17 Ekim 2010 Pazar

Başbakan Erdoğan Kadın Erkek Eşit Değildir Yaradılışa Aykırı Dedi


Yaratılışımız farklı bayan!
"Cumhuriyet hepimiz için gurur tablosudur. Bugün Cumhuriyet'i yönetim olarak uygulayan birçok ülke var ama Türkiye farklı bir anlayış sergiliyor. Bizim Cumhuriyetimiz kardeşlik üzerine inşa edilmiştir. Cumhuriyetimiz halkı bütün renkleriyle kucaklar. Bu Cumhuriyet birilerinin değil, 73 milyon aziz milletimizin Cumhuriyet'idir. Bu Cumhuriyet hepimizin Cumhuriyetidir. Yani millettir. Sadece Cumhur'a ait olan hiçbir yer Cumhur'a yasaklanamaz bunu böyle bilelim. Biz Cumhur'u istediğimiz yere sokarız, istemediğimiz yere sokmayız diye birşey yok. Bunu anlamalılar. Böyle bir yaklaşım insanlığa aykırıdır. Sanal düşmanlar üreterek, cumhuru Cumhuriyet'e karşı göstererek Cumhuriyet güçlenemez. Kendisini Cumhuriyet’in asil ve tek sahibi olarak görenler  Cumhuriyete en büyük zararı verdiler.
SABAH AYRI AKŞAM AYRI KONUŞUYOR
Başkanları sabah ayrı konuşuyor, akşam başka konuşuyor. Eskisi öyleydi, yenisi öyle değildir dedik o da öyle çıktı. Başkan vekili resepsiyona "Katılmayacağım" diyor, başkan diyor ki "Günü gelsin konuşuruz" diyor. Bu nasıl çelişki... İşte şimdi bu devran değişiyor. Türkiye prangalarından kurtuluyor. Bazı açık kızlar üniversiteye giremeyecek diyorlar, hayat tarzlarına müdahale diyorlar. Açık kızlar dışlanacak diyorlar. Cumhuriyet, laiklik tehdit altında diyorlar. Eşitliğin olmadığı yerde laiklikten söz edilemez. Laiklik inancından dolayı başını örten için bir güvencedir. Bunu başka yerlere çekmeyin. Hukuk yasalara göre düzenlenemez. Yasa hukuka göre, haklara göre düzenlenir. Asıl olan hak ve hukuktur.

KADINLAR EŞİTLİĞİ SAVUNMUYOR!
Bazı bayanlar ekranlarda kadın erkek eşitliği diyorlar. Bu eşitlik haklar konusunda eyvallah. Ama diğeri yaradılışa ters. Siz önce kadınlar arasındaki eşitliği halledin. Kadınlar arasındaki eşitliği savunmayanlar nasıl adaletten bahsedebilir. Başı örtülü olmayan hangi özgürlüklere sahipse benim ülkemde, başı örtülü olan da ona sahip olmalı. Ana muhalefet eğer samimiyseniz, dürüstseniz hemen talimatınız verin. MHP diyor ki biz de varız. BDP de katılırız diyor. Hep beraber bu işi halledelim. Ben bugün şu an talimatı verdim. Sizden de  bekliyorum. CHP Grup Başkan Vekili resepsiyona katılmayacağını açıkladı. Başkan da daha zaman var dedi. Hani özgürlükten yanaydınız. Ne oldu? Başbakanlığımın 1. yılına kadar Çankaya Köşkü'ne başörtülüler çıkabiliyordu. Sonra birden kamusal alan ortaya çıktı. Kamusal alan kavramı nereden çıktı?

'Sözleri İslamın en ataerkil yorumudur'
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, "Bazı bayanlar ekranlarda kadın erkek eşitliği diyorlar. Bu eşitlik haklar konusunda eyvallah. Ama diğeri yaradılışa ters. Siz önce kadınlar arasındaki eşitliği halledin" şeklindeki sözlerine kadın örgütlerinden tepki geldi:

Av. Hülya Gülbahar (KA-DER): Sayın Başbakan’ın, kendisi gibi düşünmeyen kadın örgütleri de dahil sivil toplum örgütlerine bulduğu her fırsatta “çıkışmasını” demokratik toplum açısından son derece tehlikeli bir gidişat olarak değerlendiriyorum. Haklarda eşitlik ama toplumdaki işlevleri açısından farklılık iddiası, kadınları çocuk, yaşlı, hasta, engelli bakımı nedeniyle evlere kapatma politikasının bir propaganda aracıdır. Sayın Başbakan’ın derhal yaradılış farklılıkları diyerek kadınlar için hangi politikaları öngördüğünü tek tek açıklaması gerekir. Örneğin çocuk bakımı sadece kadınların yapabileceği ve kadınların yapması gereken bir iş midir? Erkekler çocuk bakamaz mı? Yemek yapamaz mı? Kirli çamaşırlarını yıkayamaz mı? Ya da tersten soralım, kadınlar siyaset yapamaz mı? İş, sanat, spor alanlarında erkekler kadar başarılı olamaz mı? Başbakan’ın bu sorulara yanıt vermesi gerekir. Türkiye kadın hareketi gerçek bir eşitlik ve demokrasinin kurulması için birçok dünya ülkesinin takdirini kazanmış, çok güçlü ve Türkiye’nin yüz akı bir harekettir. Sayın Başbakan’ın bulduğu her fırsatta Türkiye kadın hareketini ve kadınları ‘kadın-erkek eşitliğini istismar ediyorlar’ diye suçlayıp karalamaya çalışması, dünya kadın hareketinin ve demokratik kamuoyunun tepkisini çekmektedir.

Pınar İlkkaracan (Kadının İnsan Hakları Yeni Çözümler Derneği Başkanı): Türkiye’de feminizm yalnızca kadın-erkek arasında eşitlik için mücadele vermiyor, aynı zamanda kadınlar arasında da eşitlik mücadelesi veriyor. Bunun sanıyorum dünyada başka bir örneği de yok. Kadın hareketi, üniversitelerde başörtü sorununu ilk dile getiren kesim olmuş, bu yasağın kadınların eğitim hakkına aykırı olduğunu savunmuştur. Bunu başörtülü kadınlar da kamuoyu da çok iyi bilmektedir. Başbakan gazeteleri açıp bakarsa bunu rahatlıkla görür.

Başbakan Dolmabahçe toplantısından sonra ikinci kere kadın ve erkeğin eşit olmadığını iddia ediyor. Daha önce de ‘kadın ve erkek eşit olamaz, ancak aralarında fırsat eşitliği olabilir’ demişti. Dolmabahçe’de sürçü lisan ettiğini ummuştuk, ama bu sözlerini tekrarladı. Ona en güzel cevabı Türkiye ve dünya kadınları verecektir.
“Kadın ve erkeğin doğası farklıdır” söylemi 60’larda, 70’lerde kaldı. Bu söylem, kadınlarla erkekleri eşit saymamak için üretilmiş eski bir mitostur. Bilim de bunun böyle olmadığını ispatlamıştır. Ben İslam üzerine çalışıyorum. 18 Müslüman ülkede çalışma yürütüyorum. Tüm bu ülkelerin kadın hareketleriyle de ilişkim var. Şunu söyleyebilirim: İslam kadın erkek eşitliğine aykırı değildir. Başbakan’ın söylediği İslam’ın son derece ataerkil bir yorumudur. Başbakan’ın bu sözleri BM, AB ve tüm uluslararası sözleşmelere, dünyada egemen olan anlayışa ve bilime aykırıdır. Kaynak: birgun.net