SENDİKA etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
SENDİKA etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

27 Kasım 2013 Çarşamba

Deriteks Sendikası Deri İş Sendikasında İsim Değişikliği

Deri İş Sendikasında İsim Değişikliği: Deriteks Sendikası  
Deri İş Sendikası Yönetim Kurulu kararıyla isim değişikliğine gitti. Basına ve kamuoyuna yapılan açıklamada,  "Son genel kurulda yapılan tüzük değişikliği ile sendikamızın adı “Deri, dokuma ve tekstilden yapılan her türlü giyim eşyası işleme yerleri işçileri sendikası” olarak kısa adı ise DERİTEKS SENDİKASI olarak belirlenmiştir. Sendikamızın yeni tüzüğü Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına ulaştırılmıştır." denildi.

İşte o açıklama:
KAMUOYUNA AÇIKLAMA
“DERİ-İŞ” ARTIK DERİTEKS SENDİKASI
6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu 07.11.2012 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Önceki yasada “deri” ve “dokuma” olarak ayrı düzenlenen iş kolları yeni yasada “dokuma, hazır giyim ve deri” olarak birleştirilmiş ve tek iş kolu olmuştur. İşkolunu kapsamı dikkate alarak, teskstil işçilerinin de sendikamıza üye olmasına olanak sağlayan bu düzenleme nedeniyle kapsayıcı bir isme ihtiyaç duyulmuş ve sendikamızın 31 Ağustos-1 Eylül 2013 tarihindeki 31.Olağan Genel Kurulunda isim değişikliğine gitmiştir.

Son genel kurulda yapılan tüzük değişikliği ile sendikamızın adı “Deri, dokuma ve tekstilden yapılan her türlü giyim eşyası işleme yerleri işçileri sendikası” olarak kısa adı ise DERİTEKS SENDİKASI olarak belirlenmiştir. Sendikamızın yeni tüzüğü Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına ulaştırılmıştır.

DERİTEKS SENDİKASI E-Devlet’te
7 Kasım 2013 tarihinde üyeliklerin e-Devlet kapısı üzerinden gerçekleşmesiyle birlikte sendikamız yeni adıyla e-Devlet sisteminde yer almaktadır. Sendikamız işkolundaki sendikalar sıralamasında 3. sırada ve 172 koduyla DERİTEKS SENDİKASI olarak yer almaktadır.

Sendikamız yapılan değişikle logo değişikliğini de gerçekleştirmişir. Logoda versiyon değişiklikleri de yapılmaktadır. Sendikamız yeni kurumsal kimliğine uygun olarak yönelik internet sayfası ve iletişim adreslerine yönelik çalışmaları tamamlandığında kamuoyuyla paylaşacaktır.

Basına ve kamuoyuna duyurulur.

DERİTEKS SENDİKASI
YÖNETİM KURULU

4 Kasım 2013 Pazartesi

Çimse İş Sendikası 19. Olağan Genel Kurulu Yapıldı

Çimse İş Sendikası 19. Olağan Genel Kurulu Yapıldı 
Çimse-İş Sendikası 19.Olağan Genel Kurulu, 02-03 Kasım 2013 tarihlerinde Ankara Dedeman Hotel'de yapıldı. Tek liste olarak girilen seçimlerde Zekeriye Nazlım'ın listesi yeniden seçildi

Çimse-İş Sendikası  Genel Merkez Zorunlu Organları Şöyle Oluştu: 

Genel Yönetim Kurulu
ZEKERİYE NAZLIM Genel Başkan
CEMİL KAYA Genel Başkan Yardımcısı
ERKAN ATAR Genel Mali Sekreter
CENGİZ GÖZÜKÜÇÜK Genel Eğitim ve Teşk. Sekreteri

Denetim Kurulu
İBRAHİM BAĞI
NAZIM ASLAN
ÖMER FARUK YÜCE
ALİ OSMAN ÜNAL
ERDAL YILDIZ

Disiplin Kurulu
NEŞAT ALİYAZICIOĞLU
İBRAHİM COŞKUN
MUHAMMED ÖZTÜRK
DAVUT AKALIN
İSMAİL KAYMAZ

9 Ekim 2013 Çarşamba

2013 İlave Tediye Ödemeleri 10 Ekim Ve 24 Aralık'ta Yapılacak

2013 İlave Tediye Ödemeleri 10 Ekim Ve 24 Aralık'ta Yapılacak  


                     9 Ekim 2013 ÇARŞAMBA        Resmî Gazete        Sayı : 28790

BAKANLAR KURULU KARARI

Karar Sayısı : 2013/5409
4/7/1956 tarihli ve 6772 sayılı Kanun kapsamına giren kurumlarda çalışan işçilere, anılan Kanunun 3 üncü maddesine göre 2013 yılında verilecek ilave tediyenin birinci yarısının 10/10/2013, diğer yarısının 24/12/2013 tarihinde ödenmesi; Maliye Bakanlığının 25/9/2013 tarihli ve 8554 sayılı yazısı üzerine, mezkur Kanunun 3 üncü ve 4 üncü maddelerine göre, Bakanlar Kurulu’nca 30/9/2013 tarihinde kararlaştırılmıştır.

Kaynak: sendikam

4 Eylül 2013 Çarşamba

Türk İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu Neden İstifa Etti

Türk İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu Neden İstifa Etti, Türk İş Genel Başkanı Neden İstifa Etti, Türk İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu İstifa Etti, Mustafa Kumlu'nun İstifa Etme Gerekçesi,  Mustafa Kumlu'nun İstifa Nedeni.

Kumlu neden istifa etti? /Mehmet Akkaya
Türk-Iş tarihinde bir ilk yaşandı. 1952 yılında kurulduğundan beri 11 Genel Başkan görev yaptı, ilk defa bir Genel Başkan, görev süresi bitmeden istifa etmek zorunda kaldı. İstifa için herkes bir şeyler söyledi. Büyük kısmı, Tayyip ile Gül arasındaki, kendi adamlarını önemli yerlere getirme kavgasının sonucuna bağladı.

Kumlu, Abdullah Gül gibi Kayserili. Kumlu'nun Gül'ün kirvesi olduğu söyleniyor. Ayrıca Kumlu'nun, Fethullah'a yakınlığı, hatta cemaate para desteği yaptığı konuşuluyor. Erdoğan, Gülcü ve cemaate yakın Kumlu'yu tasfiye etmiş, yerine AKP'nin kuruluşuna büyük desteği olan, yakın arkadaşı Ergun Atalay'ı getirmiş. Yorumlar böyle. Doğru mu?

Sadece Türk-Iş'i değil, Tes-İş Başkanlığını da bırakıyor.
21 Ağustos'ta Tes-Iş Başkanlar Kurulu toplandı. Kumlu, Türk-Iş'teki görevini bırakacağını burada açıkladı. Sadece TürkIş'i değil, Tes-Iş'teki Başkanlık görevine de veda edeceğini söyledi. Hatta "2014 sonundaki Tes-Iş Genel Kurulunun erkene alınabileceğini" önerdi Başkanlara. istifanın asıl sebebi Gül-Tayyip çekişmesi olsaydı, Türk-Iş'i bırakmakla yetinir, en zengin sendikalardan biri olan Tes-Iş'in Başkanlığını bırakmayı düşünmezdi.

Günah keçisi Kumlu mu?
Genel Başkanların sorumluluğu büyüktür, doğru. Kumlu, AKP'nin bölücü ve gerici Anayasa projelerinde TOBB ile beraber toplantıdan toplantıya koşarken, yöneticiler karşı mı çıktı? Kumlu akil adamlara katıldığında yöneticiler karşı mı çıktı? Peki, işçi sınıfının temel hakları yok edilirken, işçi sınıfına cumhuriyet tarihinin en büyük saldırısı yapılırken, mücadele etmek isteyen koca konfederasyonu bir kişi mi frenliyordu? Hataları ortak olanların, işçi sınıfı ezilirken, işçiyi ezen hükümetin eteğinde dolaşanların, ses çıkarmayanların sorumluluğu? Hükümete ses çıkarmamak için kendi işçisine bile sahip çıkmayanların, işyerlerinin satılmasına göz yumanların sorumluluğu? Özelleştirme, grev kırıcılığı, üyelerin yandaş sendikaya geçirilmesi, sendikaların transferi sırasında, Konfederasyonun neden gıkını bile çıkarmadığını açıklamaktan kaçmaktır. Gül-Erdoğan çekişmesi deyip sıyrılmak, Türk-Iş'in yandaş çizgisini temize çıkarmaktır.

Kumlu gitti, yandaşlığa devam
"2011 yılında yapılan TÜRK-İŞ Genel Kurulu'nun hemen ardından, TÜRK-IŞ Yönetiminde başlatılan huzursuzluk, zaman içinde giderilemeyecek bir noktaya getirilmiş ve TÜRK-IŞ' e zarar verir hale gelmiştir." Kumlu'nun istifa gerekçesi bu. Muhalif bozguncularmış asıl sebep. Sendikal Güçbirliği Platformunu kastediyor. Kumlu'nun veda yemeğine bile çağırmadılar muhalifleri. Yemeğin davet çağrılarını yapan ise, Kumlu değil, Ergun Atalay Başkanlık görevini devralan yani.

Kumlu'nun istifası, yandaş sendikacılığın iflasıdır
-Kumlu ve diğer yöneticiler Türk-Iş'i, tarihte olmadığı kadar Hükümet yandaşı yaptılar.
-Konfederasyon büyük bir dağınıklık yaşıyor. Sendikalar arası dayanışma köreldi.
-Konfederasyon yöneticileri, bırakalım Türk-Iş'i, kendi sendikalarına ve üyelerine bile sahip çıkmaya yeltenmiyorlar.
-Yandaşlık, işçi sınıfına tarihte olmadığı kadar haklar kaybettirdi. Acı faturalar çıktı, çıkıyor.
-Kumlu'nun sendikası, yolsuzluklar ve hükümete teslimiyet yüzünden kaynıyor. Şube Başkanları, Kumlu'yu mahkemeye verdiler.
-Yandaşlık ve teslimiyet, büyük bir muhalefet hareketini doğurdu.
-Yandaşlık, sendikacının itibarını yerlerde süründürüyor. Sendikacı sokağa çıkamaz, işçiye gidemez hale geldi. -işçi sınıfını büyük tehlikeler bekliyor. AKP'nin UIS planı kapıda.
-Türk-Iş'in sorunu, yandaşların yer değişimi ile çözülemez. Göz boyama ve oyalamadır bu.
-İhtiyaç, sendikacılığın neden yerlerde süründüğünü tartışmaktır, yandaşlıktan sıyrılmak, işçi sınıfına sahip çıkmak için silkinip doğrulmaktır. Sendikal Güçbirliği bu iddia içindi.

Türk-Iş'te toparlanmaya, sendikaları birleştirmeye, gelecek saldırılar için Türk-Iş'i ve tabanı hazırlamaya niyetlenenler için, Sendikal Güçbirliği için fırsattır.

Kaynak: Aydınlık Gazetesi/Mehmet Akkaya

3 Eylül 2013 Salı

Türk İş Genel Başkanlığı'na Ergun Atalay Seçildi

Türk İş Basın Bürosu tarafından Yapılan açıklama şöyle:
TÜRK-İŞ GENEL BAŞKANLIĞI’NA ERGÜN ATALAY SEÇİLDİ
Mustafa Kumlu’nun TÜRK-İŞ Genel Başkanlığı’ndan istifasının ardından, Yönetim Kurulu’nun yedek birinci üyesi olan Koop-İş Genel Başkanı Eyüp Alemdar’ı göreve çağıran TÜRK-İŞ, yaptığı ilk Yönetim Kurulu toplantısında görev dağılımını gerçekleştirdi.

Toplantıda TÜRK-İŞ Genel Mali Sekreteri ve Demiryol-İş Genel Başkanı Ergün Atalay TÜRK-İŞ Genel Başkanlığı’na seçildi.

TÜRK-İŞ Yönetimi’nde görev dağılımı şöyle gerçekleşti:
Ergün Atalay Genel Başkan
Pevrul Kavlak Genel Sekreter
Ramazan Ağar Genel Mali Sekreter
Nazmi Irgat Genel Eğitim Sekreteri
Eyüp Alemdar Genel Teşkilatlandırma Sekreteri

İlgilenilmesi dileğiyle yazılı ve görsel medyanın dikkatine saygıyla sunulur.

2 Eylül 2013 Pazartesi

Türk İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu İstifa Etti

Mustafa Kumlu İstifa Etti, Türk İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu İstifa Etti, Mustafa Kumlu Türk iş Genel Başkanlığından İstifa Etti, 

Türk İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu İstifa Etti
Türk İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu görevinden istifa etti. Konuya ilişkin olarak Türk İş basın Brosu tarafından yazılı bir açıklama yapıldı. 

İşte o açıklama: 
TÜRKİYE İŞÇİ SENDİKALARI KONFEDERASYONU
MUSTAFA KUMLU TÜRK-İŞ GENEL BAŞKANLIĞI’NDAN İSTİFA ETTİ
(2 Eylül 2013 - Ankara/TÜRK-İŞ Genel Merkezi)

Mustafa Kumlu, yaptığı açıklamada şunlara yer verdi:

“2011 yılında yapılan TÜRK-İŞ Genel Kurulu’nun hemen ardından, TÜRK-İŞ Yönetiminde başlatılan huzursuzluk, zaman içinde giderilemeyecek bir noktaya getirilmiş ve TÜRK-İŞ’ e zarar verir hale gelmiştir.

TÜRK-İŞ topluluğu içinde şube yöneticiliğinden genel başkanlığa kadar her kademede otuz altı yıl emek vermiş bir sendikacı olarak TÜRK-İŞ’ in yüksek çıkarları benim için önemlidir. Verdiğim bu önem gereği, Yönetim Kurulu içinde yaşanan problemlerin aşılmasındaki en önemli görevin bana ait olduğu inancını taşıyor, bu temenniyle TÜRK-İŞ Genel Başkanlığı’ndan istifa ediyorum.

Beni TÜRK-İŞ Yönetim Kurulu’na 1999 yılında Genel Mali Sekreter; 2003 yılında Genel Sekreter; 2007 yılında ve 2011 yıllarında Genel Başkanlığa seçen ve hiç bir kararımızda ve eylemliliğimizde yalnız bırakmayan TÜRK-İŞ topluluğuna teşekkür ediyorum. Verdiğimiz mücadele ve eylemlilikte birlikte olduğumuz emek ve meslek örgütleri ile eylemlerimize destek olan halkımıza teşekkürü bir borç biliyorum.”

TÜRK-İŞ Basın Bürosu

29 Ağustos 2013 Perşembe

Kıdem Tazminatı Ve Türk İş'in Sinikliği / Aziz Çelik - Birgün

Kıdem Tazminatı Ve Türk İş'in Sinikliği / Aziz Çelik - Birgün 
Kurt kuzuyu yiyecek! Hükümet ve işveren örgütleri kıdem tazminatını budamayı aklına koymuş durumda. Mesele, sendikaların ve işçilerin cevabının ne olacağı. Uzun süredir derin bir uykuda olan Türk-İş yönetimi ne yapacak? Türkİş, kıdem tazminatını korumak için birkaç kez genel kurulda genel grev kararı almıştı. Ancak son yıllardaki performansı kıdem tazminatı konusunda da devam ederse, işçilerin vay haline!

KIDEM TAZMİNATI VE TÜRK-İŞ´İN SİNİKLİĞİ
Kıdem tazminatı konusu birkaç gündür yine gündemde. Aslında hiç gündemden inmedi ki. Önceki gün (27 Ağustos 2013) Radikal ve Hürriyet'te yeni bir kıdem tazminatı fonu taslağına ilişkin haberler yer aldı. Konuyla yakından ilgilenmeme rağmen bu kaçıncı taslak artık karıştırır oldum. Hükümetin çalışmaları şeffaf yürütmemesi ve sendikalarla paylaşmaması nedeniyle kesin detaylara ulaşmak zor. Bakanlık bilerek spekülatif bir ortam istiyor sanki. Ancak ateş olmayan yerden duman çıkmaz misali, kıdem tazminatı konusunun kapalı kapılar ardında pişirildiği kesin. Rivayetler muhtelif ama kesin olan nokta, kıdem tazminatı hakkını tırpanlamayı akıllarına koymuş durumdalar. Şimdiye kadar hazırlanan hangi taslağa bakarsanız bakın, hepsinin ortak yöneliminin kıdem tazminatı miktarının azaltılması olduğu görülecektir. Bu zaten gizli saklı bir durum değil. İşveren örgütleri ve hükümet yıllardır kıdem tazminatını bir sorun ve yük olarak görmekte. Bu konuda sayısız beyanları var. Biçimi, detayı ne olursa olsun kıdem tazminatıyla ilgili düzenlemenin yegâne amacı işçinin kıdem tazminatı hakkını budamak.

Kıdem tazminatı fonu kurulmasına ilişkin son haberler, bu konuda ekonomi bakanlıklarının görüşlerinin ön plana çıktığını gösteriyor. Daha önce ekonomi bürokrasisi tarafından hazırlandığı anlaşılan bir taslak kamuoyuna sızmış ancak çok tepki çekince geri çekilmişti. Bu taslakta kıdem tazminatı fonunun bireysel hesaplar üzerine kurulması öngörülmekteydi. Söz konusu taslak kıdem tazminatının fiilen 15 güne düşmesine yol açıyordu.

Son "sızan" taslağa da aynı yaklaşım egemen. Kıdem tazminatı bireysel sigortacılık mantığı ile özel şirketler tarafından işletilecek bireysel fonlara dönüştürülmekte. Bu durumun özel sigorta ve finans şirketlerinin iştahını kabarttığı kesin. Kısaca kıdem tazminatı hem miktar olarak düşecek hem de bir tür özelleştirmeye konu olacak. Bu yolla kıdem tazminatının işçi-işveren ilişkisi ile bağı zayıflayacak ve kıdem tazminatı doğrudan bir işveren yükümlülüğü olmaktan çıkacak. Bu durumun en önemli tehlikesi iş güvencesini zayıflatmasıdır.

Kıdem tazminatı fonunun bireysel hesaplar üzerinden oluşturulması ve buraya yatacak primlerin nemalandırılması yöntemiyle, kıdem tazminatının işçinin son ücretiyle bağı da ortadan kaldırılacak. Bireysel fon piyasada değerlendirileceği için toplusözleşmeyle sağlanan ücret artışı da kıdem tazminatına yansımayacak.

Şu veya bu taslak artık fark etmiyor. Kıdem tazminatı fonu (seçimlerden önce veya sonra) tekrar gündeme geleceği ve temel unsurlarının miktarın düşürülmesi (30 gün yerine 15 gün gibi) ve bireysel fon hesapları yoluyla nemalandırılması olacağı aşağı yukarı kesin. Her ne kadar Başbakan geçen mart ayında "rafa kaldırdık" dese de hükümet programında kıdem tazminatı fonu kurulması net bir hedef olarak duruyor. Konu sermayenin gündeminde de yerini koruyor.

Şimdi yaptıkları, ısınma turlarından ibaret. Kamuoyunu alıştırmaya çalışıyorlar. Halkla ilişkiler faaliyeti sürdürüyorlar. Kıdem tazminatı fonunu sevimli göstermeye çalışıyorlar. O yüzden önce taşeron işçilerden başlayabilirler ama sıra bütün çalışanlara gelecek.

Kurt kuzuyu yiyecek! Hükümet ve işveren örgütleri kıdem tazminatını budamayı aklına koymuş durumda. Mesele, sendikaların ve işçilerin cevabının ne olacağı. Uzun süredir derin bir uykuda olan Türk-İş yönetimi ne yapacak? Türkİş, kıdem tazminatını korumak için birkaç kez genel kurulda genel grev kararı almıştı. Ancak son yıllardaki performansı kıdem tazminatı konusunda da devam ederse, işçilerin vay haline!

Tarihinin en pasif, sinik ve sessiz dönemini yaşayan Türk-İş yönetimi kıdem tazminatı fonu konusu gündeme geldiğinde ne yapacak? Asıl soru budur. Dostlar alışverişte görsün kabilinden basın açıklamaları mı yapacak, yoksa genel kurul kararlarının gereğini mi? İkincisi konusunda hiçbir belirti yok. Veya bir ihtimal daha var: Tıpkı bahar eylemlerinde olduğu gibi işçiler Türk-İş ve sendika yönetimlerini aşacak ve son kaleleri olan kıdem tazminatının gaspına karşı direnecek.
Kaynak: Birgün - Aziz Çelik

28 Ağustos 2013 Çarşamba

Kıdem Tazminatı Fonu'na Göre 10 Yıl Bekleyen Kıdem Tazminatı Devletin Olacak

Kıdem Tazminatı Fonu'na Göre 10 Yıl Bekleyen Kıdem Tazminatı Devletin Olacak 
10 yıl bekleyen ‘kıdem tazminatı’ devletin olacak 
Kıdem tazminatı fonu çalışmaları yeniden hız kazandı. Buna göre, hak kazanılan kıdem hesabı 10 yıl boyunca talep edilmezse, hesapta biriken para Maliye Bakanlığı’na aktarılacak...devam linki

27 Ağustos 2013 Salı

Taşeron İşçilerinin Hakları Nelerdir

Taşeron İşçilerinin Hakları Nelerdir, taşeron işçilerin hakları neler, taşeron işçisinin hakları nelerdir, taşeron işçileri maaşları,  taşeron işçilerin izin hakları, taşeron hakları 2013, taşeron işçilerin hakları ne zaman verilecek, taşeron işçileri 4c, taşeron işçilerin kıdem tazminatı, taşeron işçi hakları 2014, taşeron işçilere kadro verilecek mi, kamuda çalışan taşeron işçi hakları, taşeron işçilerin son durumu, hastane taşeron işçileri

Taşeron İşçilerinin Hakları Nelerdir
Yürürlükteki mevzuatımıza göre, taşeron işçilerinin haklarına ve güvencelerine iki başlık altında yaklaşılabilir:

1) Gerçekten taşeron işçisi olanların hakları ve güvenceleri.

2) Gerçekte asıl işverenin işçisi iken kanundışı bir biçimde “taşeron işçisi” olarak gösterilenlerin hakları ve güvenceleri.

Türkiye’de halen “taşeron işçisi” olarak gösterilenlerin çok büyük bölümü, gerçekte asıl işverenin işçisidir ve asıl işverenin çalıştırdığı işçilerin sahip oldukları hak ve güvencelere sahiptir. Ancak bu işçiler haklarını kullanacak bilgiye, bilince, güce, cesarete ve kararlılığa sahip olmadıklarından, büyük sıkıntılar yaşamaktadır.

Kimler ‘gerçek taşeron işçisi’?
Bir işyerinde yardımcı işler taşerona (alt işverene) verilebilir. Yardımcı işlerde iş alan taşeron gerçekten yalnızca yardımcı işlerde işçi çalıştırıyorsa ve işin yönetimi gerçekten taşerondaysa, işçiler “taşeron işçileri”dir. Bunlara “gerçek taşeron işçileri” diyebiliriz.

Bir işyerinde asıl işin bir bölümü “teknolojik nedenlerle uzmanlık” gerektirebilir. Gerçekten “teknolojik nedenlerle uzmanlık” gerektiren bir işte çalıştırılanlar, işin yönetiminin de taşeronda olması koşuluyla, “gerçek taşeron işçileri”dir.

Bu işçilerin öncelikli hakkı, alacaklarının taşeron tarafından ödenmemesi durumunda asıl işverenin sorumluluğudur.

"Gerçek taşeron işçileri" 4857 sayılı İş Kanunu'nda yazılı tüm haklara sahiptir. Kıdem tazminatı, fazla çalışma ücreti, genel tatillerde ve hafta tatillerinde ücretli izin, yıllık ücretli izin bu haklar arasındadır.

Gerçekten taşeron işçisi olanların öncelikli sorunu, taşeronların değişmesi durumunda bu haklarının nasıl uygulanacağıdır.

Kamu kesiminde asıl işverenle taşeron arasındaki alt işverenlik sözleşmesi genellikle bir yıllıktır. Alt işverenlik sözleşmesi her yıl yenilenir veya bir başka taşeronla yeni sözleşme yapılabilir. Eğer bu süreçte işçinin iş sözleşmesi (hizmet akdi) feshedilmiyor ve işçi aynı işi yapmayı sürdürüyorsa, işçinin kıdem tazminatı ve ücretli izin hakları devam eder.

Yargıtay, taşeronun değişmesini İş Kanunu'ndaki "işyeri devri" olarak yorumlamaktadır. İşyeri devrinde işçinin iş sözleşmesi aynen devam etmektedir.

Asıl işverenin işyerindeki işi sona eren taşeron eğer işçilerinin iş sözleşmelerini feshetmez, onlara kıdem tazminatlarını ve diğer haklarını vermezse, bu işçiler (tüm haklarıyla) yeni taşerona devredilmiş sayılmaktadır. Bu şekilde taşeron değiştiğinde işçinin kıdemi ve diğer haklan yanmamakta veya sıfırlanmamaktadır.

Asıl işverenin işçisi taşeron işçileri
Türkiye'de taşeron işçilerinin büyük bölümü, gerçekte asıl işverenin işçisi iken kanun dışı bir biçimde "taşeron işçisi" olarak gösterilenlerdir.

Asıl işverenle taşeron arasındaki alt işverenlik sözleşmesinin mevzuata aykırı olduğu durumlarda, muvazaalı bir ilişki söz konusudur. Taşeron işçilerinin en önemli hakkı, işlerin taşerona verilmesi konusunda kanunların çiğnendiğinin tespit edilmesi (muvazaa) durumunda, taşeron işçisinin işin başından itibaren asıl işverenin işçisi sayılmasıdır. Asıl işverenin işçisi sayılan taşeron işçisi, işin başından itibaren asıl işverenin işçilerinin yararlandığı haklardan yararlanır.

Gerçek taşeron işçilerinin gasp edilmiş haklannın korunması önemlidir. Ancak daha da önemli olan, gerçekte işin başından itibaren asıl işverenin işçisi iken, taşeron işçisi olarak gösterilip hakları daha ciddi biçimde gasp edilen kesimlerin haklarının öğrenilmesi, korunması, geliştirilmesi ve kullanılmasıdır.Kaynak:tekgida.org.tr

26 Ağustos 2013 Pazartesi

Öz Finans-İş Sendikası Kuruldu

Öz Finans-İş Sendikası Kuruldu
9 Nolu Baka Finans ve Sigorta işkolunda, "Öz Finans-İş Sendikası" adıyla yeni bir sendika kuruldu. Banka, Finans ve Sigorta işkolunda 267 bin 312 banka emekçisi çalışıyor. İşkolunda kurulu sendikalar; BASS, BASİSEN, BANKSİS, BANK-Sİ-SEN ve BANK-SEN.

Öz Finans-İş sendikasının kurucu yönetim kurulu şöyle:   
Genel Başkan: Ahmet Eroğlu  
Genel Başkan Yardımcısı: Osman Yıldız  
Başkan Yardımcısı: Murat Tekin Genel  
Genel Başkan Yardımcısı: Abdülkadir Sağlam  
Genel Başkan Yardımcısı: Atıf Güdül  
Genel Sekreter: İrfan Kemal Karatosun    

Öz Finans-İş Sendikasının  HAK-İŞ Konfederasyonu'na üye olması bekleniyor.

24 Ağustos 2013 Cumartesi

İş Kanununda Yıllık İzin Kaç Gün İş Kanununda Yıllık İzin Süreleri İş Kanununa Göre Yıllık İzin Ne Kadardır

İş Kanununda Yıllık İzin Kaç Gün İş Kanununda Yıllık İzin Süreleri İş Kanununa Göre Yıllık İzin Ne Kadardır, 4857 sayılı İş Kanununa Göre Yıllık İzin Ne Kadar,, iş kanununda yıllık izin süresi ne kadar, 4857 sayılı iş kanununa göre yıllık izin, iş kanununa göre yillik izin uygulamasi, iş kanununa göre yıllık izin süreleri iş kanunu yıllık izin 2014. 

İş Kanununda Yıllık İzin Kaç Gün 
Yıllık izin süreleri 4857 sayılı İş Kanununun 53. maddesinde düzenlenmiştir. İşte o süreler:

Yıllık İzin (İş Kanunu Md.53)
İşyerinde işe başladığı günden itibaren, deneme süresi de içinde olmak üzere, en az bir yıl çalışmış olan işçilere yıllık ücretli izin verilir.

Yıllık ücretli izin hakkından vazgeçilemez.

İşçilere verilecek yıllık ücretli izin süresi, hizmet süresi;

a) Bir yıldan beş yıla kadar (beş yıl dahil) olanlara ondört günden,
b) Beş yıldan fazla onbeş yıldan az olanlara yirmi günden,
c) Onbeş yıl (dahil) ve daha fazla olanlara yirmialtı günden az olamaz.

Ancak onsekiz ve daha küçük yaştaki işçilerle elli ve daha yukarı yaştaki işçilere verilecek yıllık ücretli izin süresi yirmi günden az olamaz.

Yıllık izin süreleri iş sözleşmeleri ve toplu iş sözleşmeleri ile artırılabilir  

İş Kanununa Göre Ölüm İzni Kaç Gündür Ölüm İzni Ne Kadardır Ölüm İzni Kaç Gün

İş Kanununa Göre Ölüm İzni Kaç Gündür Ölüm İzni Ne Kadardır Ölüm İzni Kaç Gün, 4857 Sayılı İş Kanununa Göre Ölüm İzni Kaç Gün,  ölüm izni kimlere verilir, ölüm izni kaç gündür, ölüm izni ne kadar, iş kanununda ölüm izni, iş kanununda ölüm izni kaç gündür, iş kanununda ölüm yardımı, 4857 iş kanununda ölüm izni, 

4857 Sayılı İş Kanuna Göre Ölüm İzni Kaç Gündür
İş Kanununun  46. maddesinin b fikrasına göre; ana veya babanın, eşin, kardeş veya çocukların ölümünde üç güne kadar ölüm izni verilir... devam

Esnek Kıdem Tazminatı Nedir Esnek Kıdem Tazminatı Ne Demek Esnek Kıdem Tazminatı Kimlere Verilir

Esnek Kıdem Tazminatı Nedir, Esnek Kıdem Tazminatı Ne Demek, Esnek Kıdem Tazminatı Ne Getiriyor, Esnek Kıdem Tazminatının İçeriği, Esnek Kıdem Tazminatının Ayrıntıları, esnek kıdem tazminatı nedir kimler alır, esnek kıdem tazminatı nedir nasıl hesaplanır, esnek kıdem tazminatı hesaplama, esnek kıdem tazminatı şartları, esnek kıdem tazminatı tavanı, esnek kıdem tazminatı kimlere verilir

Esnek Kıdem Tazminatı Nedir
AKP hükümeti, Kıdem tazminatını ortadan kaldırmak için her gün yeni bir formülü gündeme getiriyor. AKP'nin kıdem tazminatını gasp etmek için bu defa "Esnek Kıdem Tazminatı" formülünü buldu. 

Çalışma ve sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, kıdem tazminatına ilişkin yeni bir model üzerinde çalıştıklarını açıkladı. Çelik "Esnek Kıdem Tazminatı" olarak adlandırılan yeni model hakkında bilgi verdi.

Çelik, "Bazı işçiler tazminat alır bazıları alamaz diye bir ayrımı kabul edemeyiz. Bu sorunu mutlaka çözmeliyiz. Burada yapılacak olan tazminatla ilgili düzenlemenin bağlayıcı olmamasıdır. Biz, isteyen mevcut sistemde isteyen yeni sistemden faydalanabilir biçimde daha esnek bir sistemi düşünüyoruz. Ama sendikalarla, ilgili bakanlıklarla ve Başbakanla görüşeceğiz. Kazanılan haklara kesinlikle dokunulmayacak ayrıca kazanılan hakların emeklilikle ilgili boyutuna da işverenle işçi anlaşabiliyorsa eski sistemle devam edilebilir" dedi. 

Çelik, kapsamlı yeni bir paket hazırladıklarını, paketi Ekim ayında Meclis'e getirmeyi planladıklarını söyledi. 

Kaynak:sendikam




22 Ağustos 2013 Perşembe

657 Sayılı Devlet Memurlarının Evlenme İzini Kaç Gün 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu Evlilik İzni Kaç Gün

657 Sayılı Devlet Memurlarının Evlenme İzini Kaç Gün 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu Evlilik İzni Kaç Gün, 657 sayılı devlet memuruna evlenme izini kaç gündür,  657 sayılı devlet memurları kanununa göre evlilik izni kaç gün, 657 evlilik izni kaç gün 2014, 657 sayılı devlet memurları kanununa göre memurun evlilik izni kaç gün, özel sektörde evlilik izni kaç gün, ssk evlilik izni kaç gün, memur evlilik izni kaç gün 2013, memurlara evlilik izni ne kadardır, memurların evlilik izninleri kaç gün

657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu Evlilik İzni Kaç Gün
Devlet memurlarının evlilik izinleri 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nda  düzenlenmiştir. Memurun evlilik izni 657 sayılı Kanunu'na göre 10 gündür... ayrıntılar için devam

19 Ağustos 2013 Pazartesi

Memurlarda Evlilik İzni Kaç Gündür Memurun Evlilik İzni Ne Kadardır Memur Evlilik İznini Ne Zaman Kullanır

Memurlarda Evlilik İzni Kaç Gündür Memurun Evlilik İzni Ne Kadardır Memur Evlilik İznini Ne Zaman Kullanır, Memur Evlilik İzni Kaç Gün, memurlarda evlilik izni kaç gün, memurun evlilik izni ne kadardır,  memurun evlilik izni kaç gündür, memur evlilik iznini ne zaman kullanır, memur evlilik izni ne zaman başlar, memurlarda evlilik izni, 657 sayılı kanun evlilik izni, evlilik izni kaç gündür  , 657 sayılı kanuna göre, evlilik izni kaç gündür, memur evlilik izni kaç gün, 657 evlilik izni kaç gün, kamu sektöründe çalışan memurun evlilik izni kaç gün

Memurlarda Evlilik İzni Kaç Gündür 
Memurların evlilik izni, 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'nda düzenlenmiştir.  657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'na göre evlilik izni 10 gündür devam...


İşçilerde Evlilik İzni Kaç Gün İşçilerde Evlenme İzni

İşçilerde Evlilik İzni Kaç Gün İşçilerde Evlenme İzni, işçilerde evlilik izni kaç gündür, işçilerde evlenme izni kaç gün, işçilerin evlilik izni kaç gün, işçi olarak çalışanlarda evlilik izni kaç gündür işçi evlilik izni kaç gün, işçiler için evlilik izni, 4857 iş kanunu evlilik izni kaç gün, özel sektörde evlilik izni kaç gün, ssk evlilik izni kaç gün. 

İşçilerde Evlilik İzni Kaç Gündür
İşçilerin evlilik izni, 4857 Sayılı İş Kanun'nun  46. maddesinin b) fıkrasında düzenlenmiştir. Buna göre 4857 sayılı İş Kanun'na göre çalışan işçinin evlilik izni 3 gündür. devam...

Tez Koop İş Sendikası Ankara 4 Nolu Şubeye Kayyum Atandı (Yargıtay Kararı)

Tez Koop İş Sendikası Ankara 4 Nolu Şubeye Kayyum Atandı
Tez Koop İş Sendikası Ankara 4 Nolu Şubeye, Yargıtay 22. Hukuk Dairesi'nin kararıyla kayyum heyeti atandı. Yargıtay 22. Hukuk Dairesi, Tez Koop İş Sendikası Ankara 4 Nolu Şube'nin 13/03/2010 tarihinde yapılan Olağan Genel Kurulu'nun tüm sonuçlarıyla iptal edilmesine, en kısa zamanda seçimleri yapmak ve  yeni yönetim kurulu seçilinceye kadar kuruluşu yönetmekle görevli olmak üzere  kayyum atanmasına karar verdi. 

Yargıtay 22.Hukuk Dairesi'nin Kararı:





Kaynak:sendikam

18 Ağustos 2013 Pazar

Gebe veya Emziren Kadınların Çalıştırılma Şartlarıyla Emzirme Odaları ve Çocuk Bakım Yurtlarına Dair Yönetmelik

Gebe veya Emziren Kadınların Çalıştırılma Şartlarıyla
Emzirme Odaları ve Çocuk Bakım Yurtlarına
Dair Yönetmelik

BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar
Amaç
Madde 1 — Bu Yönetmeliğin amacı, işyerlerindeki gebe, yeni doğum yapmış veya emziren işçilerin işteki güvenlik ve sağlığının sağlanması ve geliştirilmesini destekleyecek önlemler uygulamak ve bu işçilerin hangi dönemlerde ne gibi işlerde çalıştırılmalarının yasak olduğunu, çalıştırılabileceği işlerde hangi şart ve usullere uyulacağını, emzirme odalarının veya çocuk bakım yurtlarının (kreş) nasıl kurulacağını ve hangi şartları taşıyacağını belirlemektir.

Kapsam
Madde 2 — Bu Yönetmelik, 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanunu kapsamındaki kadın işçi çalıştıran işyerlerine uygulanır.

Dayanak
Madde 3 — Bu Yönetmelik, 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununun 88 inci maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.

Tanımlar
Madde 4 — Bu Yönetmelikte geçen;
Gebe işçi: İşverenini, durumu hakkında herhangi bir sağlık kurumundan alacağı belge ile bilgilendiren gebe işçiyi,
Yeni doğum yapmış işçi: Yeni doğum yapmış ve işverenini durumu hakkında bilgilendiren işçiyi,
Emziren işçi: 0-1 yaş arası çocuğunu emzirmekte olan ve işverenini durumu hakkında bilgilendiren işçiyi,
Emzirme odaları: Bir yaşından küçük çocukların bırakılması, bakılması ve işçilerin çocuklarını emzirmeleri için ayrılan odaları,
Yurt/Çocuk bakım yurdu/Kreş: 0-6 yaş (6 yaşını tamamlamayan) arasındaki çocukların bakım ve eğitimlerinin yapıldığı yerleri
ifade eder.
İKİNCİ BÖLÜM
Genel Hükümler
Genel Değerlendirme
Madde 5 — Gebe, yeni doğum yapmış ve emziren işçilerin güvenlik ve sağlığı için tehlikeli sayılan kimyasal, fiziksel ve biyolojik etkenlerin ve sanayi proseslerinin - süreçlerinin işçiler üzerindeki etkileri değerlendirilerek bunlar için alınacak önlemler aşağıda belirtilmiştir.
Bu önlemler, işçilerin yaptıkları işle bağlantılı hareketleri, duruşları, zihinsel ve bedensel yorgunluğu da kapsar.
a) Fiziksel ve zihinsel yorgunluk ile ilgili olarak; gebe, yeni doğum yapmış ve emziren işçilerin çalışma saatleri ve ara dinlenmeleri geçici olarak yeniden düzenlenir, söz konusu işçilerin çalışma saatlerinin gece süresine ve gebe işçilerin çalışmalarının günün erken saatlerine rastlamaması için gereken önlemler alınır.
b) Postüral problemler ile ilgili olarak; çalışma mahalli ve çalışma düzeni, gebe, yeni doğum yapmış ve emziren işçilerin postüral (duruş) problemlerini ve kaza riskini azaltacak şekilde yeniden düzenlenir, mümkün olduğu durumlarda oturarak çalışmaları sağlanır.
Gebeliğin durumuna göre yorgunluğun ve diğer postüral problemlerin azaltılması veya ortadan kaldırılması için dinlenme araları ihtiyaca göre daha sık ve uzun olarak düzenlenir.
c) Yüksekte çalışmalarda, gebe işçinin çalışma yerlerinin platform, merdiven gibi yüksek ve düşme tehlikesi olan yerlerde olmaması için gerekli düzenlemeler yapılır.
d) Çalışma saatleri ve çalışma hızı ile ilgili olarak; çalışma hızının, saatlerinin ve işteki yoğunluğun işçinin önerileri dikkate alınarak mümkün olduğunca uygun hale getirilmesi için gerekli şartlar sağlanır.
e) Gebe ve yeni doğum yapmış işçinin yalnız çalıştırılmaması esastır. Ancak zorunluluk halinde gebe ve yeni doğum yapmış işçinin yalnız çalıştırılması gerektiğinde işyerinde bulunan diğer çalışanlarla kolayca iletişim sağlayabilmeleri için gerekli önlemler alınır.
Ayrıca işçinin uygun tıbbi ve diğer destekleri alabilmesi için gerekli düzenlemeler yapılır, acil yardım prosedürlerinde bu durum göz önüne alınır.
f) İş stresi ile ilgili olarak; gebe, yeni doğum yapmış ve emziren işçiyi, çalışma koşulları, çalışma saatleri, müşterilerle ve üçüncü kişilerle ilişkiler, iş yükü, işini kaybetme korkusu gibi stres faktörlerinden koruyucu önlemler alınır.
Düşük veya ölü doğum yapmış veya doğumdan sonra bebeğini kaybetmiş işçiyi stresten korumak için özel itina gösterilir.
g) Gebe işçinin, ayakta çalışması gereken işlerde, mümkün olan durumlarda oturması sağlanır, sürekli oturarak veya ayakta çalışma engellenir, çalışmanın böyle düzenlenmesinin mümkün olmadığı durumlarda dinlenme araları artırılır, ayrıca hamileliğin gelişimine göre gerekli önlemler alınır.
h) Dinlenme ve diğer iyileştirici olanakların sağlanması ile ilgili olarak; gebe işçinin sigarasız ve dumansız bir ortamda gerekli aralıklarla oturarak veya rahatça uzanacak şekilde fiziksel ve zihinsel olarak dinlenmesini sağlayacak şartlar temin edilir. Gebe, yeni doğum yapmış ve emziren işçinin sık tuvalete gitme ihtiyacı göz önüne alınarak uzun süreli çalışmalar ve ekip çalışmaları bu gereksinime uygun olarak düzenlenir, ayrıca enfeksiyon ve diğer hastalıklara karşı gerekli hijyen şartları sağlanır. Gebe ve yeni doğum yapmış işçinin, kişisel ihtiyaçları göz önüne alınarak, beslenme molasının, temiz içme suyu temininin ve diğer ihtiyaçlarının kendileriyle de istişare edilerek karşılanması sağlanır.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Özel Hükümler
Özel Riskler
Madde 6 — Gebe, yeni doğum yapmış ve emziren işçinin güvenlik ve sağlığı için tehlikeli sayılan kimyasal, fiziksel ve biyolojik etkenlerin ve sanayi proseslerinin işçinin üzerindeki etkilerinin değerlendirilmesi sonucu, bunlar için alınacak genel önlemlerle birlikte aşağıda belirtilen durumlarla ilgili riskler ve alınacak özel önlemler belirtilmiştir;
a) Fiziksel etkenlerden;
1) Şok ve titreşim ile ilgili olarak; gebe işçinin, ani darbelere, sarsıntıya, uzun süreli titreşime maruz kalacağı işlerde ve iş makinelerinde, delicilerde çalıştırılmaları yasaktır.
Vücudun alt kısmını, bilhassa karın bölgesini etkileyen düşük frekanslı uzun süreli titreşime ve sürekli sarsıntıya maruziyeti de önleyecek tedbirler alınır.
2) Gürültü ile ilgili olarak; gebe işçinin çalıştığı yerdeki gürültü seviyesinin, en düşük maruziyet etkin değeri olan 80 dB(A) yı geçmemesi sağlanır. Eğer gürültü seviyesi düşürülemiyorsa işçinin yeri değiştirilir.
Kişisel koruyucularla da olsa limitleri aşan gürültülü ortamda gebe işçilerin çalıştırılmaları yasaktır.
3) İyonize radyasyon ile ilgili olarak; gebe işçi iyonize radyasyon kaynaklarının bulunduğu yerlerde çalıştırılmaz, bu gibi yerlere girmemesi uyarı levhaları ile belirtilir.
Emziren işçi radyasyonla kirlenmiş olan yerlerde ve işlerde çalıştırılmaz.
4) İyonizasyona neden olmayan radyasyon ile ilgili olarak; gebe, yeni doğum yapmış ve emziren işçinin iyonize olmayan radyasyon kaynaklarından etkilenmesini önleyecek tedbirler alınır.
5) Soğuk, sıcak ve yüksek basınç ile ilgili olarak; gebe, yeni doğum yapmış ve emziren işçinin yaptığı işin niteliği göz önünde bulundurularak çalıştığı yerlerin sıcaklığının ve basıncının sağlık riski yaratmayacak düzeyde olması sağlanır.
b) Biyolojik etkenler ile ilgili olarak; gebe, yeni doğum yapmış ve emziren işçinin, 10/6/2004 tarihli ve 25488 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Biyolojik Etkenlere Maruziyet Risklerinin Önlenmesi Hakkında Yönetmelikte tanımlanan grup 2, grup 3 ve grup 4 biyolojik etkenlerin risk teşkil ettiği yerlerde ve işlerde çalıştırılmaları yasaktır.
Ancak işçinin bağışıklığı varsa durum değerlendirilmesi yapılarak çalışmasına izin verilebilir.
c) Kimyasal etkenler ile ilgili olarak; kanserojen, mutajen, çok toksik, toksik, zararlı, alerjik, üreme için toksik ve emzirilen çocuğa zararlı olabilen kimyasalların üretildiği, işlendiği, kullanıldığı işlerde gebe, yeni doğum yapmış ve emziren işçinin çalıştırılması esas olarak yasaktır.
Ancak, işçinin çalıştırılmasında zorunluluk varsa ve teknik olarak bu maddeler daha az zararlı olanlarla değiştirilemiyorsa, gebe işçi, mutajen ve üreme için toksik maddelerle, emziren ve yeni doğum yapmış işçi, emzirilen çocuğa zararlı olabilen kimyasalların dışındaki maddelerle, ancak her türlü önlem alınarak ve sağlık durumları ile maruziyet düzeyleri sürekli kontrol altında tutularak çalıştırılabilir.
d) Çalışma koşulları ile ilgili olarak;
1) Gebe ve yeni doğum yapmış işçinin kendilerinin ve bebeklerinin sağlığını olumsuz etkileyecek şekilde elle yükleme ve araçsız taşıma işlerinde çalıştırılmaları yasaktır. Bu tür işlerde risk değerlendirmesi yapılır, gerektiğinde iş değişikliği sağlanır.
Gebelik süresi boyunca hiçbir surette elle taşıma işi yaptırılmaz.
2) Kişisel koruyucular gebe, yeni doğum yapmış ve emziren işçiyi tam koruyacak şekilde vücuduna uygun olmalı, bu kişilerin hareketlerine engel olmamalı ve vücut ölçüleri değiştikçe yenileri temin edilmelidir. Uygun koruyucu sağlanamadığı durumlarda işçi bu işlerde çalıştırılamaz.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Değerlendirme ve Bilgilendirme
Değerlendirme
Madde 7 — İşçi gebelik ve emzirmeye başlama halinde işvereni bilgilendirir.
İşveren, gebe, yeni doğum yapmış ve emziren işçi ile ilgili olarak, işyerindeki maruziyetin şeklini, düzeyini ve süresini EK-I, II, III de verilen etkenler, prosesler, çalışma koşulları veya özel bir riske maruz kalma olasılığı bulunan işler için koruyucu veya önleyici önlemler aracılığıyla aşağıdaki kapsamda değerlendirir;
a) Olası güvenlik ve sağlık risklerinin, gebe, yeni doğum yapmış ve emziren işçilerin gebelikleri ve emzirmeleri üzerindeki olası etkilerinin değerlendirilmesi,
b) Alınacak önlemlerin kararlaştırılması.
İşveren, işten kaynaklanan vardiyalı çalışma, işini kaybetme korkusu, iş yükü ve benzeri stres faktörlerini ve kişisel olarak işçiyi etkileyen psikososyal ve tıbbi faktörleri de dikkate almak zorundadır.
İşyerindeki gebe, yeni doğum yapmış ve emziren işçi, yapılan değerlendirmenin sonuçları ve işte güvenlik ve sağlık amacıyla alınması gereken önlemler hakkında bilgilendirilir.

Değerlendirme Sonuçlarını İzleyen Eylem
Madde 8 — İşveren, değerlendirme sonuçları, gebe, yeni doğum yapmış ve emziren işçi için bir güvenlik veya sağlık riskini veya işçinin gebeliği veya emzirmesi üzerindeki bir etkiyi ortaya çıkardığında, ilgili işçinin çalışma koşullarını ve/veya çalışma saatlerini, bu işçinin bu risklere maruz kalmasını önleyecek bir biçimde, geçici olarak değiştirir.
Çalışma koşullarının ve/veya çalışma saatlerinin uyarlanması teknik veya nesnel anlamda olanaklı değilse, işveren ilgili işçiyi başka bir işe aktarmak için gerekli önlemleri alır.
Hekim raporu ile gerekli görüldüğü takdirde, gebe işçi sağlığına uygun daha hafif işlerde çalıştırılır. Bu halde işçinin ücretinde bir indirim yapılmaz. Başka bir işe aktarılması teknik ve makul olarak mümkün değilse, işçinin güvenlik ve sağlığının korunması için gerekli süre içinde, işçinin isteği halinde ücretsiz izinli sayılması sağlanır. Bu süre, yıllık ücretli izin hakkının hesabında dikkate alınmaz.

BEŞİNCİ BÖLÜM
Çalışma Koşulları ve İzinler
Gece Çalışması
Madde 9 — Emziren işçinin doğumu izleyen 6 ay boyunca gece çalıştırılması yasaktır.
Yeni doğum yapmış işçinin doğumu izleyen sekiz haftalık süre sonunda, emziren işçinin ise, 6 aylık süreden sonra gece çalışması yapmasının güvenlik ve sağlık açısından sakıncalı olduğunun hekim raporu ile belirlendiği dönem boyunca, gece çalıştırılması yasaktır.
Kadın işçiler, gebe olduklarının hekim raporuyla tespitinden itibaren doğuma kadar geçen sürede gece çalışmaya zorlanamazlar.

Çalışma Saatleri
Madde 10 — Gebe, yeni doğum yapmış ve emziren işçi günde yedi buçuk saatten fazla çalıştırılamaz.

Analık İzni
Madde 11 — Gebe işçinin doğumdan önce sekiz ve doğumdan sonra sekiz hafta olmak üzere toplam onaltı haftalık süre için çalıştırılmaması esastır. Çoğul gebelik halinde doğumdan önce çalıştırılmayacak sekiz haftalık süreye iki hafta süre eklenir. Ancak, sağlık durumu uygun olduğu takdirde, hekimin onayı ile gebe işçi isterse doğumdan önceki üç haftaya kadar işyerinde çalışabilir. Ancak bu durumda gece çalışması yaptırılmaz ve gebe işçinin çalıştığı süreler doğum sonrası sürelere eklenir.
Yukarıda öngörülen süreler, işçinin sağlık durumuna ve işin özelliğine göre doğumdan önce ve sonra gerekirse artırılabilir. Bu süreler hekim raporu ile belirtilir.
İsteği halinde kadın işçiye, onaltı haftalık sürenin tamamlanmasından veya çoğul gebelik halinde onsekiz haftalık süreden sonra altı aya kadar ücretsiz izin verilir. Bu süre yıllık ücretli izin hesabında dikkate alınmaz.

Gebe İşçinin Muayene İzni
Madde 12 — Gebe işçilere gebelikleri süresince, periyodik kontrolleri için ücretli izin verilir.

Emziren İşçinin Çalıştırılması
Madde 13 — Emziren işçilerin, 16/6/2004 tarihli ve 25494 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Ağır ve Tehlikeli İşler Yönetmeliğinde kadınların çalıştırılabilecekleri belirtilmiş olan işlerde çalıştırılabilmeleri için, doğumdan sonraki sekiz haftanın bitiminde ve işe başlamalarından önce, işyeri hekimi, işyeri ortak sağlık birimi, işçi sağlığı dispanserleri, bunların bulunmadığı yerlerde sırasıyla en yakın Sosyal Sigortalar Kurumu, Sağlık Ocağı, Hükümet veya belediye hekimlerine muayene ettirilerek çalışmalarına engel durumları olmadığının raporla belirlenmesi gerekir.
Muayene sonunda ağır ve tehlikeli işlerde çalışmasının sakıncalı olduğu hekim raporuyla belirlenen işçi, doğumdan sonra ilk altı ay içinde bu işlerde çalıştırılamaz.

Emzirme İzni
Madde 14 — Kadın işçilere bir yaşından küçük çocuklarını emzirmeleri için günde toplam bir buçuk saat süt izni verilir. Bu sürenin hangi saatler arasında ve kaça bölünerek kullanılacağını işçi kendisi belirler. Bu süre günlük çalışma süresinden sayılır.
ALTINCI BÖLÜM
Oda ve Yurtlarla İlgili Genel Hükümler

Oda ve Yurt Açma Yükümlülüğü
Madde 15 — Yaşları ve medeni halleri ne olursa olsun, 100-150 kadın işçi çalıştırılan işyerlerinde, bir yaşından küçük çocukların bırakılması ve bakılması ve emziren işçilerin çocuklarını emzirmeleri için işveren tarafından, çalışma yerlerinden ayrı ve işyerine en çok 250 metre uzaklıkta bir emzirme odasının kurulması zorunludur.
Yaşları ve medeni halleri ne olursa olsun, 150 den çok kadın işçi çalıştırılan işyerlerinde, 0-6 yaşındaki çocukların bırakılması ve bakılması, emziren işçilerin çocuklarını emzirmeleri için işveren tarafından, çalışma yerlerinden ayrı ve işyerine yakın bir yurdun kurulması zorunludur. Yurt açma yükümlülüğünde olan işverenler yurt içinde anaokulu da açmak zorundadırlar. Yurt, işyerine 250 metreden daha uzaksa işveren taşıt sağlamakla yükümlüdür.
İşverenler, ortaklaşa oda ve yurt kurabilecekleri gibi, oda ve yurt açma yükümlülüğünü, bu Yönetmelikte öngörülen nitelikleri taşıyan yurtlarla yapacakları anlaşmalarla da yerine getirebilirler.
Oda ve yurt açma yükümlülüğünün belirlenmesinde, işverenin belediye ve mücavir alan sınırları içinde bulunan tüm işyerlerindeki kadın işçilerin toplam sayısı dikkate alınır.

Oda ve Yurtlardan Faydalanacaklar
Madde 16 — Oda ve yurtlardan kadın işçilerin çocukları ile erkek işçilerin annesi ölmüş veya velayeti babaya verilmiş çocukları faydalanırlar. Odalara 0-1, yurtlara 0-6 yaşındaki çocuklar alınır.
Oda ve yurtlarda çocuklarla görevlilerden başkasının bulunması ve bunların amaç dışında kullanılması yasaktır. Yurtlarda 0-2, 3-4, 5-6 yaş çocukları birbirinden ayrı bulundurulur.
Çocuklar, oda ve yurtlara işbaşı yapılmadan önce bırakılır, işin bitiminde alınır. Anne ve babalar, odaların ve yurtların disiplin ve yönetimine dair kurallara uymak şartıyla ara dinlenmesinde çocuklarını görüp bakımlarıyla ilgilenebilirler.

Kayıt ve Çıkış
Madde 17 — Oda ve yurtlara kabul edilen çocuklar, örneği EK-IV de belirtilen kayıt ve kabul defterine yazılır.
Oda ve yurtlardan tamamen ayrılan çocukların, ayrılış nedeni, tarihi, kiminle çıktığı, gözlem kağıdına ve kayıt kabul defterine işlenir. Çocuğun özel dosyası anne veya babasına verilir.

Oda ve Yurtlarda Bulunacak Nitelikler
Madde 18 — Oda ve yurtlar çocukların sağlığının korunması, hava ve güneş ihtiyaçlarının karşılanması için gerekli nitelikleri taşımalıdır. Oda ve yurtlar bodrum katında, doğrudan açık havaya açılmayan yerlerde olmamalı, pencereleri doğrudan güneş ışığı alacak şekilde olmalıdır. Oda ve yurtlar ayrıca şu nitelikleri de taşımalıdır;
a) Buralarda, kadın ve velayet hakkına sahip erkek işçi sayısının en az % 10 u oranında yatak, yeteri kadar gözlem odası ve bir emzirme yeri bulunmalıdır. İhtiyaca yetecek kadar yatak, bölme ve diğer araç gereç ilave edilmelidir.
b) Çocukların bulundurulacağı odaların, taban alanlarının her çocuğa en az 3 metrekare, hacimlerinin her çocuğa en az 8 metreküp hava düşecek ölçüde ve bol ışıklı olması gereklidir. Taban, çocukların sağlığına zarar vermeyecek, kolayca temizlenebilecek bir malzeme ile döşenmeli, duvarlar ve bölmeler yeterli bir yüksekliğe kadar kolayca temizlenebilir bir maddeyle boyanmalı veya kaplanmalı, odalar ve eşya toz tutmayacak şekilde düz ve basit olmalıdır. Çocuk karyolaları ve komodinleri temiz, boyalı, kullanıma ve sağlığa uygun nitelikte olmalı, karyolaların ayarlanabilir yüksek korkulukları bulunmalıdır.
c) Yurtlarda yeterli büyüklükte bir bahçe ve bu bahçede çocukların dinlenmeleri ve oynamaları için araç ve gereçler bulunmalıdır.
d) Oda ve yurtlarda, anneler ve görevliler için yeteri kadar tuvalet ve lavabo, her 10 yatağa bir çocuk banyosu, çocuk yatak odalarının bitişiğinde çocukların kullanabileceği lavabolar, yurtlarda ise, ayrıca, çocuklar için yeteri kadar tuvalet bulunmalıdır.
e) Oda ve yurtlarda, mamaların ve yiyeceklerin hazırlanması, muhafazası, dağıtılması, yedirilmesi, kullanılan araç ve gereçlerin temizlenmesi için gerekli yerler bulunmalıdır.
f) Oda ve yurtlarda, yatak odalarından ayrı bez değiştirme odaları olmalı, bu odalarda, masa, yatak, şezlong gibi eşyalar, temiz ve kirli bez ve çamaşırların ayrı ayrı konulması için gerekli dolap ve kaplar bulundurulmalı, yatak eşyası ve annelere emzirme esnasında giydirilen gömlekler temiz olmalı ve düzenli olarak korunmalıdır.
g) Çocuklar emzirme yerlerine çocuk bakıcısı ya da sağlık personeli tarafından getirilir, emzirmenin bitiminde yine aynı kimseler tarafından alınarak temizlik ve bakımları yapıldıktan sonra yataklarına bırakılır.

Oda ve Yurtlarda Bulundurulacak İlaç ve Tıbbi Gereçler
Madde 19 — Oda ve yurtların gereken yerlerine çocukların vücut ısılarının ölçülmesi için termometreler konulur, buralarda Yönetmelik EK-V teki çizelgede yazılı olan ve ayrıca işyerinde görevli hekim tarafından gerekli görülen ilaç ve tıbbi gereçler bulundurulur. Bunlar özel bir dolap içinde ve kolayca kullanılabilecek şekilde saklanır ve düzenli olarak işyerinde görevli hekim tarafından gözden geçirilerek bozulmuş veya kullanılmaz duruma gelmiş yahut tükenmiş bulunanların yerlerine yenileri konulur.

Personel, Yönetim ve Gözetim
Madde 20 — Oda ve yurtlarda çalışacak yönetici, öğretmen, sağlık personeli ve diğer personelin nitelikleri aşağıda belirtilmiştir;
a) Yönetici: oda ve yurtların amacına uygun olarak, işleyişle ilgili idari konulardaki her türlü işlerden ve oda ve yurtlardaki çocukların sağlık kurallarına uygun bir ortam içinde yaşama, gelişme ve eğitimlerinin sağlanmasından birinci derecede sorumlu olmak üzere aşağıdaki niteliklerden birine sahip kişilerden biri yönetici olarak görevlendirilir.
1) Eğitim yönetimi, sosyal hizmetler, çocuk gelişimi ve eğitimi, okul öncesi eğitim, psikoloji, çocuk sağlığı veya çocuk gelişimi ve anaokulu alanlarından birinde yüksek öğrenim görmüş olmak,
2) Eğitim fakültelerinden veya benzeri yükseköğretim kurumlarından mezun olup okul öncesi öğretmeni unvanını almış olmak.
b) Öğretmen: çocukların gelişimlerini sağlamak, onlara iyi alışkanlıklar kazandırmak, onları ilköğretime hazırlamak için çocuk gelişimi ve eğitimi veya okul öncesi eğitim alanında yüksek öğrenim görmüş, öğretmenlik formasyonuna sahip kişiler anaokulu öğretmeni olarak görevlendirilir.
c) Sağlık personeli: oda ve yurtlar işyerlerinde görevli hekimin tıbbi gözetimi altındadır. Çocukların sağlık durumları en az gün aşırı bir hekim tarafından kontrol edilir ve gereği yapılır.
Çocukların periyodik sağlık kontrollerini yapmak, sağlıkla ilgili kayıtlarını tutmak, salgın ve bulaşıcı hastalıklara karşı gerekli önlemleri almak veya aldırmak, sağlık ve temizlik yönünden gerekli denetimleri yapmak üzere işyeri hekimi ile hemşire görevlendirilir.
d) Diğer personel: odalarla yurtların emzirme odalarında her 10 çocuk için bir kadın çocuk bakıcısı bulundurulur. Çocuk bakıcılarından en az birinin Kız Meslek Lisesi Çocuk Gelişimi ve Eğitimi Bölümü mezunu veya benzeri mesleklerden olması zorunludur.
Yurtlarda, her 20 çocuk için bir çocuk bakıcısıyla Kız Meslek Lisesi Çocuk Gelişimi ve Eğitimi Bölümü mezunu veya benzeri meslek mensubu eleman bulundurulur.
Oda ve yurtlardaki çocuk ve grup sayısına göre beslenme, temizlik ve diğer hizmetler için yeterli sayıda personel istihdam edilir. Bu personel için en az ilkokul diploması veya okur yazarlık belgesi almış ve sağlıklı olma şartı aranır.
Yukarıda belirtilen personel dışında, işverence gerekli görüldüğü takdirde, sosyal hizmet uzmanı, beslenme uzmanı ve psikolog, Kız Meslek Lisesi Çocuk Gelişimi ve Eğitimi Bölümü mezunlarıyla müzik, güzel sanatlar ve spor dalında ihtisas sahibi elemanlar görevlendirilebilir. Bunlar kendi alanları ile ilgili çalışma programları çerçevesinde faaliyet gösterirler.
e) Oda ve yurtlarda bulunan çocukların korunmaları amacıyla buralarda çalıştırılacak tüm personel işe girişte ve periyodik olarak akıl ve vücut sağlığı ve bulaşıcı hastalıklar yönünden sağlık kontrolünden geçirilecek, çocukların sağlık ve gelişimlerini olumsuz etkileyebilecek personel bu işlerde çalıştırılmayacaktır.

Çocukların Muayeneleri
Madde 21 — Oda ve yurtlara kabul edilecek çocuklar önce gözlem odasına alınır ve hekim muayenesinden geçirilir. Bulaşıcı veya tehlikeli bir hastalığı bulunmadığı ve portör olmadığı anlaşılanlar hakkında rapor düzenlenir, raporlar çocukların özel dosyalarında saklanır.
Bulaşıcı veya tehlikeli bir hastalığı olanlar, hastalık kuşkusu bulunanlar veya portör olduğu anlaşılanlar, sağlıklı olduklarının belirlenmesine kadar oda ve yurtlara alınmazlar.
Oda ve yurtlarda bulunan çocuklardan bulaşıcı hastalığa tutulanlar veya tutulduğundan şüphe edilenler, hekime muayene ettirilmek üzere derhal gözlem odalarına alınırlar.
Muayene sonucunda bulaşıcı veya tehlikeli bir hastalığa tutulduğu anlaşılan çocuklar, hekimce ya bir sağlık kuruluşuna gönderilir ya da reçetesi verilerek gerekli öğütlerle ailesine teslim edilir.
Oda veya yurda kabul edildiği gün her çocuk için örneği EK-VI da yer alan bir gözlem kağıdı doldurulur ve özel dosyasına konur. Çocuklar buralarda kaldığı sürece, onların sağlık ve genel gelişme durumları, beden yapıları ve ruhsal özellikleri en az haftada bir defa görevli hekimce örneği EK-VII de yer alan sağlık muayenesi kağıtlarına işlenir.
Oda ve yurtlarda kalan çocuklara koruyucu aşılar ve serumlar yapılır ve bunlar örneği EK-VIII de yer alan çizelgeye yazılır.

Çocukların Beslenmesi
Madde 22 — Oda ve yurtlarda, çocuklara, yaşlarına göre mamaları, kahvaltıları ve yemekleri verilir. Yemek listelerinin ve mamaların düzenlenmesinde görevli hekimin düşüncesi alınır.
Çocuklara, ayrıca, günde 250 şer gram dayanıklı veya pastörize, bulunmadığı takdirde kaynamış süt veya yoğurt verilir.

Çocukların Eğitim ve Geliştirilmeleri
Madde 23 — Oda, yurt ve ana okullarında, çocuklara psikososyal gelişimlerini ve okul öncesi eğitimlerini sağlamak üzere 1/5/1997 tarihli ve 22976 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 1475 Sayılı İş Kanununa Tabi İşyerlerinde İşverenlerin Kuracakları Okul Öncesi Eğitim Kurumlarının Eğitim ve İşleyiş Esasları Hakkında Tüzükte belirtilen esaslara göre eğitim verilir.

İşverenin Yükümlülüğü
Madde 24 — Oda ve yurtların bina, kuruluş, döşeme, araç, gereç, taşıt, beslenme ve benzeri giderlerinin tamamı işverenlerce karşılanır.
Buralar, ayda en az bir defa işveren veya vekili tarafından denetlenir. İşveren, işveren vekili, görevli hekim veya bu birimlerin yönetim ve gözetiminden sorumlu olanlarca görülen eksiklikler derhal giderilir.

Ortaklaşa Kurulan Oda ve Yurtların Yönetimi
Madde 25 — Oda ve yurtlar birden çok işveren tarafından kurulduğu takdirde, bu işverenler veya işveren vekilleri, ayda en az bir defa toplanarak bu yerlerin yönetimine dair kararları alırlar ve uygulanmasını sağlarlar.

Oda ve Yurtların Bildirilmesi
Madde 26 — İşverenler, İş Kanununa tabi işyerlerinde açtıkları oda ve yurtlarla ilgili bilgi ve belgeleri, açılma tarihinden itibaren en geç 30 gün içinde bir rapor halinde Milli Eğitim Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına gönderirler.

Bu raporda aşağıdaki hususlar belirtilir;
1) İşyerinin unvanı, bağlı olduğu Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Bölge Müdürlüğü, sicil numarası ve adresi,
2) İşyerinde çalıştırılan toplam işçi sayısı ve kadın işçi sayısı,
3) Kuruma alınan çocuk sayısı, cinsiyeti,
4) Kurumun açık adresi, oda sayısı, oyun yerleri, bahçenin büyüklüğü, bakım ve eğitim araçlarının miktar ve çeşitleri.

YEDİNCİ BÖLÜM
Son Hükümler
Yürürlük
Madde 27 — Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
Madde 28 — Bu Yönetmelik hükümlerini Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı yürütür.

Not:14/07/2004 tarih ve 25522 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır

11 Ağustos 2013 Pazar

Tez Koop İş Sendikası Kayyum Ataması Yargıtay Gerekçeli Kararı

Tez Koop İş Sendikası Kayyum Ataması Yargıtay Gerekçeli Kararı, Tez Koop İş Sendikası'na Kayyum Heyeti Atandı Gerekçeli Yargıtay Kararı, Tez Koop İş Sendikası'na Kayyum Atandı Yargıtay Gerekçeli Karar Açıklandı

Tez Koop İş Sendikası'na Kayyum Atandı 
Tez Koop İş Sendikası'sının 26-27 Mart 2011 tarihlerinde yapılan olağan genel kurulunun tüm sonuçlarıyla birlikte iptal ediliği ve 3 kişilik kayyum heyeti atandığı mahkeme kararı, 12.07.2013 tarihinde Yargıtay 22. Hukuk Dairesi tarafından onandı. 
Tez Koop İş Sendikası'sının 26-27 Mart 2011 tarihlerinde yapılan olağan genel kurulu, Ankara 10. İş Mahkemesi tarafından tüm sonuçlarıyla birlikte iptal edilmiş ve 3 kişilik kayyum heyeti atanmıştı.

7 Ağustos 2013 Çarşamba

Memur Sendikaları Toplu Sözleşmede Anlaştı Ne Kadar Zam Aldı

Sendikalar Hükümetle Anlaştı Memur Maaşlarına Yapılan Zam Oranaları, Memur Sendikaları Toplu Sözleşmede Ne Kadar Zam Aldı, Memur Sendikaları Toplu Sözleşmede Hükümetle Anlaştı, 2013 2014 2015 Memur Zamları, Memur Sendikaları Toplu Sözleşmeside Ne Kadar Zam Aldı.

Memur Sendikaları Toplu Sözleşmede Hükümetle Anlaştı
Memur sendikaları ile hükümet arasında devam eden toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlandı. Konuya ilişkin açıklamayı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik yaptı:

İşte Memura Zam Oranları:
  • Ocak 2014’den itibaren geçerli olacak şekilde taban aylığına 175 TL zam yapılacak
  • 2015’te birinci altı ayda yüzde 3, ikinci altı ayda yüzde 3 ve enflasyon farkı oluşursa enflasyon farkı ödenecek.
  • 2014’te öğretmenlere 150 TL eğitim öğretim tazminatı ödenecek.
  • 4/C lilere kadro yok, iyileştirme yapıldı

Faruk Çelik zam oranlarını açıklarken tartışmalar yaşandı. KESK temsilcisi Kevser Evser, 'Bu bir uzlaşma değildir' diyerek itirazını dile getirdi. ... ayrıntılar