23 Temmuz 2014 Çarşamba

Yargıtay'dan Emsal Karar: Dayanışma Grevi İşyeri İşgali İşi Yavaşlatma Siyasi Amaçlı Grev Yasaldır

Yargıtay'dan Emsal Karar:  Dayanışma Grevi İşyeri İşgali İşi Yavaşlatma Siyasi Amaçlı Grev Yasaldır
Yargıtay; siyasi amaçlı grev, dayanışma grevi, genel grev, işyeri işgali, işi yavaşlatma, verimi düşürme ve diğer direnişlere ilişkin emsal bir karara imza attı. 

Yargıtay, Anayasa'nın 54/7'de yer alan "Siyasi amaçlı grev ve lokavt, dayanışma grev ve lokavtı, genel grev ve lokavt, işyeri işgali, işi yavaşlatma, verimi düşürme ve diğer direnişler yapılamaz." hükmünün 2010 kaldırılmasını gerekçe göstererek, iş yavaşlatma eylemine katılan işçinin işe iadesine karar verdi.  

İşte o emsal karar

T.C.
YARGITAY
7. Hukuk Dairesi

ESAS NO : 2014/7358
KARAR NO : 2014/13055

Mahkemesi : Mersin 3. İş Mahkemesi
Tarihi : 03/12/2013
Numarası : 2013/40-2013/465
Davacı : Hamdin Ermiş'i temsilen Liman-İş Sendikası vekili
Av.Derya Demir
Davalı : Mersin Uluslararası Liman İşletmeciliği A.Ş.
vekili Av.Esra Bilgin
Dava Türü : İşe iade


YARGITAY İLAMI

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:

Davacı, iş sözleşmesinin davalı işverence sendikal nedenle feshedildiğini belirterek feshin geçersizliği ve işe iadesi ile İş Kanununun 21.maddesinde ve 6356 sayılı Yasanın 25/4.maddesinde belirtilen haklarının tespitini talep etmiştir.

Davalı vekili, sendikal nedenle fesih iddiasının yersiz olduğunu, yasa dışı direniş nedeniyle fesih yapıldığının sabit olduğunu, işverenin sendikaya karşı negatif bir tutumunun olmadığını, işyerinde Toplu İş Sözleşmesinin 3 yıl süreli olarak imzalanıp, yürürlüğe girdiğini, işyerinde 1400'e yakın sayıda sendika üyesi çalışan olduğunu, tüm bu olgular sabit iken sendikal nedenle fesih iddiasının abes olduğunu, işyerinde hukuka aykırı eylemler yapıldığını ve davacının da bu eylemlere katıldığını, davacının da bunu kabul ettiğini, iş akdinin haklı nedenle feshedildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.

Mahkemece; 24/02/2013 tarihinde davacının da aralarında bulunduğu 100 civarında işçinin davalı işverene ait Mersin Limanındaki A, B, C, D ve E giriş kapılarını iş makinaları ve konteynır ile kapatarak işyerine girişi engelledikleri, eylemin saat 09:00 -14:00 arasında sürdüğü bu süre içinde işin durduğu, davalı işverenin davacının iş sözleşmesini 01/03/2012 tarihli ihtarname ile 4857 sayılı Kanunun 25/II-b ve 6356 sayılı Kanunun 70.Maddesi uyarınca haklı nedene dayalı olarak feshettiği, 24/02/2013 tarihi itibariyle 6356 sayılı Kanunun 60 maddesi uyarınca alınmış bir grev kararı bulunmadığı, davacı tarafın kendileri yerine başka bir işçi alınacağına yönelik duyum üzerine bu şekilde eylem yaptıklarına yönelik savunmalarının ispatlanamadığı kaldıki bu durumun işyerinde iş yavaşlatmayı gerektirmediği, MIP işyerinde uygulanması gereken kurallarda iş yavaşlatma direnişine katılmanın ihraç cezası gerektirdiği, 4857 sayılı Kanunun 25/2.maddesi uyarınca davacının iş güvenliğini tehlikeye düşürdüğü, çalışmayı engellediği, ayrıca 6356 Sayılı Kanunun 70. Maddesine göre kanunsuz grevin işverene iş sözleşmesini haklı nedenle fesih imkanı tanıdığı hususları dikkate alındığında davacının iş sözleşmesinin feshinin haklı nedene dayandığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Grev hakkı 1982 Anayasamızın 54. maddesinde düzenlenmiştir. AY md. 54 uyarınca: "Toplu iş sözleşmesinin yapılması sırasında uyuşmazlık çıkması halinde işçiler grev hakkına sahiptirler." Bilindiği gibi uluslararası düzenlemelere uyum amacıyla 12 Eylül 2010 tarihinde referanduma götürülen 07.05.2010 tarihli Anayasa değişiklikleri kapsamında 54. maddede bir takım değişiklikler gerçekleştirilmiştir. Bu kapsamda AY md. 54/7'de yer alan "Siyasi amaçlı grev ve lokavt, dayanışma grev ve lokavtı, genel grev ve lokavt, işyeri işgali, işi yavaşlatma, verimi düşürme ve diğer direnişler yapılamaz." hükmü kaldırılmıştır. AY md. 54'ün değişiklik gerekçesinde: "Maddeyle, tarafı olduğumuz uluslararası sözleşmeler ile çağdaş demokratik toplumlarda çalışma hayatını düzenleyen ve genel kabul gören evrensel ilkelerle bağdaşmayan, grev ve lokavt hakkına gereksiz sınırlamalar getiren, 54 üncü maddenin üçüncü ve yedinci fıkraları yürürlükten kaldırılmaktadır. Söz konusu hükümlerin kaldırılmasıyla, sendikal haklar ile grev ve lokavt hakkının kullanılabilmesi bakımından, ileri hir adım atılmış olmaktadır " ifadeleri yer almaktadır.

Belirtmek gerekir ki: AY md. 54'den anılan yasaklar kaldırılmasına rağmen 2822 sayılı Kanunda bu yönde bir değişiklik yapılmamış, ancak 6356 sayılı Yasada ise bu yasaklara yer verilmemiştir. Bununla birlikte, gerek 2010 değişikliği sonrası 2822 sayılı Kanun ve gerekse 6356 sayılı Yasanın ilgili hükümlerinin yorumu noktasında Anayasa değişiklikleri önem taşımaktadır. Zira, Anayasa değişikliği öncelikle yasa koyucunun bu konudaki iradesini ortaya koymaktadır, İrade; maddede sayılanların Anayasa metninden çıkarılmasıdır. Ancak bu noktada önemli olan husus; anayasa koyucunun yasakların uluslararası düzenlemelere aykırılığından hareket etmesi, dolayısıyla yasaklamaların Türk Hukuk sisteminde uygulanmaması gerektiğini benimsemesidir.
Anayasadaki yasakların kaldırılması ile bağlantılı olarak değerlendirilmesi gereken bir başka durum konuya ilişkin uluslararası düzenlemeler ve AY md. 90 hükmüdür. Gerek ILO gerekse Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Mahkeme kararları ve yine Avrupa Sosyal Şartı kapsamında grevi de kapsayan toplu eylem hakkı bir insan hakkı olarak kabul edilmektedir. Bu bağlamda toplu eylem hakkı bir üst kavram olarak benimsenmiş olup, buna grev yanında grev benzeri protesto eylemleri, kurallı çalışma, işi yavaşlatma gibi eylemler de dahil edilmiştir. ILO denetim organları çeşitli tarihlerde verdikleri kararlarda siyasi amaçlı grev, genel grev ve sempati grevlerinin yasaklanmasını Türkiye bakımından eleştirmiş ve sendika üyelerinin menfaatlerini etkileyen konularda eylem yapma imkanının tanınması ve desteklenen grevin yasal olması kaydıyla sempati eylemlerine izin verilmesi gerekliğini belirtmiştir. ILO'nun denetim organlarına göre: grev hakkı yalnızca Toplu İş Sözleşmesinin imzalanması ile çözülebilecek endüstriyel uyuşmazlıklarla sınırlı değildir. İşçilerin grev hakkı vasıtasıyla korudukları mesleki ve ekonomik menfaatler sadece daha iyi çalışma koşulları veya mesleki nitelikteki toplu taleplere ilişkin değildir. Ayrıca işçileri doğrudan ilgilendiren ekonomik ve sosyal politika sorunları ve işletmenin karşıladığı problemlere yönelik çözümleri de içerir. Hükümetin ekonomik politikasının sosyal ve istihdama ilişkin sonuçlarını protesto eden ulusal grevin yasak olmadığına ilişkin açıklama ve grevin yasaklanması, örgütlenme özgürlüğünün ciddi ihlali niteliğindedir (Freedom of Association: Digest of Decisions and principles of the freedom of Association Committee of the Governing Body of the ILO. Fourth Revised Edition. Geneva 1996.470 vd.) ILO denetim organlarına göre dayanışma grevlerinin tümüyle yasaklanması kötüye kullanmalara sebebiyet verebilecektir. Aynı değerlendirme sempati grevleri için de geçerli olup, bu tür eylemlerin meşruiyeti grevin yasal olması şartına bağlıdır. Aletlerin bırakılması, işi yavaşlatma, oturma, aşırı kurallı çalışma gibi eylemler barışçıl şekilde gerçekleştirildiği sürece korunmalıdır. Bu eylemler ancak barışçıl olma niteliğini kaybettiği takdirde kısıtlanabilir. (B.GHRNIGON/A.ODERO/H.GUIDO. ILO Principles Concerning the Right to Strike, International Labour Review, Vol.137 (1998) No.4. 444 vd).

Grev hakkı bakımından önemli bir diğer düzenleme Avrupa Sosyal Şartı ve denetim organı olan Avrupa Sosyal Haklar Komitesinin kararlarıdır. Avrupa Sosyal Şartının 6/4.maddesinde "grev hakkı dahil toplu eylem hakkı" düzenlenmiştir. Avrupa Sosyal Haklar Komitesi maddeyi yorumunda: grev hakkının sadece toplu iş sözleşmesi prosedürü sırasında ve bu prosedürle bağlantılı olarak kullanılamayacağını kabul etmektedir. Komiteye göre: toplu iş sözleşmesi prosedürü dışında, işçilerin iş sözleşmelerinin feshinin bildirildiği dönemde bir grup işçinin bunu önleme veya işten çıkarılanların geri alınması için yaptıkları eylemler toplu eylem hakkı kapsamında yer alır. Belirtmek gerekir ki. Türkiye Avrupa Sosyal Şartı'nın 5 ve 6. Maddelerini onaylamamıştır. Bununla birlikte, İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi Türkiye'ye ilişkin kararlarında Şartın ilgili hükümlerini uygulamıştır.

AlHM Türkiye aleyhinde verdiği kararda Toplu İş Sözleşmesi prosedürü ile bağlantılı olmayan 1 günlük genel grevin Hükümet tarafından yasaklanmasının ve çalışanlara disiplin cezası uygulanmasının AİHS ve Avrupa Sosyal Şartı ve ILO ile benimsenen kurallara aykırı olduğunu kabul etmiştir. Sonuç olarak, uluslararası normlar uyarınca: işçilerin ekonomik ve sosyal durumlarını etkileyen veya işyerindeki uygulamalara yönelik olarak kısa süreli, demokratik bir hakkın kullanımı niteliğindeki protesto eylemleri toplu eylem hakkına dahildir. Bu gibi eylemler salt politik nitelikte olmadıkça yasaklanamaz.

Nitekim 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununda bu yasağın kaldırıldığı dikkate alındığında, temelde bir protesto niteliği taşıyan bu eylemin uluslararası normlar kapsamında toplu eylem hakkı çerçevesinde korunan bir eylem olarak değerlendirilmesi gerektiği söylenebilecektir. Uluslararası normlar uyarınca demokratik bir hakkın kullanımı şeklinde protesto eylemleri barışçıl nitelik taşıdığı takdirde ve ölçülülük ilkesine uygun olmak şartıyla yasadışı eylem olarak değerlendirilmemelidir. Anayasanın 90. maddesiyle uluslararası sözleşmelerin kanun hükmünde kabul edilmesinin sonucu, temel hak ve özgürlükler konusunda uluslararası normlar ile iç hukuk kuralları arasında bir çatışma olduğu takdirde uluslararası normların dikkate alınmasını gerektirir.

Somut olayda; davalı işverence,fesih bildiriminde belirtilen eylemlerin davacı tarafından yapıldığı ispat edilemediği gibi, davalı işverence işyerindeki çalışanlar yerine başka işçilerin alınacağı ve otobüsler ile işyerine getirileceği yönündeki duyum üzerine işçilerin girişleri kapattıkları ve davacı tanığı Mustafa Yolcunun beyanlarından kendisinin işyerine getirilen otobüsteki kişilerden olduğunun ayrıntısıyla açıklandığı, olay nedeniyle Emniyet Müdürlüğüne yapılan ihbar üzerine olay yerine gelen Emniyet görevlileri tarafından tutulan tutanakta kapı önlerindeki işçi sayısının 300 kişi civarında olduğu ve kapı girişlerinin büyük konteynırlarla kapatıldığının belirtildiği, saat 09:00 -14:00 arası süren eylemde işyeri sendika temsilcisi olan davacıların davalı tanığı güvenlik şefi Metin Ayhanoğlu beyanlarında "bu dört kişi turnike dışındaki giriş bariyerlerine kadar gelip işçilerle konuşma yapıp geri dönüyorlardı, beklemede kalın bu işi başaracağız şeklinde sözler söyleniyordu" şeklindeki beyanından davacının işyeri dışında olup sendika ile işyeri arasındaki irtibatı sağlamakla görevli olduklarının anlaşılmasına ve dava devam ederken 24/02/2013 tarihinde yapılan eylem gerekçe gösterilerek çok sayıda işçiden 22 işçinin iş akdinin feshedilmesi ve sendika işyeri temsilcileri olan davacı ve 3 arkadaşı dışındaki 18 işçinin işverence tekrar işe başlatıldığının tespit edilmesine göre gerçek amacı TİS bağıtlamak olan, işçilerin iktisadi ve sosyal çıkarlarını koruma ve düzeltme amacı taşıyan işyerinde yapılan bu eylemin uluslararası normlar uyarınca demokratik bir hakkın kullanımı niteliğinde olduğu, Avrupa Sosyal Şartının 6/4 maddesi Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve İLO ile benimsenen kurallara göre işçilerin ekonomik ve sosyal durumlarını etkileyen veya işyerindeki uygulamalara yönelik olarak kısa süreli demokratik bir hakkın kullanımı niteliğindeki protesto eylemlerinin toplu eylem hakkına dahil olduğu, ölçülülük ilkesine uygun olmak şartıyla yasa dışı eylem olarak değerlendirilemeyeceği, Avrupa Sosyal Şartı Sözleşmesinin 6/4 maddeleri de nazara alındığında telafisi imkansız zarar meydana getirmeyecek şekilde toplu eylemde bulunmanın işverene haklı nedenle fesih hakkı vermeyeceği, 6.maddenin Türkiye tarafından onaylanmaması, sosyal şartla bağlı olmama sonucunu doğurmayacağı, AY md.54'deki yasakların kalkması ve AY md.90 hükmü uyarınca uluslararası normlar uyarınca demokratik bir hakkın kullanımının söz konusu olduğu veya demokratik bir hakkın kullanımı niteliğinde sayılmasının uygun olacağı gerekçesiyle feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine ve davacının kıdemi ve fesih nedeni dikkate alınarak işe başlatmama tazminatının davacının 4 aylık brüt ücreti tutarında belirlenmesine, her ne kadar davacı vekili tarafından feshin sendikal nedenle yapıldığı iddia edilmiş ise de, feshin 24.02.2013 tarihinde gerçekleşen işçi eylemleri nedeniyle yapıldığı, işyerinde 1400'e yakın sendikalı işçinin çalıştığının işverence bildirildiğinin anlaşılmasına göre feshin sendikal nedene dayanmadığı, bu nedenle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddi yönünde hüküm kurulması isabetsiz olmuştur.

4857 sayılı İş Yasasının 20/3.maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının İŞE İADESİNE,
3-Davacının yasal sürede başvurmasına rağmen davalı işverene işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminatın davacı talebi nazara alınarak davacının 4 aylık brüt ücreti tutarında BELİRLENMESİNE,
4-Davacı işçinin işe iadesi için işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalıdan tahsilinin GEREKTİĞİNE,
5-Alınması gereken 25.20 TL harçtan peşin alınan 24.30 TL harcın tenzili ile bakiye 0.90 TL= 1,00 TL harç giderinin davalıdan tahsili ile Hazine'ye gelir kaydına,
6-Davacının yapmış olduğu 140.35 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT'ne göre 1.500 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Artan gider ve delil avansının istek halinde ilgilisine iadesine,
9-Peşin alınan temyiz harcının istek halinde davaCıya iadesine, 11.06.2014 gününde oybirliğiyle KESİN olarak karar verildi.


Başkan
H. PÜRLÜPINAR
Üye
A.N.UYGUR YEŞİL
Üye
V. DEĞİRMENCİ
Üye
M. AKKUŞ
Üye
B. AZİZAĞAOĞLU

Kaynak: sendikam

CHP Milletvekili Hüseyin Aygün Gözaltına Alınan Polislere Sorulamayacak Soruları Sıraladı

CHP Milletvekili Hüseyin Aygün Gözaltına Alınan Polislere Sorulamayacak Soruları Sıraladı
CHP Milletvekili Hüseyin Aygün Cumhuriyet'e cemaate yönelik operasyonda gözaltına alınan polislere sorulamayacak 34 soruyu sıraladı.

İşte o sorular:
1) Hrant Dink'in öldürülmesinde rolünüz nedir?
2) Cumhuriyet gazetesine bomba atılması ve Danıştay baskınını nasıl örgütlediniz?
3) Zirve Cinayetleri, Rahip Santoro'nun katli, McDonalds'a atılan bombayı nasıl ve kimlerle planladınız?
4) Erhan Tuncel ve diğer provokatörleri nasıl elde edip kullandınız?
5) Gazeteci Ahmet Şık'ın 'yayınlanmadan el konulan kitabı'nı virüs olarak bilgisayara nasıl ve kimlerle yerleştirdiniz?
6) Gazeteci Nedim Şener'i Ergenekon'a dahil etme dijital hokus-pokusunu nasıl ve kimlerle yaptınız?
7) Yazar Soner Yalçın'ın bilgisayarına sahte dosyayı nasıl ve kimlerle yerleştirdiniz?
8) Teğmen Mehmet Ali Çelebi'nin cep telefonuna 'sehven yükleme'yi nasıl ve kimlerle yaptınız? 
9) Ergenekon'a dahil ettiğiniz için intihar eden Ali Tatar'ı 'Alevi olduğu' için hedef almanızda stratejiniz neydi?
10) Poyrazköy, Askeri Casusluk ve Amirallere Suikast davalarında sahte delilleri nasıl ve kimlerle oluşturdunuz?
11) Bu davalarda 'Alevi subayları' özel olarak hedef almanızda talimatı kimden aldınız?
12) Ergenekon davasını kimler masa başında oluşturdu?
13) Dış bağlantılarınız nelerdir?
14) Balyoz davasında sahte CD'leri ve özellikle 5 Nolu CD'yi kimler, nerde, nasıl hazırladı?
15) Bu ünlü 5 Nolu CD'yi Donanmaya hangi askerler yerleştirdi?
16) Sahte CD'lere 'içeriden' bilgi taşıyan askerler kimlerdir?
17) Ergenekon davasına Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner'i hangi plana göre, kimlerin talimatıyla dahil ettiniz?
18) Cumhuriyet tarihinde bir ilk olan başsavcılığın makamını basma eyleminin talimatını kimden aldınız?
19) Erzincan 2. Ordu Komutanı Saldıray Berk'i 'Alevi köylerine yardım etmek' gibi TCK'da olmayan bir 'suçtan' hedef gösterme ve 15 yıl isteğiyle yargılama planınız nedir?
20) Amacınız Erzincan ve çevresindeki Alevi nüfusa gözdağı vermek ve 'Alevi-Sünni çatışması' çıkarmak mıydı?
21) Ergenekon davalarında 'gizli tanıkları' nasıl buldunuz?
22) Bu 'tanıklara' ne kadar para ödediniz?
23) Poyrazköz kazılarında bulunan 'mühimmatı' oraya hangi polis veya askerler yerleştirdi?
24) Taraf gazetesini kimler ve hangi parayla kurdu?
25) Bu gazeteyi yöneten Ahmet Altan ve Yasemin Çongar ile bir irtibatınız var mıydı?
26) Mehmet Baransu adlı 'gazeteciye' kimler 'bavulu' hazırlayıp verdi?
27) Başbakan Erdoğan ile ilişkileriniz nedir?
28) Zekeriya Öz, Ali Haydar ve diğer Ergenekon savcılarıyla ilişkileriniz nedir?
29) 'AK Ordu' kurma planı nedir?
30) Tayyip Erdoğan'ın yanı sıra Fetullah Gülenden de emir aldınız mı?
31) Fetullah Gülen'in hedefi nedir?
32) Fetullah Gülen bu operasyonlarda neleri amaçlamıştır?
33) Türkiye ordusuna karşı bundan sonra hangi komplolar dizayn edilecektir?
34) AKP-F Tipi Cemaat ortaklığının şantaj, komplo, sahte delil üretme kumpas dava mekanizmasında hangi gazeteciler, milletvekilleri ve bürokratlar görev almaktaydı?

Cumhurbaşkanı Adaylarının Hesabına Ne Kadar Bağış Yapıldı

Cumhurbaşkanı Adaylarının Hesabına Ne Kadar Bağış Yapıldı
Cumhurbaşkanı adaylarının seçim çalışmalarını yürütebilmeleri için seçmenler de destekledikleri adayların baka hesaplarına bağışta bulunabiliyor.

10 Ağustos 2014 tarihinde yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimi için adaylara yapılan bağış miktarları şöyle:

Ekmeleddin ihsanoğlu: 2 bin 172 kişi, 2 milyon 130 bin 922 lira bağış yaptı.
Selahattin Demirtaş: 1500 kişi 361 bin 411 lira bağış yaptı.
Recep Tayyip Erdoğan: Bağışlanan miktarını açıklamadı. 

22 Temmuz 2014 Salı

İBDA-C Lideri Salih Mirzabeyoğlu'na Tahliye Kararı

İBDA-C Lideri Salih Mirzabeyoğlu'na Tahliye Kararı
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi  İBDA-C Lideri Salih Mirzabeyoğlu hakkında yeniden yargılama ve tahliye kararı verdi. 

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi  yeni ortaya çıkan tanık beyanları ve delilleri gerekçe göstererek, Salih Mirzabeyoğlu olarak tanınan yazar Salih İzzet Erdiş hakkında yeniden yargılama ve tahliyesine oy birliğiyle kararı verdi. 

1999 yılında 28 Şubat sürecinden  tutuklanan Mirzabeyoğlu, 16 yıldır Bolu F Tipi Cezaevinde İBDA-C adlı terör örgütünün üyesi ve lideri olduğu gerekçesiyle müebbet hapis cezası çekiyordu.

İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürü Yurt Atayün Elleri Arkadan Kelepçelenerek Gözaltına Alındıdi.

İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürü Yurt Atayün Elleri Arkadan Kelepçelenerek Gözaltına Alındı
22 Temmuz'da başlayan Emniyet'teki F Tipi örgüt operasyonunda gözaltına alınan eski İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürü Yurt Atayün elleri arkadan kelepçelenerek gözaltına alındı.  

Elleri arkadan kelepçeli olarak  sağlık kontrolüne götürülen Atayün, "Teslim olduk arkadan kelepçelediler. Operasyon tamamen siyasi" dedi. 

22 Temmuz Emniyet Operasyonunun Hedefinde Kimler Var

22 Temmuz Emniyet Operasyonunun Hedefinde Kimler Var
22 Temmuz 2014 tarihinin ilk saatlerinde gece 1:30'da başlayan kapsamlı bir opersayonla çok sayıda emniyet personeli gözaltına alındı. 

Alınan ilk bilgilere göre operasyonunda; Ergenekon, Balyoz, KCK, Odatv, Şike, 17 ve 25 Aralık 2013 operasyonlarında aktif görev almış polis müdürleri gözaltına alındı.

Ancak kamuoyundaki ortak görüş, emniyete yapılan operasyonların nedeninin 17 ve 25 Aralık 2013 yolsuzluk operasyonlarından kaynaklı olduğu yönünde.

AKP grup toplantısından sonra gazetecilerin sorularını cevaplayan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan,  bir gazetecinin, "Paralel yapı temizliği yorumları var emniyette. Başka alanlara sıçrayabilir mi?" sorusuna karşılık Erdoğan, "Görünen o tabi tabi..." cevabını verdi.

Siyah Noktalar İçin Limonlu Yoğurt Maskesi

Siyah Noktalar İçin Limonlu Yoğurt Maskesi
Malzemeleri:
  • 3 çorba kaşığı yoğurt
  • 3 çorba kaşığı limon suyu

Limon suyu ve yoğurdu karıştırıp göz çevresi hariç tüm yüzünüze sürün. Maskeyi cildinizde 15 dakika beklettikten sonra ılık suyla yıkayın.

Bu maskeyi haftada bir defa  uygulayabilirsiniz.

20 Temmuz 2014 Pazar

Türk Kahvesini Cilt Bakımında Kullanın Siyah Noktalardan Kurtulmak İçin Tük Kahvesi Maskesi

Türk Kahvesini Cilt Bakımında Kullanın Siyah Noktalardan Kurtulmak İçin Tük Kahvesi Maskesi

Türk Kahvesini Cilt Bakımında Kullanın 
Malzemeler

  • Bir tatlı kaşığı Türk kahvesi
  • Bir tatlı kaşığı zeytinyağı

Hazırlanışı:
Bir tatlı kaşığı Türk kahvesi ile bir tatlı kaşığı zeytinyağını iyice karıştırın. Hazırladığınız maskeyi cildinize sürüp güzelce yayın. 1-2 dakika kadar parmaklarınızla nazikçe ovarak cildinize peeling yapın. Peelin işleminden sonra, maskenin cilde daha güzel etki etmesi için 5 dakika daha  cildinizde bekletin. Daha sonra yüzünüzü soğuk su ile yıkayarak durulayın.

Cildinizin ölü derilerden, siyah noktalardan arınıp nemlendiğini göreceksiniz.

Bu maske uygulamasını haftada iki defa yapabilirsiniz.


Küçük Kadınlar Romanının Karakterleri Jo Meg Beth

Küçük Kadınlar Romanının Karakterleri Jo Meg Beth

Küçük Kadınlar (Little Women) Romanındaki Gercek Karakterler:
Margeret (MEG)
Josephen(JO)
Elizabeth(BETH)

Türkiye'de hangisinin başında TR kısaltması bulunur

 Türkiye'de hangisinin başında TR kısaltması bulunur

Cevap: İban numarası

19 Temmuz 2014 Cumartesi

Sarraf olan biri hangi işi yapıyordur

Sarraf olan biri hangi işi yapıyordur

Cevap: Kuyumculuk

Siyah arka plan üzerinde bir kafatası ve çarpı oluşturan bir çift kemikten oluşan korsanların geleneksel bayrağı ne adla anılır

Siyah arka plan üzerinde bir kafatası ve çarpı oluşturan bir çift kemikten oluşan korsanların geleneksel bayrağı ne adla anılır

Cevap: Jolly Roger

Eski Türkçede içtimaiyat olarak bilinen bilim dalının günümüzde karşılığı nedir

Eski Türkçede içtimaiyat olarak bilinen bilim dalının günümüzde karşılığı nedir

Cevap: Sosyoloji

AKP Selahattin Demirtaş’ı Da Beyaz Türk İlan Etti

AKP Selahattin Demirtaş’ı Da Beyaz Türk İlan Etti 
HDP-Halkların Demokratik Partisi'nın Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş’ın Türkiye halklarını kucaklayan söylemleri, Başbakan Recep Tayyip  Erdoğan'ın siyasi başdanışmanı Yalçın Akdoğan tarafından eleştirildi. Akdoğan, Cumhurbaşkanı Adayı Selahattin Demirtaş’a, "Aday olmadan önce çok sert, hakaretvari açıklamaları vardı. Aday olunca söylemi değişti. Sanırsınız beyaz Türk" dedi.

Katıldığı bir televizyon programında HDP'nin Cumhurbaşkanı Adayı Selahattin Demirtaş’ı eleştiren Başbakan Erdoğan'ın siyasi başdanışmanı Yalçın Akdoğan, “Aday olmadan önce çok sert, hakaretvari açıklamaları vardı. Aday olunca söylemi değişti. Sanırsınız beyaz Türk, Nişantaşı'nın adayı. Düne kadar kendini yok sayan, görmezden gelen birçok kesimden ciddi destek var. Çünkü bir projenin parçası haline getirilmek isteniyor. Ben samimi bulmuyorum” diye konuştu 

Akdoğan, “Bizim yeni Türkiye dediğimizi, yeni yaşam olarak takdim etti. Çok konuşma yaptı ama içinde demokratik özerklik yoktu, neredeyse Kürt lafını telaffuz etmeyecekti. Daha ilk aşamada bu kadar kendine yabancılaşan bir aday, kendi kitlesine ve Türkiye’ye ne kazandırabilir? İnandırıcılık çok önemli bir şeydir. Aday olmadan önce çok sert, hakaretvari açıklamaları vardı. Aday olunca söylemi değişti. Sanırsınız beyaz Türk, Nişantaşı'nın adayı. Düne kadar kendini yok sayan, görmezden gelen birçok kesimden ciddi destek var. Çünkü bir projenin parçası haline getirilmek isteniyor. Ben samimi bulmuyorum. Siz o şehirde başka, bu şehirde başka konuşacaksınız, bu bir inandırıcılık sorunudur.” dedi. 

18 Temmuz 2014 Cuma

Sarkan Yüzü Toparlamak İçin Doğal Maske Tarifi

Sarkan Yüzü Toparlamak İçin Doğal Maske Tarifi
Cilt sarmalarına karşı herkesin evde yapabileceği çok kolay,ucuz ve doğal cilt toparlama maskesi tarifini veriyoruz.

Bir tane  yumurtanın beyazını rengi beyaza dönene kadar  iyice çırpın. Cildi çok kuru olalar maskenin içine 1-2 damla zeytinyağı damlatabilir.  Maskeyi göz çevresi hariç tüm yüzünüze sürüp iyice kuruyup gerilene kadar bekleyin.

Daha sonra cildinizi ılık suyla yıkayarak temizleyin. Cildin daha iyi toparlanması için yüzünüzü ılık ve soğuk suyla sırasıyla yıkayın.

Cilt toparlama maskesini haftada 3-4 defa uygulayabilirsiniz.

Yüzünüzü Toparlamak İçin Doğal Maske Tarifi Cilt Toparlayıcı Maske Tarifi

Yüzünüzü Toparlamak İçin Doğal Maske Tarifi Cilt Toparlayıcı Maske Tarifi, Cildi Toparlayan Doğal Maskeler, yüzünüz doğal maskelerle yeniden toparlansın, yüzünüz cilt toparlama maskeleriyle dipdiri olsun, yüzünüzün sarkmaması için toparlayıcı maskeyle cilt bakımı yapın, toparlayıcı cilt bakım maskeleri yüzünüzü toparlar.

Yüzünüzü Toparlamak İçin Doğal Maske Tarifi  
  • 1 çorba kaşığı ezilmiş yaban mersini
  • 2 çorba kaşığı beyaz kil
  • 1 çorba kaşığı soya yağı
  • 1 çorba kaşığı bal
Öncelikle malzemelerin tamamını iyice karıştırın. Önceden temizlenmiş ve peelin yapılmış cildinize hazırladığınız maskeyi sürün.

Maskeyi yüzünüzde 25 dakika bekletip, sıcak suyla ıslattığınız havluyla silin. Son olarak cildin daha iyi toparlanması için önce ılık, sonra soğuk suyla yüzünüzü birkaç defa tekrarlayarak yıkayın.

Bu maske haftada 2 defa uygulamanız yeterli olacaktır.

Cilt Beyazlatmak İçin Pirinç Unu Maskesi Yüz Beyazlatma Maskesi Tarifi

Cilt Beyazlatmak İçin Pirinç Unu Maskesi Yüz Beyazlatma Maskesi Tarifi, pirinç unuyla yüz beyazlatma ve peeling, pirin unu cildin rengini açar ve cildi ölü deriden temizler.

Cilt Beyazlatmak İçin Pirinç Unu Maskesi  
Pirinç ununu süt ya da sıcak suyu ile karıştırıp akışkan bir maske yapın. Hazırladığınız maskeyi yüzünüze ve dekolte bölgelerinize sürüp 10 dakika bekletin. Daha sonra ıslattığınız parmaklarınızla dairesel hareketler yaparak cildinizin ölü derilerden temizlenmesini sağlayın. Ilık suyla yıkayarak durulayın. 

Cildinizi daha önceden temizleyip peelin yapmışsanız  maskenin beyazlatma etkisini göstermesi için  20 dakika bekletip cildinizi ılık suyla yıkamanız yeterli olacaktır. 

Bu maskeyi haftada 3 defa uygulayabilirsiniz. 

17 Temmuz 2014 Perşembe

2014 Ramazan Bayramı Tatili Kaç Gün Olacak

2014 Ramazan Bayramı Tatili Kaç Gün Olacak, 2014 Ramazan Bayramı Tatili Ne Kadar Olacak, 2014 Şeker Bayramı Tatili Kaç Gün Olacak, 2014 Ramazan Bayramı Kaç Gün

2014 Ramazan Bayramı Tatili Ne Kadar Olacak
Özellikle çalışanların 9 günlük Ramazan Bayramı tatili hayali suya düştü. 2104 ramazan Bayramının arefe günü 27 Temmuz Pazar gününe denk geliyor. 28 Temmuz 2014 Pazartesi günü ise Ramazan Bayramının 1. günü oluyor.

Buna göre Ramazan Bayramı
27 Temmuz 2014 Pazar arife günü
28 Temmuz 2014 Pazartesi Ramazan Bayramının 1. günü
29 Temmuz 2014 Salı günü Ramazan Bayramının 2. günü
30 Temmuz 2014 Çarşamba günü Ramazan Bayramının 3. günü

Konuya ilişkin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan imzasıyla yayınlanan genelgede de, "Cumhurbaşkanı seçiminin her aşamasında görev alması muhtemel kamu personelinin yıllık izinlerinin planlanmasında seçim tarihinin dikkate alınması zorunlu görülmektedir" denilerek, memurların izinlerini Cumhurbaşkanlığı seçimlerine göre ayarlamaları istenmişti. 

13 Temmuz 2014 Pazar

Ali İsmail'e Son Tekmeyi Atan Polis Mevlüt Saldoğan TBMM'nın Gündeminde

Ali İsmail'e Son Tekmeyi Atan Polis Mevlüt Saldoğan TBMM'nın Gündeminde
CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, Ali İsmail Korkmaz'ı döverek öldüren polislerden  son tekmeyi atan Mevlüt Saldoğan'ın AKP Batman Milletvekili Ziver Özdemir ile defalarca telefon görüşmesi yapmasını verdiği soru önergesiyle TBMM'nın gündemine taşıdı

CHP milletvekili Ağbaba, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na verdiği soru önergesi şöyle:

"Dövülerek öldüren Ali İsmail Korkmaz davasının tutuklu sanığı olan ve kendisine öğretildiği gibi ’Zaten ayağım ağrıyordu, o yüzden şiddetli tekme atmadığımı düşünüyorum’ diyerek yargı sistemiyle dava sürecinin başından bu yana dalga geçen polis memuru Mevlüt Saldoğan’ın bu lakayıt tavrı için gücünü nereden aldığı basına yansıyan telefon kayıtlarıyla ortaya çıkmıştır. Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesi’ne ulaşan kayıtlarda Ali İsmail Korkmaz’ı döverek öldüren ve soruşturmada adları geçen fırın sahibi ve çalışanlarını da öldürmeye teşvik eden Saldoğan’ın, AKP Batman Milletvekili Ziver Özdemir ile defalarca görüştüğü ortaya çıkmıştır.

TİB tarafından Kayseri’ye iletilen bu kayıtlar, halen devam eden Ali İsmail Korkmaz davasında mahkemenin bağımsızlığına ve şeffaflığına dair halkın ve bizlerin haklı şüphelerini artırmaktadır. 

Bu kapsamda; 

AKP Batman Milletvekili Özdemir’in sanık polis memuru Saldoğan ve diğer polislerle olan ilişkisi bilginiz dahilinde midir? 

Görüşme ayrıntılarında, Milletvekili Ziver Özdemir’in tutuklu polis memuru Mevlüt Saldoğan’ın dava sürecini etkilemek amaçlı bir konuşma var mıdır? 

Sanıklar, polisler ve AKP milletvekili arasında geçen görüşmelerin kamuoyuna açıklanması gerektiğini düşünüyor musunuz? 

Tutuklu olan bir şahsın cep telefonunu kullanarak bir Milletvekilini araması mümkün müdür? 

Yasal olmayan bir şekilde tutuklu iken telefon görüşmesi yapmasına olanak sağlayanlar kimlerdir? 

Bu konuda bir soruşturma yapılmış mıdır? 

Tutuklu olsa bile telefon görüşmelerine devam etme özgürlüğü ve imtiyazı bulunduğu ortaya çıkan Saldoğan gibi kaç tutuklu ve hükümlüye bu olanaklar sağlanmıştır? 

Sebepsiz yere bir insanı darp ederek kasten adam öldürmekten yargılanan Saldoğan ile defalarca görüşen AKP Batman Milletvekili Özdemir hakkında yasal işlem başlatılacak mıdır? 

Tüm bu görüşme kayıtlarından sonra Ali İsmail Korkmaz’a son tekmeyi atarak ölümüne sebep olanların iktidar partisi ve onun milletvekili olduğunu düşünüyor musunuz?"

10 Temmuz 2014 Perşembe

HDP'nin Cumhurbaşkanı Adayı Selahattin Demirtaş İkinci Tura Kalamazsak Hiçbir Adayı Desteklemeyeceğiz Dedi

HDP Cumhurbaşkanlığı Seçimlerinde İkinci Turda Hiçbir Adaya Oy Vermeyecek  
Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş Gelecek Gazetesi'ne cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin açıklamalarda bulundu. Demirtaş, ikinci tura kalmamaları  durumunda hiçbir adayı desteklemeyeceklerini ve oy kullanmayacaklarını açıkladı.

Demirtaş, "Biz bu iki adayın tam karşısındayız. Ve biz 3. bir yol değil ana yoluz. Diğer 2 aday aynı çizginin adayı. Biz ise halkın Erdoğan’a karşı tek adayı, tek alternatifiyiz" dedi.

İkinci tura kalamazsak hiçbir adaya kesinlikle oy vermeyeceğiz
Demirtaş. "Öncelikle ben ilk turda yapılan boykot çağrılarını kesinlikle desteklemiyorum. Ne kadar anti-demokratik bir seçim olsa bile burada halkın bir adayı var ve ilk turdan boykot olmamalı. 2. tura kalamamamız durumunda ise kesinlikle hiçbir adaya oy vermeyeceğiz. 2 turda da ilkelerimizi sürdüreceğiz. Eğer 1. turu geçebilirsek de 2. turda seçim çalışmalarımızı tüm hızıyla sürdüreceğiz." dedi

9 Temmuz 2014 Çarşamba

Cumhurbaşkanının Anayasa'nın 104. Maddesine Göre Görev Ve Yetkileri

Cumhurbaşkanının Anayasa'nın 104. Maddesine Göre Görev Ve Yetkileri
Anayasa'nın 104. maddesinde cumhurbaşkanının görev ve yetkileri tanımlanmıştır.

D. Görev ve yetkileri
MADDE 104.– Cumhurbaşkanı Devletin başıdır. Bu sıfatla Türkiye Cumhuriyetini ve Türk Milletinin birliğini temsil eder; Anayasanın uygulanmasını, Dev-let organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını gözetir.
Bu amaçlarla Anayasanın ilgili maddelerinde gösterilen şartlara uyarak yapacağı görev ve kullanacağı yetkiler şunlardır :
a) Yasama ile ilgili olanlar :
Gerekli gördüğü takdirde, yasama yılının ilk günü Türkiye Büyük Millet Meclisinde açılış konuşmasını yapmak,
Türkiye Büyük Millet Meclisini gerektiğinde toplantıya çağırmak,
Kanunları yayımlamak,
Kanunları tekrar görüşülmek üzere Türkiye Büyük Millet Meclisine geri göndermek,
Anayasa değişikliklerine ilişkin kanunları gerekli gördüğü takdirde halkoyuna sunmak,
Kanunların, kanun hükmündeki kararnamelerin, Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün, tümünün veya belirli hükümlerinin Anayasaya şekil veya esas bakımından aykırı oldukları gerekçesi ile Anayasa Mahkemesinde iptal davası açmak,
Türkiye Büyük Millet Meclisi seçimlerinin yenilenmesine karar vermek,
b) Yürütme alanına ilişkin olanlar :
Başbakanı atamak ve istifasını kabul etmek,
Başbakanın teklifi üzerine bakanları atamak ve görevlerine son vermek,
Gerekli gördüğü hallerde Bakanlar Kuruluna başkanlık etmek veya Bakanlar Kurulunu başkanlığı altında toplantıya çağırmak,
Yabancı devletlere Türk Devletinin temsilcilerini göndermek, Türkiye Cumhuriyetine gönderilecek yabancı devlet temsilcilerini kabul etmek,
Milletlerarası andlaşmaları onaylamak ve yayımlamak,
Türkiye Büyük Millet Meclisi adına Türk Silahlı Kuvvetlerinin Başkomutanlığını temsil etmek,
Türk Silahlı Kuvvetlerinin kullanılmasına karar vermek,
Genelkurmay Başkanını atamak,
Millî Güvenlik Kurulunu toplantıya çağırmak,
Millî Güvenlik Kuruluna Başkanlık etmek,
Başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu kararıyla sıkıyönetim veya olağanüstü hal ilân etmek ve kanun hükmünde kararname çıkarmak,
Kararnameleri imzalamak,
Sürekli hastalık, sakatlık ve kocama sebebi ile belirli kişilerin cezalarını hafifletmek veya kaldırmak,
Devlet Denetleme Kurulunun üyelerini ve Başkanını atamak,
Devlet Denetleme Kuruluna inceleme, araştırma ve denetleme yaptırtmak,
Yükseköğretim Kurulu üyelerini seçmek,
Üniversite rektörlerini seçmek,
c) Yargı ile ilgili olanlar :
Anayasa Mahkemesi üyelerini, Danıştay üyelerinin dörtte birini, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcıvekilini, Askerî Yargıtay üyelerini, Askerî Yüksek İdare Mahkemesi üyelerini, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu üyelerini seçmek.
Cumhurbaşkanı, ayrıca Anayasada ve kanunlarda verilen seçme ve atama görevleri ile diğer görevleri yerine getirir ve yetkileri kullanır.

8 Temmuz 2014 Salı

Anadilinin Lehçe olduğunu söyleyen biri hangi ülkede yaşıyordur

Anadilinin Lehçe olduğunu söyleyen biri hangi ülkede yaşıyordur

Cevap: Polonya

Paf takımı hangi spot dalının as kadrosuna sporcu yetiştiren genç takımlardır

Paf takımı hangi spot dalının as kadrosuna sporcu yetiştiren genç takımlardır

Cevap: Futbol

Kardeşimin hikayesi mutluluk ve sis romanlarının yazarı kimdir

Kardeşimin hikayesi mutluluk ve sis romanlarının yazarı kimdir

Cevap: Zülfü livaneli


Ödüm patladı sözündeki öd hangi organla ilgilidir

Ödüm patladı sözündeki öd hangi organla ilgilidir

Cevap: Safra kesesi

Atatürk anısına yapılan gazi Koşusu hangi spor dalında yapılır

Atatürk anısına yapılan gazi Koşusu hangi spor dalında yapılır

Cevap: At yarışı

Geçtiğimiz günlerde Londra moda haftasında kimin podyuma çıkarak mankenlik yapacağı açıklanmıştır

Geçtiğimiz günlerde Londra moda haftasında kimin podyuma çıkarak mankenlik yapacağı açıklanmıştır

Cevap: Julian Assange

Üç büyük dinde de kutsal kabul edilen şehir hangisidir

Üç büyük dinde de kutsal kabul edilen şehir hangisidir

cevap.Kudüs

Sezen Aksu'nun söylediği haydi gel benimle ol şarkısındaki çift yıldızlarda oturup neye bakarlar

Sezen Aksu'nun söylediği haydi gel benimle ol şarkısındaki çift yıldızlarda oturup neye bakarlar

Cevap: Düyadaki neslimize

Bende zincirlere sığmayan o deli sevdalardan
Kızgın çöllerde rastlanmayan büyülü rüyalardan
Kolay kolay taşınmayan dolu dizgin duygulardan
Yalanlardan dolanlardan daha güçlü bir yürek var

Haydi gel benimle ol
Oturup yıldızlardan bakalım dünyadaki neslimize
Ordaki sevgililer özenip birer birer
Gün olur erişirler ikimize

Hangi hayvan karşı cinsine yeleniz ne kadar güzel duruyor diye yaklaşamaz

Hangi hayvan karşı cinsine "yeleniz ne kadar güzel duruyor" diye yaklaşamaz

Zebra
Eşek
Zürafa
Ornitorenk

Cevap: Ornitorenk

Kirde Kebabı Tarifi Kirde Kebabı Nasıl Yapılır Tarifi

Kirde Kebabı Tarifi Kirde Kebabı Nasıl Yapılır Tarifi

Kirde Kebabı Tarifi
Malzemeleri:

  • 750 gram dana ya da kuzu bonfile 
  • 3 yemek kaşığı zeytinyağı
  • 1 tane kuru soğan  
  • 2 tane kırmızı kapya biberi (çekirdekleri çıkarılmış, doğranmış)
  • 3 tane yeşil sivri biber (çekirdekleri çıkarılmış, doğranmış)
  • 3 tane domates (kabukları soyulmuş, doğranmış )
  • Tuz
  • Kkarabiber
Otlu Krep malzemeleri:

  • 2 tane yumurta
  • 1,5 su bardağı süt
  • 1 su bardağı tam buğday unu
  • Yarım yeşil sivri biber
  • Yarım kırmızı dolmalık biber
  • 3 dal maydanoz
  • Tuz
  • Karabiber

Üzeri İçin:

  • Süzme yoğurt (isteğe bağlı sarımsaklı)
  • Biberli yağ

Yapılışı
Bonfilele etleri kuşbaşı veya şerit şeklinde doğrayın.
Tavayı kızdırıp zeytinyağını koyun.
Piyazlık doğranmış soğanları ilave edip kavurun.
Etleri de ilave edip arada karıştırarak soteleyin.
Domatesleri ekleyip pişiriniz.
Baharatları da ilave ettikten sonra biraz daha pişiriniz.
Tavayı bir kenara kaldırın.
Krebi hazırlamak için biberleri ve maydanozu rontotan geçirin ve bir kaseye alın.
Unu, yumurtayı, süt ve baharatları ekleyip çırpın.
Tavayı iyice kızdırıp çok az zeytinyağı ile yağlayın.
Krep hamurundan döküp hızlıca yayın her iki yüzünü de pişirin.
Pişirdiğiniz krepleri dikdörtgen veya yuvarlak bir kalıpla her bir porsiyon için üçer tane kesin.
Servis tabağının tabanına krebı koyun.
Üzerine bonfile soteyi koyun.
Tekrar krep ve tekrar et soteden koyun.
Son kata krep koyun.
Üzerine sarımsaklı süzme yoğurt dökünüz ve biberli yağ gezdirerek servis yapın.

Monşer Ne Demek Monşer Nedir Monşer Kimdir

Monşer Ne Demek Monşer Nedir Monşer Kimdir, monşer ne anlama geliyor, monşerin anlamı nedir, monşer sözünün anlamı, monşer kelimesinin anlamı, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Ekmeleddin İhsanoğlu'na monşer dedi

Monşer Ne Demek  

Türk Dil Kurumu (TDK)'na göre 'monşer'in anlamı
1. "Azizim, dostum" anlamında kullanılan bir seslenme sözü
2. Davranışlarında Batı özentisi içinde bulunan

Fransızca'da 'monşer'in anlamı
Monşer (Monsieur) Fransızca'da 'beyefendi anlamına geliyor.

7 Temmuz 2014 Pazartesi

Hangi film kahramanı bir filmde kutsal kaseyi bulmak için Hatay'a gelir

Hangi film kahramanı bir filmde kutsal kaseyi bulmak için Hatay'a gelir

Cevap:Indiana Jones

Patates Püresi Tarifi Patates Püresi Nasıl Yapılır Oktay Usta Tarifleri

Patates Püresi Tarifi Patates Püresi Nasıl Yapılır Oktay Usta Tarifleri

Patates Püresi Tarifi
Malzemeleri:

  • Bir kilogram patates
  • Bir su bardağı süt
  • İki yemek kaşığı tereyağı
  • Yeteri kadar tuz
  • Üzerine serpmek için karabiber

Yapılışı
Patatesleri haşladıktan sonra soyup çatalla ezin.
Bir tencereye koyup sütü ilave edip karıştırın.
Tereyağını da ilave ettikten sonra kısık ateşe koyun.
Yağ eriyip püreye karışana kadar arada karıştırın.
Daha sonra servis tabağına alıp üzerine zevkinize göre karabiber serperek servis yapın.

ÖDP Cumhurbaşkanlığı Seçimlerinde Kimi Destekliyor

ÖDP Cumhurbaşkanlığı Seçimlerinde Kimi Destekliyor 
ÖDP (Özgürlük ve Dayanışma Partisi) Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kimi destekleyeceğini açıkladı. ÖDP tarafından yapılan açıklamada, "ÖDP, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde katile, hırsıza, diktatöre, yalancıya oy vermeme çağrısı ile tüm gücüyle Erdoğan ve AKP’ye karşı mücadele edecektir" denildi.

ÖDP, Parti Meclisi toplantısından sonra, Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili tavrını açıkladı. ÖDP Parti Meclisi tarafından yapılan açıklamada, "ÖDP, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde katile, hırsıza, diktatöre, yalancıya oy vermeme çağrısı ile tüm gücüyle Erdoğan ve AKP’ye karşı mücadele edecektir. ÖDP, Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde Erdoğan ve AKP’ye karşı mücadelesini parçası olduğu birleşik muhalefet hareketini tüm toplumsal muhalefet kesimleri ile birlikte geliştirme doğrultusunda sürdürecektir" denildi.

İşte o açıklama:
"Ülkemizin geleceği açısından önemli bir eşik olan Cumhurbaşkanlığı seçimiyle karşı karşıyayız. Erdoğan ve AKP, seçimlerin halk oylaması olarak gerçekleşmesini yeni bir demokrasi yanılması olarak sunmaya çalışıyor. Oysa bilinir ki anayasaya referandumuna koydurduğu özel maddeye dayanarak dolaylı halk oylaması (!) ile ilk seçilen Cumhurbaşkanı faşist diktatör Kenan Evren’di. 
Bugün ki göstermelik halk oylaması da 12 Eylül yasaları ile birlikte Erdoğan diktasının getirdiği yeni anti-demokratik sınırlamalar içerisinde gerçekleştiriliyor. Aday çıkarmak için 20 milletvekili ya da yüzde 10 oy alma zorunluluğu ile getirilen barajla toplumun pek çok kesiminin seçimlere katılma hakkı baştan elinden alınıyor. 
Erdoğan sınırlarını kendi çizdiği bu seçimlerin tüm şartlarını önceden kendi lehine düzenleyerek gerçekleştirmektedir. Erdoğan’ın adaylığının bizzat kendisi seçimleri gayri meşru kılmaktadır.
Türkiye tarihinin en büyük yolsuzluklarına imza atan, evindeki milyon dolarlarla adeta bir şeyhlik kuran, gençlerimizin polis tarafından öldürülmesinin ve yaralanmasının emrini veren Erdoğan’ın ne Başbakan olma ne de Cumhurbaşkanı olma hakkı yoktur. 
Erdoğan’ın fiilen başkanlık sistemini Cumhurbaşkanı olarak pekiştirme arzusunun yön verdiği ve 12 Eylül yasalarının tanıdığı geniş yetkileri kullanarak geliştireceği diktatörlük çabaları karşısında yapılması gereken de açıktır. Şimdi Erdoğan ve AKP’nin köhnemiş, zorba düzenine teslim olmayan, biat etmeyen herkes bu düzenin Cumhurbaşkanlığı ile pekiştirilmesine karşı birlikte direnmelidir. 
ÖDP, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde katile, hırsıza, diktatöre, yalancıya oy vermeme çağrısı ile tüm gücüyle Erdoğan ve AKP’ye karşı mücadele edecektir. 
CHP, MHP ile ittifak içerisinde gösterdiği adayla AKP zihniyetine karşı mücadeleyi geliştirmek bir yana, Erdoğan eliyle kurulan yeni statükonun içerisinde kalmayı, onun hegemonyasını pekiştirmeyi tercih etmiştir. Ekmeleddin İhsanoğlu, AKP karşısında bir alternatifi işaret etmekten öte AKP’nin alternatifinin yine onun hakim kıldığı muhafazakar-liberal zihniyetin versiyonu olduğunu ortaya koyarak bu kuşatmayı büyütmüştür. E.İhsanoğlu bir yanıyla da emperyalizmin bölgesel müdahale politikaları içerisinde Erdoğan ve AKP’nin rayından çıkarttığı ılımlı İslamcılığı yeniden rayına oturtmaya aday bir seçenek olarak da gündeme gelmektedir. Erdoğan ve AKP’ye karşı mücadele bu anlamda onun versiyonlarına karşı da bir mücadeleyi içermektedir. 
HDP halkın seçeneksizliğe mahkum edilmeye çalıştığı bu ortam içerisinde adaylık sürecini gerçek anlamda bir ortak adaylık süreci olarak geliştirmeyi tercih etmemiştir. Yapılması gereken toplumsal muhalefetin tüm kesimlerini, sosyal demokratlardan Alevilere uzanan tüm dinamiklerin ortak inisiyatifi ile AKP düzenine karşı yeni bir Türkiye programı etrafında bir ortak adaylık sürecinin geliştirilmesiydi. Ancak HDP, kendi sınırları içerisinde bir aday belirleyerek toplumun geniş kesimlerine güven verecek, onların taleplerini içerecek bir seçenek oluşturmamıştır. 
ÖDP, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde sosyal demokratların, Kürt hareketinin, sosyalistlerin ve tüm emek-demokrasi güçlerinin birleşik bir seçeneğinin yaratılması gerekliliğini savunmuştur. Anti-emperyalist, emeğin haklarını savunan, kamucu gerçek laiklikten yana, Kürt sorununda demokratik çözümü savunan, Alevilere eşit yurttaşlıktan yana, ekolojist, cinsiyetçi olmayan temeller üzerine kurulan bir Türkiye programıyla ortak bir sürecin ve ortak adaylıkla AKP’ye karşı durmanın mümkün olduğu ifade etmiştir. 
14 Nisan 2014’de Parti Meclisi Sonuç Bildirgesi olarak yayınladığımız bu politikamız çerçevesinde kimi çabalar geliştirilmeye çalışılmıştır. Hem CHP ile hem de HDP ve farklı kesimlerle yapılan bu görüşmelerde bu tür bir zeminin oluşturulmasının gerekliliği vurgulanmıştır. 
CHP’nin tercihini MHP ile ittifak içerisinde belirlemesinin ardından da HDP ile bu doğrultuda görüşmeler gerçekleştirilmiş, farklı toplumsal muhalefet kesimlerinin katıldığı ortak toplantılar gerçekleştirilmiştir. Ancak bu tartışmalarda da ortak bir iradenin şekillenmesi gerçekleşmemiştir.
Sürecin yönünü değiştirecek birleşik bir güç merkezinin, muhalefet odağının henüz yaratılamamış olmaması bu seçeneksizliğin ortaya çıkmasının en önemli nedenidir. Bu tarihsel sorumluluğumuzu yerine getiremediğimiz sürece de bu durum böyle sürüp gidecektir. 
Bu durumun değişmesi, Erdoğan ve AKP zihniyetiyle gerçek bir hesaplaşmanın yolunun açılabilmesi için bu gidişattan memnun olmayan herkese, hepimize düşen sorumluluk birleşik bir muhalefet gücünün yaratılması için daha büyük bir kararlılık göstermekten başka bir şey değildir. Bugünkü seçeneksizliği aşacak olan birleşik bir direniş mücadelesiyle yaratacağımız eşitlikçi, özgürlükçü seçenek olacaktır. 
ÖDP, Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde Erdoğan ve AKP’ye karşı mücadelesini parçası olduğu birleşik muhalefet hareketini tüm toplumsal muhalefet kesimleri ile birlikte geliştirme doğrultusunda sürdürecektir."

5 Temmuz 2014 Cumartesi

Kukuman kuşu gibi düşünüp durma diyen biri sizi hangi kuşa benzetir

Kukuman kuşu gibi düşünüp durma diyen biri sizi hangi kuşa benzetir

Cevap: Baykuş

Kukumav kuşu; baykuşgiller familyasından küçük bir baykuş türüdür.

Ben Hulk rengi soslu makarna istiyorum diyen bir çocuk hangi makarna sosunu kastediyor

Ben Hulk rengi soslu makarna istiyorum diyen bir çocuk hangi makarna sosunu kastediyor

Cevap:Pesto

Rüzgar gibi geçti 1939 yılında Oscar ödülü kazanan ilk renkli film olduğunda cumhurbaşkanımız kimdi

Rüzgar gibi geçti 1939 yılında Oscar ödülü kazanan ilk renkli film olduğunda cumhurbaşkanımız kimdi

Cevap: İsmet İnönü

Seçmenlere güzel hava bisiklet sürerken esen rüzgar marketlerde kısa sıralar vadeden siyasi parti 1994'te hangi ülke parlamentosunda koltuk kazanmıştır

Seçmenlere güzel hava bisiklet sürerken esen rüzgar marketlerde kısa sıralar vadeden siyasi parti 1994'te hangi ülke parlamentosunda koltuk kazanmıştır

A) Avustralya
B) Meksika
C) Danimarka
D) Hollanda

Cevap: Danımarka

Birleşik Krallık ile Büyük Britanya arasındaki farkı yaratan ülke hangisidir

Birleşik Krallık ile Büyük Britanya arasındaki farkı yaratan ülke hangisidir

Cevap: Kuzey İrlanda 

Stanly Kubrick tarafından sinemaya uyarlanan Anthony Burgess'e ait romanın adı nedir

Stanly Kubrick tarafından sinemaya uyarlanan Anthony Burgess'e ait romanın adı nedir

Cevap: Otomatik portakal

4 Temmuz 2014 Cuma

Sporda topa yere değmeden vurma terimi adını hangi spor dalına vermiştir

Sporda topa yere değmeden vurma terimi adını hangi spor dalına vermiştir

Cevap: Voleyboy

ABD’nin Massachusetts eyaletinde, Genç Erkekler Hıristiyan Birliği (YMCA) adındaki spor kulübünde çalışan beden eğitimi öğretmeni William G. Morgan tarafından tasarlandı (9 Şubat 1895). Bir kapalı alan sporu olarak 1895’te oynanmaya başlandı. Morgan, bu oyunu “mintonette” olarak adlandırmıştı; daha sonraları topa yere değmeden vurma ilkesinden (vole) yola çıkılarak “voleybol” adı önerildi ve oyun bu adla tanındı.

Hangisi 40 yıl boyunca solucanların hayatını araştırıp işitme duyularını çözmek için solucanlara flüt ve piyano çalmıştır

Hangisi 40 yıl boyunca solucanların hayatını araştırıp işitme duyularını çözmek için solucanlara flüt ve piyano çalmıştır

Cevap: Charles Darwin

İskenderiye nerededir

İskenderiye nerededir

Cevap: Mısır