Türkiye Bu Kafayı Tanıyor Dekolte Giyen De Tecavüz Eden Kadar Suçludur, Türkiye Bu Kafayı Tanıyor, dekolte giyersen tecavüze uğraman haktır, dekolte giyersen suçlusun, dekolte giymek tecavüze davetiyedir giyen de tecavüz eden kadar suçludur,
"Dekolte giyinirsen tecavüze uğrarsın"
AKP'li milletvekilleri tarafından TBMM'ye sunulan ve "hadım
yasası" olarak nitelendirilen "cinsel saldırı suçu ile çocuklara ve
reşit olmayana tecavüzden yargılananların hadım edilmesini" öngören
tasarıya Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Ana Bilim Dalı Başkanı
Prof. Dr. Orhan Çeker'den tartışılacak bir yorum geldi.
Habertürk gazetesinin haberine göre, her ülkede olduğu gibi Türkiye'de
de tacizcilerin olduğunu belirten Prof. Orhan Çeker, sorunun kökenine
inilmesi gerektiğini ifade ederek, şunları söyledi:
"Sorunun odağında kim var? Kadın var. Kardeşim sen dekolte giyinirsen bu
tür çirkinliklerle karşılaşman sürpriz olmayacaktır. Tahrik ettikten
sonra sonucundan şikayet etmen makul değildir.
Bu konuda suçu işleyenleri savunduğum anlaşılmasın. Elbette işlenen
suç son derece iğrençtir. Lakin bu suçun işlenmesinde dekolte ve tahrik
edici kıyafetler giyinen kadının da etkisi küçümsenmeyecek kadar
büyüktür. Bu konuda tabii ki erkek suçludur ama kadının da suçu gözardı
edilirse meseleyi çözümde yanlış adım atmış oluruz. Bu olayda her iki
taraf da suçludur."
Prof. Çeker, "Öncelikle belirtmeliyim ki dinimizde böyle bir ceza yok.
Bu siyasi otoritenin kararı ile uygulanan bir ceza yöntemidir" dedi.
NTV'ye de konuşan Prof. Çeker, "Kadın tahrik edici şekilde giyinmişse, erkek de kendini tutamadıysa suç ortaktır" dedi.
"Kadın normal giyinmiş ve vakur davranmış, buna karşın tacize uğramışsa
erkek yüzde 100 suçludur" diyen Çeker, diğer durumda suçun ortak
olduğunu bir kez daha vurguladı.
Erkeklerin hadım edilmesinin ne Kuran'da ne de Hz. Muhammed'in
sünnetlerinde olmadığını anlatan Prof. Çeker, "Yaygın bir ahlak anlayışı
olmadan ve çıplaklık engellenmeden bunun önüne geçmek imkansızdır"
yorumunu yaptı.
Çeker, hangi kıyafetlerin tahrik edici olacağına ise bir komisyonun karar vermesi gerektiğini belirtti.
İlahiyat Profesörü Orhan Çeker, ayrıca çıplaklığı özendiren görsel yayınların da yasaklanması gerektiğini söyledi.
Çeker, son olarak namus cinayetlerinin de dinle ilgisinin olmadığını ve dinde bu durumun yeri olmadığını ifade etti.
YÖK DEVREYE GİRDİ
Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr.
Orhan Çeker'in TBMM'ye sunulan ve "hadım yasası" olarak nitelendirilen
"cinsel saldırı suçu ile çocuklara ve reşit olmayana tecavüzden
yargılananların hadım edilmesini" öngören tasarıyla ilgili olarak,
Habertürk gazetesine yer alan, "Sorunun odağında kadın var. Sen dekolte
giyinirsen bu tür çirkinliklerle karşılaşman sürpriz olmaz. Tahrikten
sonra sonucundan şikayet etmen makul değil." sözleri üzerine YÖK Başkanı
Özcan devreye girdi.
Özcan, Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Süleyman Okudan'ı arayarak,
İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Orhan Çeker'in
açıklamalarıyla ilgili olarak inceleme başlatılmasını, gerekirse
soruşturma açılmasını istedi.
Tepki çeken sözlerini CNNTürk'te değerlendiren Prof. Dr. Orhan Çeker,
sözlerinin ummadığı noktalara çekildiğini belirterek, "Kurumsal olarak
konuşmadım, akademik özgürlüğüm adına konuştum, sözlerimin arkasındayım,
doğru söyledim" diyerek kendisini savundu.
Selçuk Üniversitesi Prof. Dr.Süleyman Okudan ise telefonla bağlandoğı
programda Prof. Dr. Orhan Çeker'in sözlerinden dolayı tüm kadınlarda
özür diledi.
Okudan şunları kaydetti: "Sayın YÖK Başkanım üzüntülerini
hassasiyetlerini ilettiler. Bu konuyu daha yeni duyduğum için
araştıracağımı ve kendisine döneceğimi söyledim. Bu konudaki
rahatsızlığımı bizzat kendileri bildirmişlerdir. Aslında çok
üzüntülüyüm. Ben buradan, bu sözlerden incinen herkezden özür diliyorum
üniversitem adına. Kurumsal bir duruşumuz değil. Selçuk Üniversitesi
bugün Türkiye'de konuşulan en önemli üniversitelerden birisi. Bilimsel
anlamda, yapısal anlamda çığır atlayan bir üniversite. Bunlarla
konuşulmak isterdim ama bu şekilde buraya çıkmaktan, Selçuk
Üniversitesi'nin isminin bu şekilde geçmesinden son derece üzüntülüyüm."
dedi.