ÇALIŞMA YAŞAMI etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
ÇALIŞMA YAŞAMI etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

1 Ağustos 2013 Perşembe

Tez Koop İş Sendikası'na Kayyum Heyeti Atamasını Yargıtay Onaylandı

Tez Koop İş Sendikası'na Kayyum Ataması Yargıtay'da Onaylandı 
Ankara 10 İş Mahkemesi; 30 Nisan 2013 tarihinde Tez-Koop-iş Sendikası'nın 26-27 Mart 2011 tarihilerinde yapılan Olağan Genel Kurul'u ve genel kurulda alınan kararları tüm sonuçlarıyla birlikte iptal etmiş, karar kesinleştiğinde 3 kişilik 'KAYYUM HEYETİ' atanmasına kararını vermişti. 

Ankara 10 İş mahkemesi'nin 10 Nisan 3013 tarihli kararı, 12 Temmuz 2013 tarihinde Yargıtay 22. Hukuk Dairesi tarafından onandı.

Mahkeme kararının Yargıtay tarafından onaylanmasıyla, Tez Koop İş Sendikası'nın 26-27 Mart 2011 tarihili Olağan Genel Kurul'u tüm sonuçlarıyla iptal edilirken, 3 kişilik 'KAYYUM HEYETİ' atanması da kesinleşmiş oldu.

Yargıtay'ın Onayladığı Ankara 10. İş Makemesi'nin 30.04.2013 Tarihili Kararı Şöyle:
1- 2011/572 esas sayılı dosya yönünden davacıların davalarının kabulüne, davalı sendikanın 26-27 Mart 2011 tarihinde yapılan olağan genel kurulunun ve genel kurulda alınan kararların tüm sonuçlarıyla birlikte İPTALİNE, karar kesinleştiğinde 3 kişilik KAYYUM HEYETİ atanmasına,

2- Birleşen İstanbul 11. İş Mahkemesinin 2011/303 esas sayılı dosyası yönünden davacının davasının KABULÜNE, davalı sendika genel kurulunun 26-27 Mart 2011 tarihinde yapılan 9. Olağan Genel Kurulu'nda aldığı İSTANBUL 2 NOLU ŞUBE'nin kapatılmasına yönelik kararının İPTALİNE,

3- Birleşen İstanbul 11. İş Mahkemesinin 2011/156 esas sayılı dosyası yönünden davacının davasının REDDİNE,

4- Birleşen Ankara 14. İş Mahkemesinin 2011/430 esas sayılı dosyası yönünden

   A-Davacılar Abdurrahman Tetik ve Cengiz Taşa yönünden HMK.150. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına,

   B- Davacı Hüseyin Yüksel'in açmış olduğu davanın kabulü ile davalı sendikanın 26-27 Mart 2011 tarihinde yapılan 9. Olağan Genel Kurulunun tüm sonuçları ile iptaline, karar kesinleştiğinde 3 kişilik kayyum heyetinin atanmasına,

Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı tefhim veya tebliğinden itibaren 8 gün içinde temyiz kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/04/2013 Kaynak: sendikam

30 Temmuz 2013 Salı

2013 Temmuz Ayı İşçi Sendikaları İşkolu İstatistikleri


6356 SAYILI SENDİKALAR VE TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ KANUNU GEREĞİNCE;
İŞKOLLARINDAKİ İŞÇİ SAYILARI VE SENDİKALARIN ÜYE SAYILARINA İLİŞKİN
2013 TEMMUZ AYI İSTATİSTİKLERİ
HAKKINDA TEBLİĞ

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik; Temmuz ayında yayınlanan işçi sendikaları iş kolu istatistiklerine göre, toplam işçi sayısının 11 milyon 628 bin 806'ya, sendikalı işçi sayısının ise 1 milyon 32 bin 166'ya yükseldiğini söyledi. Bakan Çelik "Barajı geçen sendika sayısı ise 44'e yükseldi" çıktığını açıkladı.
2013 Ocak ayında yayınlanan işçi sendikaları işkolu istatistiklerine göre; toplam işçi sayısı 10 milyon 881 bin 618, sendikalı işçi sayısı 1 milyon bin 671, sendika işkolu barajını geçen sendika sayısı ise 43 olmuştu.

Kaynak: sendikam

24 Temmuz 2013 Çarşamba

Kadın Çalışanların Gece Postalarında Çalıştırılma Koşulları Hakkında Yönetmelik

Kadın Çalışanların Gece Postalarında Çalıştırılma Koşulları Hakkında Yönetmelik 

24 Temmuz 2013 ÇARŞAMBA                    Resmi Gazete                    Sayı : 28717

YÖNETMELİK
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından:
KADIN ÇALIŞANLARIN GECE POSTALARINDA ÇALIŞTIRILMA
KOŞULLARI HAKKINDA YÖNETMELİK

BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Amaç
MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı, on sekiz yaşını doldurmuş kadın çalışanların gece postalarında çalıştırılmalarına ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.

Kapsam
MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik, 20/6/2012 tarihli ve 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu kapsamındaki işyerlerinde on sekiz yaşını doldurmuş kadın çalışanların gece postalarında çalıştırılmalarını kapsar.

Dayanak
MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelik, 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununun 73 üncü ve İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununun 30 uncu maddelerine dayanılarak hazırlanmıştır.

Tanımlar
MADDE 4 – (1) Bu Yönetmelikte geçen;
a) Gece postası: 4857 sayılı İş Kanununun 69 uncu maddesinde belirtilen gece çalışma sürelerini kapsayan ve yedi buçuk saati geçmeyen çalışma zamanını,
b) Kadın çalışan: On sekiz yaşını doldurmuş kadın çalışanı,
ifade eder.
İKİNCİ BÖLÜM
Kadın Çalışanların Gece Postasında Çalıştırılmaları

Kadın çalışanların gece postasında çalıştırılma süresi
MADDE 5 – (1) Kadın çalışanlar her ne şekilde olursa olsun gece postasında yedi buçuk saatten fazla çalıştırılamaz.

İşyerine ulaşım
MADDE 6 – (1) Belediye sınırları dışındaki her türlü işyeri işverenleri ile belediye sınırları içinde olmakla beraber, posta değişim saatlerinde toplu taşıma araçları ile gidip gelme zorluğu bulunan işyeri işverenleri, gece postalarında çalıştıracakları kadın çalışanları, sağlayacakları uygun araçlarla ikametgâhlarına en yakın merkezden, işyerine götürüp getirmekle yükümlüdür.

Sağlık gözetimi
MADDE 7 – (1) Kadın çalışanların gece postalarında çalıştırılabilmeleri için, işe başlamadan önce, gece postalarında çalıştırılmalarında sakınca olmadığına ilişkin sağlık raporu işyerinde görevli işyeri hekiminden alınır.
(2) Ayrıca işveren, işin devamı süresince, çalışanın özel durumunu, işyerinde maruz kalınan sağlık ve güvenlik risklerini de dikkate alarak işyeri hekimince belirlenen düzenli aralıklarla çalışanların sağlık muayenelerinin yapılmasını sağlar.

Kadın çalışanların, eşlerinin de gece postasında çalışması durumu
MADDE 8 – (1) Kadın çalışanın kocası da işin postalar halinde yürütüldüğü aynı veya ayrı bir işyerinde çalışıyor ise kadın çalışanın isteği üzerine, gece çalıştırılması, kocasının çalıştığı gece postasına rastlamayacak şekilde düzenlenir.
(2) Aynı işyerinde çalışan eşlerin aynı gece postasında çalışma istekleri, işverence, imkan dahilinde karşılanır.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Gebelik ve Analık Durumunda Çalıştırılma Yasağı ve
Saklama Yükümlülüğü

Gebelik ve analık durumunda çalıştırılma yasağı
MADDE 9 – (1) Kadın çalışanlar, gebe olduklarının doktor raporuyla tespitinden itibaren doğuma kadar, emziren kadın çalışanlar ise doğum tarihinden başlamak üzere kendi mevzuatlarındaki hükümler saklı kalmak kaydıyla bir yıl süre ile gece postalarında çalıştırılamazlar.
(2) Ancak emziren kadın çalışanlarda bu süre, anne veya çocuğun sağlığı açısından gerekli olduğunun işyerinde görevli işyeri hekiminden alınan raporla belgelenmesi halinde altı ay daha uzatılır.
(3) Bu çalışanların anılan sürelerdeki çalışmaları, 14/7/2004 tarihli ve 25522 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Gebe veya Emziren Kadınların Çalıştırılma Şartlarıyla Emzirme Odaları ve Çocuk Bakım Yurtlarına Dair Yönetmelik hükümleri saklı kalmak üzere gündüz postalarına rastlayacak şekilde düzenlenir.

Saklama yükümlülüğü
MADDE 10 – (1) Gece postalarında kadın çalışan çalıştırmak isteyen işverenler, gece çalıştırılacak kadın çalışanların isim listelerini, iş müfettişlerince yapılan denetimlerde göstermek üzere işyerinde saklar.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Son Hükümler

Uygulamada öncelik
MADDE 11 – 
(1) Bu Yönetmelik hükümlerinin uygulanmasında öncelikle çalışanın tabi olduğu ilgili mevzuat hükümleri dikkate alınır.
(2) 6331 sayılı Kanun kapsamında olup kendi özel mevzuatlarında hüküm bulunmaması halinde çalışanlar açısından bu Yönetmelik hükümleri uygulanır.

Yürürlükten kaldırılan yönetmelik
MADDE 12 – (1) 9/8/2004 tarihli ve 25548 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Kadın İşçilerin Gece Postalarında Çalıştırılma Koşulları Hakkında Yönetmelik yürürlükten kaldırılmıştır.

Sağlık raporlarının geçerliliği
GEÇİCİ MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin yayımından önce kadın çalışanların gece postalarına ilişkin alınan sağlık raporları süresince geçerlidir.
(2) 6331sayılı Kanunun 38 inci maddesinde yer alan geçiş sürelerine uygun olarak işyeri hekimi görevlendirme yükümlülüğü bulunmayan işyerlerinde 7 ve 9 uncu maddeleri uyarınca alınması gerekli sağlık raporları geçiş süresince kamu sağlık hizmet sunucularından da alınabilir.

Yürürlük
MADDE 13 – (1) Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme
MADDE 14 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı yürütür.

2013 Yılı Kamu Toplu iş Sözleşmeleri Çerçeve Anlaşma Protokolü İmzalandı

2013 Yılı Kamu Toplu iş Sözleşmeleri Çerçeve Anlaşma Protokolü  İmzalandı
Hükümet ile sendikalar arasında sürdürülen 200 bin işçiyi ilgilendiren kamu toplu iş sözleşmeleri protokolü imzalandı. 


23 Temmuz 2013 Salı

2013 Kamu Toplu İş Sözleşmelerinde Anlaşma Sağlandı Kamu İşçisine Yüzde 4+4 Zam

2013 Kamu Toplu İş Sözleşmelerinde Anlaşma Sağlandı Kamu İşçisine Yüzde 4+4 Zam 
Hükümet ile sendikalar arasında devam eden 2013 kamu toplu iş sözleşmeleri görüşmelerinde anlaşma sağlandı. Kamuda çalışan 200 bin kamu işçisine 3013 yılının birinci altı ayda yüzde 4 ikinci altı ayda yüzde 4 zam yapıldı.

Toplu iş sözleşmesinin ikinci yılının (2014) birinci altı atında yüzde 3, ikinci altı ayında yüzde 3 ücret zammı yapıldı. İkinci yılda enflasyonun ücret zamlarını geçmesi halinde enflasyon farkı ücret zamlarına ilave edilecek... devamı 

23 Mayıs 2013 Perşembe

Tükenmişlik Sendromu Nedir

Tükenmişlik Sendromu Nedir
İnsan yaşamında iş /çalışma, önemli bir yere sahiptir. Gün içinde birey iç (kişisel) ve dış (çevresel), birçok uyarıcı ile karşılaşmaktadır. Bu iç ve dış uyarıcılar doğal olarak kişileri olumlu ya da olumsuz olarak etkilemektedir. Özellikle, yaşanan olumsuzluklar, kişilerde strese neden olmaktadır. Tükenmişlik, yaşanılan stresin uzun sürme ve kronikleşme halidir ve ne yapılırsa yapılsın, ne kadar sıkı çalışılırsa çalışılsın, durumda bir değişiklik ya da farklılık yaratılamadığında, daha doğrusu kişi kendisini çaresiz ve yetersiz hissettiğinde filizlenmeye başlar.
Tükenmişlik sendromu ise, fiziksel, duygusal ve zihinsel bulgu ve belirtilerle ortaya çıkar:
Fiziksel tükenmişlik; kişide kronik yorgunluk, güçsüzlük, enerji kaybı, yıpranma, hastalıklara daha hassas olma, sık baş ağrıları, bulantı, kas krampları, bel ağrısı, uyku bozuklukları gibi değişik sorun ve yakınmalar vb. belirtilerle tanımlanabilir.
Duygusal tükenmişlik ;kişinin kendisini desteksiz ve güvensiz hissetmesi, depresif duygularının artışı, sık sık ümitsizliğe kapılması, tüm bunların yanı sıra, evde gerilim ve tartışmaların çoğalması, kızgınlık, sabırsızlık, huzursuzluk gibi negatif duygulanımlarda artış; nezaket, saygı ve arkadaşlık gibi pozitif duygulanımlarda azalma ile kendini belli eder.
Zihinsel tükenmişlik bulguları; bireyde doyumsuzluk, kendine, işine ve genel olarak yaşama karşı negatif tutum ve bunun yanı sıra, ileri aşamalarda işini önemsememe, sorumluluklardan kaçma, hatta işini bırakma gibi davranışlarla göze çarpar.
Araştırmalar gösteriyor ki:
İç dünyamızla, yani kendimizle yaptığımız olumsuz diyalog mutsuzluk ve kaygıya neden olur ve yaşamımızı negatif şekilde etkileyebilir. Böyle bir durum söz konusu olduğunda hayatın akışıyla uyumumuz bozulur. Tükenmişlik duygusunu yaşayabiliriz. (Tredgold,1991 )
Tükenmişlik toplumsal yaşantının bir ürünü, yaşama anlam kazandırma çabasının bir sonucudur. Tükenmişlik içindeki bir insan, yaşamın anlamını yitirdiğini ve tüm isteklerinin kaybolduğunu düşünür.

Tükenmişliğe neden olan birçok faktör bulunmaktadır. Bunlardan en önemlisi strestir. Yüz yüze çalışmayı gerektiren işlerde yaşanan güçlükler, çeşitli potansiyel problem durumları iş stresörlerini oluşturmaktadır. Stres, bireyin çevre etkileşiminde kişinin uyumunu bozan etkenlerdendir. Stres, tükenmişlik için bir alt basamaktır.

Tükenmişlik; iş hayatındaki kişiler için, mesleğin özgün anlamı ve amacından kopması; çalışma arkadaşlarıyla artık ilgilenemiyor oluşu; ya da aşırı stres ve doyumsuzluğa tepki olarak kişinin kendisini psikolojik olarak işinden geri çekmesi olarak tanımlanmaktadır. Bu sendrom, doğrudan insana hizmet eden kişilerin yaptıkları meslek dallarında görülmektedir. Bu konuda yapılan araştırmalar, tükenmenin iş kaybından aile içi sorunlara, psikosomatik hastalıklardan alkol-sigara ve madde kullanımına ve hatta uykusuzluk ve depresyon gibi çok çeşitli ruhsal hastalıklara neden olduğunu göstermektedir.(itfdergisi.org.tr).
Ülkemizde hemşireler üzerinde yapılan bir araştırmaya göre, kişilerin yaşları ilerledikçe ve çalışma yükleri arttıkça kişilerde tükenmişlik hissinin arttığı saptanmıştır. Özelikle, yoğun bakım ve acil ünitelerinde çalışan hemşire, hasta bakıcı ve doktorlarda duygusal tükenmişlik gözlemlenmiştir. ( Barutçu ve diğerleri, 2008).
Bu alanda yapılan diğer araştırmalar da tükenmişlik sendromunu, genellikle insanlara hayati öneme sahip hizmet veren sağlık çalışanlarında görüldüğünü belirtmişlerdir. Burada yapılan işin büyüklüğü, hataya yer verilmeyen bir iş yapılıyor olması, insanların kendilerini büyük bir baskı altında hissetmelerine neden olabileceği vurgulanmıştır.
Bu nedenle daha çok sağlık çalışanlarında, öğretmenlerde, avukatlar, çocuk bakıcıları, sosyal hizmet uzmanları, PDR uzmanları, güvenlik güçlerinde çalışanlarda yani polislik, gardiyanlık, kütüphanecilik, yöneticilik gibi insanlarla sık ve yakın ilişkiler kurulan tüm meslek gruplarında görülen bir durum olarak tanımlanmıştır. (maltepe.edu.tr)
Diğer araştırmalar da tükenmişlik sendromunu, kişilik faktörlerini önemli sebeplerden biri olarak saymış, ancak daha sonra organizasyondaki nedenlerin de etken olduğunu kanıtlamışlardır. Kişilik faktörlerinden özellikle rol çatışmalarında, kendini suçlama, anksiyete düzeyinde yükseklikler dikkat çekici bulunmuştur.(Kaçmaz,2005).
Tükenmişliğin nedenlerine bakıldığında çevresel ve kişisel olmak üzere 2 ana başlık altında toplandığını görmekteyiz.
Çevresel nedenler denildiğinde; işin niteliği, çalışma saatleri, çalışma arkadaşlarının destek vermemesi, idari baskı, ücret yetersizliği, iş ilişkileri, uygulanan liderlik tarzı, iş ortamındaki iletişim, açık ve net olmayan hiyerarşi, ailesel, ekonomik ve toplumsal etkenler olarak sıralanabilir. (Karadağ ve diğerleri, 2002).
Kişisel nedenler ise; yaş, evlilik, çocuk sayısı, eğitim, iş-kolik olma, kişisel beklentiler, motivasyon, bireyin ego gücü ve kişilik yapısı, yaşadığı olaylar olarak adlandırılabilinir. (Bayık ve diğerleri, 2002).

Peki, bizler tükenmişlik sendromundan korunmak veya başa çıkabilmek için neler yapabiliriz?
Genellikle bireysel, kurumsal ve hatta sistemden kaynaklanan etmenlerin bir arada rol oynaması ile ortaya çıkan tükenmişlik, bir sendrom ve sistem sorunu olarak ele alınmalıdır.
Boş zamanları olumlu şekilde değerlendirmek, eğlenceli iş ortamı oluşturmak, tükenmişlik duygusunu engelleyebilir.
Umut, insana rahatlık, güven ve direnme gücü veren, aynı zamanda yönlendiren bir duygudur. Bir şeyin gerçekleşeceğine inanmak insana cesaret verir. Bir ışık görmek, insanın cesaretini ve dayanma gücünü artırır. Hayallerinin gerçekleşeceği konusunda inancı olan biri, hayatın her türlü zorluklarıyla baş edileceğine dair bir güven duygusuna sahip olur. (Özcan, 2003).

Tükenmişlik ile baş edebilmek için etkili mücadele, hem bireysel hem de kurumsal bazda olmalıdır. En önemlisi baştan, bu soruna yol açan nedenlerin saptanarak giderilmesi için çalışmak, ya da yardım almak gerekmektedir. Kişi işe başlamadan önce yapmak istediği işin kendi vizyon ve misyonu ile uyumlu olup olmadığını , çalışma ortamının tarzını, görev tanımının detaylarını, işin zorluklarını ve risklerini öğrenmelidir.
İnsan olarak, kendi sınırlarımızı ve sorumluluklarımızı bilmek, gereksiz ve kaldıramayacağımız yüklerin altına girmemizi önleyebilir. Aynı zamanda, iş hayatımız dışında da bir yaşantımız olmasına özen göstermek bizi tükenmişlik sendromuna yakalanma riskinden uzaklaştırabilir. Tatil ve dinlenme olanaklarını kesinlikle planlamak ve kullanmak çok önem taşımaktadır.
Günümüzde hemen her iş kolunda kıyasıya bir rekabet yaşanmaktadır. Zorlu yaşam koşullarına, bir de işteki rekabet eklenince, bedenen ve ruhsal boyutta çeşitli sınavlarla karşı karşıya kalmaktayız. Bu yüzden gerekli noktalarda ve zamanlarda, duygularımızı, yaşadığımız zorlukları paylaşmak adına, uzman kişilerden yardım almak ve gerçeklerle yüzleşmek, bizi çözüm yollarına daha da yaklaştırmış, yaşamımızı biraz olsun kolaylaştırmış olacaktır.
Kaynak:ispsikologum.blogspot.com
Uzm. Psikolog E.Selin Uçal
Empatia Psikoterapi ve Kişisel Gelişim Merkezi

20 Mart 2013 Çarşamba

Özel İstihdam Büroları Yönetmeliği

Özel İstihdam Büroları Yönetmeliği 

19 Mart 2013 SALI                    Resmî Gazete                   Sayı : 28592
YÖNETMELİK
Türkiye İş Kurumundan:
ÖZEL İSTİHDAM BÜROLARI YÖNETMELİĞİ
BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Amaç ve kapsam
MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı, özel istihdam bürolarının seçimine, izinlerinin verilmesine, çalışma ve denetimine ilişkin usul ve esasları belirlemektir.

Dayanak
MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik, 25/6/2003 tarihli ve 4904 sayılı Türkiye İş Kurumu Kanununun 32 nci maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.

Tanımlar
MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelikte geçen;

a) Hizmet merkezi: Çalışma ve İş Kurumu hizmet merkezini,

b) İl müdürlüğü: Çalışma ve İş Kurumu il müdürlüğünü,

c) Kanun: 25/6/2003 tarihli ve 4904 sayılı Türkiye İş Kurumu Kanununu,

ç) Kurum: Türkiye İş Kurumunu,

d) Merkez büro: Büronun hukuki ve idari faaliyetleri ile aracılık faaliyetinin yürütüldüğü yeri,

e) Nitelikli personel: Mesleki Yeterlilik Kurumunca onaylanan iş ve meslek danışmanı mesleki yeterlilik belgesi ya da işe alım personeli yeterlilik belgesine sahip olan veya insan kaynakları alanında en az yüksek lisans eğitimi almış kişiyi,

f) Özel istihdam bürosu: İş arayanların elverişli oldukları işlere yerleştirilmeleri ve çeşitli işler için uygun işçiler bulunmasına aracılık yapmak üzere, iş piyasasının ihtiyaçları dikkate alınarak belirlenecek sayıda ve aranan koşullar çerçevesinde seçilmek ve Kurumca izin verilmek kaydıyla iş arayanlar ya da işverenlerle bir işyerinde birebir görüşme yapılarak ve/veya 9/6/2004 tarihli ve 5187 sayılı Basın Kanununda yazılı araçlarla ya da radyo, televizyon, video, internet, kablolu yayın veya elektronik bilgi iletişim araçları ve benzer yayın araçlarından biri ile birebir görüşme yapılmaksızın aracılık hizmetine ortam sağlanmasına ilişkin faaliyet gösteren gerçek veya tüzel kişileri,

g) Şube: Merkez büroya bağlı olarak özel istihdam bürosu faaliyetlerini yürüten, bulundukları yerin ticaret siciline kayıtlı ve Kuruma karşı sorumluluklarını yerine getirme yükümlülüğünde olan, merkezle aynı ilde ya da başka bir ilde kurulmuş ve merkez büronun ticaret unvanını şube olduğunu belirterek kullanan birimi,

ğ) Teminat: Kanunun 17 nci maddesinde yer alan kat’î ve süresiz banka teminat mektubu ya da nakit olarak ödenen Türk Lirasını,

h) Yetkili kişi: Özel istihdam bürosunu temsil ve ilzama yetkili kişi/kişileri,

ifade eder.

İKİNCİ BÖLÜM
Özel İstihdam Bürolarının Faaliyetleri ve
İzin Başvurusuna İlişkin İşlemler
Özel istihdam bürolarının faaliyetleri
MADDE 4 – (1) Özel istihdam büroları, yurt içi ve yurt dışında iş ve işçi bulmaya aracılık faaliyeti ile bu faaliyete yönelik işgücü piyasası, istihdam ve insan kaynakları hizmetlerinde bulunurlar.

(2) Özel istihdam büroları;

a) Birinci fıkrada yer alan hususlar dışında,

b) Kamu kurum ve kuruluşlarında iş ve işçi bulma faaliyetlerinde,

c) Mesleki olarak geçici iş ilişkisi düzenleme faaliyetinde,

bulunamaz.

(3) Özel istihdam bürosu olmak için izin başvurusunda bulunacak gerçek veya tüzel kişilerin ticaret unvanlarının, ana faaliyetlerine uygun ibareleri taşıması gerekir.

İzin için gerekli belgeler ve şube açılması
MADDE 5 – (1) Özel istihdam bürosu açmak için Kurum internet sayfasında bulunan başvuru formu ekinde;

a) Yetkili kişilere ait T.C. kimlik numarası beyanı veya yabancı uyruklu kişiler için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından alınan çalışma izin belgesinin örneği,

b) Yetkili kişilere ait en az lisans düzeyinde öğrenim belgesinin örneği, yurtdışı okullardan mezun olanlar için yeminli mütercimlerce Türkçe’ye tercüme edilmiş diploma örneği,

c) Yetkili kişilerin adına müflis veya konkordato ilan etmemiş olduğuna ilişkin ticaret mahkemeleri ile icra, iflas dairesinden/müdürlüğünden alınmış belge,

ç) Yetkili kişilere ait yazılı adli sicil beyanı,

d) 6 ncı maddede belirtilen kriterlere uygun; nitelikli personelin özgeçmişi, işyerine sahip olunduğuna ilişkin belge ve yeterli teknik donanıma sahip olunduğuna dair beyan,

e) Tacir sıfatı kazanmış olanlar için kuruluş ve değişikliklere ilişkin ticaret sicili gazeteleri ile kayıtlı oldukları ticaret veya sanayi odalarından alınmış faaliyet belgesi, tacir sıfatı taşımayan diğer tüzel kişiler için ise kurmuş oldukları iktisadi işletmenin iş ve işçi bulmaya aracılık yapacağını içerir hükmün yer aldığı ticaret sicil gazetesi ya da tüzük,

f) Yetkili kişilere ait imza sirküleri,

Kurum il müdürlüğü/hizmet merkezine ibraz edilir. Kurumca yapılan değerlendirme sonucunda belgelerinde eksiklik bulunmayanlardan; kat’i ve süresiz banka teminat mektubu ya da nakit teminat ile masraf karşılığı alındıktan sonra izin verilme işlemi tamamlanır. Kurum tarafından (d) bendinde yer alan bilgilere ilişkin ayrıca belge istenebilir.

(2) Yetkili kişiler, nitelikli personelde aranan şartları taşımaları durumunda nitelikli personel olabilirler.

(3) Özel istihdam büroları, bulundukları yerin ticaret siciline kayıtlı olmak ve Kuruma bilgi vermek kaydıyla aynı ilde veya başka bir ilde şube açabilir. Ancak, şubelerin Kuruma karşı olan yükümlülüklerinden merkez büro da sorumludur.

(4) Özel istihdam büroları, Kurumdan izin almak şartıyla sistem ve markalarını birinci fıkrada sayılan koşulları yerine getiren üçüncü kişilere kullandırabilir veya temsilcilik verebilirler.

Nitelikli personel, uygun işyeri, yeterli teknik donanım
MADDE 6 – (1) Başvuruların kabul edilebilmesi için;

a) Nitelikli personel çalıştırılması,

b) Özel istihdam bürolarının, münhasıran iş ve işçi bulmaya aracılık faaliyetinin yapılması için tahsis edilmiş iş arayanla görüşme yapılabilecek şartlara uygun fiziki bir mekâna ve/veya internet sayfasına sahip olması,

c) Özel istihdam bürolarının iş arayanlara, işe yerleştirmelere ve açık işlere ilişkin kayıtların ve istatistikî bilgilerin elektronik ortamda derlenmesine, kayıt ve muhafazasına ve elektronik iletişime uygun teknik donanıma sahip olması,

gerekir.

Başvuruların kurumca değerlendirilmesi, izin belgesi verilmesi ve masraf karşılığı
MADDE 7 – (1) Özel istihdam bürosu izin başvuruları, gerektiğinde yerinde tespit ve inceleme yapılmak suretiyle en geç otuz gün içerisinde sonuçlandırılır. İl müdürlüğü tarafından özel istihdam bürosu olarak faaliyette bulunması uygun görülen talep sahiplerine yazılı olarak bilgi verilir ve Kurum internet sayfasında ilan edilir.

(2) Başvuruları uygun bulunan gerçek veya tüzel kişilere, özel istihdam bürosu izin belgesi verilir.

(3) Kurumca verilen izinler üç yıl süreyle geçerlidir. İzin süresi, iznin sona erme tarihinden en az bir ay önce yazılı talepte bulunulması, iznin verilmesinde aranan şartların mevcut olması, ilave teminatın verilmesi ve yenileme masraf karşılığı ödenmesi kaydıyla Kurumca üçer yıllık sürelerle yenilenebilir.

(4) Özel istihdam bürosu başvurularında alınacak masraf karşılığı Kurum tarafından her yıl yeniden belirlenir ve Kurum internet sayfasında ilan edilir.

Teminat
MADDE 8 – (1) Kurumca yapılan değerlendirme sonucunda izin verilmeden önce özel istihdam büroları Kanunun 17 nci maddesinin üçüncü fıkrası gereğince kat’î ve süresiz banka teminat mektubunu Kuruma ibraz etmek ya da nakit Türk Lirası olarak Kuruma ödemek zorundadır.

(2) Teminat miktarı 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu uyarınca her yıl yeniden değerleme oranında artırılır. Özel istihdam büroları Şubat ayı sonuna kadar teminat miktarını tamamlamak ya da ek teminat vermek zorundadır.

Teminatın iadesi
MADDE 9 – (1) Özel istihdam büroları tarafından Kuruma verilen teminat Kanun kapsamında herhangi bir Kurum alacağının bulunmaması kaydıyla;

a) İzin ve yenileme talebinin reddi halinde kararın tebliğ tarihinden,

b) Yenileme talebinde bulunulmaması halinde izin süresinin bitiminden,

c) İzin süresi içinde büronun kendi faaliyetine son verme talebinden,

itibaren bir ay içerisinde iade edilir.

ç) Özel istihdam bürosu ilişkisinin iznin iptali dışında nedenlerle sona ermesi halinde bu ilişkiden kaynaklanan bir Kurum alacağı var ise, bu alacak firmalar tarafından verilen teminattan mahsup edilir.

(2) Kurum, birinci fıkrada yer alan hallerde gerektiğinde inceleme yaparak inceleme sonuçlarına göre teminatı iade eder.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
İzin Belgelerinin İlanı, Logo Kullanımı ve İmza Yetkisi
İzin belgelerinin ilanı ve logo kullanımı
MADDE 10 – (1) Özel istihdam bürolarında Kurum tarafından verilen izin belgeleri iş arayanlardan ücret alınmayacağı ve menfaat temin edilemeyeceği ifadesi ve ilgili il müdürlüğünün adres ve telefonlarının yer aldığı bilgiler herkesin görebileceği bir yere asılır. Özel istihdam bürolarının internet ana sayfalarında da Kurum tarafından belirlenen şekilde bu bilgilere yer verilir.

(2) Özel istihdam büroları tarafından kullanılan her türlü başlıklı kâğıt, tabela, afiş ve ilanlarda Kurumca belirlendiği şekilde logo kullanılması zorunludur.

İmza yetkisi
MADDE 11 – (1) Özel istihdam bürolarının Kurumla yaptıkları yazışmalarda ve işe yerleştirme faaliyeti ile ilgili hazırladıkları her türlü belgede özel istihdam bürosu kaşesinin bulunması zorunludur. Yetkili kişi kaşe altına atılan her türlü imzadan sorumlu olup kendisi dışında imza atabileceklere ilişkin düzenlenen belgeleri, istendiğinde Kuruma ibraz etmek zorundadır.

(2) Özel istihdam bürolarının internet ortamındaki faaliyetlerinden de yetkili kişiler sorumludur.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Menfaat Temini, Ücret Alınabilecek Meslekler, Yazılı Sözleşme
Menfaat temini, ücret alınabilecek meslekler
MADDE 12 – (1) Özel istihdam büroları, iş arayanlardan iş ve işçi bulmaya aracılık faaliyeti ile işgücü piyasası, istihdam ve insan kaynaklarına yönelik düzenleyecekleri eğitim, danışmanlık, kişisel gelişim ve benzeri hizmetlerden her ne ad altında olursa olsun menfaat temin edemez ve iş arayandan ücret alamaz. Hizmet karşılığı olarak ücret sadece işverenden alınır.

(2) Özel istihdam büroları sadece profesyonel sporcu, teknik direktör, antrenör, manken, fotomodel ve sanatçı meslek guruplarında yer alanlar ile genel müdür veya bu göreve eş ya da daha üst düzey yöneticilerden ücret alabilir.

Yazılı sözleşme yapma zorunluluğu bulunan haller ve sözleşmenin unsurları
MADDE 13 – (1) Özel istihdam büroları, 12 nci maddenin ikinci fıkrasında belirtilen mesleklerde ve görevlerde işe yerleştirmeler için işçi ve işveren ile yazılı sözleşme düzenler. Yapılan sözleşmelerde; iş arayanın kimlik, meslek ve eğitim bilgileri, işyerine ait bilgiler, işe yerleştirme karşılığı işçi veya işverenden alınan ücret, işçinin çalışacağı işte alacağı brüt ücret tutarı, yerleştirilen meslek veya pozisyona ilişkin hususların bulunması zorunludur.

BEŞİNCİ BÖLÜM
Özel İstihdam Bürolarının Bilgi Toplaması ve Gizlilik
Özel istihdam bürolarının bilgi toplaması ve kullanması
MADDE 14 – (1) Özel istihdam büroları, iş arayanlara ve açık işlere ilişkin bilgileri sadece iş ve işçi bulma faaliyeti için toplayabilir, işleme tabi tutabilir veya bunlardan yararlanabilir.

Kuruma bilgi, belge verme ve saklama zorunluluğu
MADDE 15 – (1) Özel istihdam büroları; faaliyet süresi içinde unvan, faaliyet alanı, yetkili kişi, nitelikli personel, posta adresi, internet sayfası ve elektronik posta adresi değişikliklerini on gün içinde izin başvurusunu yaptıkları il müdürlüğüne/hizmet merkezine bildirmek, uygulamanın takibi için gerekli olan diğer bilgi ve belgeleri de talep edilmesi halinde Kuruma vermek zorundadır.

(2) Özel istihdam büroları, işgücü piyasasının izlenmesi için gerekli olan; iş arayanlara ve işe yerleştirilen kişilere ait kimlik, eğitim, meslek bilgileri ile işverenlerden alınan açık işlere ait eğitim, meslek ve iletişim bilgileri ile işe yerleştirme bilgilerini kayıt altına alır ve bu bilgileri Kurum internet sayfası üzerinden sisteme kaydeder. Bu verileri içeren üçer aylık dönemlere ait raporlarını ise yine Kurum internet sayfası üzerinden Ocak, Nisan, Temmuz ve Ekim ayının 20’sine kadar Kuruma gönderir.

(3) Özel istihdam büroları, düzenleme tarihini izleyen takvim yılı başından itibaren;

a) 12 nci maddenin ikinci fıkrasında belirtilen ücret alınabilecek mesleklerle ilgili yazılı sözleşmeleri üç yıl,

b) İş arayanlara ait kimlik, eğitim, meslek bilgilerini iki yıl,

c) İşe yerleştirilen kişilere ait kimlik, eğitim, meslek bilgilerini üç yıl,

ç) İşverenlerden alınan açık işlere ait eğitim, meslek ve iletişim bilgilerini iki yıl,

d) İstatistikî bilgilerin Kuruma gönderildiğine dair belgeleri iki yıl,

e) Kurumca onaylanan yurtdışı iş sözleşmelerini beş yıl,

f) Yetkili kişi dışında imza atabilecek kişilerle ilgili olarak düzenlenen belgeleri iki yıl,

süreyle saklamak ve Kurumun talebi halinde ibraz etmek zorundadır.

Gizlilik
MADDE 16 – (1) Özel istihdam bürolarından alınan bilgilerin Kurumca kullanımında, bu bilgilerin hizmete özel olduğu hususu dikkate alınır ve bu bilgiler Kurum hizmetlerinden başka amaçla kullanılamaz.

ALTINCI BÖLÜM
Çeşitli ve Son Hükümler
Denetim ve izin iptali
MADDE 17 – (1) Özel istihdam bürolarının faaliyetleri Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Müfettişlerince denetlenir. Özel istihdam büroları iş müfettişlerinin istedikleri her türlü bilgiyi vermek ve bu bilgilerin doğruluğunu ispata yarayan defter, kayıt ve belgeleri ibraz etmek zorundadır.

(2) Kanunun 20 nci maddesi kapsamındaki izin iptaline ilişkin fiillerin her biri büronun izin dönemi içinde değerlendirilir. Özel istihdam bürolarınca bu fiillerin, her bir izin dönemi içerisinde ayrı ayrı veya birlikte üç kez tekrarlanması halinde verilen izin iptal edilir.

Geçiş hükmü
GEÇİCİ MADDE 1 – (1) Özel istihdam bürolarında, 6 ncı maddenin birinci fıkrasının (a) bendi gereği çalıştırılması zorunlu olan personelde bulunması gereken nitelikler, 1/1/2015 tarihine kadar aranmaz.

Yürürlükten kaldırılan yönetmelik
MADDE 18 – (1) 1/8/2008 tarihli ve 26954 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Özel İstihdam Büroları Yönetmeliği yürürlükten kaldırılmıştır.

Yürürlük
MADDE 19 – (1) Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme
MADDE 20 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Türkiye İş Kurumu Genel Müdürü yürütür.

11 Ocak 2013 Cuma

6772 Sayılı İlave Tediye Kanunu

6772 sayılı İlave Tediye Kanunu

DEVLET VE ONA BAĞLI MÜESSESELERDE ÇALIŞAN İŞÇİLERE İLAVE TEDİYE YAPILMASI VE 6452 SAYILI KANUNLA 6212 SAYILI KANUNUN 2 NCİ MADDESİNİN KALDIRILMASI HAKKINDA KANUN

Kanun Numarası: 6772
Kabul Tarihi: 04/07/1956
Yayımlandığı Resmi Gazete Tarihi: 11/07/1956
Yayımlandığı Resmi Gazete Sayısı: 9355

Madde 1 - Umumi, mülhak ve hususi bütçeli dairelerle mütedavil sermayeli müesseseler, sermayesinin yarısından fazlası Devlete ait olan şirket ve kurumlarla belediyeler ve bunlara bağlı teşekküller, 3460 ve 3659 sayılı kanunların şümulüne giren İktisadi Devlet Teşekkülleri ve diğer bilcümle kurum, banka, ortaklık ve müesseselerinde müstahdem olanlardan İş Kanununun şümulüne giren veya girmiyen yerlerde çalışmakta olan ve İş Kanununun muaddel birinci maddesindeki tarife göre işçi vasfında olan kimselere, ücret sistemleri ne olursa olsun, her yıl için birer aylık istihkakları tutarında ilave tediye yapılır.

Madde 2 - Birinci maddede sözü geçen işçilerden maden işletmelerinin munhasıran yeraltı işlerinde çalışanlarına bu işlerde çalıştıkları müddetle mütenasip olarak her yıl için ayrıca birer aylık istihkakları tutarında bir ilave tediye daha yapılır.

Madde 3 - Birinci ve ikinci maddelerde yazılı olan işçilere mezkur maddeler gereğince yapılan tediyelerden ayrı olarak her yıl için bir aylık istihkakları utarını geçmemek üzere İcra Vekilleri Heyeti karariyle aynı nispette bir ilave tediye daha yapılabilir.

Madde 4 - Bu kanuna göre yapılacak tediyelerin zamanı İcra Vekilleri Heyetince tesbit olunur.

Aylık istihkakların hesabında fazla mesai, evlilik, çocuk zamları veya primleri, ayni yardımlar, hafta ve genel tatil ücretleri gibi esas ücrete munzam tediyeler nazarı itibara alınmaz. Bu tediyelerden çeşitli işçi sigortalarının icabettirdiği primler kesilmez ve bu paralar borç için haczedilemez.

Mezkur ilave tediyeler, tediye tarihinde işçinin işinden ayrılmış olup olmadığına bakılmaksızın işçinin ilave tediyenin taallük ettiği yıl içinde o yerde veya aynı idare, teşekkül ve müesseseye ait muhtelif yerlerde geçmiş olan hizmetlerinin yekünu nispetinde ve son çalıştığı yerde ödenir. İşçinin bu tediyelere esas olacak çalışma süresinin hesaplanmasında iş veya hizmet akdinin devamı müddetine rastlıyan kanuni ve idari izinlerle hastalık izinleri, hafta tatili ve genel tatil günleri çalışılmış gibi hesaba katılır. Münavebeli işçilerin münavebe sebebiyle çalıştırılmadıkları günler çalışmış gibi sayılır.

Madde 5 - Birinci maddede sözü geçen iş yerlerinde tatbik edilmekte olan muhtelif ücret sistemleri ve ücrete müessir sair unsurları, kanuni bir mecburiyete müstenit olmıyan sosyal yardımları, bu iş yerlerinin iş ve istihsal nevileri veya kolları, kurulmuş oldukları mahallerin hususiyetleri, kuruluş ve işleyiş tarzları da nazarı itibara alınmak suretiyle muayyen ve yeknesak esaslara bağlanır.

Madenlerde yeraltında çalışan işçilerin asgari ücretleri yerüstü işçilerinin asgari ücretlerinden o iş yerinin bağlı olduğu teşekkül tarafından tayin ve teşekkülün bağlı olduğu Vekaletçe tasdik edilecek bir nispette fazla olarak tespit edilir.

Madde 6 - 6452 sayılı kanunla 6212 sayılı kanunun ikinci maddesi kaldırılmıştır.

Madde 7 - Bu kanun neşri tarihinden itibaren mer'idir.

Madde 8 - Bu kanunun hükümlerini icraya İcra Vekilleri Heyeti memurdur.

Ek Madde 1 - (Ek madde: 17/04/1981 - 2448/1 md.)

Bu Kanun uyarınca işçilere yapılan ilave tediyelerden ayrı olarak, her yıl için her biri bir aylık istihkakları tutarını (hafta ve genel tatil ücretleri dahil) geçmemek şartıyla toplu iş sözleşmeleri ile en çok iki ikramiye daha verilebilir.

Ek Madde 2 - 6772 sayılı Kanun kapsamı dışında kalan işyerlerinde çalışan işçilere toplu iş sözleşmeleri ile en çok dört, münhasıran yer altında çalışan işçilere en çok beş ikramiye ödenebilir.

Geçici Madde 1 - 6212 sayılı kanunun ikinci maddesi ve 6452 sayılı kanun hükümleri gereğince 1954 ve 1955 yıllarına ait temettü ikramiyesi ile ilave tediyeye hak kazanıp da haklarını, bu kanunun mer'iyete girdiği tarihe kadar almamış olanlara mezkur hakları ayrıca ödenir.

1956 yılına ait ilave tediyelerini veya avans olarak temettü ikramiyelerini almış olanlara mezkur yıl için bu kanunun birinci maddesine göre ayrıca bir tediye yapılmaz.

2013 Yılı İlave Tediye Ödemeleri


2013 Yılı İlave Tediye Ödemeleri
2013 ilave tediye ödeme tarihleri Bakanlar Kurulunca onaylanıp resmi gazetede yayınlandı.

25 Ocak 2013 CUMA                Resmî Gazete                  Sayı : 28539

BAKANLAR KURULU KARARI
Karar Sayısı : 2013/4223
4/7/1956 tarihli ve 6772 sayılı Kanun kapsamına giren kurumlarda çalışan işçilere 2013 yılında;

a) Kanunun 1 inci maddesine göre yapılacak ilave tediyenin birinci yarısının 31/1/2013, diğer yarısının 28/6/2013 tarihinde,

b) Kanunun 2 nci maddesine göre maden işletmelerinin münhasıran yer altı işlerinde çalışanlara yapılacak ilave tediyenin tamamının 25/12/2013 tarihinde,

ödenmesi; Maliye Bakanlığının 8/1/2013 tarihli ve 152 sayılı yazısı üzerine, mezkur Kanunun 4 üncü maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca 14/1/2013 tarihinde kararlaştırılmıştır.

27 Aralık 2012 Perşembe

Asgari Ücret 2013 Net 774 Lira Brüt 978,75 Lira Oldu

Asgari Ücret 2013 Net 774 Lira  Brüt 978,75 Lira Oldu 
2013 yılının birinci yarısında asgari ücrete %4.1 zam yapıldı. Asgari ücret 2013 yılının İlk 6 ayında brüt 978,75 lira, net 774 lira oldu


2013 yılının ikinci yarısında asgari ücrete %4.4 zam yapıldı. Asgari ücret 2013 yılının ikinci 6 ayında brüt  1021,50 lira,  net 804,70 ita oldu. 

16 Temmuz 2012 Pazartesi

Carrefoursa Türkiye'den Ayrılıyor Mu



Haluk Dinçer ve üç yönetim kurulu üyesi istifa etti
CarrefourSA Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Dinçer ve üç yönetim kurulu üyesi Carrefoursa Yönetim Kurulu'ndaki görevlerinden istifa etti. Dinçer'in Sabancı'daki Perakende ve Sigorta Grup Başkanlığı görevi ise devam ediyor.

CarrefourSA Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini 2004 yılından bu yana yürüten Haluk Dinçer, Yönetim Kurulu Üyeleri Faruk Bilen, Mehmet Tevfik Nane ve Zeynel Korhan Bilek, CarrefourSA Yönetim Kurulu’ndaki görevlerinden istifa etti.

Haluk Dinçer istifasına ilişkin olarak yaptığı açıklamada, “Sabancı olarak CarrefourSA’da yüzde 38.8 hisseyle azınlık durumdayız. Çoğunluğa sahip Carrefour’dan gerekli destek ve katkıyı göremediğimizden faydalı olamayacağımızı anladık ve arkadaşlarımızla istifa kararı aldık” dedi.

CARREFOUR TÜRKİYE'DEN ÇIKACAK MI?
Fransız perakende devi Carrefour'un Türkiye'den çıkacağına yönelik haberler son günlerde sıkça dile getiriliyor. Carrefour'un istifa eden global CEO'su Larse Oloffson'un yerine gelen yeni CEO'su Georges Plassat, geçtiğimiz ay içerisinde yaptığı açıklamada Türkiye’deki operasyonlarını devam ettirmelerinin belirsiz olduğunu söylemiş ve bu sözler çıkış sinyali olarak algılanmıştı.

Sabancı Grubu ise bu konuda kendilerine ulaşmış ya da alınmış bir karar olmadığını açıklamıştı.

Öte yandan Carrefour, geçtiğimiz ay Yunanistan'daki operasyonunu da yerel ortağı Marinopoulos'a devretmiş ve ülkeden ayrılmıştı...devamı için linki tıklayınız

2 Mayıs 2012 Çarşamba

İzmir Milletvekili Musa Çam 4/C Kapsamındaki Geçici Personelle İlgili Soru Önergesi Verdi


İzmir Milletvekili Çam; 4/C maddesi kapsamındaki “Geçici Personel”i sordu. 
İzmir Milletvekili Musa Çam, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik tarafından yanıtlanması istemiyle TBMM Başkanlığına soru önergeleri verdi.

-Maliye Bakanı Şimşek-

İzmir Milletvekili Çam, Maliye Bakanı Şimşek tarafından yanıtlanması istemiyle TBMM Başkanlığına verdiği soru önergesinde şu ifadelere yer verdi:

“4046 sayılı “Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun” kapsamında özelleştirilen kurumlarda çalışanlar, kurumlarının özelleştirilmesi neticesinde 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 4/C maddesi kapsamında “Geçici Personel” olarak kamu kurum ve kuruluşlarında istihdam edilmektedirler.

Söz konusu bu kamu görevlileri içerisinde ortaöğrenim mezunlarının yanında yükseköğrenimi tamamlamış değişik mesleklere ve statülere sahip kişiler de bulunmaktadır. 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 4/C maddesi kapsamında “Geçici Personel” olarak kamu kurum ve kuruluşlarında istihdam edilen bu kişiler uzunca bir süreden bu yana statülerine uygun memur kadrolarına atanmayı beklemektedirler.

Bu bağlamda;

1- Bakanlığınız kayıtlarına göre, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 4/C maddesi kapsamında “Geçici Personel” olarak kamu kurum ve kuruluşlarında istihdam edilen kamu görevlilerinin sayısı ne kadardır?

2- Devlet Memurları Kanununun 4/C maddesi kapsamında kamu kurum ve kuruluşlarında “Geçici Personel” olarak istihdam edilen kamu çalışanlarından 2003-2011 yılları arasında “memur” kadrosuna ataması yapılanların sayısı ne kadardır?

3- Halen 657 sayılı Yasanın 4/C maddesi kapsamında “geçici personel” olarak çalışanların, statülerine uygun “memur” kadrolarına atanmalarına yönelik Bakanlığınızca başlatılmış bir çalışma var mıdır? Bakanlığın tarafından başlatılmış bir çalışma var ise hangi aşamadadır? Yok ise, mağdur olmuş söz konusu bu kamu görevlilerinin mağduriyetlerini gidermeye yönelik bir çalışma başlatmayı düşünüyor musunuz?”

-Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çelik-

İzmir Milletvekili Çam, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çelik tarafından yanıtlanması istemiyle TBMM Başkanlığına verdiği soru önergesinde şu ifadelere yer verdi:

“4046 sayılı “Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun” kapsamında özelleştirilen kurumlarda çalışanlar, kurumlarının özelleştirilmesi neticesinde 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 4/C maddesi kapsamında kamu kurum ve kuruluşlarında “Geçici Personel” olarak istihdam edilmektedirler.

Geçici personel; bir yıldan az süreli veya mevsimlik hizmet olduğuna Bakanlar Kurulunca karar verilen görevlerde ve belirtilen ücret ve adet sınırları içinde sözleşme ile çalıştırılan ve işçi sayılmayan kimselerdir.

Söz konusu bu kamu görevlileri içerisinde ortaöğrenim mezunlarının yanında yükseköğrenimi tamamlamış değişik mesleklere ve statülere sahip kişiler de bulunmaktadır. Kamuoyunda 4/C’liler olarak bilinen bu kişiler, uzunca bir süreden buyana mağdur durumda olup statülerine uygun “memur” kadrolarına atanmayı beklemektedirler.

Bu bağlamda;

1- 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 4/C maddesi kapsamında “Geçici Personel” olarak kamu kurum ve kuruluşlarında istihdam edilen kamu görevlilerinin kamu kurum ve kuruluşları itibariyle sayısı ne kadardır?

2- 657 sayılı Kanununun 4/C maddesi kapsamında “Geçici Personel” olarak kamu kurum ve kuruluşlarında istihdam edilen kamu görevlilerinden, 2003-2011 yılları arasında “memur” kadrosuna atananların kamu kurum ve kuruluşları itibariyle sayısı ne kadardır?

3- Halen 657 sayılı Kanunun 4/C maddesi kapsamında “Geçici Personel” olarak çalışanların, statülerine uygun “memur” kadrolarına atanmalarına yönelik Bakanlığınızca başlatılan bir çalışma var mıdır? Bakanlığın tarafından başlatılmış bir çalışma var ise hangi aşamadadır?

4- Çalışma hayatından ve sosyal güvenlikten sorumlu bir Bakan olarak, kamuoyunda özelleştirme mağdurları olarak bilinen ve statülerinin altındaki işlerde 657 sayılı Yasanın 4/C maddesi kapsamında “Geçici Personel” olarak çalıştırılan bu kişilerin basına da yansıyan sorunlarına nasıl ve ne zaman çözüm üretmeyi düşünüyorsunuz?” chp.org.tr

1 Mayıs 2012 Salı

1 Mayıs'ta İnşallah Sosyalizm Gelecek Pankartı Açıldı

İnşallah Sosyalizm Gelecek
Kendilerine, Antikapitalist Müslüman Gençler diyen bir grup Fatih Camii'nde iş kazalarında ölen işçiler için gıyabi cenaze namazı kıldı, Taksim Meydanı'na çıktı. Kendilerini ''Antikapitalist Müslüman Gençler'' olarak adlandıran grup, Fatih Camisi'nde hayatlarını kaybeden işçiler için gıyabi cenaze namazı kıldı. Devamı...

Oyuncular Sendikası 1 Mayıs Kutlamalarına Kitlesel Katıldı 2012

Oyuncular Sendikası 1 Mayıs Kutlamalarına Kitlesel Katıldı 2012
Oyuncular Sendikası bu yıl 1Mayıs kutlamalarına tiyatroların özelleştirilmesi gölgesinde kitlesel olarak Katıldı. Agos Gazetesi önünde Hrant Dink için sloganlar atan sinema ve tiyatro emekçileri yürüyüşlerine devam etti.

Oyuncular Sendikası Başkanı Mehmet Alabora "Tiyatrocularda işçidir. Tiyatrolar halkın ortak değerleridir" dedi.

Sol Açık Fenerbche Taraftar Grubu 1 Mayıs'ı Kutluyor 2012

Sol Açık Fenerbache Taraftar Grubu 1 Mayıs'ı Kutluyor 2012
Sol Açık Fenerbhce Taraftar Grubu 1 Mayıs'ı kutlamalarına katıldı. Agos gazetesi önünde sloganlar atan taraftar grubu küçük bir gösteri yaparak yürüyüşüne devam etti.  

Ankara'da Eğitim İş Sendikası Üyesi Öğretmenlere Polis Biber Gazı Sıktı

Ankara'da Eğitim İş Sendikası Üyesi Öğretmenlere Polis Biber Gazı Sıktı
Türkiye'nin çeşitli illerinden 1 Mayıs'ı kutlamak için Ankara'ya gelen Eğitim İş üyesi öğretmenlerin Sıhiye Meydanı'na girmesine izin vermedi.

Polis Eğitim İş üyelerine biber gazı sıkarak müdahale etti. Birleşik Kamu İş'e bağlı Eğitim İş üyesi öğretmenler oturma eylemi yaparak olayları protesto etti.

Geçen yıl 1 Mayıs kutlamalarında bazı sol gruplarla çatıştığını gerekçe gösteren Ankara Valiliği bu grubun Sıhiye meydanına yürümesine izin vermedi. 

27 Mart 2012 Salı

Maliye Bakanı Polise Öğretmene Memura İlave Maaş Artışı İçin Ne Dedi

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, yüz binlerce polisin, öğretmenin, düz memurun beklediği ilave maaş artışları için "2012 yılında harcamalarda artış taleplerine biz olumlu bakmayı düşünmüyoruz" dedi.

12 bin yıllık geçmişe sahip bir dünya mirası Hasankeyf. Binlerce yıllık bu zenginlik belki de yüzyıllardır büyük bir yoksulluğa ev sahipliği yapıyor. Bu toprakların yoksul çocuklarından biri olarak dünyaya geliyor Mehmet Şimşek. Dünyanın en büyük şirketlerinde çalışıyor. Dönüyor vekil ardından bakan oluyor.

Büyük bir değişimin işaretlerini veren memleketi, yalnızca terörle, işsizlikle, bahar bayramında bile kavgayla anılınca üzülüyor. Bisiklet Federasyonuyla Hasankeyf’te uluslar arası bir organizasyon yapma düşüncesi heyecanlandırıyor. Çocukluğunda tanışmadığı bisikletle memleketinin çocukları erken yaşta tanışsın, kendisi gibi geç kalmasınlar istiyor.

Hasankeyf’te başladığımız ancak Ankara’da tamamlayabildiğimiz söyleşimizde Bakan Şimşek’e ilk olarak yüz binlerce polisin, öğretmenin, düz memurun beklediği ilave maaş artışlarını soruyorum. “İçişleri Bakanlığı, polis maaşlarına 500 ila 1600 lira arasında zam yapılmasını öngören bir çalışmayı bakanlığınıza göndermiş. Öte tarafta öğretmenlerin, düz memurların da ilave maaş beklentileri var. Bu mümkün mü”

“2012 yılında harcamalarda artış taleplerine biz olumlu bakmayı düşünmüyoruz” cümlesiyle başlıyor sözlerine. “Çünkü bütçede ilave imkan söz konusu değil” diyerek devam ediyor niçin zam yapamayacaklarına…

Hazine’nin borçlanma faizlerini tek hanede tutmak, cari açığı kontrol altına almak, tüm bunları yaparak Türkiye’nin kredibilitesini pekiştirmek için, bütçede kaynağı olmayan hiçbir ilave harcama yapamayacaklarını bir kez daha tekrarlıyor.

“Bizim ilave harcama taleplerine bu sene olumlu bakmayacağımızı sizin aracılığınızla herkese iletmek istiyorum.Bu sene bütçede bir manevra alanımız söz konusu değildir. İlave harcama talepleri nereden gelirse gelsin olumlu bakmıyoruz.

EŞİT İŞE EŞİT ÜCRET

Bu sözlerin üzerine 666 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname’den yani Eşit İşe Eşit Ücret Kararnamesinden duyulan rahatsızlıkları sıralıyorum. Haksızlığa uğradığını söyleyenlerin itirazlarını vurguluyorum. Acaba bu kararnamenin yarattığı sıkıntılar için yeni bir düzenleme yapılabilir mi, diye soruyorum.

Bakan Şimşek yine çok kararlı, “Eşit işe eşit ücret kararnamesi hiç kimsenin maaşında düşüşe yol açmadı. Tam aksine kamudaki dengesizlikleri giderdi ve herkesi en üst düzeydeki maaşta eşitledi. Zaten amaç kamunun tamamına ilave ücret artışı değildi. Amaç kamuda aynı unvanda, aynı derece kadroya sahip yöneticilerin, memurların maaş farkını gidermekti” diyor öncelikle.

“Aynı unvana, aynı derece kadrodaki memurlara eşit maaş verme çabasına girerken herkesi en yukarıdaki maaşlarda eşitledik. Başkalarının maaş artışı mağduriyet olmasa gerek. Biz o dengesizlikleri minimize etmek için bu çalışmayı yaptık. Dolayısıyla gündemimizde yeni bir çalışma yok.”
Aysel ALP/ANKARA  Hanberin ayrıntısı için linki tıklayınız...

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli Hrant Dink Şehitlik Mertebesine Nasıl Çıkartılacak

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli Hrant Dink Şehitlik Mertebesine Nasıl Çıkartılacak  
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli  grup toplantısında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a "Hrant Dink şehitlik mertebesine nasıl çıkartılacak" diye sordu.

22 Mart 2012 Perşembe

İzzet Çetin Emeklilikte Primi Tamamlayıp Yaşa Takılanlar İçin Meclis Araştırması İstedi


Ankara Milletvekili Çetin, emeklilikte primini tamamlamasına rağmen yaşa takılanlarla ilgili Meclis Araştırması  

Ankara Milletvekili İzzet Çetin, emeklilikte prim ödeme süresini tamamladığı halde emekli aylığı için yaşının dolmasını bekleyenlerin sayısı, sorunları ve çözüm alternatiflerinin tespit edilmesi amacıyla Meclis Araştırması açılmasını istedi.

Ankara Milletvekili Çetin, Araştırma Önergesi’nin gerekçesinde şu ifadelere yer verdi:

“Türkiye Cumhuriyeti Anayasası 2. maddesinde sosyal devlet ilkesini Cumhuriyetin nitelikleri arasında kabul etmektedir. Sosyal devlet ilkesinin gerçekleşmesine hizmet eden önemli sosyal politika araçlarından birisi de sosyal güvenliktir. Bu bakımdan sosyal güvenlik hizmetleri sosyal devletin asli görevi kabul edilmektedir. Ülkemiz de vatandaşlarımızın sosyal güvenliklerinin sağlanmasına dönük gerekli sistemini ve kurumlarını oluşturmuştur.

Ülkemizde sosyal güvenlik mevzuatı sürekli olarak bir değişim yaşamaktadır. Özellikle emeklilik bakımından bir kişinin sigortalı olduğundaki geçerli mevzuat hükümlerine göre emekli olması mümkün olmamıştır. Sosyal güvenlikte kural değişiklikleri yüzünden vatandaşlarımız ne zaman emekli olacaklarını bir türlü bilememekte, emekliliklerini planlayamamaktadırlar. Her mevzuat değişikliği beraberinde bir mağdurlar kitlesi yaratmaktadır.

1999 yılında da emeklilik rejiminde radikal değişiklik yapılarak emeklilik yaşı yükseltilmiştir. Bütün toplumumuzu doğrudan ilgilendiren bu değişiklik o dönem toplumsal kesimlerin muhalefetine, yaygın protesto eylemlerine, uyarılarına rağmen yasalaştırılmıştır. 08.09.1999 tarihinde çıkarılan 4447 sayılı kanunla 5434, 506, 1479, 2925, 2926 sayılı kanunlarda değişiklik yapılarak emeklilik yaşı kademeli olarak yükseltilmiştir. Emeklilikte “Kademeli Geçiş” olarak bilinen hükümler Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiği için aynı konu 23.05.2002 tarihinde 4759 sayılı yasa ile yeniden düzenlenmiş, ancak hâlihazırda sistem içinde bulunanların hakları muhafaza edilmeyerek yeni bir kademeli geçiş sistemi düzenlenmiştir. Böylece sisteme dahil hemen herkesin emeklilik yaşı yükselmiştir. Yapılan bu düzenlemeden sayıları yüzbinlerle ifade edilen vatandaşımız etkilenmiştir.

Ekonomide yaşanan krizler, olumsuzluklar ya da başka nedenlerle işini kaybeden işçi, dükkânını kapatmak zorunda kalan esnaf mevzuatın öngördüğü prim ödeme sürelerini doldurmalarına rağmen, emeklilikte kademeli geçiş nedeniyle emekli aylığından yararlanamamaktadırlar. Belli bir yaşın üzerinde olan bu vatandaşlarımız, kayıt dışı ekonominin %40’ların üzerinde seyrettiği, işsizliğin %10’ların üzerinde olduğu bir ortamda kayıtlı olarak çalışabilecekleri bir iş bulmakta zorlanmaktadırlar. İşsizlik sigortasından yararlanma süreleri de sınırlı olduğundan emeklilik için yaşını doldurmayı bekleyen vatandaşlarımız ilave olarak bir de sağlık güvencesi sorunu yaşamaktadırlar. Sigortalı bir işte çalışamadıklarından sağlık sigortası güvencesinden de mahrum durumdadırlar. Bu sıkıntıları yaşayanlar gerek sosyal medya ortamında, gerekse mektup, e-mail, telefon gibi iletişim araçlarını kullanarak hemen her gün tüm milletvekillerimize çağrı yaparak bu sorunlarının çözümünü talep etmektedirler.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı tarafından yazılı olarak yanıtlandırılması istemiyle TBMM Başkanlığına vermiş olduğum 7/3669 esas numaralı soru önergesiyle “Mevzuatın öngördüğü hizmet yılı ve prim ödeme gün sayısını doldurarak emekli olan, ancak emekli aylığı bağlanabilmesi için yaş koşulunu sağlamayı bekleyen toplam kaç kişi vardır? Bunların bağlı oldukları sosyal güvenlik mevzuatı açısından yani 5434, 506, 1479, 2925 ve 2926 sayılı kanunlar kapsamına göre sayısal dağılımı nasıldır?” şeklinde bir soru yönetmiştim. Sayın Bakan tarafından 05.03.2012 tarihinde soru önergeme verilen kısa yanıtta “Mevzuatın öngördüğü hizmet yılı ve prim ödeme gün sayısını doldurarak emekliliği hak eden, ancak emekli aylığı bağlanabilmesi için yaş şartını yerine getirmeyi bekleyen kişi sayısı ile emekli aylığı bağlanabilmesi için aranılan bütün şartları yerine getirdiği halde çalışmasını sürdüren kişi sayısı ve bunların bağlı oldukları sosyal güvenlik mevzuatı açısından sayısal dağılımı ile ilgili olarak Sosyal Güvenlik Kurumu bilgi işlem veri tabanında herhangi bir veri bulunmadığı” belirtilmektedir.

İşi, sorumluluğu sosyal güvenlik sistemine ilişkin kayıtları tutmak, iş ve işlemleri yapmak olan SGK’da bu verilerin bulunmayışı düşündürücüdür. Kurumun, sosyal güvenlik politikalarını hangi verilerden hareketle yönlendirdiği ise sorulması gereken sorulardandır.

Bu nedenle SGK’da bulunmayan emeklilik verilerini, emeklilikte prim ödeme süresini tamamladığı halde emekli aylığı için yaşının dolmasını bekleyenlerin sayısını, sorunlarını, çözüm alternatiflerini tespit etmek, SGK için bir veri tabanı oluşturmak amacıyla Anayasa’nın 98 ve TBMM İç Tüzüğünün 104 ve 105. Maddeleri gereğince Meclis Araştırması açılmasını arz ve teklif ederiz.”