayıs 2016 Pazar

Hayvanlarla fotoğraf çekilmesi yasaklandı

Hayvanlarla fotoğraf çekilmesi yasaklandı
Suudi Arabistan'da hayvanlarla fotoğraf çekilmesi yasaklandı.  Din Adamları Yüksek Konseyi hayvanlarla fotoğraf çekmenin İslam'a aykırı bir batı icadı olduğunu iddia ederek engellenmesi için fetva verdi.

Suudi Arabistan'ın en yüksek dini otoritesi olan Din Adamları Yüksek Konseyi'nin üyesi Şeyh Salih Bir Favzan El-Fazvan, kedi, köpek gibi hayvanlarla fotoğraf çekmenin İslam'a aykırı bir batı icadı olduğunu iddia ederek, bu tür fotoğraf çekilmesinin engellenmesi için fetva verdi.

Şeyh Salih Bir Favzan El-Fazvan, "Mecbur olmadıkça hayvanlarla fotoğraf çektirmek günahtır. Ne kedi, ne köpek, ne kurt, ne de başka bir şey" dedi

Suudi Arabistan'da daha önce de kumar olduğu iddia edilen satranç yasaklanmıştı.


26 Mayıs 2016 Perşembe

PKK'lı Murat Karayılan öldü murat karayılan öldürüldü mü

PKK'lı Murat Karayılan öldü, murat karayılan öldürüldü mü, PKK'lı Murat Karayılan öldü  mü

PKK'lı Murat Karayılan öldü  mü
Abdullah Öcalan'ın tutuklanmasından sonra PKK'nın başına geçen Murat Karayılan'ın Kandil'de öldürüldüğü iddia edildi. 

Murat Karayılan'ın bordo berelilerin Kandil'e düzenledikleri baskında öldüğü iddia edildi. Karayılan'ın ölüm haberi sosyal medyada yer alırken, TSK tarafından henüz resmi bir açıklama yapılmadı.


Murat Karayılan kimdir Murat Karayılan kim Murat Karayılan özgeçmişi Murat Karayılan biyografisi Murat Karayılan PKK

Murat Karayılan kimdir, Murat Karayılan kim, Murat Karayılan özgeçmişi, Murat Karayılan biyografisi, Murat Karayılan PKK

Murat Karayılan kimdir
1954 yılında Birecik'te doğdu.
Yüksekokul makine bölümü mezunu.
1979 yılında PKK'ya katıldı.
PKK'nın Avrupa kanadında görev yaptı.
PKK'daki kod adı Cemal.
12 Eylül’de Suriye’ye kaçtı.
Abdullah Öcalan tutuklandıktan sonra PKK'nın başına getirildi.
 

25 Mayıs 2016 Çarşamba

PKK Mardin Midyat Anıtlı Jandarma Karakolu'na bombalı saldırı düzenledi

PKK Mardin Midyat  Anıtlı Jandarma Karakolu'na bombalı saldırı düzenledi
PKK, Mardin'in Midyat İlçesi'nde bulunan Anıtlı Jandarma Karakolu'na bombalı araçla saldırı düzenledi. Saldırıda bir astsubay ile 2 korucu öldü. 

Mardin Midyat'ın Anıtlı Köyü'nde bulunan Anıtlı Jandarma Karakol Komutanlığı'na bu akşam saatlerinde PKK'lılar tarafından bombalı araçla saldırı düzenlendi. Saldırıda bombanın infilak etmesi sonucu gelen ilk bilgilere göre bir astsubay ile 2 korucu öldü, 9 kişi ise yaralandı.  

Bölgeye ambulanslar  ve asker sevk edildiği bildirildi.

24 Mayıs 2016 Salı

Fatma Betül Sayan Kaya kimdir Fatma Betül Sayan Kaya özgeçmişi Fatma Betül Sayan Kaya biyografisi

Fatma Betül Sayan Kaya kimdir, Fatma Betül Sayan Kaya özgeçmişi, Fatma Betül Sayan Kaya biyografisi

Fatma Betül Sayan Kaya kimdir 
  • 1981 yılında İstanbul Fatih'te doğdu.
  • İlkokulu Fatih İlkokulu'nda okudu.
  • Beyoğlu Anadolu Lisesi'ni (English High School) birincilikle bitirdi. 
  • Bilkent Üniversitesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği'nde burslu olarak okudu.
  • Satürn Mühendislik'te proje uzmanı olarak çalıştı.
  •  Amerika New York Üniversitesi'nde Biyomedikal Mühendisliği Fakültesi'nden doktora bursu kazandı, meme kanserinin termal görüntülenmesi üzerine çalışmalar yaptı.
  • 2009 yılında Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'ni kazanarak Tıp Eğitimine başladı.
  • 2009 yılında AKP 5. Olağan Kongresinde İstanbul İl Yönetim Kurulu Üyeliğine seçildi.
  •  2012 yılına kadar  AKP Genel Başkan Danışmanı olarak çakıştı.
  • 2012 yılında yeniden İstanbul İl Yönetim Kurulu Üyeliğine seçildi.
  •  AKP İstanbul Tanıtım Medya'dan sorumlu İl Başkan Yardımcısı olarak görev aldı.
  • İstanbul Kültür ve Sanat Politikaları Komisyon Başkanlığı yaptı. 
  • 2014 Yerel Seçimleri Seçim Koordinasyon Merkezi Tanıtım Medya Sorumlusu oldu.
  • 2014 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Erdoğan İstanbul seçim ofisi Tanıtım Medya Sorumlusu olarak görev yaptı. 
  • 24 Mayıs 2016 yılında 65. Hükümetin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı oldu.
  • Evli ve 2 çocuk annesi.
  • İngilizce ve Almanca biliyor.

65. Hükümet Bakanlar Kurulu

65. Hükümet Bakanlar Kurulu

Başbakan: Binali Yıldırım
Başbakan Yardımcısı: Nurettin Canikli
Başbakan Yardımcısı: Mehmet Şimşek
Başbakan Yardımcısı: Numan Kurtulmuş
Başbakan Yardımcısı: Yıldırım Tuğrul Türkeş
Başbakan Yardımcısı: Veysi Kaynak

Adalet Bakanı: Bekir Bozdağ
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı:Fatma Betül Sayan Kaya
Avrupa Birliği Bakanı: Ömer Çelik
Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı: Faruk Özlü
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı: Süleyman Soylu
Çevre ve Şehircilik Bakanı: Mehmet Özhaseki
Dışişleri Bakanı: Mevlüt Çavuşoğlu
Ekonomi Bakanı: Nihat Zeybekçi
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı: Berat Albayrak
Gençlik ve Spor Bakanı: Akif Çağatay Kılıç
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı: Faruk Çelik
Gümrük ve Ticaret Bakanı: Bülent Tüfenkçi
İçişleri Bakanı: Efkan Ala
Kalkınma Bakanı: Lütfi Elvan
Kültür ve Turizm Bakanı: Nabi Avc
Maliye Bakanı: Naci Ağbal
Milli Eğitim Bakanı: İsmet Yılmaz
Milli Savunma Bakanı: Fikri Işı
Orman ve Su İşleri Bakanı: Veysel Eroğlu
Sağlık Bakanı: Recep Akdağ
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı: Ahmet Arslan

23 Mayıs 2016 Pazartesi

Zencefilin etken maddeleri nelerdir zencefilin içeriğinde hangi maddeler vardır

Zencefilin etken maddeleri nelerdir, zencefilin içeriğinde hangi maddeler vardır, zencefilin içerdiği maddeler

Zencefilin etken maddeleri nelerdir
Kanserden korunma özelliği olan, vücudu toksinlerden temizleyen, karaciğer sağlığı için vazgeçilmez olan, zihin açan, gençleştiren ve mide bulantısı için kullanılan zencefil büyük bir sağlık kaynağı.

Peki sağlığımız için bu kadar önemli olan zencefil bitkisinin etken maddeler nelerdir. Taze zencefilin etken madde bakımından daha zengin olduğunu söyleyebiliriz. Taze zencefilde su aranı % 80 iken kuru zencefilde su oranı %10'dur. 

Zencefilin içinde bulunan etken maddeleri şöyle sayabiliriz;

  • Protein %2
  • Yağ %1
  • Nişasta %12
  • Kalsiyum
  • Fosfor
  • Demir
  • B vitamini
  • C vitamini

Zencefilin kansere faydası var mıdır Kanser tedavisinde zencefilin kullanımı Zencefilin kansere faydası var mıdır

Zencefilin kansere faydası var mıdır, Kanser tedavisinde zencefilin kullanımı, Zencefil kanseri tedavi eder mi, kanser ve zencefil

Zencefilin kullanım alanları

  • İştahsızlığa iyi gelir
  • Kanı temizler antiseptik özelliği vardır
  • Mide ağrılarına, hazımsızlığa ve bulantılara iyi gelir
  • Bağırsaklarda biriken gazın atılmasını sağlar.
  • Solunum yollarını açar
  • Kanın akışkan hale getirerek kalbin daha rahat çalışmasını sağlar
  • Terlememizi sağlayarak toksinleri atmamıza yardımcı olur
  • İyi bir antioksidandır, oksitleri temizler vücuttan  dışarı atar
  • Kalp ritminin, düzenler
  • Romatizmal hastalıklara iyi gelir
  • Baş ağrılarını giderir 
  • Rahat uyumamızı sağlar
  • Kandaki kolesterol oranda düşürür,
  • soğuk algınlığında kullanılır 

Zencefilin kansere faydası var mıdır 
Zencefil bitkisinin kansere karşı koruyucu olduğu düşünülüyor. Son yıllarda kanserle mücadelede destekleyici tedavi olarak kullanılıyor. Yapılan araştırmalarda çok sayıda bilim insanı zencefilin kanser gibi tehlikeli hastalıklarda destekleyici tedavi olarak kullanılabileceğini kabul ediyor.

Amerikan Kilinik Onkoloji Derneğinin (ASCO) Başkanı yapan ve Şikago Üniversitesi kan kanseri uzmanı Dr. Richard Schilsky, konuya ilişkin yaptığı sunumda, zencefilin binlerce yıldır mide rahatsızlıklarında kullanıldığını, kanser hastalarının acılarını azaltmak için ne yapabileceklerini sürekli sorduklarını, araştırmalarında tedavi sürecinde mümkün olduğu kadar düşük dozda kullanılan zencefilin çok iyi sonuç verdiğini söyledi.


B12 vitamini ne işe yarar B12 vitamininin faydaları

B12 vitamini ne işe yarar, B12 vitamininin faydaları
  • Anemi (kansızlık) hastalığını önler
  • Vücutta alyuvarların üretilmesini ve demir kullanımını sağlar
  • Öğrenmeye yardımcı olur
  • Çocuklarda zeka gelişimini sağlar
  • Sindirimin yapılmasına yardımcı olur
  • Protein sentezini sağlar
  • Sinir sistemi tahribatını önler
  • Doğurganlığı sağlar
  • Hücre oluşumunu ve hücrelerin daha uzun yaşamasını sağlar
  • Sinir uçlarının normal gelişimini sağlar
  • Gen kopyalanmasına yardım eder
  • Hafızanın güçlenmesi sağlar

B12 vitamini nedir B12 vitamini hangi yiyeceklerde bulunur

B12 vitamini nedir, B12 vitamini nelerde bulunur, B12 vitamini ne işe yarar,  B12 vitamini hangi yiyeceklerde bulunur, B 12 vitamini eksikliği hangi sağlık sorunlarına neden olur 

B12 vitamini nedir
B12 vitamininin tıp dünyasındaki adı "Siyanokobalamin"dir. Beyinsel fonksiyonlar için can alıcı öneme sahip olan B12 vitamini özellikle hayvansal dokularda bulunur. 

B12 vitamininin en önemli özelliklerinden biri de insan vücudunda depolanabilir oluşudur. İnsan vücudunda yaklaşık olarak 5 yıllık B12 vitamini depolanabilir. 

B12 vitamini sebzelerde bulunmaz. Uzun sürelerle  sadece sebzelerle beslenen vejetaryen kişilerde B12 vitamini eksikliğine bağlı olarak önemli rahatsızlıklar daha sıklıkla görülebilir. Herhangi bir rahatsızlıktan ya da yaşlılıktan kaynaklı B12 vitamini emilimi azalabilir. Aşırı alkol kullanımı ve bazı ilaçların sürekli kullanımı da B12 vitamini eksikliğine neden olabilir.

B12 vitamini dana eti, karaciğer, dalak, balık, peynir süt ve süt ürünlerinde bolca bulunur.

Siyanokobalamin nedir B12 vitamini nedir nelerde bulunur

Siyanokobalamin nedir, B12 vitamini nedir, B12 vitamini nelerde bulunur

Siyanokobalamin nedir
Siyanokobalamin  B12 vitaminidir.  Vücudumuz için olmazsa olmaz vitaminler arasında yer alır. B 12 vitamini sadece hayvansal gıdalarda bulunur, sebze ve meyvelerde ise bulunmaz. Bu nedenle vejeteryan beslenen kişilerin B vitamini eksikliği daha sıklıkla görülür. B 12 vitamini eksiklikleri haplarla takviye edilebilir.

B 12 vitamini eksikliği başta zihinsel bozukluklar ve Alzheimer hastalığı olmak üzere kansızlık, yorgunluk, kalp çarpıntısı, unutkanlık, halsizlik, el ayak titremesi, hissizlik, kulak çınlaması gibi büyük sağlık sorunlarına neden olur. Yaşlılarda depresyonun en büyük nedenlerindendir. Yaşlı insanlarda B 12 vitamininin emilimi zorlaştığı için özellikle dikkat edilmesi gerekir.  

B12 vitaminini hayvansal besinlerden alabiliriz. B 12 vitamini et, karaciğer,böbrek,  süt, yumurta, peynir, balık (dil balığı, ringa balığı, sardalya,  uskumru) midye ve karideste bol miktarda bulunur.

B 12 vitamin eksikliği belirtileri

B 12 vitamin eksikligi belirtileri, b 12 vitamin eksikliği belirtileri nelerdir, B 12 vitamini nedir, b 12 vitamininin fonksiyonları nelerdir.

B 12 vitamin eksikligi belirtileri

  • Kansızlık
  • Kalp çarpıntısı
  • Karaciğer büyümesi
  • Halsizlik
  • Kronik yorgunluk
  • Çabuk yorulma
  • Ellerde ve ayaklarda uyuşma,
  • Üşüme hissi
  • Baş dönmesi
  • Baş ağrısı
  • Sürekli uyku halinde olma
  • İştahsızlık
  • Depresyon
  • Saç dökülmesi
  • Dil enfeksiyonu
  • Göz bozuklukları
  • Konsantrasyon bozukluğu
  • Zoe nefes alma
  • Çalışma kapasitesinde düşüklük
  • Kulaklarda çınlama
  • Unutkanlık
  • Sinirsel bozukluklar
  • Sindirim bozuklukları
  • Omurilik yıpranması
  • Halüsinasyon
  • Erken doğum
  • Huzursuzluk
  • Hafıza kaybı
  • Bebeğin düşük kilolu doğması
  • Bebek ölümleri
  • Çocuklarda büyümede gerilik
  • Sık sık hastalanma
  • Dikkat dağılması
  • Öğrenme ve algılama fonksiyonlarında azalma
  • Yürüme bozukluğu

22 Mayıs 2016 Pazar

Maşeri vicdan ne demek

Maşeri vicdan ne demek

  • Halkın vicdanı
  • Toplumsal vicdan
  • Ortak bilinç
  • Ortak değerlere sahip olan insanların karşılaştıkları sorunların çözümünde gösterdikleri aynı davranış ve tepkiler.

Ispanaklı börek tarifi ıspanaklı börek nasıl yapılır pratik ıspanaklı börek yapılışı

Ispanaklı börek tarifi, ıspanaklı börek nasıl yapılır, pratik ıspanaklı börek yapılışı

Ispanaklı börek tarifi
Malzemeler:

  • Bir kilogram ıspanak
  • İki tane kuru soğan
  • 100 gram tulum peyniri
  • Bir su bardağı ceviz
  • Beş tane yufka
  • Bir tane yumurta
  • Bir fincan sıvı yağ
  • Bir tane yumurtanın  sarısı

Ispanaklı börek yapılışı
Soğanları incecik doğrayın.
Tavaya biraz yağ koyup biraz kavurun.
Ayıklanıp yıkanmış ıspanakları ilave edin.
Ispanaklar piştikten sonra soğumaya bırakın.
Ispanaklar soğuduktan sonra ceviz ve tulum peynirini ekleyin.
Yufkayı yağladıktan sonra tepsiye yayın.
İçine ıspanak yayıp üzerine yağlanmış yufkayı koyun.
Bütün yufkaları bu şekilde arasına ıspanak koyarak tepsiye koyun.
En üste koyulan beşinci yufkanın yumurta sarısı sürün.
180 derecede ısıtılan fırında pişirin.

Başbakan ve AKP Genel Başkanı Binali Yıldırım’ın Merkez Karar Yürütme Kurulu (MKYK) listesi


  • Başbakan ve AKP Genel Başkanı Binali Yıldırım’ın Merkez Karar Yürütme Kurulu (MKYK) listesi
  • Abdülhamit Gül
  • Ahmet Sorgun
  • Ali Aydınlıoğlu
  • Asuman Erdoğan
  • Ayhan Ogan
  •  Ayşe Sula Köseoğlu
  • Bekir Bozdağ
  • Berat Albayrak
  • Burhan Kuzu
  • Cevdet Yılmaz
  • Çigdem Karaslan
  • Edibe Sözen
  • Efkan Ala
  • Emine Nur Günay
  • Erol Kaya
  • Seniha Nükhet Hotar
  • Fatih Şahin
  • Fatma Güldemet Sarı
  • Fazilet Dağcı Çığlık
  • Fevzi Şanverdi
  • Hamda Dağ
  • Hayati Yazıcı
  • Hüseyin Özbakır
  • Jülide Sarıer Oğlu
  • Galip Ensarioğlu
  • Mehdi Eker
  • Mahmut Kaçar
  • Markan Eseyan
  • Mehmet Muş
  • Mehmet Müezzinoğlu
  • Murat Baybatur
  • Mustafa Ataş
  • Mustafa Köse
  • Mustafa Savaş
  • Mustafa Şentop
  • Mustafa Yel
  • Nurettin Canikli
  • Özben Gökçen
  • Öznur Çalık
  • Radiye Katırcıoğlu
  • Ravza Kavakçı Kan
  • Sema Ramazanoğlu
  • Serkan Bayra
  • Şaban Dişli
  • Vedat Demiröz
  • Veysi Kaynak
  • Yasin Aktay
  • Yaşar Karayel
  • Zeyid Aslan
  • Zeynep Alkış

21 Mayıs 2016 Cumartesi

Als hastalığı nedir belirtileri nelerdir tedavisi var mı

ALS Hastalığı Nedir, als hastalığı belirtileri nelerdir, als hastalığının tedavısı var mı, als hastalığı nasıl oluşur, als hastalığı tedavisi, als belirtileri nasıl olur.

ALS hastalığı nedir belirtileri nelerdir tedavisi var mı
ALS'nin açılımı ‘Amyotrofik Lateral Skleroz‘dur. ALS hastalığı bir sinir sistemi hastalığıdır. Hastalık, beyinde ve omurilikteki motor nöronlara zarar verir. Omurilikte bulunan kasları besleyen sinirlerin bulunduğu bölgeyi etkileyerek sinirlere hasara uğratır. Zamanla omurilik bölgesinde bulunan kaslar beslenemez, zayıflar ve küçülür.  

Beynin ve omuriliğin beslenemeyerek zarar görmesi sonucu hasta nefes almakta ve yürümekte zorluk çeker. Gündelik hareketlerini dahi yapmakta zorlanır, ilerleyen aşamalarda felç olur. 

ALS  hastalığı bulaşıcı bir hastalık değildir. Ayrıca ALS hastalığı duyuları ileten sinirleri de etkilemez. ALS hastaları hastalığın ilerleyen evrelerinde de görme, işitme, koku alma ve dokunma hislerini kaybetmezler. Bazı hastalarda beynin düşünme, hatırlama ve  öğrenme ile ilgili bölümleri etkilenebilir. 

ALS  hastalığının teşhisi
ALS hastalığında belirtiler ve hastalığın seyri hastadan hastaya farklılık gösterebilir. ALS her hastada aynı şekilde başlayıp ilerlemez. ALS hastalığın teşhisi için kas ya da sinir biyopsisi yapılabilir.

ALS hastalığı herkeste aynı belirtileri göstermeyen farklı seyir izleyebilen bir hastalıktır. Ancak hastalığın ilk aşamalarında kol ve bacak kaslarında oluşan güçsüzlük ilk belirtiler arasında sayılır.  

Kişilerin sık sık düşmesi, elinde tutuğu eşyaları düşürmesi, konuşma güçlüğü çekmesi, kaslara  sık sık kramp girmesi ilk belirtiler arasında yer alır. Hastalığın ilerleyen aşamalarında ise hastalar yemek yemede, yutkunmada ve nefes almakta zorluk çekerler.

ALS hastalığı kimleri etkiler
ALS hastalığı çocuklar arasında nadir görülen bir hastalıktır. Daha çok 40-70 yaş grubunda bulunan kişilerde görülür. Hastalığın görülme sıklığı ise her yıl 100 bin kişiden 2’sinde ortaya çıkar.  

ALS hastalığının tedavisi nasıl yapılır
Günümüzde ALS hastalığını iyileştiren kesin bir tedavi şekli yoktur. Hastalığı kontrol altına alıp yavaşlatan ilaç ve fizik tedavi yöntemleri uygulanmaktadır. ALS hastalarına hastalığa yakalandıktan sonra ortalama 3-10 yıl arasında ömür biçilse de çok uzun yıllar yaşayanlar da vardır.

ALS Hastalığının nedenleri
ALS hastalığının nedenleri kesin olarak bilinmemektedir.  Ancak, sigara içenlerde, kurşun, metal ve çeşitli kimyasallara maruz kalan kişilerde daha sık görüldüğü saptanmıştır.

19 Mayıs 2016 Perşembe

İran'da kadınlara getirilen yasaklar

İran'da kadınlara getirilen yasaklar
İran'da 1979 yılında kurulan "İslam Devrimi" nden sonra kadınlara yönelik insan haklarına aykırı ayrımcılık ve yasaklar getirilmiştir.

 Bunlardan bazıları şöyle:
Bir kadının şahitliği iki erkeğin şahitliğine eşdeğer.

  • Kadınlar işe girmek için kocasından izin almak zorunda.
  • Kadınlar yurtdışına seyahat etmek için kocasından izin almak zorunda.
  • Kadınların yargıç olamaları yasak.
  • Kadınların  devlet başkanlığı seçimlerine katılmaları yasak.
  • Kadın tecavüzlerine karşı yasal düzenleme yok.
  • Tecavüze uğrayan kadını namus adına öldüren babası, kocası ya da erkek kardeşi cezalandırılmıyor.
  • İran'da taşlayarak öldüren (recm) idam cezaları uygulanıyor. Recm cezasında erkeler bellerine kadar toprağa gömülürken, kadınlar boynuna kadar gömülüyor. Recm cezası uygulama anında mahkum kaçarsa idam cezasından kurtuluyor. Ancak boynuna kadar toprağa gömülen kadının kaçması ihtimal dahilinde bile değil. 
  • Kadınların giyimleri "İslami Yaşam Tarzı Koruma Bakanlığı'"nın görevlendirdiği kişiler tarafından sürekli denetleniyor.
  • Dışarda birlikte dolaşan, parklarda oturan insanların evli olup olmadıkları sorgulanıyor.


Argan yağı nerelerde kullanılır

Argan yağı nerelerde kullanılır
Argan yağı kozmetik ürünlerde kullanılan güzellik kaynağı mucize ürünlerden biridir. Daha çok yüz, vücut, saç ve tırnak bakımında kullanılır.

Argan yağının faydaları

  • Kırışıklıkları azaltır.
  • Cildi sıkılaştırır.
  • Sivilceleri tedavi eder.
  • Cildi yumuşatır.
  • Güneşinin UHV ışınlarına karış korur.
  • Sigara, stres, çevre kirliliğinin olumsuz etkilerini ortadan kaldırır.
  • Hücrelerin yenilenmesini sağlar.
  • Cildi canlandırır.
  • Cilt tahriş ve iltihaplanmasını azaltır.
  • Göz altı kırışıklıklarını azaltır.
  • Hamilelik çatlaklarına karşı korur.
  • Kuru ve yağlı ciltlerde kullanılabilir.
  • Yıpranmış saçlara parlaklık sağlar.
  • Saçları korur kırık oluşmasını engeller.
  • Saçları besler.
  • Kırılgan tırnakları güçlendirir.
  • Vücuda masaj yapmak için en ideal olan yağlardandır. 

PM ve AM ne demek

PM ve AM ne demek, P.M. ve A.M. ne nedir, PM ve AM ne demek anlamı, PM ve AM açılımı, PM ve AM türkçesi.

A.M. ve P.M. nedir?
A.M. P.M. latin kökenli kelimelerdir. Gün ortasından önce ve gün ortasından sonraki zaman dilimlerini göstermek için kullanılır.

A.M. : Ante Meridiam (Gün ortasından önce)
P.M. : Post Meridiam  (Gün ortasından sonra)

Ante: Önce
Post: Sonra
Meridiam: Gün ortası (Midday)

Bizde ise genelde P.M. öğlenden önce, A.M. öğlenden sonra şeklinde kullanılmaktadır.


17 Mayıs 2016 Salı

İş Kanununa göre işçilere yıllık izin verilmesi

İş Kanununa göre işçilere yıllık izin verilmesi, 4857 sayılı İş Kanununa göre yılık izin ne kadardır, işçiler için yıllık izin süresi.

Yıllık Ücretli İzin Hakkı ve Süreleri (İş Kanunu/53 madde)
İşçi statüsünde çalışan işçiler yıllık ücretli izin hakkı ve süreleri İş Kanunu'nun 53. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre; 1 yıldan 5 yıla kadar çalışanlar için 14 gün, 5 yıldan fazla 15 yıldan az çalışanlar için 20 gün, 15 yıldan daha fazla çalışanlar için 26 gündür

İşte İş kanunundaki o düzenleme: 

Yıllık Ücretli İzin Hakkı ve Süreleri
Madde 53 - İşyerinde işe başladığı günden itibaren, deneme süresi de içinde olmak üzere, en az bir yıl çalışmış olan işçilere yıllık ücretli izin verilir.

Yıllık ücretli izin hakkından vazgeçilemez.

Niteliklerinden ötürü bir yıldan az süren mevsimlik veya kampanya işlerinde çalışanlara bu Kanunun yıllık ücretli izinlere ilişkin hükümleri uygulanmaz.

İşçilere verilecek yıllık ücretli izin süresi, hizmet süresi;
a) Bir yıldan beş yıla kadar (beş yıl dahil) olanlara ondört günden,
b) Beş yıldan fazla onbeş yıldan az olanlara yirmi günden,
c) Onbeş yıl (dahil) ve daha fazla olanlara yirmialtı günden,
Az olamaz.

Ancak onsekiz ve daha küçük yaştaki işçilerle elli ve daha yukarı yaştaki işçilere verilecek yıllık ücretli izin süresi yirmi günden az olamaz.

Yıllık izin süreleri iş sözleşmeleri ve toplu iş sözleşmeleri ile artırılabilir.

evlilik izni

evlilik izni, evlenme izni, evlilik izni kaç gün, 657 evlilik izni, 4857 iş kanunu evlilik izni, özel sektörde evlilik izni kaç gün, evlilik izni ne zaman kullanılır, evlilik izni kaç gündür

Evlilik izni
İşçilerde evlilik izni
4857 sayılı İş Kanunu'nun  "Yıllık İzin Bakımından Çalışılmış Gibi Sayılan Haller" başlıklı 55. maddesinin (ı) bendi gereği işçilerin evlenmelerinde üç güne kadar evlenme izni verilir.

Memurlarda evlilik izni
657 sayılı Devlet memurları Kanununun 104 üncü maddesinin (B) bendinde,“Memura, kendisinin veya çocuğunun evlenmesi hallerinde isteği üzerine yedi gün izin verilir.” hükmüne göre evlilik izni verilmektedir. Memurlarda evlilik izni evlenme olayının gerçekleşmesi ve memurun izin talebinde bulunması şartına bağlanmıştır.

CHP Tunceli Milletvekili Gürsel Erol dokunulmazlık oylamasına katılmayacağını açıkladı

CHP Tunceli Milletvekili Gürsel Erol dokunulmazlık oylamasına katılmayacağını açıkladı
CHP Tunceli Milletvekili Gürsel Erol dokunulmazlık oylamalarına katılmayacağını açıkladı. 

CHP Tunceli Milletvekili Gürsel Erol, dokunulmazlıkların kaldırılmasına ilişkin Anayasa değişikliği oylamasına katılmayacağına ilişkin yazılı bir açıklama yaptı.

Erol, TBMM'de yaptığı yazılı açıklamada, “İçtiğim yemine sadık kalacağım. Anayasa'ya aykırı olan bir düzenlemenin oylamasına katılmayı etik bulmuyorum. O yüzden AKP'nin dokunulmazlıkların kaldırılmasıyla ilgili Meclis'te oylanacak teklifin oylamasına katılmayacağım" ifadelerine yer verdi. 

Bülent Arınç'ın katılacağı çalıştay Üniversite Rektörlüğünce güvenlik gerekçesiyle iptal dildi

Bülent Arınç'ın katılacağı çalıştay Üniversite Rektörlüğünce güvenlik gerekçesiyle iptal dildi 
Eski TBMM Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın Turgut Özal Üniversitesi'nde katılacağı "Anayasa Çalıştayı" güvenlik gerekçesiyle Rektörlük tarafından iptal edildi 

Bülent Arınç'ın bugün saat 13:30'da Turgut Özal Üniversitesi'nde katılacağı "Anayasa Çalıştayı", provokatif olaylar çıkabileceği gerekçesiyle iptal edildi.

Konuya ilişkin bir açıklama yapan Arınç, "Bu gerekçeye ihtimal vermemekle birlikte alınan bu karara uymak durumundayım" dedi.

İşte Arınç'ın o açıklaması:
"Bugün konuşmacı olarak katılacağımı duyurduğum Turgut Özal Üniversitesi’ndeki Anayasa Çalıştayı, rektörlüğün son dakikada aldığı bir kararla iptal edilmiştir. 
Rektörlük, ankara Emniyet müdürlüğü yetkililerinin, “provokatif olaylar çıkabileceği” şeklindeki ikazlarını iptale gerekçe olarak göstermiştir. 
Bu gerekçeye ihtimal vermemekle birlikte alınan bu karara uymak durumundayım. 
Sevgili öğrenciler, izah ettiğim sebeplerden ötürü bugün sizlerle birlikte olamayacağımı üzülerek bildiriyorum. 
Gerek bugün Turgut Özal Üniversitesi’nde gerekse daha önce başka üniversitelerde, “davet kendilerinden gelmesine rağmen” yaşanan iptaller hakkında ve diğer konularda 18 Mayıs 2016 Çarşamba günü Twitter üzerinden açıklama yapacağımı da kamuoyuna saygıyla bildiririm.

Nobel ödülü sahibi Prof. Dr. Aziz Sancar kanserin sırrını açıkladı

Nobel ödülü sahibi Prof. Dr. Aziz Sancar kanserin sırrını açıkladı
Nobel ödülü sahibi Prof. Dr. Aziz Sancar kanserin sırrını açıkladı. Sancar "Kanserin en büyük sırrı, sigara içmemektir. Sigara içerseniz DNA onarımı başa çıkamaz, kanser olursunuz" dedi. 

Prof. Dr. Sancar, Dokuz Eylül Üniversitesi'nin İzmir Biyotıp ve Genom Merkezi'nde (iBG-İzmir) adının verildiği Prof. Dr. Aziz Sancar Oditoryumu'nda bir basın toplantısı düzenledi. Kanseri önlemede DNA onarımının etkili bir mekanizma olduğuna vurgulayan Sancar, "Kanserin en büyük sırrı, sigara içmemektir. Sigara içerseniz DNA onarımı başa çıkamaz, kanser olursunuz" dedi. 

Kansere yakalanmamak için korunmanın önemine vurgu yapan Sancar, DNA tahribatını onarıp kanser ilaçlarının daha etkili olması için çaba harcadıklarını, çalışmaların şu an net bir seviyeye ulaşmadığını ancak ulaşacağına emin olduğunu söyledi.

Sancar şunları söyledi:
DNA'nın şekli 1953'te keşfedilmişti. Bu hem temel bilim, hem de sağlık bilimleri alanında büyük yenilik sağladı. Bunun üzerinde çalışanlar 'Ben kanseri tedavi edeceğim' diye düşünmüyorlardı. Ben de DNA onarımı üzerinde çalışırken, 'Ben kanseri tedavi edeceğim' diye başlamadım. DNA nasıl onarılıyor, onu anlamak istedim ve onun mekanizmasını çözdüm. Bu, hem kanserin önlenmesinde hem de tedavisinde önemli olacaktır. Tıbbi bilim, temel bilime dayanmadan olmaz. Avrupa'dan, Amerika'dan devamlı ithal edemeyiz, kendimizi üretmeliyiz, bunu tekrar tekrar vurgulamak istiyoruz." 
Ben Atatürk'ün yaptığı devrimlerin, Cumhuriyet'in çocuğuyum. Beni yetiştiren köy enstitüsü mezunlarıdır. Savur, Mardin ve İstanbul Tıp Fakültesi'dir. Ben onların bir ürünüyüm. Onlar vasıtasıyla aldım ödülü. Atatürk'ün ve Cumhuriyet'in ödülüdür. O bakımdan oraya aittir. Nobel ilan edildiği gün tam bir kaostu, düşünecek vakit yoktu. İkinci gün biraz rahatladık. Eşimle konuştuk. Eşim Türkiye'yi çok seviyor. İkinci gün madalya Anıtkabir'e teslim edilecek diye düşündük. 
Gençler, ilkokuldan üniversiteye kadar politikayla uğraşmayın, günlük kültürle uğraşmayın, bilim yapın, tavsiyem odur.

16 Mayıs 2016 Pazartesi

advertisement ne demek advertisement türkçe çeviri advertisement anlamı

advertisement ne demek, advertisement türkçe çeviri, advertisement  anlamı

Advertisement ne demek  
Advertisement: Reklam, duyuru, ilan

Stick to it ne demek

Stick to it ne demek
Stick to it: Bağlı kal, vazgeçmemek, ısrar etmek diretmek

Stick to: Ayrılmamak, bırakmamak, tutmak, yerine getirmek, bağlı kalmak, vazgeçmemek, sıkı sıkıya sarılmak

Stick: (isim) Çubuk, sopa , değnek, baston, çıta, kumpas, asa, kol, sap, sırık
          (fiil) Ayrılmamak, yapışmak

Get used to it ne demek

Get used to it ne demek

Get used to it: Alışmak

get: almak, edinmek, olmak, elde etmek, kazanmak, getirmek, gelemek, etmek, varmak, yaptırmak, başlamak, götürmek.

used:kullanılmış, eski

to it:buna, bunu

I agree ne demek i agree anlamı i agree türkçesi

I agree ne demek, i agree anlamı, i agree türkçesi

I agree ne demek
I agree: Katılıyorum

Agree:(fiil) Anlaşmak, kabul etmek, kararlaştırmak, uymak, hemfikir olmak, birleşmek, aynı fikirde olmak, uyuşmak, yaramak, bağdaşmak, razı olmak.

Örnek:
I agree with you: size katılıyorum
I agree to it: Ben bunu kabul ediyorum, ben buna katılıyorum

to it: buna

Avrupa Birliği ve Devlet Eski Bakanı Egemen Bağış'tan Bakara-Makara açıklaması

Avrupa Birliği ve Devlet Eski Bakanı Egemen Bağış'tan Bakara-Makara açıklaması 
Avrupa Birliği ve Devlet Eski Bakanı Egemen Bağış, internette yayınlanan bir ses kaydında, "Bu Bakara iyi makara" diyerek Kuran ile dalga geçtiği iddia edilmişti. Bağış, internetteki "Bakara-makara" ses kaydıyla ilgili bir açıklama yaptı.

Bağış, "Bakara-Makara" konusunda yöneltilen bir soruyu cevaplarken ses kaydının montaj olduğunu iddia ederek, "Bunun defalarca bir düzmece montaj olduğu belgelendi. Bize iftira atanlar önce kendi günahları ile ilgili tövbe etsinler. Biz kendi tövbemizi tövbe etmemiz gereken makamlara yaparız. Günahsız olduğumuzu iddia etmiyoruz. Günahlarımız vardır. Onlarla ilgili tövbeyi de ancak Allah'a yaparız. Biz inancımızı kimseye sorgulatmayız" dedi.

Egemen Bağış'ın adı 17-25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet iddialarına karışmış TBMM'de AKP oylarıyla aklanmıştı! 

Emniyet Genel Müdürlüğü 19 Mayıs'ta IŞİD saldırılarına karşı uyardı

Emniyet Genel Müdürlüğü 19 Mayıs'ta IŞİD saldırılarına karşı uyardı
Emniyet Genel Müdürlüğü'nden (EGM) IŞİD uyarısı geldi. EGM, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı’nda olası IŞİD saldırısına karşı 81 ilin emniyet müdürlüklerini uyardı.

EGM'nün 81 ilin emniyet müdürlerine gönderdiği yazıda IŞİD’in ‘Türk asker ve polisini kafir olarak gördüğü, savaşmanın ve öldürülmelerinin caiz olduğu’ yönünde talimatı bulunduğu hatırlatılarak , 19 Mayıs Perşembe günü Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı kapsamında düzenlenecek etkinliklerde alınacak tedbirlerin gözden geçirilmesi ve ilave tedbirlerin alınması gerektiği kaydedildi.

remind me ne demek

Remind me ne demek
Remind me: Bana hatırlat

remind: hatırlatmak, andırmak, benzemek, aklına getirmek
me: bana, beni

you don't miss me ne demek

You don't miss me ne demek
You don't miss me: Beni kaçırmayın

You don't miss: Kaçırmayın, kaçırma

You miss: Kaçırma

Miss   (fiil)     :Kaçırma, özlemek, eksik olmak, özlem duymak, gözlemek, aramak,
           (isim)   : Bayan, hanım, matmazel, kız

Don't miss this ne demek

don't miss this ne demek, don't miss this türkçe çevirisi, don't miss this anlamı

Don't miss this ne demek
Don't miss this: Bunu kaçırmayın

CHP İl Başkanları Toplantısı Van'da yapıldı

CHP İl Başkanları Toplantısı Van'da yapıldı
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İl Başkanları Toplantısı, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu Başkanlığında 14-15 Mayıs 2016 tarihleri arasında Van'da yapıldı. 

İşte CHP İl Başkanları Toplantısı  sonuç bildirgesi: 

CHP İL BAŞKANLARI TOPLANTISI SONUÇ BİLDİRİSİ
14-15 MAYIS 2016 VANParlamenter demokrasimiz, bir diktatörlük rejimi hedefinin tehdidi altındadır. Ülke ekonomimiz, Cumhuriyet tarihimizin en kırılgan dönemlerini yaşamaktadır; eğitim sistemimiz çöküşün eşiğinde, dış politikamız iktidarın yanlış tercihleri nedeniyle çıkmazdadır. Toplumsal barışımız, AKP’nin tüm toplum kesimlerine yönelik ayrıştıran ve ötekileştiren söylemi nedeniyle hızla bozulmaktadır.

Halkımız, Türkiye’nin bu temel problemlerine kalıcı çözüm beklerken, tarihte daha önce benzeri görülmemiş bir darbeyle 64. Cumhuriyet Hükümeti’nin Başbakanı Sayın Ahmet Davutoğlu’nun görevden ayrılması sağlanmıştır. "4 Mayıs Saray Darbesi" olarak adlandırılan bu süreç, Cumhurbaşkanlığı makamında oturan şahsın talebi doğrultusunda ve "Milli İrade" hiçe sayılarak gerçekleştirilmiştir. Kendisine oy veren seçmenin hakkını ve demokrasinin temel ilkelerini koruması gereken, Sayın Davutoğlu darbeye direnmemiş, teslim olmuştur. 
Darbenin amacı hükümete el koyarak, "Laik, Demokratik, Sosyal Hukuk Devleti" ilkelerini yok edecek, kuvvetler ayrılığını ortadan kaldıracak bir diktatörlük rejimine geçişin alt yapısını hazırlamaktır. Ancak bilinmelidir ki bu hazırlığı yapanlar, Cumhuriyet Halk Partisi’nin ve ülkemizde demokrasi için bedel ödemeye hazır milyonların iradesi karşısında hüsrana uğrayacaktır. Yaklaşık 150 yıllık parlamenter geleneğimiz, 93 yıllık Milli Egemenlik anlayışına dayalı Cumhuriyetimiz ve 70 yıldır süre gelen çok partili demokratik hayatımızın kazandırdığı tarihsel birikimimiz asla bir diktatörlük rejimine kurban edilmeyecektir. 
Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu tarafından 72. TOBB Genel Kurulunda dile getirilen görüşler, bu iradenin ifadesidir. Biz CHP İl Başkanları olarak bu iradenin tereddütsüz arkasındayız. Bir Cumhuriyet savcısının, darbenin başaktöründen aldığı talimatla, Sayın Genel Başkanımız hakkında başlattığı soruşturmayı da bizlere yönelik beyhude bir sindirme girişimi olarak görüyoruz.

Tarihi boyunca darbecilerin önünde diz çökmeyen, darbecilere teslim olmayan CHP, demokrasi için bedel ödemekten çekinmemiş siyasi bir halk hareketidir. Bu bağlamda, CHP dün olduğu gibi bugün de darbecilere ve halkın iradesini gasp etmeye çalışanlara karşı mücadele etmeye kararlıdır. Örgütümüzün ve demokrasiye inanmış tüm yurttaşlarımızın birlikteliğiyle sürdürülecek mücadelemiz, Cumhuriyet, Demokrasi, Özgürlük ile taçlanıncaya kadar devam edecektir. Bu değerlere inanan tüm yurttaşlarımıza çağrımızdır. 
Öte yandan ülkemizde ve Ortadoğu’da AKP tarafından sürdürülen çatışma ve ayrımcılık politikalarına karşı olduğumuzu; terör örgütleri arasında sıkışmış, yaşamları parçalanmış halkımızın yanında olduğumuzu ifade ediyoruz. Toplumsal barışın sağlanması noktasında parlamentomuzu çözümün tek adresi olarak gören CHP’nin il başkanları olarak terör saldırılarında şehit düşmüş tüm güvenlik güçlerimizi ve vatandaşlarımızı rahmetle anıyor, ülkemizin acıya ve gözyaşına mahkum olmadığını, toplumsal barışı sağlamak için üzerimize düşen tarihsel sorumluluğu yerine getirme kararlılığımızı, Van’dan Edirne’ye kadar ilan ediyoruz. 
Kamuoyuna Saygılarımızla duyurulur 
CUMHURİYET HALK PARTİSİ İL BAŞKANLARI
Kaynak: chp.org.tr

15 Mayıs 2016 Pazar

Cildimi nasıl beyazlatırım

Cildimi nasıl beyazlatırım
Yüzü beyazlatmanın daha doğrusu birkaç ton açmanın bazı doğal yöntemleri var. Bu doğal yöntemleri uygulayarak siz de cildinizin rengini bir kaç ton açabilir, koyu cilt lekelerinden de kurtulabilirsiniz.

İşte cildi beyazlatan doğal yöntemler
  • Öncelikle haftada 1-2 defa cildinize peeling yapmalısınız. Doğal bir ürün kullanmak istiyorsanız en uygun doğal ürün Türk kahvesi televesidir. Kahvenizi içip telvesini yüzünüze sürerek 2-3 dakika masaj yapar gibi peelin uygulayıp yıkayın.  Bedava, etkili ve sağlıklı bir yöntem.
  • Bir yemek kaşığı domates suyu ile bir yemek kaşığı limon suyunu karıştırıp cildinize sürün, 15 dakika bekletip yıkayın. Hassas cilde sahip olanlar  ciltlerinin küçük bir bölümünde denedikten sonra olumsuz bir reaksiyon yoksa uygulayabilirler. Bu uygulamayı haftada 1-2 defa yapabilirsiniz. 
  • Domates suyu ile buğday ununu karıştırıp krem kıvamına getirin. Bu maskeyi cildinize sürüp 15-20 dakika beklettikten sonra yıkayın. Birer gün arayla maskeyi uygulamalısınız. 
  • Pirinç unu ve yoğurdu karıştırıp krem kıvamına getirin. Cildinize sürerek peeling yapın. Daha sonra 15-20 dakika cildinizde bekletip yıkayın. Bu uygulamayı her gün yapabilirsiniz. Cildinizin renginin açıldığını ve koyu lekelerin yok olduğunu göreceksiniz.