7 Ocak 2011 Cuma

174 Bin Belediye İşçisine Torba Yasayla Sürgün Yolu Açıldı


Torba Tasarıda Norm Kadro Ve İhtiyaç Fazlası Belediye İşçilerin Durumunu Düzenleyen Madde TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’ndan Geçti.

KOMİSYONDA YAPILAN DÜZENLEME, BELEDİYE İŞÇİLERİ AÇISINDAN TASARININ İLK HALİNDEN DAHA DA OLUMSUZDUR.

Kamuoyunda ''Torba Tasarı'' olarak adlandırılan, bazı kanunlarda değişiklik öngören tasarının, il özel idaresi ve belediyelerdeki norm kadro ve ihtiyaç fazlası işçilerin, Karayolları Genel Müdürlüğü, Milli Eğitim Bakanlığı ile Emniyet Genel Müdürlüğü taşra teşkilatlarına aktarılmalarını öngören maddesi dün (06 Ocak 2011) TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülmüştür.

 Sendikamız tasarı gündeme geldiğinden bugüne kadar; Türk-İş başta olmak üzere, Başbakan’lık, İçişleri Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Meclis’te grubu bulunan tüm siyasi partilerle yaptığı görüşmelerde, tasarının ilgili maddesine ilişkin EN TEMEL TALEBİNİN başka kurumlara gönderilecek İŞÇİLERİN, RIZALARININ ALINMASI olduğu ısrarla belirtmiştir.

Sendikamızın bu talebi, tamamen hukuki ve insani gerekçelere dayanmaktadır. Bu talep; ülkemizi yönetenlerin, yıllarını kentlerimizi yaşanabilir kılan emekçilere verdikleri hizmet ve alınterleri için bir vefa borcu, bunu talep eden emekçilerin ise Anayasal hakkı olduğuna inanıyoruz.

Hiçbir kişi ve kurum, Belediye-İş’ten böyle bir düzenlemeyi onaylamasını sineye çekmesini beklememelidir.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda kabul edilen maddenin gerekçesinde, ''ihtiyaç fazlası il özel idaresi işçilerinin Karayolları Genel Müdürlüğünün taşra teşkilatına, belediyelerin ihtiyaç fazlası işçilerinin öncelikle Milli Eğitim Bakanlığı ile Emniyet Genel Müdürlüğünün taşra teşkilatı ile diğer mahalli idarelere ve talep olması ve işçinin de muvafakatının olması halinde diğer kamu kurum ve kuruluşlarına aktarılması amaçlanmıştır'' denilmektedir.

Maddenin Plan ve Bütçe Komisyonu’nda kabul edilen haline göre; il özel idarelerinde sürekli işçi kadrolarında çalışan ihtiyaç fazlası işçiler, Milli Eğitim Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğünün taşra teşkilatı yerine, yapılan pazarlıklarla Karayolları Genel Müdürlüğü’nün taşra teşkilatına aktarılmaktadır.

Komisyonda maddeye eklenen “işçinin de muvafakatinin olması halinde” ifadesi; işçiyi, kamuoyunu yanlış yönlendirerek olası tepkilerini engellemek amacını taşımaktadır. Yapılan düzenleme Türk-İş’in başkan ve bazı “yönetici”lerinin Hükümet yetkilileri ile yaptığı pazarlıkların ve “ince hesapların” sonucudur. Bu pazarlıkları yürütenler; Genel Hizmetler İşkolunda çalışan 174 bin belediye emekçisinin zorunlu sürgüne mahkûm edilmesine elbirliği ile onay vermişlerdir. Bugün aylar sonranın hesabını yaparak, küçük hesapların peşinde koşan sayın konfederasyon “yöneticileri”, yarın kendilerine sıra geldiğinde, dün olduğu gibi, yarın da yanlarında kimseyi bulamayacaktır.

Hiçbir kişi ve kurum, Belediye-İş’ten böyle bir düzenlemeyi onaylamasını sineye çekmesini beklememelidir. Çünkü TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’ndan geçen ilgili madde bu haliyle, belediye işçileri için eskisinden daha adaletsizdir, tasarısının taslak halinden bile geri bir düzenlemedir. 

Çünkü maddenin Komisyondan geçen bu hali; 174 bin belediye işçisinin, hiçbir objektif kritere dayanmadan; kıdemlerine, vasıflarına eğitim düzeylerine ve halen ikamet ettikleri il, ilçe ve belde göz önüne alınmadan Türkiye çapındaki karakollarda ve okullarda HİZMETLİ olarak çalışmasını düzenlemektedir. Belediye işçilerini eğer 5 iş günü içinde gönderildikleri işyerlerini kabul etmezse iş sözleşmelerini feshedileceğini düzenlemektedir.

Çünkü maddenin Komisyondan geçen bu hali; belediye işçilerini sözleşmeleri bittikten sonra, toplu sözleşmesiz sendikasız bir yaşama mahkûm etmektedir.

Çünkü maddenin Komisyondan geçen bu hali; işçilerin yasalardan ve çalışma hayatından kaynaklanan tüm kazanılmış hakları ortadan kaldırılmayı hedeflemektedir.

Yapılan düzenleme, Türk-İş yönetimindeki bazı “yöneticilerin” Hükümet’e yaptırdığı “operasyonun ürünüdür” Bunun hesabı mutlaka sorulmalıdır, sorulacaktır. Ayrıca Meclis’in saygınlığını koruması gerekenlerin tasarı ve önergeleri ile bu saygınlığı tartışmaya açmış olması ise düşündürücüdür. Çünkü TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda ilgili maddeye yapılan eklemeler Yüce Meclis çatısı altında olmaması gerektiğine inandığımız bir “ali cengiz oyunu”dur.

Bu oyunun hesabını; rızası alınmadan kıdemine, mesleğine, eşinin çalışıp çalışmadığına bakılmaksızın, zorunlu olarak sürgüne gönderilen emekçiler ve onların aileleri mutlaka soracaktır. Saygılarımla.

                                                                    Nihat Yurdakul
                                                                     Genel Başkan