25 Aralık 2011 Pazar

Atatürk'ün Tıklanma Rekoru Kıran Videosu

Atatürk'ün izlenme rekorları kıran videosu Atatürk, Ertuğrul yatında arkadaşlarıyla sohbet ediyor. O sırada arkasındaki bir adam, şeftalisini ısırıyor. Şeftalinin suyu, Atatürk'ün omzuna sıçrıyor. Atatürk bu durumun farkına varmıyor. Daha sonra bir garson geliyor, çaktırmadan Atatürk'ün omzunu siliyor

24 Aralık 2011 Cumartesi

Yalan Dünya Dizisi Oyuncuları


Yalan Dünya Dizisi Oyuncuları 
Birbirinden çok zıt ve farklı iki aile, bir takım tesadüfler sonucu Cihangir’in göbeğinde; yan yana, hatta aynı terasta bir arada yaşamaya mahkum olursa... İki taraf için de artık her gün yepyeni bir macera ve beklenmedik sürprizlerle doludur.

Yalan Dünya Oyuncuları:

Altan Erkekli
Şehmuz

Füsun Demirel
Servet

Olgun Şimşek
Selahattin - Ahmet

Beyazıt Öztürk
Rıza

Gülse Birsel
Deniz

Hasibe Eren
Gülistan

Sarp Apak
Emir

Öner Erkan
Bora

Nihal Yalçın
Açılay

Bartu Küçükçağlayan
Orçun

Tuna Orhan
Orhan

Ömür Arpacı
Reis

Hakan Meriçliler
Çağatay

İrem Sak
Tülay

Gupse Özay
Nurhayat

Ece Ercan
Esra

Gönül Ülkü
Afife

Yalan Dünya Dizisinde Oynayan Oyuncuların İsimleri


Yalan Dünya Dizisi Karakter Tanıtımı

Altan Erkekli - ŞEHMUZ
Antakya’lı Kocabaş Ailesi’nin reisi, otoriter babası.

Fusün Demirel - SERVET
Kendi dünyasının, kendi bildiklerinin kurallarıyla dünyayı algılayan alaturka anne.

Olgun Şimşek – SELAHATTİN
Kocabaş Ailesi’nin Adıyamanlı çakal damatları.

Olgun Şimşek – AHMET
Kocabaş Ailesi’nin damadı Selahattin’in ikiz kardeşi, başarısız oyuncu.

Beyazıt Öztük – RIZA
Kocabaş Ailesi’nin bekar, bıçkın, ama duygusal oğulları.

Gülse Birsel – DENİZ
9 Eylül”de konservatuar okumuş, ara sıra dizilerde bölüm oyunculuğu yapan 34 yaşında, İzmirli.

Hasibe Eren – GÜLİSTAN
Kocabaş Ailesi’nin evliliğiyle problemli, görgüsüz, sınıf atlama derdinde çok bilmiş kızları.

Sarp Apak – EMİR
Popüler oyuncu. Her akşam başka kızla takılan, Bora’nın liseden kankası.

Öner Erkan – BORA
Hafif serseri, hayatına nasıl yön vereceğini bilemeyen Deniz’in kardeşi.

Nihal Yalçın – AÇILAY
Nevrotik, yarım entellektüel.

Bartu Küçükçağlayan – ORÇUN
Kocabaş Ailesi’nin tuhaf, gizemli, karanlık tavırlı torunları.

Tuna Orhan – TUFAN
Yapımcı/yönetmen/senarist, televizyonun en üçkağıtçı, en hırsız, en omurgasız “dahi çocuğu”

Ömür Arpacı – REİS
Kocabaş Ailesi’nin inşaat şirketindeki aşırı dürüst ve açıksözlü Karadenizli elemanı

Hakan Meriçliler – ÇAĞATAY
7-40 yaş civarı, yakışıklı, en azından karizmatik, DT oyuncusu, dizilerin popüler jönü.Kendi sesine, kendi yakışıklılığına, karizmasına hayran, çapkın, hatta asılgan bir adam. Herkesi cazibesiyle yaktığını düşünen biri.

İrem Sak - TÜLAY
Selahattin’in metresi, Beyoğlu’nda bir pavyonda çalışıyor.

ESRA
Tufan’ın yardımcı yönetmeni

Gupse Özay – NURHAYAT
28 yaşında, Antep’li bir ailenin burada doğmuş büyümüş kızı. Alaturka, ataerkil aileden geliyor. Nurhayat, eteği belinde zengin ev kızı. Lise mezunu. Hanım teyzelerin bayıldığı türden.Titiz, tertipli,hamarat.

Gönül Ülkü – AFİFE
İstanbul’da yaşayan, eski devlet tiyatrosu oyuncularından, Deniz ve Bora’nın anneanneleri

luluvise.com Kadınlara Özel Sosyal Paylaşım Sitesi

luluvise.com Kadınlara Özel Sosyal Paylaşım Sitesi, luluvise.com, luluvise.com nedir, luluvise.com kadınlar için, luluvise.com kadınlara özel sosyal paylaşım sitesi, luluvise.com kadınlar için, luluvise.com kadın paylaşım sitesi, luluvise.com kadın sitesi, luluvise.com ne demek, luluvise.com kadın.

Luluvise.com Kadınlara Özel Sosyal Ağa KAYIT OL TIKLAYINIZ


luluvise.com nedir 
Kanadalı girişimci Alexandra Chong İngiltere'nin başkenti Londra'da kadınlara özel sosyal paylaşım sitesi kurdu: "Luluvise.com"... Facebook'a rakip olan sitenin amacı kadınların erkekleri "çekiştirmesine" olanak tanımak. Siteye üye olan kadınlar, burada hoşlandıkları erkeklerin geçmişi hakkında bilgi sahibi oluyor. Aynı zamanda hemcinslerinin sevgili adayları hakkında ne düşündüklerini öğreniyorlar. Erkeklerin puanlandığı siteye, kesinlikle erkek üye kabul edilmiyor. İngiliz Daily Mail Gazetesi'nde yer alan habere göre şansını deneyen 500 erkek ret cevabı aldı.

23 Aralık 2011 Cuma

Aydın Menderes Öldü Aydın Menderes Vefat etti Aydın Menderes Hayatını Kaybetti


Aydın Menderes yaşamını yitirdi
Eski başbakanlardan Adnan Menderes'in oğlu Aydın Menderes, bağışıklık sistemindeki sorunlar nedeniyle tedavi altında olduğu hastanede yaşamını yitirdi. Menderes için yarın Hacıbayram Camiinde öğlen namazına mütakiben cenaze namazı kılınacak. Menderes, pazar günü Fatih Camii'nde kılınacak cenaze namazının ardından defnedilecek.

İstanbul / Ankara- Eski Başbakanlardan Adnan Menderes'in oğlu Aydın Menderes yaşamını yitirdi. Aydın Menderes, Ankara Atatürk Eğitim Araştırma ve Uygulama Hastanesi'nde tedavi görüyordu. Menderes, daha önce geçirdiği trafik kazası sonucu hayati tehlikeyi atlatmış ancak kol ve bacakları felç olmuştu.

Ankara Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Murat Bozkurt, Aydın Menderes'in saat 20.30'da yoğun bakım ünitesinde vefat ettiğini bildirdi. Bozkurt, Menderes'in 34 gün önce diğer bir hastaneden akciğer enfeksiyonu ön tanısıyla Ankara Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesine kabul edildiğini belirtti. Yapılan ilk tetkik ve değerlendirme sonucunda, derin ven trombozu, pulmoner tromboemboli, pnömoni ve buna bağlı solunum yetmezliği tanıları konan Menderes'in takip ve tedavi altına alındığını belirten Bozkurt, şunları kaydetti:

''Solunum kaslarında yetmezlik nedeniyle solunum cihazına bağlanmış ve daha sonraki takiplerinde gelişen çoklu organ yetmezliği ve bunlara ilaveten septik şok tablosuyla Sayın Aydın Menderes, 23 Aralık 2011 tarihinde saat 20.30'da yoğun bakım ünitesinde vefat etmiştir.''

İki ayrı cenaze namazı kılınacak

Menderes için iki ayrı cenaze namazı kılınacak. Yarın Hacıbayram Camii'nde öğle namazına mütakip kılınacak cenaze namazının ardından Menderes'in naaşı İstanbul'a götürülecek. Menderes, pazar günü Fatih Camii'nde öğlen namazına mütakiben kılınacak cenaze namazının ardından Topkapı'daki anıt mezara defnedilecek.

İstanbul'da kılınacak cenaze namazına Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da katılacağı bildirildi.

Siyasilerden ilk tepkiler

Meclis Başkanı Cemil Çiçek: Çileli bir ailenin, uzun yıllar çile çekmiş evladıydı. Gerçekten ismi gibi aydın ve aydınlık fikirlerin sahibiydi. Milletimizin, sevenlerinin ve ailesinin başısağolsun.

9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel: Çok değerli bir siyaset adamıydı. Allah rahmet eylesin. Bir sağduyu insanıydı. Çok temiz bir insandı. Siyasette yakındık, kardeşim gibiydi. Başından sonuna kadar aziz dostumun hatıralarıyla doluyum.

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç: Parlamentoda çok iyi bir beraberliğimiz oldu, insan olarak çok onurlu bir insandı. Çok iyi tahlilleri vardı. Rahmetli Erbakan'da kendisine saygı sevgi duyardı. Felçli haline rağmen ülke meselelerine uzak kalmayan bir insandı. Siyasette iz bıraktı, Allah'tan rahmet diliyorum.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu: Çileli bir yaşam sürdürdü. Saygıdeğer eşine gerçekten hepimiz minnet borçluyuz, bir dakika olsun bile eşini yalnız bırakmadı, o çileli yaşamı beraber yaşadılar. Rahmetli Menderes'in bir diğer özelliği geniş bir entelektüel birikime sahip olmasıydı. O açıdan Türk siyaset dünyası önemli bir kayıpla karşı karşıya, kendisine Allah'tan rahmet diliyorum. Mekanı cennet olsun.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin: Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ile hastaneye gidiyoruz. Türkiye'nin başı sağolsun.

DSP Genel Başkanı Masum Türker: Sayın Menderes, siyaset dünyamızın dürüst, saygın ve önemli kişiliklerinden birisi olarak daima önemle anılacaktır. Menderes'e rahmet, ailesine ve sevenlerine de başsağlığı ve sabır diliyorum.

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker: Allah rahmet eylesin. Çok önemli bir ismi taşıyordu. Siyasete büyük katkılar yapan, tavırlarıyla her zaman önemli bir insan oldu.

Aydın Menderes kimdir?

Ögrenimini Ankara İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi'nde tamamlayan Menderes, siyasete 1970 yılında Aydın'da Demokrat Parti'nin İl Başkanı olarak girdi. 1977 yılında Adalet Partisi Konya Milletvekili ve 1978 yılında aynı partinin Genel İdare Kurulu Üyesi oldu. 12 Eylül sonrasında 10 yıl siyasetten yasaklılar kapsamında yer aldı. 1993 yılında kurucusu olduğu Büyük Değişim Partisi Genel Başkanlığı'na seçildi. 1994 yılında bu partinin birleşmesiyle Demokrat Parti Genel Başkanı oldu. 1995 yılında Refah Partisi'nden İstanbul Milletvekili oldu. 1996 yılında aynı partinin Genel Başkan Yardımcılığı'na getirildi. 1999 yılında Fazilet Partisi'nde İstanbul Milletvekili oldu. Aynı yıl Fazilet Partisi'nden istifa etti. 3 Kasım 2002 tarihinde DYP'den Aydın Milletvekili adayı oldu. Fakat, DYP 3 Kasım 2002 seçimlerinde barajı aşamayınca seçilemedi ve siyaseti bıraktı. Cumhuriyet Haber Portalı / Ajanslar

TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin TRT Şeş’te Program Yapan Rojin'e Aşüfte Kadın Dedi


TRT Genel Müdürü'nden inanılmaz sözler
TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin, iki yıl önce TRT Şeş’te program yapan Rojin için “aşüfte kadın” dedi.

Ankara’da önceki akşam gazeteciler ve akademisyenlerle biraraya gelen TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin, iki yıl önce TRT Şeş’te program yapan Rojin için “aşüfte kadın” deyince Taraf yazarı Orhan Miroğlu salonu terk etti.

Önceki akşam Ankara’da düzenlenen bir toplantıda gazeteciler ve akademisyenlerle biraraya gelen TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin’in sanatçı Rojin ile ilgili sözleri tartışmaya yarattı.

Taraf gazetesinin haberine göre, gazeteciler ve Yazarlar Vakfı tarafından periyodik olarak düzenlenen Başkent Toplantıları’nın önceki akşam Ankara Swiss Hotel’deki son toplantısının konuğu TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin’di. Basına kapalı olarak düzenlenen toplantıya aralarında Taraf Yazarı Orhan Miroğlu akademisyen Yasin Aktay, Erol Göka’nın da olduğu gazeteciler, akademisyenler ve sanatçılar katıldı.

AŞÜFTE KADIN
Toplantının soru cevap kısmında söz alan Taraf yazarı Orhan Miroğlu, Şahin'e TRT Şeş ile ilgili bir soru sordu. Şahin bu soruya cevap verirken “Burada kadın yok değil mi” diyerek sözü iki yıl önce TRT Şeş'te program yapan Kürt sanatçı Rojin'e getirdi. Şahin'in Rojin için kullandığı “Aşüfte kadın” sözleri salonun buz kesmesine neden oldu.

Rojin ve ardından da BDP milletvekillerine yönelik bu hakaretamiz sözlere itiraz eden, Miroğlu'na “Benim üslubum” böyle diyerek kendini savunan Şahin'in geri adım atmaması üzerine Orhan Miroğlu toplantıyı terk etti. Toplantıya katılan diğer isimler de diyalogları doğrularken, Rojin de, TRT Genel Müdürü hakkında dava açacağını söyledi.

Rojin, 2009'da bir süre TRT Şeş'te sabah programı yapmış, büyük ilgi uyandıran program nedeniyle PKK çevrelerinden tehditler almış, ihanetle suçlanmıştı

Kaynak: Gazeteport.com

Kanuni Sultan Süleyman’ın Fransa Kralı Fransuva’ya Mektubu

Kanuni Sultan Süleyman’ın Kral Fransuva’ya Fermanı
Ben ki,
Sultanlar sultanı, hakanlar hakanı hükümdarlara taç veren Allah’ın yeryüzündeki gölgesi, Akdeniz’in ve Karadeniz’in ve Rumeli’nin ve Anadolu’nun ve Karaman’ın ve Rum’un ve Dulkadir Vilayeti’nin ve Diyarbakır’ın ve Diyarbakır'ın ve Azerbaycan’ın Acem’in ve Şam’ın ve Halep’in ve Mısır’ın ve Mekke’nin ve Medine’nin ve Kudüs’ün ve bütün Arap diyarının ve Yemen’in ve daha nice memleketlerin ki, yüce atalarımızın ezici kuvvetleriyle fethettikleri ve benim dâhi ateş saçan zafer kılıcımla fetheylediğim nice diyarın sultanı ve padişahı Sultan Bayezıd Hân'ın torunu, Sultan Selim Hân'ın oğlu, Sultan Süleyman Hân’ım.
Sen ki,
Françe vilayetinin kralı Françesko (François, Fransuva)’sun.
Sultanların sığınma yeri olan kapıma, adamın Frankipan ile mektup gönderip, memleketinizin düşman istilâsına uğradığını, hâlen hapiste olduğunuzu bildirip, kurtulmanız hususunda bu taraftan yardım ve medet istida etmişsiniz (istemişsiniz). Her ne ki demiş iseniz benim yüksek katıma arz olunup, teferruatıyla öğrendim.

Padişahların mağlup olması ve hapsolması tuhaf değildir. Gönlünüzü hoş tutup, hatırınızı incitmeyiniz. Bizim ulu ecdadımız, daima düşmanı kovmak ve memleketler fethetmek için seferden geri kalmamıştır. Biz dahi onların yolundan yürüyüp, her zaman memleketler ve kuvvetli kaleler fetheyleyip gece, gündüz atımız eğerlenmiş ve kılıcımız kuşanılmıştır. Allah hayırlar müyesser eyleyip meşiyyet ve iradatı neye müteallik olmuş ise vücuda gele. (Allah hayırlar versin ve iradesi neyse o olsun.) Bunun dışındaki vaziyet ve haberleri adamınızdan sorup öğrenesiniz. Böyle bilesiniz.

2012 Büyük İkramiye Kime Çıktı 2012 Büyük İkramiye Kimlere Çıktı


2012 Büyük İkramiye Kime Çıktı  
40 milyon lira 4336149 numaralı biletlere çıktı. Isparta - İzmir - Adana - İstanbul

ÖSYM'ye Başvuru 3-13 Ocak 2012 Tarihlerinde Yapılacak



ÖSYM'ye  Başvuru 3-13 Ocak 2012 Tarihlerinde Yapılabilecek
ÖSYM başvuru tarihleri  değiştirildi. ÖSYM'ye  başvurular 3-13 Ocak 2012 tarihleri arasında yapılacak.

BASIN DUYURUSU
(22 Aralık 2011)

2012 Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sistemi (ÖSYS) : Başvurular

2012 Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sistemine (ÖSYS) başvuru işlemleri, 3-13 Ocak 2012 tarihleri arasında yapılacaktır.

Adaylar, 2012-ÖSYS Kılavuzu ile Aday Başvuru Formuna ÖSYM'nin http://www.osym.gov.trİnternet adresinden ulaşabilirler. Kılavuz dağıtımı ve satışı yapılmayacaktır. Adaylar isterlerse başvuru merkezlerine gönderilen örnek kılavuzları da, başvuru süresi içinde başvuru merkezlerinde inceleyebileceklerdir.

Ortaöğretim Kurumu (Okulu) Müdürlükleri ve ÖSYM Sınav Merkezi Yöneticilikleri ÖSYS’de başvuru merkezi olarak görev yapacaklardır.

Henüz mezun olmamış, son sınıf düzeyindeki adaylar başvurularını okullarının bağlı olduğu başvuru merkezine yapacaklardır. (*)

Mezun durumdaki adaylardan 2010 ve 2011-ÖSYS’nin her ikisine de başvurmamış olanlar ile 2010 veya 2011-ÖSYS’ye başvurmuş olanlardan öğrenim bilgilerinde değişiklik olanlar başvurularını istedikleri başvuru merkezine yapabileceklerdir.

Mezun durumdaki adaylardan 2010 veya 2011 ÖSYS’den birine başvuru merkezi aracılığıyla başvurmuş olan ve öğrenim bilgilerinde değişiklik olmayanlar başvurularını; isterlerse bireysel olarak İnternet aracılığıyla, isterlerse diledikleri bir başvuru merkezine başvurarak yapabileceklerdir.


2012-ÖSYS’ye (Sınavsız Geçiş dâhil) ilişkin başvurma, başvurma koşulları, sınav, değerlendirme ve yerleştirme ile ilgili kurallar ve işlemler 2012-ÖSYS Kılavuzunda yer almaktadır. 2012-ÖSYS’ye başvurmak isteyen adayların bu Kılavuzu dikkatle incelemeleri gerekmektedir.

                                                                                                  Adaylara ve kamuoyuna duyurulur.
                                                                                                         ÖSYM BAŞKANLIĞI

(*) Van ilimizde yaşanan deprem nedeniyle bu ilimizde yer alan okullarda öğrenim gören, ancak deprem nedeniyle öğretime devam edilemediği için diğer ortaöğretim kurumlarına nakledilerek burada öğrenimine devam eden ve 2012-ÖSYS’ye başvurmak isteyen son sınıf öğrencileri, öğrenime devam ettikleri ortaöğretim kurumunda başvurularını yapacaklardır. Öğrenime devam ettikleri okul Başvuru Merkezi değilse Okul Müdürlükleri tarafından diğer öğrenciler gibi en yakın Başvuru Merkezine yönlendirileceklerdir. Bu konuda Okul Müdürlükleri adaylara her türlü kolaylığı göstereceklerdir.

ÖSYM Başvuru Tarihleri 3-13 Ocak 2012 Olarak Değişti

ÖSYM Başvuru Tarihleri 3-13 Ocak 2012 Olarak Değişti
ÖSYM başvuru tarihleri  belli oldu, başvurular 3-13 Ocak 2012 tarihleri arasında yapılacak.

BASIN DUYURUSU
(22 Aralık 2011)

2012 Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sistemi (ÖSYS) : Başvurular

2012 Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sistemine (ÖSYS) başvuru işlemleri, 3-13 Ocak 2012 tarihleri arasında yapılacaktır.

Adaylar, 2012-ÖSYS Kılavuzu ile Aday Başvuru Formuna ÖSYM'nin http://www.osym.gov.trİnternet adresinden ulaşabilirler. Kılavuz dağıtımı ve satışı yapılmayacaktır. Adaylar isterlerse başvuru merkezlerine gönderilen örnek kılavuzları da, başvuru süresi içinde başvuru merkezlerinde inceleyebileceklerdir.

Ortaöğretim Kurumu (Okulu) Müdürlükleri ve ÖSYM Sınav Merkezi Yöneticilikleri ÖSYS’de başvuru merkezi olarak görev yapacaklardır.

Henüz mezun olmamış, son sınıf düzeyindeki adaylar başvurularını okullarının bağlı olduğu başvuru merkezine yapacaklardır. (*)

Mezun durumdaki adaylardan 2010 ve 2011-ÖSYS’nin her ikisine de başvurmamış olanlar ile 2010 veya 2011-ÖSYS’ye başvurmuş olanlardan öğrenim bilgilerinde değişiklik olanlar başvurularını istedikleri başvuru merkezine yapabileceklerdir.

Mezun durumdaki adaylardan 2010 veya 2011 ÖSYS’den birine başvuru merkezi aracılığıyla başvurmuş olan ve öğrenim bilgilerinde değişiklik olmayanlar başvurularını; isterlerse bireysel olarak İnternet aracılığıyla, isterlerse diledikleri bir başvuru merkezine başvurarak yapabileceklerdir.


2012-ÖSYS’ye (Sınavsız Geçiş dâhil) ilişkin başvurma, başvurma koşulları, sınav, değerlendirme ve yerleştirme ile ilgili kurallar ve işlemler 2012-ÖSYS Kılavuzunda yer almaktadır. 2012-ÖSYS’ye başvurmak isteyen adayların bu Kılavuzu dikkatle incelemeleri gerekmektedir.

                                                                                                  Adaylara ve kamuoyuna duyurulur.
                                                                                                         ÖSYM BAŞKANLIĞI

(*) Van ilimizde yaşanan deprem nedeniyle bu ilimizde yer alan okullarda öğrenim gören, ancak deprem nedeniyle öğretime devam edilemediği için diğer ortaöğretim kurumlarına nakledilerek burada öğrenimine devam eden ve 2012-ÖSYS’ye başvurmak isteyen son sınıf öğrencileri, öğrenime devam ettikleri ortaöğretim kurumunda başvurularını yapacaklardır. Öğrenime devam ettikleri okul Başvuru Merkezi değilse Okul Müdürlükleri tarafından diğer öğrenciler gibi en yakın Başvuru Merkezine yönlendirileceklerdir. Bu konuda Okul Müdürlükleri adaylara her türlü kolaylığı göstereceklerdir.

22 Aralık 2011 Perşembe

Ermeni Soykırımını Kabul Eden Ülkeler Hangileri

,
Ermeni Soykırımını Kabul Eden Ülkeler  
Rusya
Kanada
İtalya
Hollanda
İsviçre
Belçika
Yunanistan
Kıbrıs Rum Kesimi
Lübnan
Vatikan
Litvanya
Uruguay
Şili
Arjantin
Fransa

Cumhurbaşkanı'nın Görev Süresi 5 Yıl Mı 7 Yıl Mı



Cumhurbaşkanlığı görev süresi: 5 yıl mı, 7 yıl mı? 
11. Cumhurbaşkanı (CB) seçimi için TBMM’de ilk tur oylama, 27/4/2007’de yapıldı. Ama seçim, iki kez Anayasa değişikliği yapıldıktan ve TBMM yenilendikten sonra 27 Ağustos 2007’de sonuçlandı. Aradan beş yıl geçti; ama, Türkiye halkı (cumhuru), başkanlarının görev süresini bilmiyor; Devlet başkanının kendisi de...

Anayasa açısından süre nedir? Yanıtı kolay olmayan bir soru.

Önce, anayasal ve siyasal gelişmeleri aktaralım:

1.- CB seçimi için ilk tur oylama, 27/4/2007’de yapıldı.

2.- Anayasa Mahkemesi (AYM), toplantı yeter sayısı olan 367 üyenin katılımı sağlanmadan oylama yapıldığı iddiasıyla CHP’nin başvurusu üzerine, ilk tur oylamayı iptal etti (1/5/2007).

3.- TBMM ise, AYM kararı doğrultusunda oylamaya devam yerine, hemen erken seçim kararı aldı.

4.- Erken seçim kararı alan TBMM, iki Anayasa değişikliği yaptı: bağımsız adaylarla ilgili (10/5/2007) ve TBMM/CB seçimleri ile ilgili (31/5/2007). Bu ikincisi, üç konuyla ilgili:

-TBMM’nin toplantı yeter sayısı düşürüldü.

-CB’nin (11. dahil) TBMM yerine halk tarafından seçilmesi öngörüldü. (“Onbirinci cumhurbaşkanı seçiminin ilk tur oylaması,… yapılır”, geçici md. 9).

-TBMM’nin görev süresi, 5 yıldan 4’e; CB’nin görev süresi, 7 yıldan 5’e indirildi.

5.- 23. Dönem yasama seçimleri yapıldı (22 Temmuz) ve TBMM, 3. tur oylamada salt çoğunlukla 11. CB’yi seçti (27 Ağustos).

6.- Bunun üzerine, TBMM, halk oylaması sürecindeki Anayasa metninde bir değişiklik daha yaptı: “Onbirinci Cumhurbaşkanı…” seçimine ilişkin olanı ve diğer bazı maddeler ayıklandı.(16 Ekim) (Bu değişiklikten önce gümrük kapılarında oy verme işlemi çoktan başlamıştı. AYM ise, henüz yürürlüğe girmemiş bulunan Anayasa değişikliği üzerinde değişiklik yapan bu son metni iptalden kaçındı..!!!)

7.- 21 Ekim’de yapılan oylamada, 31 Mayıs Anayasa değişikliği halk tarafından onaylandı. (16 Ekim değişikliği halka sunulmadan yürürlüğe girdi. Bunun anlamı şu: dayanağını aldığı anayasal metin henüz onaylanmadığı halde, kendisi kesinleşti. Bu nedenle halka sunulmuş olan 31 Mayıs metin ile 21 Ekimde oylanan metin birbirinden farklı..!!!).

8.- TBMM, 3/3/2011 tarihinde şu kararı aldı:” Türkiye Büyük Millet Meclisi genel seçimlerinin yenilenmesine ve seçimin 12 Haziran 2011 Pazar günü yapılmasına, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunun 3/3/2011 tarihli 73 üncü Birleşiminde karar verilmiştir.”

9.- TBMM, böylece 4 yılı bile dolduramadan, seçimlerin yenilenmesine karar vermiş oldu. TBMM’nin görev süresi konusunda bir kayıt içermese de, alıntılanan karar, 4 yıllık görev süresi varsayımına dayandırıldı. Bu nedenle, “mini erken” nitelemesi de yapıldı: 22 Temmuz yerine 12 Haziran’a çekildi seçimler. Seçim yılı olarak 2012 telaffuz bile edilmedi. Kaldı ki, eğer 23. Dönem yasama süresi 4 yıl olarak algılanmamış olsaydı, TBMM’de nitelikli çoğunluğa sahip olan AKP’nin, seçimleri 2011’e çekme gereğini açıklamak kolay olmazdı.

10.- Bu karmaşık ve iç içe geçmiş, hatta belirsiz halkalar, 11. CB’nin görev süresi hakkında da malzemeler sunuyor. Özellikle, TBMM seçimine paralel olarak, CB’nin de görev süresinin 5 yıl olduğu görüşü, hukuki bakımdan öne çıkıyor. Bununla birlikte , 7 yılı savunmak için de gerekçeler öne sürülebilir.

Hangi görüş savunulursa savunulsun, bir hukuk devletinde kabul edilemeyecek iki sorun öne çıkıyor:

-Hukuk güvenliği: Cumhuriyeti değişmez kural olarak kabul eden bir anayasal düzen, bunu temsil eden makamın görev süresini, bırakın ay ve yılını, gününü ve saatini bile belirler. Cumhurun, başkanının görev süresini bilme hakkı vardır. Bilinmezlik, monarşi yönetimine özgüdür doğası gereği.

-Politik tercih: hukuki belirsizlik, bilerek veya özensizlik sonucu siyasetçiler tarafından yaratıldı. Daha esef verici olanı ise, belirsizliği hukuki yolla giderme yerine, siyasal saiklere hukuk kılıfı giydirme çabasıdır.

Peki hukuki çözüm ne olmalıdır?

-İç içe geçmiş sorunlu anayasal değişiklikler zincirinde sürenin de Anayasa yoluyla belirlenmesi gereğidir.

-Fakat daha önemlisi, yeni anayasa hedefinde siyasal partilerin de ortak paydası olduğu göz önüne alınarak, CB’nin TBMM tarafından seçilmesini öngören eski yönteme geri dönmektir.

Bir hatırlatma ve ciddi kaygı:

Aktarılan konu ve sorunlar, özellikle 2007’de sıcağı sıcağına tartışıldı, uyarılar yapıldı. Ama bile bile, anayasal sorunlar üretildi. Önceki günkü kitlesel (toplu) gözaltı, bir kez daha gazetecileri vurdu. İktidar eksenindeki yapay gündem, özgürlükleri boğucu uygulamaları perdelemek için mi yaratıldı?
İbrahim KABOĞLU

Hürrem Sultan Kanuni Sultan Süleyman'la Resmi Nikah Kıyarak Evlenen İlk Kadın


Hürrem Sultan Kanuni Sultan Süleyman'la Nikah Kıyarak Evlenen İlk Kadın
Hürrem Sultan ilk nikah kıydırtan sultandır. Hürrem Sultan Cariye maaşı alıyordu ve sarayda yaşadığı için bu paraya ihtiyacı yoktu. Bu yüzden diğer cariyeler gibi parasını bağışlamak istedi ve bağışını da Mekke'ye yapmak istedi. Kölelerin dini yerlere (Mekke, Medine vb.) bağış yapması dinen günahtı, bu yüzden Kanuni'den onu azat etmesini rica etti ve sebebini açıkladı. Kanuni de bağış için Hürrem Sultan'ı azat etti. Hürrem artık cariye değildi. 

Bir gün Kanuni Hürrem Sultan'ı odasına çağırttı ama Hürrem bu teklifi reddetti. Kanuni'ye, "Artık ben sizin malınız değilim. Beni kölelikten azat ettiniz. Sizinle beraber olmam zinaya girer." dedi ve bu nedenle Kanuni Sultan Süleyman Hürrem Sultan'ı nikahına almak zoruna kaldı. 

Hürrem Sultan Kölelikten Nasıl Kurtuldu Ve Kanuniyle Evlendi



Hürrem Sultan Kölelikten Nasıl Kurtuldu Ve Kanuniyle Evlendi
Hürrem Sultan ( d. 1500 veya 1506 - ö. 1558) Osmanlı padişahı I. Süleyman'ın eşi ve sonraki padişah II. Selim'in annesidir. Bir Osmanlı padişahıyla nikâhla evlenmiş ilk kadın olma ayrıcalığını taşır.

Lehistan Krallığı'nın sınırları içerisinde bulunan Rutenya'da doğdu. 20 yaşındayken Tatarakıncılar tarafından 1520 tarihinde Rutenya'den kaçırılmış, Kırım Hanı'nın himayesine girmiştir daha sonra Osmanlı sarayına sunulmuştur.

Hürrem Sultan ilk nikah kıydırtan sultandır. Hürrem Sultan Cariye maaşı alıyordu ve sarayda yaşadığı için bu paraya ihtiyacı yoktu. Bu yüzden diğer cariyeler gibi parasını bağışlamak istedi ve bağışını da Mekke'ye yapmak istedi. Kölelerin dini yerlere (Mekke, Medine vb.) bağış yapması dinen günahtı, bu yüzden Kanuni'den onu azat etmesini rica etti ve sebebini açıkladı. Kanuni de bağış için Hürrem Sultan'ı azat etti. Hürrem artık cariye değildi. 

Bir gün Kanuni Hürrem Sultan'ı odasına çağırttı ama Hürrem bu teklifi reddetti. Kanuni'ye, "Artık ben sizin malınız değilim. Beni kölelikten azat ettiniz. Sizinle beraber olmam zinaya girer." dedi ve bu nedenle Kanuni Sultan Süleyman Hürrem Sultan'ı nikahına almak zoruna kaldı. 

Hürrem Sultan, sarayda özel bir eğitim gördü. Güzelliği zekası ve becerisi ile padişahın dikkatini çekmeyi bildi. Harem kadınları ve sarayın ileri gelenleri arasında da kendine yer edindi. Hürrem Sultan saraya geldiğinde Kanuni'nin Manisa valisi iken birlikte olduğu Mahidevran Sultan'dan Mustafa isimli bir oğlu vardı (onunla evlenmemiştir). Mustafa zamanla çok sevilen bir şehzade haline geldi. Mustafa'nın Kanuni'den sonra padişah olmasına kesin gözüyle bakılıyordu. Bu da Mahidevran Sultan'ın Valide Sultan olacağı anlamına geliyordu. Oysa Hürrem Sultan her bakımdan Mahidevran Sultan'ın önüne geçti.

Hürrem Sultan, Kanuni Sultan Süleyman'a bir kız, dört oğlan çocuğu doğurdu. En büyük oğlu Mehmet Şehzade tahta çıkamadan öldürüldü. İkinci oğlu Selim tahta çıktı. Diğer çocukları da Beyazıt ve Cihangir Şehzadeleridir. Kızı Mihrimah Sultan'ı Vezir-i Azam Rüstem Paşa ile evlendirerek Vezir-i Azam'la bir ittifak oluşturdu.

Kanuni, yeniçeriler tarafından çok sevilen oğlu Mustafa'yı kendisini tahttan indirmeyi planladığı inancıyla öldürttü. Hürrem Sultan'ın Kanuni'yi bu kararda etkilediği inancı yaygındır. Şehzade Mustafa'nın öldürülmesinden sonra Mahidevran Sultan iyice gözden düştü. Yaşamının büyük bir bölümünü fakir olarak oğlunun mezarının bulunduğu Bursa'da geçirdi. Ancak Hürrem Sultan'ın ölümünden sonra Hürrem Sultan'ın oğlu padişah II. Selim Mahidevran Sultan'a maaş bağlattı ve oğlu Mustafa'nın türbesini yaptırttı.

Devlet yönetiminde etkili olan Hürrem Sultan, İran savaşını destekledi. Ruslar ve Lehlerle barış içinde yaşanılmasını sağladı. Bu dönemde Ruslar Kazan ve Astrahan Hanlıklarına hakim olup doğuya doğru yayılmaya başladılar.

Hürrem Sultan 18 Nisan 1558 tarihinde eşi Kanuni Sultan Süleyman'dan 8 sene önce 52 yaşındayken öldü. Oğlu II. Selim'in tahta çıkışını göremedi. Süleymaniye Camisi Külliyesi içinde kendisi için yaptırılan türbeye gömüldü. Türbenin iç duvarları bir cennet bahçesini tasvir eden İznik çinileriyle kaplıdır.

Hürrem Sultan İstanbul'da günümüzde onun adıyla anılan Haseki semtinde, Mimar Sinan'a Haseki Külliyesini yaptırmıştır. 1538-1550 yılları arasında inşaatı tamamlanan külliyenin içinde bir hamam, medrese ve hastane bulunmaktadır. Günümüzde T.C. Sağlık Bakanlığı Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi olarak tanınan bu hastane Türkiye'de kesintisiz hizmet vermekte olan en eski hastane olma özelliğini taşır.

Hürrem Sultan ayrıca Ayasofya Camii civarında yardıma muhtaç ve fakirlerin karnını doyurmak için bir mutfak yaptırtmıştır.

Hürrem Sultan Avrupa'da, modern Türkiye'de ve batıda birçok resim, müzik ve bale gibi tarihi çalışmalara konu olmuştur. Joseph Haydn'in 63. senfonisini örnek verebiliriz. Eserler Ukraynalılar tarafından yazılmıştır ama genelde İngilizce, Almanca ve Fransızcadır.

Hürrem Sultan'ın doğduğu yer olduğuna inanılan Ukrayna'nın Rohatyn kentinde bir Hürrem Sultan anıtı bulunmaktadır. 2007 yılında, Ukrayna'daki bir liman kenti olan Mariupol'daki Tatarlar Hürrem Sultan'ın onuruna bir cami açmıştır. wikipedia.org  

Kanuni Sultan Süleyman Hürrem Sultan'ı Azad Etti Ve Evlendi


Hürrem Sultan   
Polonya Krallığı tebaası bir Ortodoks rahibin kızıydı ve asıl adı Alexandra Lisowska idi. Kırımlılar savaşta elde ettikleri en güzel ganimetleri padişaha sunardı. Roxelana da İstanbul’a getirilmiş ve saraya takdim edilmişti. Sultan Süleyman, Hürrem’i ilk gördüğü anda sever.

Şehzadeleri; Mehmet’i, Selim’i, Beyazıd’ı ve tek kız evladı Mihrimah Sultan’ı dünyaya getirir. Cariye olarak girdiği sarayda büyük kudret kazanır. Hikayenin bundan sonrasında Kanuni, gelenekleri çiğneyerek Hürrem Sultan’la evlenecektir. Hürrem Sultan, Osmanlı tarihinde azat edilip yasal eş yapılan ilk cariye ünvanını alacaktır. Önce başkadın olur, Valide Sultan’ın ölmesiyle de haremin idaresini ele geçirir.

Hürrem büyük umutlar beslediği şehzade Mehmed’i 21 yaşında kaybeder. Doğuştan sakat ikinci oğlu Cihangir ise kemik hastalığı çekiyordu. Hürrem, oğullarından Beyazıd’a Selim’den daha yakınlık gösteriyordu. Kanuni ise, büyük olmasından dolayı Selim’in padişah olmasını istiyordu. Ancak Hürrem Sultan’ın ‘Valide Sultan’ olma hayali gerçekleşemeyecek ve 14 Nisan 1558’de vefat edecektir.

21 Aralık 2011 Çarşamba

Haseki Ne Demek Haseki Nedir Haseki Ne Hasekinin Anlamı



Haseki Ne Demek

  • Osmanlı Devletinde bir görevde eskimiş olanlara verilen unvan.
  • Bostancı ocağının küçük dereceli subayları.
  • Osmanlı sarayında karavaşlar arasından seçilen padişah gözdesi.
  • Bir görevde eskimiş olanlara verilen san.
  • Bostancı ocağının küçük aşamalı subayları. 
  • Sarayda padişahın gözüne ve gönlüne girmiş olan karavaş.

Giysilerle Zayıf Görünmenin Yolları Nelerdir Nasıl Daha Zayıf Görünebiliriz


Giysilerle Zayıf Görünmenin Yolları 
İşte bazı moda uzmanlarından daha ince gösteren moda ipuçları

Kilo vermeyi bekleyecek kadar zamanınız yok mu? İşte bazı moda uzmanlarından daha ince gösteren moda ipuçları

İyi görünmenin yolu sadece zayıflamaktan geçmiyor. Doğru kıyafetlerle daha zayıf ve daha ince görünmenin püf noktaları da var. İşte modacılardan daha zayıf görünmenizi sağlayacak 6 öneri..

1. Tek renk kullanın
Gece mavisi, kahverengi ya da siyah gibi tek renk koyu renkli elbiseler giyin.. Bunun yanı sıra aynı rengin farklı tonlarını da birlikte giyebilirsiniz. Bej, deniz mavisi, mercan ya da teninize en iyi giden renklerde desenleri bulunan giysiler de olabilir. Eğer rengin sizi daha kilolu gösterdiğini düşünüyorsanız, elbise olarak sizde nasıl durduğuna da bakın.

2. Kumaşları doğru seçin
Katı, sert ve ağır hatta yapışan kumaşlardan uzak durun. En iyi seçim hafif, yumuşak ve giydiğinizde vücudunuzdan kayan kumaşlardır. Amacınız vücudunuzun genel şeklini görmek olmamalı..

3. Vücudunuza göre ayarlayın
Geniş omuzlarınız varsa, vatka ya da herhangi bir omuz aperatı kullanmayın. Kayık ve yuvarlak yakalı giysileri tercih etmeyin. Üstünüzü daha küçük göstermek için modaya uygun V yakalı elbiseler, V yakalı üst ve etek veya bol pantolonları tercih edin. Eğer üst küçük alt büyükse, yani armut vücutluysanız, boynunuzu kalın göstermeyen, omuzlarınıza uygun sizi dik gösteren kıyafetleri arayın. Üst için yuvarlak, oyuk yaka kesimleri, alt için de düz etek ya da normal kesim pantolonları seçin.

4. Kalça ve basenler
Büyük kalça ve basenleri kamufle etmek için, rahat pileli, bel kısmı büzgülü rahat etek ve pantolonlar tercih edilebilir. Modaya uygun, düz çizgiler yan cepli ya da cepsiz modeller seçin. Basenleri küçük göstermek için beli düz yarım ya da dizden hafifçe aşağıda pantolonlar arayın. Daha uzun ve zayıf görünüm için pantolonunuz ya da eteğiniz yere değecek kadar uzun olmalı.

Basenlerinizi daha fazla kamufle etmek için etek ve pantolon giydikten sonra kalçalarınızı örtecek kadar uzun bluz ya da bluzunuzun üzerine hjafifi dantel ya da örgü tunikler giyebilirsiniz. Kalçalarınızdan aşağısının çok fazla uzun olmamasına dikkat edin.

5. Kesim ve dikişileri inceleyin
Giysilerinizde, özellikle ceketlerde kare şekilli olanları ya da sıkı saran modelleri tercih etmeyin. Bunun yerine hatları hafif belli eden modelleri tercih edin. Elbiselerin dikişleri daha ön plana çıkartılmış olabilir.

6. Ayakkabıları unutmayın
Sadece elbiselerle zayıf görüneceğinizi sanmayın. Giysilerinizi belirledikten sonra ayakkabılarınızı deneyin. Özellikle ayaklarınız genişse ince şeritli ve düz sandaletler, ufak topuklu ayakkabılar giymeyin. Bunun yerine, kısa topuklu ya da üzerinde durabiliyorsanız yüksek topuklu ayakkabılar giyin. 5 cm'lik topuk ne giyerseniz giyin sizi daha ince gösterecektir. Ayak bileğinize dolanan ayakkabılardan, kare topuklardan uzak durun. Tüm bunlar sizi daha bodur ve bacaklarınızın daha kısa görünmesine neden olur.

Serasker Nedir Serasker Nedir Ne Demek Seraskerin Görevleri Serasker Kim



Serasker Nedir 
Osmanlılarda önceleri seferdeki orduya kumanda eden vezir, sonraları da Millî Savunma Bakanına verilen ad. Sadrâzamlardan gayri vezirlerden birinin orduya kumanda ettiği zaman vezire serasker adı verilirdi. Yeniçeri ocağı 1826’da kaldırıldıktan sonra kurulan Asâkir-i Mansûre-i Muhammediye ordusunun kumandanına da serasker denildi.

1845’e kadar seraskerler ek bir vazife olarak İstanbul’un zabıta işleri ve yangınlara karşı lüzumlu tedbir almakla da vazifeliydiler. Seraskerlerin ilk makamı ağa kapısıydı. 1836 yılında şimdi üniversite merkez binâsının yerinde bulunan eski saray, Seraskerlik makâmı oldu.

1879-80 senesinde yapılan teşkilâtla seraskerlik lağv olunarak Harbiye Nezâreti kuruldu ve Hüseyin Hüsnü Paşa Harbiye Nazırı oldu. Fakat bu ünvan da bir iki seneden fazla sürmeyerek tekrar “Serasker” ünvanı kullanıldı. 1908 İkinci Meşrutiyetin îlânından sonra Serasker ünvânı kaldırıldı ve Harbiye Nezâreti ünvânı yeniden kabul edildi. Eskiden resmî dâirelere “kapı” denildiği için Seraskerlik dâiresine de Serasker kapısı denildi.

“Serdar-ı ekrem” ünvânıyla sefere memur edilen Sadrâzam ve Serasker olarak sefere katılacak vezirlere verilen fermana Seraskerlik Beratı veya Serdarlık Berâtı denilirdi. Beratta, yapacağı vazife belirtilir, kendisine geniş selâhiyet verildiği de yazılırdı.

Şarlken Kimdir Şarlken Kim Şarlken Biyografisi Şarlken Özgeçmişi Şarlken



Şarlken (1500 - 1557)
Şarlken, 24 Şubat 1500'de Gand'da doğdu. Babası 1506'da ölünce, halası onu Hollanda Kral naibi yaptı. İkinci Ferdinand'ın ölümünden sonra, Aragon ve Kastilya'nın yönetimini, annesinin akıl hastalığı nedeni ile Şarlken üstlendi.

Kanuni Sultan Süleyman'ın 1520'de Osmanlı tahtına çıkmasından sonra Osmanlıların Avrupa'ya akınları daha da arttı. Macaristan Bohemya Kralı, 1526'da Mohaç'ta Osmanlılara yenilince, Şarlken'in kardeşi Ferdinand, geride kalan toprakların yönetimini ele geçirdi. Şarlken 1527'de, çoğunluğu paralı Germen askerlerinden oluşan ordusu ile Roma'ya girerek kenti yağmaladı. Papa ile bir antlaşma imzalayan Şarlken, Bologna'ya geçti ve Şubat 1530'da Papa tarafından kutsal Roma-Germen İmparatoru olarak kutsandı.

1529'da Viyana'yı kuşatan Kanuni Sultan Süleyman, Avusturya'ya büyük kayıplar verdirdi. Şarlken'in kardeşi Ferdinand Osmanlı akınları ile uğraşırken Alman prensleri üzerindeki otoritesini yitirdi. Şarlken, 1532'de Viyana önlerinde Kanuni Sultan Süleyman tarafından bir meydan savaşına zorlandıysa da buna yanaşmadı. Fransa üzerine akınlar düzenledi. Bu seferlerin sonuncusu da başarısızlıkla sonuçlanınca, İspanya ve Hollanda'yı oğlu Phillipe'e verdi. Avusturya'yı ise kardeşi Ferdinand'a bıraktı. Eylül 1556'da İspanya'ya gitti ve 1557'de Yuste Manastırı'na kapandı ve burada öldü.

Şarlken Avrupa'da kendi egemenliği altında birleşmiş, Katolik bir imparatorluk kurmak istiyordu. Bu amaçla uzun yıllar Protestanlar ve Osmanlılarla savaştı. Ancak geniş bir alana yayılmış, farklı iktisadi, dinsel ve kültürel yapılara sahip krallıkları Katoliklik etrafında bir araya getirmeyi başaramadı.

Diyarbakır'ın Bismil İlçesinde Meydana Gelen Trafik Kazasında Ölenlerin İsimleri

Diyarbakır'ın Bismil İlçesinde Meydana Gelen Trafik Kazasında Ölenlerin İsimleri

Diyarbakır'ın Bismil ilçesinde meydana gelen trafik kazasında ilk açıklamalara göre  25 kişi öldü, çok sayıda yarlı var. Yaralılar hastaneler sevkediliyor.

Kaza, saat 13.00 sıralarında Diyarbakır - Batman karayolunda meydana geldi. Diyarbakır'dan Siirt'e giden midibüs ile tuğla yüklü TIR, Salat Beldesi yakınlarında yol çalışması yapılması nedeniyle şerit daraltılan kesimde çarpıştı. Hatalı sollama sonucu TIR'ın biçtiği midibüsteki yolcuların büyük bölümü yaşamını yitirirken, yaralananlar kaza yerine sevk edilen ambulanslarla Diyarbakır ve Batman'daki hastanelere taşındı.

Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak, Batman-Diyarbakır karayolunun Salat köyü yakınlarındaki kaza yerinde incelemesi sırasında gazetecilere yaptığı açıklamada, 56 AF 155 plakalı midibüs ile 63 YU 771 plakalı tuğla yüklü tırın çarpışması sonucu meydana gelen kazada hayatını kaybedenlerin sayısının 25'e yükseldiğini söyledi.

Kazada Ölenlerin İsimleri 

Kazada yaşamını yitiren 25 kişinin kimliği saptandı. Ölenler arasında Siirt Üniversitesi öğretim görevlisi Mehmet Yavuz Emrah ile midibüs sürücüsü Hikmet Yolbaş da bulunuyor.

Hayatını kaybeden diğer 23 kişinin isimleri ise şöyle: Mugdat Adsız, Süleyman Alan, Recep Kurt, İbrahim Dayan, Tevfik Tekek Hacıeminoğlu, Zülküf Tosun, Mehmet Acar, Ferit Gülaydın, Celal Fidan, Rıdvan Akaluk, Bakır Alpak, Şakir Beydoğan, Tevfik Turhan, Şakir Elçi, Şükrü Aksu, Huri Aykut, Elanur Acar, Asiye Acar, Sakine Uyanık, Rabia Elçi, Emine Atsız, Veysi Alan ve Nurullah Ak.


Siirt Üniversitesi Rektörü 15'i Bizim Öğrencimiz 
Kazadan sonra bir açıklama yapan Siirt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Recep Ziyadanoğulları,  “İlk aldığımız duyuma göre kazada yaşamını yitirenlerin 15'inin bizim öğrencimiz olduğu yönünde. Acımızı kelimelerle tarif etmek mümkün değil. Bir danışmanı ve iki öğretim üyesini olay yerine gönderdim” dedi.

KESK'in Grevi 21 Mart 2011


21 ARALIK EYLEMLERİNİ DESTEKLİYORUZ!
AKP hükümeti bir taraftan kamuda esnek, güvencesiz ve performansa dayalı çalıştırmayı yaygınlaştırıp, taşeronlaştırma ve özelleştirme uygulamalarıyla kamuyu talan ederken, diğer taraftan da uluslararası sözleşmeleri ve Anayasayı yok sayarak, kamu emekçilerinin meşru mücadelesini, grevli toplu sözleşme hakklarını kullanmalarını devletin bütün olanaklarını kullanarak engellemeye devam ediyor.

Kamu emekçilerinin mücadeleci örgütü KESK:

· Grev hakkının yasal teminat altına alındığı bir toplu sözleşme düzeni için,

· Kamu hizmetlerinin ticarileştirilmesine son verilmesi için,

· Ülkenin “KHK”lerle yönetilmesine son verilmesi için,

· 4/C, 4/B, 50/D, 4924 veya taşeron adı altında sürdürülen güvencesiz çalıştırmaya son verilerek tüm çalışanlara iş güvencesi sağlanması için,

· Tüm çalışanlara insan onuruna yakışır bir ücret ve sağlıklı çalışma koşullarının sağlanması, çalışma yaşamının demokratikleştirilmesi için,

· Emekçilere dayatılan angarya ve zorunlu fazla mesaiye son verilmesi için,

· Temel ücretlerin artırılarak, gerçek bir eşit işe eşit ücret sistemi için,

· Ek ödemelerin tüm emekçiler için eşitlenerek emekliliğe yansıtılması için,

· Net asgari ücretin 1.000 TL’ye çıkarılarak tüm ücret ve maaşlarda bu tutarın vergi kesintisi dışında bırakılması için,

· Hukuksuz, haksız ve mesnetsiz biçimde yapılan gözaltı ve tutuklamalara son verilmesi, tutukluların serbest bırakılması için, yani kısaca,


“İNSANCA BİR YAŞAM” için 21 ARALIK 2011 tarihinde GREVE ÇIKIYOR!

İl il, dakika dakika g(ö)rev haberleri...

Sağlık emekçilerinin kararını aldığı, KESK ve TTB’nin çağrısıyla ülke çapında örgütlenen 21 Aralık G(ö)revi sabahın erken saatlerinde başladı. KESK ve TTB üyelerinin üyesi bulunduğu işyerleri önünde yaptıkları açıklamalarla başlayan G(ö)rev emekçilerin bulundukları tüm kentlerde meydanlara çıkacakları ortak eylemlerle sürecek. Güvencesiz öğretmenler ve taşeron sağlık işçileri de G(ö)rev’in ilk eylemlerini yapanlar arasında

Lami Özgen greve çıkarken haykırdıkları talepleri şöyle sıraladı:
* Grev hakkımızın yasal teminat altına alındığı bir Toplu Sözleşme düzeni için,
* Kamu hizmetlerinin ticarileştirilmesine, “KHK Sultasına”, Angarya ve zorunlu fazla mesaiye, her türlü güvencesiz çalıştırmaya son verilmesi için,
* Tüm çalışanlara kadrolu iş güvencesi, insan onuruna yakışır bir ücret ve sağlıklı çalışma koşullarının sağlanması için,
* Çalışma yaşamının demokratikleştirilmesi için,
* Temel ücretlerin artırılmasıyla sağlanacak gerçek bir eşit işe eşit ücret sistemi için,
* Ek ödemelerin tüm emekçiler için eşitlenerek emekliliğe yansıtılması için,
* Net asgari ücretin açlık sınırı olan 1.000 TL’ye çıkarılarak tüm ücret ve maaşlarda bu tutarın vergi kesintisi dışında bırakılması için,
* Hukuksuz, haksız ve mesnetsiz biçimde yapılan gözaltı ve tutuklamalara son verilmesi, tutukluların serbest bırakılması için,
Temel haklarımıza yapılan tüm saldırılara karşı bugün grev hakkımızı kullanıyoruz.”

Ankara
Ankara’da sağlık ve sosyal hizmet emekçileri ile kamu emekçilerinin çağrısıyla gerçekleşen grev, saat 10.00’dan itibaren Ankara Üniversitesi İbn-i Sina Hastanesi ile Hacettepe Üniversitesi’nde buluşulmasıyla başladı. Konuşmaların yapıldığı, halayların çekildiği buluşmadan bir saat sonra Hacettepe Üniversitesi Hastanesi’nden yürüyüş başladı. Yürüyüşe Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) üyeleri, Hacettepe sağlık öğrencileri, Halkevleri Sağlık Hakkı Meclisi ve Öğrenci Kolektifleri katıldı. Öte yandan Hacettepe Üniversitesi’nde, İbn-i Sina Hastanesi’nde, Numune Hastanesi’nde greve katılımın yüzde 100 olduğu da açıklandı.

Hacettepe Üniversitesi’nin karşısındaki İbn-i Sina Hastanesi’nden gelen Ankara Tabip Odası üyeleri ve TKP üyeleri ile de birleşen sağlık emekçilerine 25 CHP milletvekili ile İstanbul Bağımsız Milletvekili Levent Tüzel de eşlik etti. Müzik dinletisinin olduğu yürüyüşte sağlık öğrencilerinin renkli dövizleri ve sloganları dikkat çekti. Yürüyüşe halk da alkışlarıyla destek verdi. Yürüyüşün ardından Sağlık Bakanlığı önündeki Abdi İpekçi Parkı’na gelindi ve Sağlık Hakkı Meclisi kuruldu.

’Halkın sağlık hakkına sahip çıkacağız’
Türk Tabipleri Birliği Merkez Konsey üyesi Eriş Bilaloğlu’nun açılış konuşmasıyla meclis oturumu başladı. Oturum gündemlerinin, sağlık alanındaki tüm emekçileri etkileyen Sağlıkta Dönüşüm Programı ve 663 sayılı Kanun Hükmünde Kararname olduğunu söyleyen Bilaloğlu, “Ne yapacaksak meclisin asılları ile birlikte yapacağız” sözünün altını çizdi. Herkese eşit, parasız, nitelikli sağlık hakkını, güvenceli iş ve geliri, güvenli sağlık koşullarını talep ettiklerini açıklayan Bilaloğlu, AKP’nin bu politikalarda diretmesi halinde süresiz grevi oylayacaklarını da açıkladı.

Bilaloğlu’nun ardından Dev Sağlık-İş üyesi taşeron işçilerin, sağlık alanındaki kamu emekçilerinin, SES Öğrenci Kolu’nun, sağlık teknisyenlerinin, öğretim üyelerinin, hemşirelerin, diş hekimlerinin, asistan hekimlerinin, tıp öğrencilerinin temsilcileri söz aldı ve taleplerini dile getirdi. Mecliste son sözü, meclisin en asli üyeleri olarak duyurulan halk aldı. Tüketici Hakları Derneği temsilcileri, kamusal alanın tasfiye edilme sürecinde halkın en temel haklarına sahip çıkma çağrısı yaptı.

’663 sayılı KHK oy birliği ile reddedildi’
Konuşmaların ardından tekrar söz alan Eriş Bilaloğlu, 663 sayılı KHK’yi meclisin oylamasına sundu. Meclis, kırmızı kartlarını da göstererek oy birliği ile kararnameyi reddetti.

Oylamanın ardından oturum sonlandırıldı. Ankara Tabip Odası üyeleri Abdi İpekçi Parkı’nda grev programlarını sürdürürken, SES üyeleri, Halkevleri Sağlık Hakkı Meclisi, Öğrenci Kolektifleri, TKP, HKP üyelerinin oluşturduğu yaklaşık 2500 kişi ise KESK’in grev programını sürdürdüğü Ziya Gökalp Caddesi’ne yöneldi.

Eğitim ve büro emekçileri ile her yer grev alanı
Grev, eğitim ve büro emekçilerinin programları ve yürüyüşleriyle Ankara’nın dört bir yanında hissedildi. Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) üyesi yaklaşık 2 bin kişi Kızılay’daki YKM önünde buluşarak Milli Eğitim Bakanlığı’na yürüdü. Yolu trafiğe keserek bakanlığa gelen eğitim emekçileri, eğitim alanında uygulanan piyasalaştırma ve gericileştirme politikalarına tepki gösterdiler. Eğitim-Sen üyeleri basın açıklamalarının ardından KESK mitinginin gerçekleşeceği Ziya Gökalp Caddesi’ne yürüdü.

Büro Emekçileri Sendikası (BES) üyeleri de sabah 09.00’da işyerleri önünde, 10.00’da Ulus’taki Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı’nda, 10.30’da ise Ankara Adliyesi önünde bir araya geldi. 10.00’da Ankara Tren Garı’nda buluşan 300 kişilik Birleşik Taşımacılık Sendikası (BTS) üyelerinin de katlımıyla sayısı 1500’ü bulan emekçiler KESK’in buluşma noktası Kolej Meydanı’na geldi. Büro emekçilerinin Çankaya Vergi Dairesi dışındaki işyerlerinde yüzde 100’e yakın katılım sağladığı duyuruldu.

’Söz veriyoruz, mücadeleyi yükselteceğiz’
Abdi İpekçi Parkı’ndan, Tren Garı’ndan, vergi dairelerinden ve Milli Eğitim Bakanlığı önünden yürüyerek Ziya Gökalp Caddesi’nde yaklaşık 8 bin kişi bir araya geldi. Çok sayıda BDP milletvekilinin katıldığı, Gülten Kışanak ve Sırrı Süreyya Önder'in ise DİHA adına muhabirlik yaptığı eylemde kamu emekçileri adına basın açıklamasını KESK Genel Başkanı Lami Özgen yaptı.

TBMM’de oylanan bütçe görüşmelerinde kamu emekçilerine, asgari ücretlilere, işçilere, köylülere, esnafa yer verilmediğini söyleyen Özgen, bütçeden sermayeye teşvik, rantiyecilere kıyak, asgari ücrete vergi kesintisi, kamu hizmetlerin paralı hale gelmesi, silahlanmaya ayrılan payın artırılmasının çıktığını ifade etti. “Kim büyüyor?” diye soran Özgen, büyüyenin halkın sefaleti olduğunun altını çizdi.

KESK olarak taleplerini sıralayan Özgen, AKP’yi son defa uyardıklarını söyledi ve mücadeleyi yükselteceklerinin sözünü verdi.

Twitter’da z or_navis adlı kullanıcının “Grev Karşıyaka'dan Konak’a devam ediyor” diyerek paylaştığı fotoğrafAnkara'da kürsüden yapılan duyuruda Dersim, Diyarbakır ve İzmir'de greve katılımın yüzde 100 olduğu duyuruldu.

Diyarbakır
15.20 Diyarbakır’da grev dün gece saat 24:00’de demiryollarında başladı. BTS üyesi emekçiler geceden itibaren trenleri durdurdular. Bugün saat 11’de TCDD Bölge Müdürü emekçileri tehdit ederek istasyona çevik kuvvet çağırdı. Emekçilerin tehditlere rağmen eylemlerini kararlılıkla sürdürmesi üzerine Bölge Müdürü’nün suç duyurusunda bulunduğu, bugün öğleden sonra emekçilerin savcılığa ifade vermeye gideceği öğrenildi.

Sağlık alanında Devlet Hastanesi’nde grev oldukça etkili oldu ve poliklinikler tamamen durdu. Üniversite hastanesinde sabah coşkulu bir şekilde davul zurnalarla başlayan eylemde de poliklinikler uzun süre çalışmadı. İlerleyen saatlerde meydana gelen bir trafik kazası nedeniyle yaşanan yoğunluk ve durumun aciliyeti nedeniyle büyük oranda işbaşı yapıldı.

Diyarbakır’da grev en çok eğitim alanında etkili oldu. İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü önünde grev kararını asan öğretmenler daha sonra Eğitim-Sen’e yürüdüler. Eğitim-Sen’den Dağkapı meydanındaki mitinge yürümek isteyen eğitim emekçilerinin önü iki defa polis tarafından kesildi. Emekçilerin meydana yürümekteki kararlılıkları üzerine polis her defasında geri adam attı. Ancak güzergahın değişmesi neticesinde çok daha kısa sürecek bir yürüyüş, kentin büyük bölümünün dolaşıldığı uzun bir yürüyüşe dönüştü.

Eğitim-Sen kortejinin alana geç ulaşması nedeniyle Dağkapı meydanındaki miting de uzadı ve saat 13.30 civarı başlayabildi. Ataması yapılmayan öğretmenler, Dev Sağlık İş üyesi taşeron sağlık emekçileri ve Enerji-Sen üyelerinin de aralarında olduğu binlerce emekçinin katıldığı mitingde KESK ve Sağlık Meslek Örgütleri ve sosyalist partiler adına konuşmalar yapıldı. Eylemde konuşan Diyarbakır Milletvekili Altan Tan iktidarı emekçilerin sesine kulak vermeye çağırdı. Mitingde dün gözaltına alınan gazeteciler de selamlandı.

İstanbul

10.30 İstanbul’da Kartal Koşuyolu Devlet Hastanesi önünde Dev sağlık-İş üyesi taşeron sağlık emekçileri ve hastanede örgütlü sağlık çalışanları bir basın açıklaması yaparak grevdeki sağlık emekçilerinin buluşacağı Çapa ve Cerrahpaşa istikametine doğru yola çıktı.

Ataması Yapılmayan Öğretmenler ise Sultan Ahmet Meydanı’nda toplanıp İstanbul il milli Eğitim Müdürlüğü’ne bir yürüyüş yapıyor. Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’e bir teşekkür eblgesi sunacak olan güvencesiz öğretmenler buradan KESK üyelerinin buluşacağı Sirkeci’ye yürüyecek.

11.35 Kadıköy'de BES üyesi maliyeciler iş bırakma eylemine katılıyor. Oldukça kitlesel olarak yürüyüş yapan emekçiler vapurla karşıya geçmek için parasız ulaşım haklarını kullanıyor.

12.00 Sirkeci'de buluşan 4 binden fazla KESK üyesi, miting meydanı olan Beyazıt'a doğru yürüyüşe başladı. Sağlık emekçileri de aynı anda Çapa Cerrahpaşa'dan yola çıktı.

İzmir

Emekçiler ellerini yumruk yapıp haklarını alacaklar

10.50 İzmir’de 9 Eylül Üniversitesi ve Ege Üniversitesi hastanelerinde grev etkinlikleri sabah saat 9’da başladı.

Bornova’daki Ege Üniversitesi’nde hastane önüne konulan platformdan müzik yayını ve konuşmalar yapılıyor. Tıp öğrencileri, hekimler, öğretim üyeleri, sağlık çalışanları “Çok Ses Tek Ders” başlıklı bir derste buluşuyor. Muhittin Erel amfisinde yapılan derste, sağlık ile ilgili Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) okunuyor, tartışılıyor. Tartışmaların sonucunda yapılan oylamada tüm KHK’lar reddedildi.

Narlıdere’deki Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi’nde İzmir Sağlık Çalışanları Platformu tarafından düzenlenen grev etkinlikleri saat 9.30’da Dr.Anıl Tanburoğlu’nun okuduğu basın metniyle başladı. Grev başlarken “Sağlık Bakanı’na açık mektup” da okundu. Hastane bahçesine gelen cenaze aracından “sağlığı öldürdünüz” yazılı bir tabut indirildi. Ege Üniversitesi’ndeki gibi Dokuz Eylül Üniversitesi’nde de hükümetin sağlık alanındaki düzenlemelerinin yıkıcı sonuçlarına dair çeşitli dersler yapılıyor. 9 Eylül Hastanesi’ndeki grev süresince “Grev Sineması” başlığıyla çeşitli filmler de gösteriliyor.

Her iki üniversitedeki grevciler Konak Meydanı’nda yapılacak mitinge katılmak üzere saat 11.30 civarı otobüslerle hareket edecekler.

11.00 Konak'ta Büyükşehir Belediyesi önünde kürsüler kurulmuş durumda. Üyelerinin greve katılım oranları yüksek olan Eğitim-Sen şu an alanda halaylarla diğer emekçilerin gelmesini bekliyor.

12.35 İzmir’de tüm kortejler Konak’ta Belediye önündeki miting alanına ulaştı. 10 bine yakın kişinin buluştuğu miting alanında Eğitim-Sen ve SES kortejleri kitleselliğiyle öne çıktı. Sendikal Güç Birliği, sosyalist parti ve dergiler, Halkların Demokratik Kongresi, Halkevleri, gençlik örgütleri, CHP ve DSP’nin yanı sıra Demokrat Parti de alanda.

Alanda sık sık “Kahrolsun AKP diktatörlüğü” sloganı atılıyor. Hekimlerin performans sitemine karşı tepkilerini dile getirdiği “Puanları Super Mario toplasın, biz hekimlik yapmak istiyoruz” dövizleri kürsüden okununca büyük alkış topladı.

Karşılama konuşmalarının ardından ortak açıklamanın okunması bekleniyor.

 Kaynak: Sendika.Org

Mikro Kredi Nedir Mikro Kredi Ne Mikro Kredi Hakkında Bilgi Mikro Kredi Nasıl Alınır


Mikro Kredi Nedir?
Gelir getirici bir faaliyette bulunmak üzere küçük bir başlangıç sermayesine ihtiyacı olan dar gelirli kadınlarımıza imkan sağlanmasıdır. Sadece güvene dayanan, teminatsız ve kefilsiz küçük sermaye şeklindeki mikro kredi, dar gelirli bayanlarımızın kendi kendine gelir sahibi olmaları için etkili bir stratejidir.

Mikro kredi fikri ilk olarak 1973 yıllında Bangladeş’ te ekonomi profesörü olan Muhammed Yunus tarafından ortaya atılmıştır. Muhammed Yunus, bu uygulamayı yoksulluğun çok yoğun bir şekilde yaşandığı Bangladeş’te genç bir kadına bambu sepeti yapması için 6 $ kredi vererek başlamıştır. A.B.D., Avrupa ve Türkiye de dahil olmak üzere 111 ülkede başarıyla uygulanmaktadır.

ALJ sosyal sorumluluk ve toplum yararına projelerinden biri olan istihdam desteği 2003 yılında BRJ adı altında kurulmuştur. BRJ bugün 5 ülkede aktif olarak mikro kredi desteği vermektedir. Türkiye’ de BRJ olarak 2010 yıllında uygulama başlatılmıştır.

Mikro kredi almak için öncelikle bölgenizde mikro kredi ofisi olması gerek bu ofisler genelde şehirde gelir düzeyi en düşük olan bölgelerden seçiliyor ve orada ikamet etme şartınız aranıyor. Mikro kredi veren merkezlere kadınlar grup halinde başvurup birbirlerine kefil olabiliyor. Başvuranlar öncelikle eğitime tabi tutuluyor. Bu eğitimden sonra kişilere 500 ile 750 TL arası bir ücret ödeniyor. Başvuranların maddi durumları ve yapmak istedikleri iş detaylı bir şekilde Mikro kredi birimleri tarafından inceleniyor. Bu incelemede başvuru yapan kişinin eğitim durumu göz önüne alınmıyor.

Mikro kredi için bireysel başvuru da yapılabiliyor ancak bireysel başvurularda onay alabilmek için işini büyütmek için başvuran kadınların projeleri değerlendiriliyor. Krediyi kullanan kişi işi yaparken kullandığı krediyi haftalık olarak ödüyor. Bu ödeme ise krediye veren ofisin evlerine ziyarete gelmesi ile yapılıyor. Haftalık kredi ödemesi aldığı krediye göre 12,5 liradan başlıyor. Mikro kredide yüzde onluk bir hizmet bedeli ücreti var bu ödemede 50 le 75 tl arasında değişiyor ve bu ödemede taksitlere eklenerek alınıyor.

Türkiye'de mikro kredi programı oldukça başarılı ilerliyor. Bu krediyi kullanan kadınların neredeyse hepsi başarılı olmuş ve borcunun tamamını geri ödemeyi başarmış. Girişimci kadınlardan bazıları, projeleri sayesinde istihdam sağlar hale gelmiş. Siz de mikro krediye başvurup hayallerinizin işini kurabilirsiniz. Bunun için yapmanız gereken en yakın mikro kredi merkezine başvurmak.

Mikro kredi merkezleri ilertişim adresleri :

TİSVA MİKROKREDİ MERKEZİ
Karaca Sokak 17/2 GOP 06700 Ankara
Tel: 0(312) 440 88 66
Faks: 0(312) 440 93 99
E-mail: tisva@tgmp.net
Skype: tgmp.tisva

TGMP GENEL MÜDÜRLÜK
Turgut Özal Bulvarı Sosyal Yardımlasma Binası Kat 2, Mikrokredi Merkezi Koşuyolu / Diyarbakır
Tel: 0(412) 234 00 81
E-mail: pgm@tgmp.net
Skype: tgmp.program.genel.muduru
TGMP DİYARBAKIR/ MERKEZ SUR MİKROKREDİ ŞUBESİ
Turgut Özal Bulvarı Sosyal Yardımlasma Binası Kat 2, Mikrokredi Merkezi Koşuyolu / Diyarbakır
Tel: 0(412) 2340081
E-mail: sur@tgmp.net
Skype: tgmp.sur.subesi

TGMP DİYARBAKIR/MERKEZ BAĞLAR MİKROKREDİ ŞUBESİ
Turgut Özal Bulvarı Sosyal Yardımlasma Binası Kat 2, Mikrokredi Merkezi Koşuyolu / Diyarbakır
Tel: 0(412) 2340081
E-mail: baglar@tgmp.net
Skype: tgmp.baglar.subesi
TGMP DİYARBAKIR/BİSMİL MİKROKREDİ ŞUBESİ
605.Sokak, Aslan İş Merkezi, No: 4/17, Adliye Karşısı Bismil / Diyarbakır
Tel: 0(412) 4153327
E-mail: bismil@tgmp.net
Skype: tgmp.bismil.subesi

TGMP DİYARBAKIR/HÜSNÜ ÖZYEĞİN MİKROKREDİ ŞUBESİ
Saray Mah Camii Kebir cad. İnkılap İ.Ö.O Yanı Ergani/Diyarbakır
Tel: 0(412) 611 93 17
E-mail: ergani@tgmp.net
Skype: tgmp.ergani.subesi

TGMP DİYARBAKIR/SİLVAN MİKROKREDİ ŞUBESİ
Eski Askerlik Şubesi Selehattin Mah Kat:2 No 2 Silvan / Diyarbakır
Tel: 0(412) 711 33 30
E-mail: silvan@tgmp.net
Skype: tgmp.silvan.subesi

TGMP ANKARA/MAMAK ŞUBESİ MİKROKREDİ MAMAK BİRİMİ
19 Mayıs Bulvarı(Kırıkkale Yolu) 238/A Küçük Kayaş Mah. Köklü Dere Camisi Karşısı Mamak / Ankara
Tel: 0(312) 373 48 50
E-mail: mamak@tgmp.net
Skype: tgmp.mamak.subesi

TGMP ANKARA / MAMAK MİKROKREDİ ŞUBESİ ALTINDAĞ BİRİMİ:
29 Ekim Kültür Merkezi Ali Ersoy Mahallesi 65. Sokak No:5
Tel: 0(312) 353 16 64-65
E-mail: altindag@tgmp.net
Skype: tgmp.altindag.birimi

TGMP MARDİN MİKROKREDİ ŞUBESİ
Mehmet Nasullah Demir Cad. 13 Mart Mah. Öğretmenler evi Yanı Mina Apt 1/B Yenişehir/ Mardin
Tel: 0(482) 212 70 50
E-mail: mardin@tgmp.net
Skype: tgmp.mardin.subesi

TGMP GAZİANTEP MİKROKREDİ ŞEHİTKAMİL ŞUBESİ:
Çıksorut yeni mah.27 nolu sok Mehmet Bedri İnce Tahtacı Sosyal Tesisleri Şehitkamil / Gaziantep
Tel: 0(342) 227 39 78
E-mail: sehitkamil@tgmp.net
Skype: tgmp.sehitkamil.subesi

TGMP GAZİANTEP MİKROKREDİ ŞAHİNBEY ŞUBESİ
Konak Mah. Üniversite Bulvarı Ordu Cad. No:103 Toprak Sulama Şube Müdürlüğü Binası Şahinbey / Gaziantep
Tel: 0(342) 336 36 44
E-mail: sahinbey@tgmp.net
Skype: tgmp.sahinbey.subesi

TGMP ESKİŞEHİR MİKROKREDİ ŞUBESİ/ODUNPAZARI BİRİMİ
Deliklitaş Mah.Gürman Sk.No:16 Deliklitaş /Eskişehir
Tel: 0(222) 220 27 43
E-mail: eskisehir@tgmp.net
Skype: tgmp.eskisehir.subesi

TGMP ESKİŞEHİR MİKROKREDİ ŞUBESİ / TEPEBAŞI BİRİMİ
Çamlıca Beldeevi Çamlıca Mah.Cihangül Sok.no.bilaEskişehir
Tel: 0(222) 340 48 86
E-mail: eskisehir@tgmp.net
Skype: tgmp.eskisehir.subesi

TGMP ZONGULDAK MİKROKREDİ ŞUBESİ
Mithatpaşa Mah.Hayribey sok No:7 İl Özel İdare Eski Hizmet Binasıkat:3 Zonguldak
Tel: 0(372) 252 04 77
E-mail: zonguldak@tgmp.net
Skype: tgmp.zonguldak.subesi

TGMP ÇANKIRI MİKROKREDİ ŞUBESİ
Çankırı Valiliği Binası Giriş katı Çankırı
Tel: 0(376) 213 27 58
E-mail: cankiri@tgmp.net
Skype: tgmp.cankiri.subesi

TGMP YOZGAT MİKROKREDİ ŞUBESİ
Asağı Nohut Mah. Sakarya cad. Güneş Sk. İl Özel idare Lojmanı altı Yozgat
Tel: 0(354) 217 79 49
E-mail: yozgat@tgmp.net
Skype: tgmp.yozgat.subesi

TGMP KAHRAMANMARAŞ MİKROKREDİ ŞUBESİ
İl Özel İdare İş Merkezi Zemin Kat Kahramanmaraş
Tel: 0(344) 225 38 18
E-mail: kahramanmaras@tgmp.net
Skype: tgmp.kahramanmaras.subesi

TGMP BATMAN MİKROKREDİ ŞUBESİ
Kültür Mah. 2629 Sok.Firdevs Ap. Altı. No: 63 / 1 Batman
Tel: 0(488) 213 66 36
E-mail: batman@tgmp.net
Skype: tgmp.batman.subesi

TGMP ADANA MİKROKREDİ ŞUBESİ
Döşeme Mah.60074 sok Karanfil Apt B-Blok Altı No:4/A Adana
Tel: 0(322) 458 44 53
E-mail: adana@tgmp.net
Skype: tgmp.adana.subesi

TGMP RİZE MİKROKREDİ ŞUBESİ
Hamdiye Mah.Gündoğdu Girişi Belediye Yanı Karaman El Sanatları Merkezi Rize
Tel: 0(464) 226 1334
E-mail: rize@tgmp.net
Skype: tgmp.rize.subesi

TGMP SİVAS MİKROKREDİ ŞUBESİ:
Hükümet Konağı 2.Kat Mikro Kredi Şubesi Sivas
Tel: 0(346) 224 45 45
E-mail: sivas@tgmp.net
Skype: tgmp.sivas.subesi

TGMP AMASYA MİKROKREDİ ŞUBESİ:
Hastane Caddesi Amasya Lisesi karşısıÖzel İdare İş hanı B-204 Amasya
Tel: 0(358) 218 13 04
E-mail: amasya@tgmp.net
Skype: tgmp.amasya.subesi

TGMP KAYSERİ MİKROKREDİ ŞUBESİ:
Cumhuriyet Mah. Mevlevi Cad. Cıncıklı İş Merkezi, Kat:3 No:40/41
Tel: 0(352) 231 78 96
E-mail: tgmp.kayseri@gmail.com
Skype: tgmp.kayseri.subesi
:

TGMP NİĞDE MİKROKREDİ ŞUBESİ:
Aşağıkayabaşı Mah. Şerifali Sok. Eski Tekel Binası 51100 Niğde
Tel: 0(388) 213 00 10
E-mail: nigde@tgmp.net
Skype: tgmp.nigde.subesi

TGMP BURSA MİKROKREDİ ŞUBESİ :
Mimar Sinan Mah. Ankara Cad. İl Özel İdare Ek Bınası Yıldırım/ Bursa
Tel: 0(224) 366 18 00- 204 veya 352
E-mail: bursa@tgmp.net
Skype: tgmp.bursa.subesi

TGMP AYDIN MİKROKREDİ ŞUBESİ:
Adnan Menderes Mah. Denizli Bulvarı Kat 2 no 2 Aydın
Tel: 0(256) 211 23 32
Fax : 0(256) 211 25 75
E-mail: aydin@tgmp.net
Skype: tgmp.aydin.subesi

TGMP ERZİNCAN MİKROKREDİ ŞUBESİ:
İl Özel İdare Binası Köy Hizmetleri Birimi Kat:2Erzincan
Tel: 0(446) 224 26 31
E-mail: Erzincan@tgmp.net
Skype: tgmp.erzincan.subesi

TGMP TOKAT MİKROKREDİ ŞUBESİ
26 Haziran Kültür Sararayı İl özel İdare Binası Mikrokredi Şubesi TOKAT
Tel : 0(356) 228 90 30
E-mail: tokat@tgmp.net
Skype: tgmp.tokat.subesi

TGMP ÇORUM MİKROKREDİ ŞUBESİ
Karakeçeli Mah. Azap Ahmet Sok. 70.Yıl Cumhuriyet Kültür Sitesi 2. Kat, No: 107. Mikrokredi Şubesi Çorum
Tel: 0(364) 224 87 37
E-mail: corum@tgmp.net
Skype: tgmp.corum.subesi

Münir Özkul Kimdir Münir Özkul kim Münir Özkul Özgeçmişi Münir Özkul Biyogragisi


Münir Özkul Kimdir   Münir Özkul (1925 - .... )

15 Ağustos 1925 yılında İstanbul'da doğdu.

Sanat hayatına Bakırköy Halkevi'nde tiyatro ile başladı. İstanbul ve Ankara'da Devlet tiyatroları ve İstanbul Şehir Tiyatrosu'nun oyunlarında rol aldı. Tiyatro Ses, Küçük Sahne gibi özel tiyarolarda Sadri Alışık, Cahit Irgat, Nevin Akkaya ve Şükran Güngör gibi oyuncularla görev aldı. Rol aldığı Fareler ve İnsanlar adlı oyunun yönetmeni Muhsin Ertuğrul ile tanıştı.

Ancak 1950'lerden itibaren rol almaya başladığı sinema filmleri ile asıl ününü kazandı. Özellikle 1970'lerin kalabalık kadrolu ve genellikle Ertem Eğilmez'in yönettiği filmlerde önemli roller aldı. En bilinen rollerinden biri onunla özdeşleşen Hababam Sınıfı serisindeki tatlı-sert okul müdürü Kel Mahmut tiplemesi oldu. 400'e yakın filmde rol aldı. Adile Naşit'le beraber oynadığı filmlerle Türk sinemasının unutulmaz ikililerinden oldu.

İlk dönem filmlerinden önemli olarak Edi ile Büdü, Halıcı Kız, Kalbimin Şarkısı, Miras Uğruna, Balıkçı Güzeli; daha sonraki dönemde çekilen kalabalık kadrolu aile filmleri arasında Neşeli Günler, Gülen Yüzler, Gırgıriye, Görgüsüzler, Mavi Boncuk, Bizim Aile, Aile Şerefi sayılabilir. Münir Özkul, 1980 sonrası ise dönemin akımı olan video için çekilen pek çok filmde görev almıştır.

Televizyon dizilerinin yaygınlaştığı dönemde dizi oyunculuğundan uzak dursa da "Uzaylı Zekiye", "Ana Kuzusu" ve "Şaban ile Şirin" gibi dizilerde rol aldı.

1972 yılında çekilen Sev Kardeşim adlı filmdeki rolüyle Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde en iyi erkek oyuncu ödülünü aldı.

Özkul'a 1998 yılında Kültür Bakanlığı tarafından Devlet Sanatçısı unvanı verildi.

Hayatının önemli bir kısmını alkolle savaşarak geçirdi. 1990'lı yılların ortasında alkolü tamamen bıraktı.

1998 yılında Hamdi Alkan'ın canlandırdığı Yarmagül karakterinin dedesini oynadığı Reyting Hamdi televizyon programında kamera karşısına çıktı.

Filmleri
Dar Alanda Kısa Paslaşmalar 2000
Ay Işığında Saklıdır 1996
Nasreddin Hoca 1993
Al Dudaklım 1993
Arabesk 1988
Acı Gurbet 1988
A Ay 1988
Afife Jale 1987
Kuşatma 2 / Şok 1987
Aile Pansiyonu 1987
Günah 1987
Kadersiz Kullar 1987
Yaşamaya Mecburum 1987
Yıllar 1987
Uzaylı Zekiye 1987
Otobüs Yolcuları / İhsaniye - Karasu 1987
Ana Kucağı 1986
Kızlar Sınıfı Tatilde 1986
Babalar da Ağlar 1986
Dayak Cennetten Çıkma 1986
Elmayı Kim Isırdı 1986
Milyarder 1986
Büyük Günah 1985
Ya Ya Ya Şa Şa Şa 1985
Deliye Hergün Bayram 1985
Çalınan Hayat 1985
Duyar Mısın Feryadımı 1985
Sarı Öküz Parası 1985
Şaşkın Gelin 1984
Geçim Otobüsü 1984
Çaresizim 1984
Kızlar Sınıfı 1984
Gırgıriyede Büyük Seçim 1984
Şaşkın Ördek 1983
Dostlar Sağolsun 1983
İlişki 1983
Gırgıriyede Cümbüş Var 1983
Gazap Rüzgarı 1982
Bir Yudum Mutluluk 1982
Islak Mendil 1982
Ağlayan Gülmedi mi? 1982
Altın Kafes 1982
Buyurun Cümbüşe 1982
Talih Kuşu 1982
Adile Teyze 1982
Şıngırdak Şadiye 1982
Görgüsüzler 1982
Beni Unutma 1982
Deliler Koğuşu 1981
Bizim Sokak 1981
Gırgıriyede Şenlik Var 1981
Gırgıriye 1981
Banker Bilo 1980
İbişo 1980
Erkek Güzeli Sefil Bilo 1979
Gelinciklerim 1979
Aşkın Gözyaşları 1979
İbiş in Rüyası 1979
Hababam Sınıfı Dokuz Doğuruyor 1978
Neşeli Günler 1978
Cennetin Çocukları 1977
Gülen Gözler 1977
Hababam Sınıfı Tatilde 1977
Aşk Dediğin Laftır 1976
Aile Şerefi 1976
Hababam Sınıfı Uyanıyor 1976
İşte Hayat 1975
Gülşah 1975
Bizim Aile / Merhaba 1975
Hababam Sınıfı 1975
Gece Kuşu Zehra 1975
Hababam Sınıfı Sınıfta Kaldı 1975
Beş Milyoncuk Borç Verir Misin 1975
Hasret 1974
Beş Tavuk Bir Horoz 1974
Gariban 1974
Mavi Boncuk 1974
Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz 1974
Salak Milyoner 1974
Niyet 1973
Çulsuz Ali 1973
Izdırap 1973
Şaban İstanbul'da 1973
Kaynanam Kudurdu 1973
Oh Olsun 1973
Yalancı Yarim 1973
O Ağacın Altında 1972
Üç Sevgili 1972
Karamanın Koyunu 1972
Ver Allahım Ver 1972
Yiğitlerin Kaderi 1972
Tatlı Dillim 1972
Sev Kardeşim 1972
Senede Bir Gün 1971
Kezban Paris'te 1971
Son Hıçkırık 1971
Bebek Gibi Maşallah 1971
Beklenen Şarkı 1971
Solan Bir Yaprak Gibi 1971
Donkişot Sahte Şövalye 1971
Yedi Kocalı Hürmüz 1971
Beyoğlu Güzeli 1971
Aşk Uğruna 1971
Beyaz Kelebekler 1971
Gönül Hırsızı 1971
Hayatım Senindir 1971
İbiş Gangsterlere Karşı 1971
İşte Deve İşte Hendek 1971
Kadifeden Kesesi 1971
Tophaneli Murat 1971
Ayşecik Ve Sihirli Cüceler Rüyalar Ülkesinde 1971
Aşk Hikayesi 1971
Hayat Sevince Güzel 1971
Tatlı Meleğim 1970
Kara Dutum 1970
Bütün Aşklar Tatlı Başlar 1970
Kalbimin Efendisi 1970
Yuvasız Kuşlar 1970
Yumruk Pazarı 1970
Ali İle Veli 1970
Allı Yemeni 1970
Berduş Kız 1970
Dikkat Kan Aranıyor 1970
Dönme Bana Sevgilim 1970
Yavrum 1970
Küçük Hanımefendi 1970
Şoför Nebahat 1970
Son Kızgın Adam 1970
Hayatım Sana Feda 1970
Seven Ne Yapmaz 1970
Arım, Balım, Peteğim 1970
Sevgili Babam 1969
Boş Çerçeve 1969
Uykusuz Geceler 1969
Gelin Ayşem 1969
Nisan Yağmuru 1969
Sevdalı Gelin 1969
Ayşecik'le Ömercik 1969
Fakir Kızı Leyla 1969
Bana Derler Fosforlu 1969
Nilgün 1968
Artık Sevmiyeceğim 1968
Kanlı Nigar 1968
İstanbul'da Cümbüş Var 1968
Kara Gözlüm Efkarlanma 1968
Yayla Kartalı 1968
Urfa İstanbul 1968
Kalbimdeki Yabancı 1968
Çifte Tabancalı Damat 1967
Elveda 1967
Sürtüğün Kızı 1967
Yaşlı Gözler 1967
Bir Millet Uyanıyor 1966
Denizciler Geliyor 1966
Ben Bir Sokak Kadınıyım 1966
Aşkın Kanunu 1966
Seni Sevmiyorum 1966
Fakir Bir Kız Sevdim 1966
Kan Gövdeyi Götürdü 1965
Senede Bir Gün 1965
Kart Horoz 1965
İnatçı Gelin 1965
Bilen Kazanıyor 1965
Seveceksen Yiğit Sev 1965
Şoför Nebahat Bizde Kabahat 1965
Şekerli Misin Vay Vay 1965
Yalancının Mumu 1965
Cezmi Band 007.5 1965
Gönül Kuşu 1965
Dokunma Bozulurum 1965
Kahreden Kurşun 1965
Bir Bahar Akşamı 1961
Yumurcak 1961
Yaman Gazeteci 1961
Taş Bebek 1960
Gurbet 1959
Altın Kafes 1958
İftira 1958
Kalbimin Şarkısı 1956
Bir Aşk Hikayesi 1955
Tuş / Bir Aşk Hikayesi 1955
Balıkçı Güzeli / 1002. Gece 1953
Edi İle Büdü 1952
Edi İle Büdü Tiyatrocu 1952
Barbaros Hayrettin Paşa 1951
Evli Mi Bekar Mı 1951
Lale Devri 1951
Yavuz Sultan Selim Ve Yeniçeri Hasan 1951
Üçüncü Selim'ın Gözdesi 1950

Aldığı ödüller

1967: İlhan İskender Ödülü (Kanlı Nigâr oyunuyla)
1972: Antalya Altın Portakal Film Festivali "En İyi Erkek Oyuncu" Ödülü
1991: Dümbüllü Ödülü
1997: Altın Kelebek Ödülleri Onur Ödülü
1999: Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sahne Sanatları Bölümü "Muhsin Ertuğrul Tiyatro Emek Ödülü"
2004: 37. Sinema Yazarları Derneği Ödülleri Onur Ödülü
2006: Uluslararası İstanbul Tiyatro Festivali Onur Ödülü