Sürgün Yasası Meclisten Geçti 2011, Sürgün Yasası Meclisten Geçti, Sürgün Yasası TBMM'den Geçti, Sürgün Yasası Meclisten Geçti Belediye İşçilerine Sürgün Yolu Açıldı, AKP Belediye İşçilerine Sürgün Yasasını Kabul Etti, Sürgün Yasası Meclisten Geçti Sürgünün Önü açıldı.
Torba Yasa'nın belediye işçilerini sürgüne gönderip, hak gaspına yol açan maddesi Mecliste kabul edildi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Genel Kurul Tutanağı
23. Dönem 5. Yasama Yılı 63. Birleşim 10/Şubat /2011 Perşembe
170'inci madde üzerinde dört adet önerge vardır. Bu
dört önerge de aynı mahiyettedir. Şimdi bu önergeleri okutup birlikte
işleme alacağım, önerge sahiplerinin istemi hâlinde de kendilerine ayrı
ayrı söz vereceğim. Genel Kurul Tutanağı
23. Dönem 5. Yasama Yılı 63. Birleşim 10/Şubat /2011 Perşembe
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nın "Mahalli idarelerin ihtiyaç fazlası işçilerine ilişkin hükümler" başlıklı 170. maddesinin kanun tasarısından çıkarılmasını saygılarımla arz ve talep ederim.
Ayşe Jale Ağırbaş
İstanbul
İkinci önerge imza sahipleri:
Nuri Yaman Sırrı Sakık Fatma Kurtulan
Muş Muş Van
Hasip Kaplan M. Nezir Karabaş
Şırnak Bitlis
Üçüncü önerge imza sahipleri:
Mehmet Günal Erkan Akçay Recep Taner
Antalya Manisa Aydın
Mustafa Kalaycı E. Haluk Ayhan Metin Çobanoğlu
Konya Denizli Kırşehir
Dördüncü önerge imza sahipleri:
Harun Öztürk Ferit Mevlüt Aslanoğlu Şevket Köse
İzmir Malatya Adıyaman
Bayram Meral Mustafa Özyürek Bülent Baratalı
İstanbul İstanbul İzmir
BAŞKAN - Komisyon aynı mahiyetteki önergelere katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ HASAN FEHMİ KİNAY (Kütahya) - Katılamıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN - Hükûmet katılıyor mu?
DEVLET BAKANI CEVDET YILMAZ (Bingöl) - Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN - Önerge üzerinde söz isteyen Metin Çobanoğlu, Kırşehir Milletvekili; buyurun. (MHP sıralarından alkışlar)
METİN ÇOBANOĞLU (Kırşehir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan 606 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın 170'inci maddesiyle ilgili verdiğimiz bir değişiklik önergesi üzerine söz almış bulunuyorum. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli
milletvekilleri, biz, 170'inci maddenin bu tasarıdan geri çekilmesi
için bu değişiklik önergesini verdik. Sebebine gelince; bu 170'inci
madde, il özel idarelerindeki ihtiyaç fazlası işçilerin Karayolları
Genel Müdürlüğünün taşra teşkilatına, belediyelerdeki ihtiyaç fazlası
işçilerin Millî Eğitim Bakanlığı taşra teşkilatına ve Emniyet Genel
Müdürlüğü taşra teşkilatına devrini öngörmektedir. Tabii, burada yine
bir keyfîlik söz konusu, bir belirsizlik söz konusu. İhtiyaç fazlası
olduğunu tespit edecek komisyonda işçi sendikaları yok. Yine, ihtiyaç
fazlasının neye göre tespit edileceğine dair bu tasarıda talancının,
vergi vermeyenlerin, vurguncuların da borçlarını affediyorsunuz. Ondan
sonra da Hakk'ın huzurunda duruyorsunuz: "Allah beni affet." Allah sizi
affetmeyecek, onu söyleyeyim.
ALİ KOYUNCU (Bursa) - Onu Allah bilir. SUAT KILIÇ (Samsun) - Nereden biliyorsun?
BAYRAM ALİ MERAL (Devamla) - Sen, fakirin fukaranın hakkını ye, fakir fukaranın hakkını kes, hakkını gasbet…
YILMAZ TUNÇ (Bartın) - Yok öyle bir şey.
BAYRAM ALİ MERAL (Devamla) - Nasıl yok öyle, Allah'tan kork! Yalan söyleme bir de.
Tekel işçilerini ne yaptınız? Haklarını yüzde 30 düşürdünüz. Şimdi sıra geldi belediye işçilerine. Ya, yapmayın arkadaşlar!
ABDULLAH ÇALIŞKAN (Kırşehir) - Ne yapıyoruz? Sokağa mı atıyoruz?!
BAYRAM ALİ MERAL (Devamla) - Ya, biraz bu iççinin üzerinden elinizi çekin. Onu da bir başka yere gönderin arkadaşlar, fazlaysa, "Göndermeyin." demiyorum, onu da sendikanın olduğu bir yere gönderin, hakkının kaybolmadığı bir yere gönderin; yatsın, otursun demiyorum.
YAŞAR KARAYEL (Kayseri) - Oralara gidiyor, oralara.
BAYRAM ALİ MERAL (Devamla) - Peki, efendim, işçi fazlalığı varmış, ücretler ödenemiyormuş…
AHMET YENİ (Samsun) - İşçi aidatlarını yiyen Allah'tan korksun, işçi aidatlarını yiyen!
BAYRAM ALİ MERAL (Devamla) - Sen hışma rastladın, duramıyorsun.
AHMET YENİ (Samsun) - İşçi aidatlarını yiyen Allah'tan korksun!
BAYRAM ALİ MERAL (Devamla) - Sen otur, sallanma, aklın başına gelsin; otur, otur!
Şimdi, değerli arkadaşlarım, peki, buralarda taşeron işçisi çalışıyor, taşeron; bu taşeron işçilerine para bulunuyor, noktasına, virgülüne kadar hakları ödeniyor da neden belediyede çalışan işçilere para bulunmuyor?
Değerli arkadaşlarım, burada belediye başkanlığı yapmış arkadaşlarım var, yapmayın arkadaşlar! Günahtır arkadaşlar, etmeyin arkadaşlar!
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAYRAM ALİ MERAL (Devamla) - Fakir fukaranın ekmeğiyle oynamayın. İnsanı yarın ne olacağından habersiz, huzursuz etmeyin. Gelin, bu maddeyi çıkarın değerli arkadaşlarım, rica ediyorum.
Saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (Trabzon) - Yoklama istiyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Meral.
Sayın Hamzaçebi, iki önergenin gerekçelerini okutacağım henüz, ondan sonra.
Aynı mahiyetteki diğer iki önergenin gerekçelerini okutuyorum:
Nuri Yaman (Muş) ve arkadaşlarının gerekçesi:
Madde ile, belediyelerde ihtiyaç fazlası işçi bulunduğu varsayımından hareketle belediyelerce bildirilecek norm kadro fazlası işçiler ile norm kadro dahilinde ihtiyaç fazlası kabul edilenler Milli Eğitim Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğünün taşra teşkilatlarına gönderilmesi öngörülmektedir. Belediye mevzuatında 2004 yılından bugüne yapılan değişikliklerle kurulan norm kadro düzeni, belediye işçilerini bilinçli bir şekilde fazla personel haline getirmiştir.
Söz konusu mevzuat ile belediye hizmetlerinde kamu istihdamı daraltılmış ve taşeronlaşma yaygınlaştırılmıştır. Belediyelerin tüm hizmetleri piyasadan satın alması için kurgulanan norm kadro düzeni bu yasayla doğrudan uygulamaya girmiş olacaktır. Bu madde taşeroncu belediyelerin işine yaramaktadır. Belediye çalışanlarının iradeleri dışında bazı kamu kuruluşlarının taşra teşkilatlarına gönderilmesiyle belediye hizmetleri alt işverenlere/taşeronlara teslim edilecek, böylece sendikasız, toplu sözleşmesiz, asgarî ücretli, emeği sömürülen çalışan kitlesi daha da yaygınlaşacaktır.
Madde hükmünün mantığı; belediyelerin içinde bulunduğu ekonomik sıkıntının personel giderlerinden kaynaklandığı gibi yanlış bir algılama vardır. Oysa bu durum sadece küçük bazı belediyeler için geçerlidir ve istisnadır. Hüküm, istisnai durumdan yola çıkarak genelleştirmeye gitmektedir. Zor durumda olan bazı küçük belediyelere kaynak aktararak sorunun çözülmesi olanaklıyken böyle bir genelleme belediyelerde istihdam koşullarını işçiler aleyhine kökten bozmaktadır.
BAŞKAN - İstanbul Milletvekili Ayşe Jale Ağırbaş'ın önergesinin gerekçesini okutuyorum:
yeterince
açıklık yok. Yine, devredilecek işçilerin rızası aranmamış, yani
keyfîlik söz konusu. Neye göre devredileceği belli değil ve gittikleri
yerde bu işçilerin nasıl çalışacaklarına da açıklık getirilmemiş, ciddi
bir sıkıntı var. Tabii devrine karar verilen işçiler beş gün içerisinde
eğer yeni iş yerlerinde işbaşı yapmayacak olurlarsa da iş akitleri
feshedilecek. Böyle bir dayatmayla karşı karşıya bırakılıyor
çalışanlarımız, emekçilerimiz. Bu konuda ciddi bir haksızlık ortaya
çıkacağı kanaatindeyim.
Yine belediyeler beş yıl süreyle bu devirden sonra
işçi alamayacaklar. İhtiyaç hâlinde de taşeronlaşmayı teşvik edecek. Bu
da ciddi bir sıkıntı doğuracak. Tabii, sizler mahallî idarelerle ilgili reform yaptığı iddiasındasınız ama mahallî idarelerin problemlerine baktığımızda, her geçen gün artarak büyüyen sıkıntılar birçok çelişkileri de bir arada getirmekte. Bakıyorsunuz, bugün, belediyelerimizde özellikle 1/10/2008 tarihinde Emekli Sandığı Kanunu'nda yapılan bir değişiklikle bu tarihten önce belediye başkanlığı yapmış olanlara makam ve görev tazminatı ödeniyor ama bu tarihten sonra ilk defa seçilmiş belediye başkanları makam ve görev tazminatından faydalanamıyorlar. Yani bir il belediye başkanı veya bir başka ilçe veya belde belediye başkanı 2009 tarihinde ilk defa seçildiyse makam ve görev tazminatını alamıyor ama 2008 tarihinden önce seçilmiş belediye başkanları bundan faydalanıyor. Bu da çok ciddi bir adaletsizlik doğuruyor.
Yine belediyelerimize verilen denkleştirme ödeneğinden dolayı ciddi sıkıntılar yaşanıyor. 4.999 nüfuslu bir belediye 17 milyar alırken, 1 nüfus fazla olan 5 bin nüfuslu bir belediyede 72 milyar gibi müthiş bir açık ortaya çıkıyor. Burada da çok ciddi bir adaletsizlik söz konusu. Bunların tekrar gözden geçirilmesi lazım.
Yine belediye başkanları arasında yeşil pasaportla ilgili ciddi bir farklılık var. İl ve büyükşehir belediye başkanlığı yapmış olanlara yeşil pasaport verilebiliyor ama Bir ilçede, bir beldede yirmi yıl belediye başkanlığı yapmış, yüksekokul mezunu, normalde birinci dereceden veya üçüncü dereceden emekli olmuş bir belediye başkanına şu anda yeşil pasaport verilmiyor ve burada da ciddi bir haksızlık söz konusu. 215'inci maddede, biz, böyle bir değişiklik önergesi veriyoruz. Bütün belediye başkanları üçüncü dereceye gelmek şartıyla, üçüncü dereceden emekli olmaları şartıyla, emekli olduktan sonra da yeşil pasaport almaları, bütün belediye başkanlarının yeşil pasaport almaları ciddi bir adaletsizliği ortadan kaldıracaktır. Mecliste grubu bulanan bütün partilerden de bu konuda destek istiyoruz, görüşmeleri yapıyoruz. Bunu halledebilecek olursak da belediye başkanlarının arasındaki bu adaletsizlik ortadan kalkacaktır.
Ben bu vesileyle hepinize teşekkür ediyor, hepinize saygılarımı sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.
Diğer önerge üzerinde söz isteyen Bayram Meral, İstanbul Milletvekili.
Buyurun Sayın Meral. (CHP sıralarından alkışlar)
BAYRAM ALİ MERAL (İstanbul) - Sayın Başkan, saygıdeğer arkadaşlarım; görüşülmekte olan 606 sıra sayılı Yasa Tasarısı'nın 170'inci maddesi üzerinde Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Yüce Genel Kurulu saygıyla selamlarım.
Değerli arkadaşlarım, biraz önce bazı milletvekili arkadaşlarım, görüştüğümde, AK PARTİ'nin IMF ile uzaktan yakından hiç ilişkisinin olmadığını söylediler. Acaba IMF ne istemiş değerli arkadaşlarım? Yatırımlar duracak, tarıma ve hayvancılığa destek verilmeyecek, emeklilik zorlaştırılacak, ücretler dondurulacak, özelleştirme yağmasına devam edilecek, kamu küçültülecek, zaman içerisinde yok edilecek. Bunu noktasına, virgülüne kadar uyguladınız ve uygulamaya devam ediyorsunuz, bir. İki, ithal bakandan bahsettiniz. İthal bakanın ortaya koyduğu planı, programı bugüne kadar, noktasına, virgülüne kadar uyguladınız.
Değerli arkadaşlarım, işte IMF'nin ortaya koyduğu programlar: Kamunun küçültülmesi. Daha yakın bir tarihte Tekel işçilerini üç ay yerlerde süründürdünüz ve haklarını ellerinden aldınız. Şimdi, sıra başka kademelere geldi.
Değerli arkadaşlarım, daha önce Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü Türk köylüsüne yol, su, elektrik, kanal, cami, yaz ve kış yolların açık tutulmasını, depremde, heyelanda Türk köylüsünün imdadına koşulmasını yapan bir kuruluştu; dağıttınız, bir bölümünü tuttunuz özel idarelere verdiniz. Bugün o işçiler orada da o hizmeti yapıyor. Orayı da dağıtmaya çalıştınız ama yine de, memnunum ki, bir dönüş yaptınız Sayın Başbakan tarafından, onların bu hizmetleri Karayollarında yürütmesini istediniz.
Şimdi, geriye kaldı değerli arkadaşlarım belediyede çalışanlar. Burada bir yasa görüştük geçmişte. Belde belediyelerine kapattınız. Sorduk o zaman, burada çalışan işçiler ne olacak? "Diğer belediyelere dağıtacağız, hiçbir işçinin burnu kanamayacak." diyen siz değil miydiniz Sayın AK PARTİ'liler? Şimdi ne yapıyorsunuz?
ABDULLAH ÇALIŞKAN (Kırşehir) - Doğru.
BAYRAM ALİ MERAL (Devamla) - Doğru değil mi, doğru. Şimdi ne yapıyorsunuz doğruysa? Efendim şimdi nereye dağıtıyoruz? Emniyet Genel Müdürlüklerinin birimlerine. Nereye dağıtıyoruz? Millî Eğitim Bakanlığına. Orada sendika var mı değerli arkadaşlarım? O işçilerin şu andaki aldığı toplu sözleşme bitse… İçinizde belediye başkanlığı yapmış insanlar var, işçi yönetmiş insanlar var. Toplu sözleşmesi bitti, ne olacak bu işçiler değerli arkadaşlarım? Hangi ücreti alacak? Ya Allah'tan korkun biraz ya! Geldiniz geleli emekliyle uğraşıyorsunuz, memurla uğraşıyorsunuz, işçiyle uğraşıyorsunuz,
(CHP sıralarından bir grup milletvekili ayağa kalktı)
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (Trabzon) - Sayın Başkan, yoklama istiyoruz.
BAŞKAN - Aynı mahiyetteki önergeleri oylarınıza sunacağım. Ancak, bir yoklama talebi var, onu yerine getireceğim.
Sayın Hamzaçebi, Sayın Aslanoğlu, Sayın Özyürek, Sayın Dibek, Sayın Tan, Sayın Köse, Sayın Bingöl, Sayın Yalçınkaya, Sayın Öğüt, Sayın Ateş, Sayın Meral, Sayın Sönmez, Sayın Ünsal, Sayın Susam, Sayın Serter, Sayın Özkan, Sayın Oyan, Sayın Arat, Sayın Köktürk, Sayın Öztürk.
Yoklama için bir dakika süre veriyorum.
(Elektronik cihazla yoklama yapıldı)
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, toplantı yeter sayısı vardır.
KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER ( Devam)
İ) KANUN TASARILARI VE TEKLİFLERİ (Devam) .- Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji ile Plan ve Bütçe Komisyonları Raporları (1/971, 2/2, 2/15, 2/101, 2/111, 2/134, 2/175, 2/235, 2/236, 2/237, 2/258, 2/259, 2/261, 2/262, 2/267, 2/289, 2/344, 2/356, 2/363, 2/377, 2/400, 2/425, 2/444, 2/460, 2/462, 2/501, 2/503, 2/507, 2/540, 2/553, 2/587, 2/591, 2/677, 2/681, 2/682, 2/683, 2/688, 2/689, 2/690, 2/691, 2/698, 2/714, 2/740, 2/753, 2/760, 2/769, 2/779, 2/780, 2/783, 2/800, 2/801, 2/802, 2/805, 2/806, 2/808, 2/809, 2/810, 2/811, 2/812, 2/821) (S. Sayısı: 606) BAŞKAN - Aynı mahiyetteki dört önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önergeler kabul edilmemiştir.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.