"Yarın kulağın dışarıda olsun Nedim"
DİSK
Yönetim Kurulu, Ergenekon davası kapsamında tutuklanan gazeteci Nedim
Şener’e mektup gönderdi. Mektupta çeteleri açığa çıkartmak isteyen bir
gazetecinin deşifre etmeye çalıştığı çetelerden birinin üyesi olmakla
suçlanmasını “İddialar şakaysa hiç komik değil, gerçekse çok gülünç”
olarak değerlendiren DİSK Yönetim Kurulu, Türkiye’de gazetecilik
tarihinin önemli bir bölümünün demir parmaklıklar ardında geçtiğini
vurguladı. Gerçekleri yazmanın bedel gerektirdiğini vurgulayan DİSK,
“Yarın kulağın dışarıda olsun.
Çünkü DİSK, KESK, TMMOB ve TTB’nin ortaklaşa düzenleyeceği ‘Susmayacağız’ etkinliğiyle İstanbul, Ankara ve İzmir meydanlarında olacağız” denildi.
Çünkü DİSK, KESK, TMMOB ve TTB’nin ortaklaşa düzenleyeceği ‘Susmayacağız’ etkinliğiyle İstanbul, Ankara ve İzmir meydanlarında olacağız” denildi.
DİSK’ten
yapılan açıklamada, Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanan
gazeteci yazar Nedim Şener’e mektup gönderildiği bildirildi. Açıklamaya
göre DİSK Yönetim Kurulu’nun, gazeteci-yazar Nedim Şener’e gönderdiği
mektup şöyle:
“Tutuklandığını duyduğumuzda Gabriel García Márquez'in Nobel Ödüllü
romanı ‘Kırmızı Pazartesi’ aklımıza geldi. Bu romanı bir kez daha
hatırlattık birbirimize. Yol arkadaşımız ve komşumuz Hrant
Dink vurulduktan sonra anlamıştık, meğer cinayeti herkes biliyormuş ama
kimse duymak istemiyormuş. Tutuklanman en az Santiago cinayeti kadar
planlı ve aleniydi. İşin doğrusu tutuklanmana şaşırmadık. Bizi şaşırtan
sana isnat edilen suçlar oldu. Çeteleri açığa çıkartmak isteyen bir
gazeteci deşifre etmeye çalıştığı çetelerden birinin üyesi olmakla
suçlanıyor… İddialar ‘şakaysa hiç komik değil, gerçekse çok gülünç.’
TÜRKİYE’DE GAZETECİLİK TARİHİNİN BÜYÜK BİR BÖLÜMÜ DEMİR PARMAKLIKLAR ARDINDA GEÇER
Dün 16 Mart Katliamı’nın 33. yıldönümünde
bir kez daha kaybettiğimiz arkadaşlarımızı andık. Beyazıt Meydanı’nda
yitirdiğimiz arkadaşlarımız için bestelenen bir şarkıda söylendiği gibi;
‘Çaldığın özgürlük ateşini/ Ülkemin koynunda büyütmek/ Lale
bahçelerinden değil/ Barut yakan soluktan geçer/ Barut yakan avazdan
geçer…’
Türkiye’de
gazetecilik tarihinin büyük bir bölümü o barut yakan avazdan geçer.
Gazetecilik tarihinin önemli bir bölümü zindanlarda, demir
parmaklıkların ardında geçer. Çünkü gerçekleri yazmak bedel ödemeyi
gerektirir.
HAKKINI ARAYAN İŞÇİLERİN DE YOLU CEZAEVLERİNDEN GEÇER
Türkiye’de
hakkını arayan işçilerin de yolu da sık sık cezaevlerinden geçer.
Otağ-ı Hümayun, Selimiye, Metris, Diyarbakır, Mamak ve daha nice
zindanlar DİSKliler’i konuk etmiştir.
DİLERİZ HAKKINIZDA KONUŞULANLAR TEKNİK TAKİBE TAKILIR, DURUŞMADA DİNLERSİNİZ
Türkiye’de Mc Charty dönemini aratmayan bir cadı kazanı içinde demokrasiden ve özgütlüklerden
yana olan herkes tehdit altında. Darbeciler için ‘bizim çocuklar’ demek
‘tanırım, iyi çocuktur’ demek moda oldu. İşkencecilere, katillere,
hırsızlara veya dolandırıcılara kefil olanlar çok. Biz onuruyla
gazetecilik yapan, genç meslektaşlarına örnek olan, adalet arayışını
ısrarla sürdüren senin gibi gazetecilerin yanındayız. Nedim Şener
denince aklımıza yolsuzlukların üstüne giden, her bilgiyi farklı
kaynaklardan kontrol eden bir gazeteci geliyor. Sadece biz değil ‘Özgür
basın herkese lazım’ diyenler seni ve meslektaşın Ahmet Şık’ı
sahiplendi. Bugünlerde herkes sizden bahsediyor. Dileriz hakkınızda
konuşulanlar teknik takibe takılır ve duruşmada dinleyebilirsiniz.
Senin
için ‘Sana mı kaldı bir Ermeni’nin hakkını aramak?’ diyenler de oldu
ancak Nazım Hikmet şiirindeki gibi ‘Sen Türk halkının alnına kara
sürenleri affetmedin o yüzden seviyoruz seni.
YARIN KULAĞIN DIŞARIDA OLSUN
Yarın kulağın dışarıda olsun. Çünkü DİSK, KESK,
TMMOB ve TTB’nin ortaklaşa düzenleyeceği “SUSMAYACAĞIZ!” etkinliğiyle
İstanbul, Ankara ve İzmir meydanlarında olacağız. Ülkemizi bir korku
imparatorluğuna çevirmek isteyenlere emek ve demokrasi güçlerinin
itirazını ileteceğiz. Bir an önce mahpusluğuna son verilip yeniden
aramızda olman için mücadelenin sürdüğünü bilmeni isteriz. Yeni
yazılarını ve yeni kitaplarını büyük bir sabırsızlıkla bekliyoruz.
Dostça kucaklıyoruz.”
(ANKA)