4 Mart 2016 Cuma

Aylin Nazlıaka CHP'den İhraç Edildi

Aylin Nazlıaka CHP'den İhraç Edildi 
CHP Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka CHP'den ihraç  edildi. CHP Yüksek Disiplin Kurulu, disipline sevk edilen CHP Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka'nın oy çokluğuyla partiden ihraç edildiğini açıkladı.

CHP Yüksek Disiplin Kurulu'nun Aylin Nazlıaka'nın ihracıyla ilgili yaptığı basın açıklaması:
Cumhuriyet Halk Partisi Yüksek Disiplin Kurulu, Disipline Sevk Edilen Ankara Milletvekili Sayın Aylin Nazlıaka ile ilgili yapmış olduğu disiplin soruşturmasında; disipline sevk edilen Sayın Aylin Nazlıaka'nın savunmasını aldıktan ve olayla ilgili tanıkları dinledikten sonra aşağıda belirtilen kararı almıştır:
1-Disipline Sevk Edilen Aylin Nazlıaka'nın, bir milletvekilinin odasında bulunan Atatürk resmini indirdiği iddiasının gerçek olmadığını ve iddianın iftira kapsamında bulunduğunu oy birliği ile tespit etmiştir. 
2-Uygulanması gereken ceza yönünden kurul üyeleri Uğur Bayraktutan, Sezgin Kaya, Ali Hikmet Akıllı, Celal Çelik, Turan Aydoğan, Selahattin Emre, Ahmet Zeytunlu'nun Tüzüğün 70/C-c maddesi gereğince kınama cezası verilmesi gerektiği karşı oyuna karşılık; üyeler Saniye Barut, Şehrazat Mercan, Mustafa Serdar Soydan, Gülsüm Filorinalı, Ahmet Ersen Özsoy, Mahir Polat, Hüseyin Aydoğdu ve Süleyman BÜLBÜL'ün çoğunluk oyuyla, Tüzüğün 70/A-b maddesi gereğince disipline sevk edilen Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka'nın Cumhuriyet Halk Partisi'nden kesin olarak ihracına oy çokluğu ile karar verilmiştir. 

1 Mart 2016 Salı

Sultan 1. Ahmet'ten sonra tahta kim çıktı

Sultan 1. Ahmet'ten sonra tahta kim çıktı, Ahmet'den sonra tahta geçen padişah kimdir, ahmetten sonra tahta geçen padişah, Osmanlı'da birinci Ahmed'den sonra takta çıkan padişah  Sultan 1. Mustafa.

Sultan 1. Ahmet'ten sonra tahta kim çıktı
Osmanlı İmparatorluğu'nda Sultan 1. Ahmet'in genç yaşta ölümünden sonra tahta kardeşi 1. Mustafa geçmiştir. 

Sultan 1. Ahmet babası 3. Mehmed'in ölümünden sonra 21 Aralık 1603 tarihinde henüz 13 yaşında tahta çıkmıştır. Sultan 1. Ahmet tahta çıktığı gün kardeşi 3. Mustafa'yı öldürtmeyerek kardeş katline son veren padişah olarak tarihe geçmiştir. 

1. Sultan Ahmet 22 Kasım 1617 tarihinde henüz 27 yaşında ölmüş, kardeşi 3. Mustafa  22 Kasım 1617 tarihinde hanedanın en büyük mensubu olarak tahta çıkmıştır.  Devlet işleriyle pek ilgilenmeyen 3. Mustafa istemese de tahta çıkartılmış ancak 96 gün gibi kısa bir süre sonra tahttan indirilerek yerine 2. Osman (Genç Osman) geçirilmiştir. 

Yenilikçi Genç Osman 19 Mayıs 1622 tarihinde Yeniçeriler tarafından tahttan indirilerek 1. Mustafa yeniden tahta çıkartılmıştır. 1,5 yıl daha tahtta kalan Sultan Mustafa akıl sağlığı bozuk olduğu için 10 Eylül 1623 yılında tahttan indirilerek yerine 11 yaşındaki yeğeni Kösem Sultan'ın en büyük oğlu 4. Murat geçirilmiştir. 

29 Şubat 2016 Pazartesi

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’tan Sur'a yürüme çağrısı

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’tan  Sur'a yürüme  çağrısı 
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş bugün düzenlediği basın toplantısında Diyarbakırlılara sokağa çıkma yasağının olduğu Sur İlçesi'ne doğru yürümeleri çağrısı yaptı.

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, DTK Eş Başkanları Hatip Dicle, Selma Irmak ve DBP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek ile birlikte Dicle Fırat Kültür Merkezi’nde bir basın toplantısı düzenledi. Demirtaş, Diyarbakırlılara bir çağrıda bulunarak,  "Çarşamba saat 16.00′da herkes bulunduğu yerden Sur’a doğru yürümelidir." dedi.

İşte HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın o açıklaması:
AKP hükümeti aklını yitirmiş olabilir, karşılaştığı sorunları diyalog ve müzakere ile çözümü yetisini yitirmiş olabilir ama bugün Sur’da yaşatılanlar sadece artık AKP’ye zarar vermediğini bütün Türkiye’nin görmesi lazım. Bu tür katliamlar toplu ölümler tarihe not düşer ve kırılmalara yol açar” diyerek konuşmasını şöyle sürdürdü: “İlla katledeceğim, şehri yıka yıka dümdüz edeceğiz mantığını kimse içine sindirmiyor. Biz bunu durdurmak istiyoruz. Aileler burada günlerdir çözüm için nöbet tutuyorlar. Biz de artık çözüm nöbeti için buradayız. Buradan abluka kalkmalı, çatışmalar, ölümler durmalı. Ne güvenlik görevlisi, ne sivil, ne kadın ve ne de çocuk ölmesine izin vermeyeceğiz. Hiçbir zaman buna onayımız olmadı. 3 aydır şehrin ortasında 24 saat bir savaş yürütülmesini olağan bir durum olarak görmüyoruz. Tüm Diyarbakır halkı Sur’daki ablukanın kalkması için ayakta olmalıdır. Çarşamba saat 16.00′da herkes bulunduğu yerden Sur’a doğru yürümelidir. Mahalle ve ilçelerden bu demokratik bir haktır. Tek bir insanın canına, malına zarar vermeden zarar gelmesine müsamaha etmeden bu demokratik hakkımızı kullanacağız. Halkımızdan ricamız kararlı ve ısrarlı olunmalıdır. Abluka da kalkmadan geri adım atmayacağız demelidir herkes. Bütün STK, meslek örgütleri, işçi, esnaf örgütleri ve kentimizdeki bütün derneklere çağrımızdır. Biz Sur içinde çatışmaların bitmesini istiyoruz. Sadece ablukanın kalkması yeterlidir. Bu saatten sonra biz AKP’den ve çatışma, savaş denkleminden medet umanlara halkın duyarlılığına saygı duyulmalıdır. Bir halk şehri yakılıp yıkılırken sessiz olamaz. Halkın üzgün olmasını bir teslimiyet şeklinde okuyanlar yanılıyorlar. Biz savaşa asla teslim olmadık, olmayacağız. Biz herkes için özgürlük ve adalet istiyoruz. Bize dayatılan savaş politikalarına ancak böyle durdurabiliriz. Talebimiz bellidir, abluka kaldırılsın. Eş başkanlar olarak burada bulunan aileler ile birlikte çözüm nöbetine katılıyoruz. İnşallah tek kişinin burnu dahi kanamadan mevcut durumu stabil hale getireceğiz. Meseleyi bir gurur ve güvenlik meselesi olarak görenlerin bunun yerine çözüm adına ortaya koyduğumuz siyasi iradeye anlarlar ve çözüm konusunda Çarşamba gününe kadar bizlerle diyaloga geçip bir çözüm ararlar diye umuyoruz. 

26 Şubat 2016 Cuma

Can Dündar: Cumhurbaşkanı'na açık teşekkür

Can Dündar: Cumhurbaşkanı'na açık teşekkür
Can Dündar ve Erdem Gül, Fox TV ana haber bülteninde  Fatih Portakal'ın sorularını yanıtladı. Can Dündar, ilk yazısının başlığının "Cumhurbaşkanı'na açık teşekkür" olduğunu açıkladı.

Kuyucu Murat Paşa Kimdir Kuyucu Murat Paşa Kim Kuyucu Murat Paşa Biyografisi Kuyucu Murat Paşa Özgeçmişi

Kuyucu Murat Paşa Kimdir, Kuyucu Murat Paşa Kim, Kuyucu Murat Paşa Biyografisi, Kuyucu Murat Paşa Özgeçmişi

Kuyucu Murat Paşa Kimdir

  • 1530 yılında doğdu
  • I. Sultan Ahmed döneminde 11 Aralık 1606-5 Ağustos 1611 tarihleri arasında sadrazamlık yapmış, Osmanlı devlet adamı
  • 21 Haziran 1611 yılında Diyarbakır'da öldü 




25 Şubat 2016 Perşembe

Boğaziçi Üniversitesi'nde şüpheli araç alarmı verildi

Boğaziçi Üniversitesi'nde şüpheli araç alarmı verildi
Boğaziçi Üniversitesi Kuzey Kampüsü'nde  şüpheli araç alarmı verildi. Üniversiteye çok sayda polisin sevk edildi. 

Boğaziçi Üniversitesi Kuzey Kampüsü otoparkında şüpheli bir aracın bulunduğu ihbarı yapıldı. İhbarın ardından polis alarma geçti. Üniversite kampüsüne çok sayıda polis ekibi sevk edilirken, Kampüs de boşaltılmaya başlandı.

Ancak otoparkta bulunduğu ihbar edilen beyaz aracın yerinde olmadığı anlaşılınca ,çevrede detaylı inceleme yapılması için polis helikopteri kaldırıldığı bildirildi. 

Rusya Türkiye ile bütün askeri ve teknik işbirliğini durdurdu

Rusya Türkiye ile bütün askeri ve teknik işbirliğini durdurdu 
Rusya Türkiye ile bütün askeri ve teknik işbirliğini durdurduğunu açıkladı. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in danışmanı Vladimir Kozhin yaptığı açılamada, bütün hizmet sözleşmeleri, silah tedarik görüşmeleri ve anlaşmalarının durdurulduğunu açıkladı.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in askeri teknik konulardaki danışmanı  Vladimir Kozhin, Rus İnterfax ajansına konuştu. Kozhin yaptığı açıklamada Türkiye ile olan bütün hizmet sözleşmeleri, silah tedarik görüşmeleri ve anlaşmalarının durdurulduğunu açıkladı.

Kozhin,"Kontratlarımız vardı, silah ve cephane tedarik ediyorduk. Doğal olarak bütün sevkiyatlar ve bütün kontratlar, hizmet kontratları da dahil, şu anda durdu. Şu anda ne görüşme var ne de kontrat. Durum Rusya Başkanı'nın belirttiği noktaya gelinceye kadar da olmayacak." dedi.

24 Şubat 2016 Çarşamba

Koç Holding’in Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Koç'tan çalışanlarına ilk mektup

Koç Holding’in Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Koç'tan çalışanlarına ilk mektup  
Abisi Mustafa Koç'un ölümünden sonra Koç Holding yönetim kurulu başkanlığına getirilen Ömer Koç, holding bünyesinde çalışanlara elektronik posta yoluyla bir mesaj gönderdi. 

Koç topluluğunun özellikle yurt dışı açılım fırsatlarını titizlikle inceleyeceklerinin vurgulandığı mesaj şöyle:
"Bu büyük sorumluluk ve zorlu görev esnasında, sizlerin varlığı ve destekleri ile başarılı olacağımıza ve bayrağı hep birlikte daha yukarı taşıyacağımıza yürekten inanıyorum. Koç Topluluğu’nu büyük bir ileri görüşlülükle Vehbi Koç kurdu. Vehbi Bey hayatı boyunca, Topluluğumuzun yanında, ülkesi ve devletinin menfaatlerini her daim ön planda tuttu. 
Sonrasında Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı devralan Sayın Rahmi M. Koç’un güçlü liderliği ile Topluluğumuz büyüdü, ortaklıklar ile dışa açılmaya başladı. Rahmi Bey sayesinde, profesyonel yönetim anlayışımız da güçlendi. Mustafa V. Koç döneminde ise, farklı sektörlerde Türkiye’nin en büyük satın almaları ile Topluluğumuzu büyüttük. Faaliyet gösterdiğimiz her alanda, yurt içindeki liderliğimizi pekiştirdik. Mustafa Bey aynı zamanda, toplumsal ve sosyal konularda da hepimize örnek oldu, ülke çapında büyük, hepimizi gururlandıran projeleri hayata geçirdi. 
Son olarak, ileriye dönük hayalinin uluslararası arenada çok daha önemli başarılara ulaşmak olduğunu bizlerle paylaştı. 
Bundan sonra Mustafa Bey’in bizlere emanet ettiği bu mirası, Topluluğumuzu, O’nun bıraktığı yerden, hep birlikte, büyük ve güçlü bir aile olarak devralıp daha ileri götüreceğiz. Yeni hedeflerimizi gerçekleştirmek üzere uzun bir yola çıkıyoruz. Bu yolda en büyük dayanağım, Topluluğumuza gönülden bağlı olan siz değerli arkadaşlarımın desteği olacaktır. 
Önümüzdeki dönemde bilhassa, yurt dışı açılım fırsatlarını titizlikle inceleyeceğiz, küresel arenada yeni başarılar için çalışacağız. Yurt içindeki liderliğimizi perçinleyerek faaliyet gösterdiğimiz alanlarda pazar payımızı artırmayı hedefleyeceğiz. İnovasyon ve yeni teknolojiler konusunda cesaretli adımlar atacağız. İnsan kaynağımıza verdiğimiz önem ise her zamanki gibi en büyük farkımız olacak. Tüm bunları yaparken ülkemizin ekonomik olarak kalkınmasına sağlayacağımız katkının yanında, sosyal ve kültürel gelişimine olan desteğimiz de artarak devam edecek. Topluluğumuz, 90 yıllık geçmişiyle, çalışanlarıyla, bayileriyle, tedarikçileriyle ve tüm paydaşlarıyla çok özel ve çok büyük bir aile. Ben de bu ailenin bir ferdi olarak, vizyonumuzu ve hayallerimizi gerçekleştirmek için yoğun çaba sarf edeceğim. 
Bu vesileyle, Topluluğumuzun bu noktaya gelmesinde emeği geçen sizlere ve ailelerinize teşekkür ediyor, şu anda aramızda olmayanları saygı, rahmet, şükranla anıyor ve sizlere başarılar diliyorum."

İlgilendiğin konuları takip et hemen haberda

18 Şubat 2016 Perşembe

PKK'dan Ankara saldırısına ilişkin açıklama

PKK'dan Ankara saldırısına ilişkin açıklama 
28 kişinin öldürüldüğü 61 kişinin de yaralandığı Ankara saldırısına ilişkin PKK'dan açıklama geldi. PKK adına açıklama yapan Cemil Bayık, "Ankara’da militarizmin merkezinde yapılan eylem de halkımıza karşı yürütülen insanlık dışı vahşi soykırımcı katliamlara karşı misilleme eylemi olabilir." ifadelerine yer yerdi. 

 PKK adına açıklama yapan Cemil Bayık'ın  Ankara' saldırısına ilişkin açıklaması şöyle:
Ankara’da militarizmin merkezinde yapılan eylem de halkımıza karşı yürütülen insanlık dışı vahşi soykırımcı katliamlara karşı misilleme eylemi olabilir. Bu eylemi kimler yapmıştır bilemiyoruz. Ama daha önce Kürdistan'daki katliamlara misilleme olarak bu tür tepki eylemleri yapanların olduğunu biliyoruz. Herhalde eylemi yapanlar yakında niye yaptıklarını açıklarlar. Ancak şu açıktır ki, Kürtlere karşı bu kadar zalimce bir savaş yürütüldüğü ortamda birilerinin misilleme ve tepki eylemleri yapması anlaşılır bir durumdur. Cizre’de genç, sivil katleden bir devletin bu eylemler neden yapılıyor demeye hakkı yoktur. Bu eylemlerin sonuçları Kürdistan'da yapılanların yüzde biri bile değildir.


Ankara’da eylem oluyor, hemen büyük tepkiler gösteriliyor, paneller yapılıyor, bu eylemleri yapanların zalimliğinden söz ediliyor. AKP hükümeti Amed, Ankara ve Suruç katliamları olduğunda böyle naralar atmamıştı. Sabrımız şöyle taştı, böyle taştı deyip IŞİD’e karşı savaş açmamıştı. Lafta IŞİD'e de karşıyım deyip, ama esas olarak IŞİD'e karşı mücadele edenlere saldırmaktadır. Türk basını da aynı AKP hükümeti gibi davranıyor. Cizre’de, Sur’da, Silopi’de, Silvan’da, İdil’de, Gever’de ve Kürdistan'ın birçok il ve ilçesinde tanklarla, toplarla AKP hükümeti saldırıp yüzlerce sivili katlederken, yüzlercesini yaralarken hükümetimiz ve devletimiz neden sivil yerleşim yerlerine tankla, topla saldırıyor diye programlar yapılmamıştır. Dünyada sivil yerleşim yerlerine böyle tankla, topla saldırıldığı görülmüş müdür? Bu, insanlık suçu değil midir? Türk devletinin bu insanlık dışı politikalarına karşı bir yayıncılık yapılmamıştır. Ama sözde demokrat olduğunu söyleyen kişiler hemen aynı gün Ankara’daki eylem üzerine paneller yapıyorlar, bu eylemleri yapanların ne kadar zalim olduğundan dem vuruyorlar. İşte Türkiye gerçeği budur. Ankara eylemlerini yaratan gerçeklik de budur. Bu eylemleri kimin yaptığını bilmiyoruz; ancak Türkiye'nin aydınları, yazarları, basıncıları, siyasetçileri Türk devletinin bu zalimliğine karşı çıkmazsa; öfkeli Kürt gençleri de bu Kürt halkına yapılan saldırılara misilleme yapabilirler. Türkiye'de ahlaksız ve vicdansız bir çifte standart vardır. Kürt çocuğu, kadını, genci, yaşlısı hunharca, zalimce katledilirken sessiz kalanlar, Türkiye'de, hem de askeri hedeflere bir eylem olunca kıyamet koparıyorlar. Böyle pişkin, ikiyüzlü, çift standart yaklaşım olabilir mi? Yoksa Kürtlerin kadını, çocuğu, genci öldürülebilir diye bir kanun mu var? Eğer AKP hükümeti bu politikalardan vazgeçmezse tabii ki Türkiye de savaş alanı haline gelir. Köyleri yakılıp yıkılarak Türkiye metropollerine sürülen Kürtlerin şimdi Kürt şehirlerinin ve kasabalarının yakılıp yıkılması karşısında sessiz kalmasını kimse bekleyemez. 
Kuşkusuz Türk devleti Kürdistan'da bu kadar kirli bir savaş ve mücadele yürütürken Kürt halkı da, Kürt özgürlük mücadelesi de, gençleri de imkanlar dahilinde bulunduğu her yerde Türk devletinin savaşçı güçlerine, kültürel soykırımcı güçlerine yönelik mücadele edeceklerdir, direneceklerdir; kültürel soykırımcı güçlere yönelik eylem gerçekleştireceklerdir. Bunu ortaya çıkaran Türk devletinin politikalarıdır. Bu bakımdan tabii ki Türk devletinin ağır saldırıları karşısında, metropollerde ve Türkiye'nin birçok yerinde sömürgeci, kültürel soykırımcı sistemin kurumlarına karşı direniş olacaktır, eylem olacaktır. 
Savaş bir halka dayanarak yürütülebilir. Bu açıdan Kürdistan'da Kürt halkına dayanarak 40 yıldır bir mücadele yürütülmektedir. Ama metropollerde de milyonlarca Kürt vardır. Türk devletinin bu saldırıları karşısında metropollerdeki halkımız da direnişe geçmelidir, ayağa kalkmalıdır. Yine metropollerdeki halka dayanarak örgütlenip Türk devletinin kültürel soykırımcı hedeflerine karşı mücadele yürütülmelidir, yürütülecektir. Bu tabii ki yapılması gereken işlerdendir. 

Salih Necar kimdir Salih Necar kim Salih Necar özgeçmişi Salih Necar Ankara saldırısı

Salih Necar kimdir, Salih Necar kim, Salih Necar özgeçmişi, Salih Necar Ankara saldırısı

Salih Necar kimdir  
Ankara'da 28 kişinin öldüğü 61 kişinin de yaralandığı saldırıyı, Suriye vatandaşı PYD/YPG militanı 1992 doğumlu Salih Necar'ın düzenlediği iddia ediliyor..

Salih Necar'ın Temmuz ayında Suriyeli mültecilerle birlikte Türkiye’ye giriş yaptığında alınan parmak izinden  kimliğine ulaşıldığı da iddialar arasında yer alıyor.

17 Şubat 2016 Çarşamba

Ankara'da servis araçlarına düzenlenen terör saldırısında ölenlerin isimleri

Ankara'da servis araçlarına düzenlenen terör saldırısında ölenlerin isimleri
Ankara’da akşam saatlerinde bomba yüklü araçla yapılan terör saldırısında ilk açıklamalara göre 28 kişi hayatını kaybetti. 

Ankara Devlet Mahallesi'nde bomba yüklü araçla gerçekleştirilen saldırıda hayatını kaybeden 28 kişinin isimleri açıklandı.

Keçiören'de bulunan Adli Tıp Kurumu Başkanlığı'nın kapısına asılan liste şöyle:

Astsubay Kd. Çvş. Feyyaz İlhan
Astsubay Üçvş. Uğur Fetih Özdemir
Astsubay Bşv. Mehmet Kutlu
Astsubay Kd. Bçvş. Erkan Tümer
Sivil Memur Ayşehül Pürnek
Sivil Memur Sedat Durğun
Sivil Memur Mustafa Haliloğlu
Sivil Memur Meryem Yılmaztürk
Sivil Memur Mustafa Küçük
Sivil Memur Orçun Munyas
Astsubay Bçvş. Eren Ördek
İşçi Cumali Akman
Er Ali Öztaş
Rd. Kd. Bçvş. Mehmet Yener
Astsubay Kd. Bçvş. Recep Gülen
Astsubay Üçvş. Mehmet Koray Pınar
Astsubay Kd. Bçvş. Ertan Akgül
Astsubay Kd. Bçvş. Cüneyt Sertel
Sivil Memur Figen Gündüz
Astsubay Kd. Bçvş İbrahim Baran
Sivil Memur Fevziye Kayiş
İşçi Mevlüt Öksüzoğlu
Sivil Memur Güner Altınok
Sivil Memur Filiz Koçak
Sivil Mmeur Yıldız Demirtaş
Sivil Memur Muammer Kosacı
Sivil Memur Gülşen Yıldız
Fatma Berna Atmaca

14 Şubat 2016 Pazar

MHP'den Suriye'ye kara operasyonu tepkisi

MHP'den Suriye'ye kara operasyonu tepkisi
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'den, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun, Suudi Arabistan ile birlikte Suriye'de bir kara operasyonu yapılabileceği açıklamalarına sert tepki geldi. Bahçeli, "Suudi Arabistan ile yan yana geliniyorsa netice çok kötü tahminlerin ötesinde feci olaylara kapı aralayabilecektir" dedi.

Suudi Arabistan ile Suriye'ye yapılması planlanan kara operasyonu için sert tepki gösteren MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin açıklaması şöyle:
"Dışişleri Bakanı 'kara operasyonu lazım' sözleriyle AKP'nin nasıl bir anlayışta olduğunu deşifre etmiştir. Elbette hükümet ülke güvenliğini korumak, sınırlarımızın ötesinden kaynaklanan vahim tehlikelere karşı etkili ve caydırıcı önlemler almak mecburiyetindedir. Ancak küresel projeleri temin ve takviye için herhangi bir askeri operasyon planlıyor ve bu maksatla Suudi Arabistanla yan yana geliniyorsa netice çok kötü, tahminlerin ötesinde feci olaylara kapı aralayabilecektir. Türkiye yabancı başkentlerde kurgulanan şiddet ve vahşet senaryolarına taşeronluk yapamayacak, aksi halde akıbet korkunç olabilecektir"

PYD Eşbaşkanı Salih Müslim Türkiye'nin taleplerini reddettiklerini açıkladı

PYD  Eşbaşkanı Salih Müslim Türkiye'nin taleplerini reddettiklerini açıkladı
Türkiye'nin top atışlarından sonra PYD'nin Eşbaşkanı Salih Müslim yaptığı açıklamada Türkiye'nin taleplerini reddettiklerini söyledi.

PYD Eşbaşkanı Salih Müslim, Türkiye’nin YPG’nin Azez ve Miniğ Hava Üssü’den çekilmesi yönündeki taleplerini reddettiklerini açıkladı. 

Müslim, Suriyelilerin, Türkiye’nin herhangi bir müdahalesine karşı direneceğini ve  Suriye’nin içişlerine karışma hakkı olmadığını söyledi. 

TSK’nın PYD mevzilerinin vurulduğunu ve Suriyeli rejim unsurlarınca yapılan havan atışına da misliyle karşılık verildiğini duyururken dün akşam saatlerinde Başbakan Ahmet Davutoğlu, önemli açıklamalarda bulunmuştu. Davutoğlu, ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden ile yaptığı telefon görüşmesinde şu üç maddenin altını çizdiğini aktarmıştı:

  • YPG derhal, Azez ve çevresinden uzaklaşacak.

  • Koridoru tekrar kırma çabalarında bulunmayacak.

  • Minnak (Minniğ Hava Üssğ) Havaalanı’nı, Türkiye’ye veya muhalefete karşı kullanma hevesine kapılmayacak ve o hava alanını derhal boşaltacak.

Obüs nedir obüs ne demek

Obüs nedir obüs ne demek 

Obüs nedir  
Obüs, üst açı grubu atışlarda barut haklarının vuruş bölgeleri üst üste binen, görerek veya görmeyerek gözetleyici ile ateş edebilen ateşli silah.

Obüsler ile toplar arasındaki ayrım çok belirgin değildir. 

1980'li yıllara dek namlu uzunluğu/namlu çapı oranı 20'den küçük silahlar havan, 20 ile 30 arası olanlar obüs, 30'dan büyük olanlar top olarak adlandırılmaktaydı. Havanlar tek barut hakkı kullanırken obüs ve toplar farklı barut hakları kullanmakta, obüslerde 45 dereceden büyük açılarda farklı barut miktarlarıyla yapılan atışlar aynı noktaya düşürülebilmekteyken toplarda bu mümkün olmamaktaydı. 

Modern topçu silahlarının geliştirilmesiyle namlu uzunluğu 30 çaptan daha büyük olan silahların da üst açı grubunda farklı barut haklarıyla aynı noktayı vurması mümkün olmuştur. 
Günümüzde üst açı grubu atışlarda iki veya daha çok farklı barut hakkıyla aynı noktayı vurabilen topçu silahları obüs olarak adlandırılmaktadır.

Günümüzde karada kullanılan obüsler 105 ile 203 mm arasında çaplara sahiptirler. 

Obüsler hareket kabiliyetlerine göre başka bir araçla çekilen çekili ve kendi motoru ile yol alan, genellikle paletli olan kundağı motorlu obüsler olarak ikiye ayrılırlar. Bu ikisi arasında kısa mesafeleri kendi motoruyla katedebilen Panter gibi kendi yardımcı motoruna sahip çekili obüsler de bulunmaktadır.

12 Şubat 2016 Cuma

Rusya Başbakanı Dimitri Medvedev: “ABD, Rusya ve Türkiye dünya savaşı çıkmasını önlemeli

Rusya Başbakanı Dimitri Medvedev: “ABD, Rusya ve Türkiye dünya savaşı çıkmasını önlemeli
Almanya’nın Münih şehrinde düzenlenen 52. Güvenlik Konferansı'na katılan Rusya Başbakanı Dimitri Medvedev yaptığı açıklamada, “ABD, Rusya ve hatta Türkiye dünya savaşı çıkmasını önlemeli” dedi

Rusya  Başbakanı Dimitriy Medvedev, Almanya’nın Münih şehrinde düzenlenen 52. Güvenlik Konferansı öncesi açıklamalarda bulundu.  Suriye’ye başlatılacak olası bir kara harekatının dünya savaşına davetiye çıkarma anlamına geleceğini söyleyen Medvedev, “ABD, Rusya ve hatta Türkiye dünya savaşı çıkmasını önlemeli” dedi

Medvedev, “Suudi Arabistan Suriye’ye karadan girdiği takdirde bölgedeki başka ülkeler de otomatik olarak ihtilafa iştirak edecektir. Bu yüzden hem ABD, hem de Suudi Arabistan onlarca yıl devam edecek ve hatta tüm dünyayı içine çekecek yeni cihan harbi çıkmasını istiyor mu? Bilindiği üzere özellikle Arap dünyasında böyle bir savaş bir kere patlak verdiğinde herkes herkese karşı savaşmaya başlar” diye konuştu. Medvedev, “Suriye’de patlak verebilecek savaş kimsenin çıkarına olamayacağına göre ABD ve Rusya’nın ve hatta belirli çekincelerle Türkiye’nin de uyguladığı sert adımlarla taraflar görüşme masasına çekilmeli. Üçüncü Dünya Savaşı başlamasının kimse tarafından istenmediği düşünüyorum." dedi.  

5 Şubat 2016 Cuma

CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba Çocuk Cezaevleri için Kanun Teklifi Verdi

CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba Çocuk Cezaevleri için Kanun Teklifi Verdi
CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba çocuk cezaevleri için kanun teklifi verdi. Kanun Teklifi gerekçesinde, Türkiye’nin de taraf olduğu Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi ve Çocuk Koruma Kanunu uyarınca “çocukların yüksek yararının gözetilmesi” ilkesi hatırlatılarak, iyileştirme iddiası ile çocuk hükümlülere ziyaretlerin kapalı görüş usulü ile yapılmasının bir hak gasbına neden olduğu belirtildi

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, çocuk cezaevlerinde uygulanan kapalı görüş uygulamasının kaldırılarak, tüm görüşlerin açık usulle yapılması için TBMM’ye kanun teklifi verdi.

Teklif gerekçesinde, Adalet Bakanlığı’nın açıkladığı rakamlara göre hükümlü ve tutuklu toplamda 2.374 tane çocuk mahkum bulunduğu, diğer Ceza İnfaz Kurumlarında olduğu gibi Çocuk Ceza İnfaz Kurumlarında da kapalı görüş usulü uygulandığı belirtildi. Çocuk hükümlüler için de üç kapalı görüş, bir açık görüş olmak üzere infaz koruma memurları nezaretinde görüş hakkı verildiği belirtilen teklifte, kapalı görüş uygulamasında, aile veya ziyaretçi olarak gelen kişilerle gerçekleştirilen görüşmeler sırasında arada bir camın bulunduğu ve telefon aracılığı ile görüşüldüğü ifade edildi.

Teklif gerekçesinde, Türkiye’nin de taraf olduğu Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi ve Çocuk Koruma Kanunu uyarınca “çocukların yüksek yararının gözetilmesi” ilkesi hatırlatılarak, iyileştirme iddiası ile çocuk hükümlülere ziyaretlerin kapalı görüş usulü ile yapılmasının bir hak gasbına neden olduğu belirtildi. Gerekçede, "Çocukların aileleri ve ziyaretçileriyle iletişimlerini bu vesileyle zorlaştırmak, mahkum çocukların adalet duygusunu köreltmekte, bunun yanı sıra ötekileştirilme ve dışlanma duygusunu hissettirmektedir." ifadeleri yer alırken, bu problemlerin giderilmesi amacıyla Çocuk Ceza İnfaz Kurumlarında bütün görüşlerin açık görüş olması gerekmektedir denildi.

Genel Başkan Yardımcısı Ağbaba’nın TBMM Başkanlığına sunduğu Kanun Teklifi şöyle:

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI'NA

5275 Sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’da değişiklik yapılmasına ilişkin kanun teklifi ve gerekçesi ekte sunulmuştur.
Gereğini saygılarımla arz ederim.

Veli AĞBABA
Malatya Milletvekili


GENEL GEREKÇE
Ülkemizde Adalet Bakanlığı’nın açıkladığı rakamlara göre hükümlü ve tutuklu toplamda 2.374 tane çocuk mahkum bulunmaktadır. Diğer Ceza İnfaz Kurumlarında olduğu gibi Çocuk Ceza İnfaz Kurumlarında da kapalı görüş usulü uygulanmaktadır. Çocuk hükümlüler için de üç kapalı görüş, bir açık görüş olmak üzere infaz koruma memurları nezaretinde görüş hakkı verilmektedir. Kapalı görüş uygulamasında, aile veya ziyaretçi olarak gelen kişilerle gerçekleştirilen görüşmeler sırasında arada bir cam bulunmakta ve telefon aracılığı ile görüşülmektedir.

Türkiye’nin de taraf olduğu Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi ve Çocuk Koruma Kanunu uyarınca “çocukların yüksek yararının gözetilmesi” ilkesi benimsenmiştir. Bu ilkeden yola çıkarak, iyileştirme iddiası ile çocuk hükümlülere ziyaretlerin kapalı görüş usulü ile yapılması bir hak gaspına neden olmaktadır. Çocukların aileleri ve ziyaretçileriyle iletişimlerini bu vesileyle zorlaştırmak, mahkum çocukların adalet duygusunu köreltmekte, bunun yanı sıra ötekileştirilme ve dışlanma duygusunu hissettirmektedir.

Çocuk Ceza İnfaz Kurumlarında kapalı görüş usulünden kaynaklı ortaya çıkan psikolojik problemlerin en az seviyeye indirilmesi gerekmektedir. Bu amaç doğrultusunda Çocuk Ceza İnfaz Kurumlarında bütün görüşlerin açık görüş olması gerekmektedir.

MADDE GEREKÇELERİ
MADDE 1- 5275 Sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Kanunu’nun 83. Maddesinin 3. Fıkrasına bir cümle eklenerek, çocuk hükümlülere ziyaretlerde yalnızca açık görüş usulünün uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.

MADDE 2- Yürürlük maddesidir.

MADDE 3- Yürütme maddesidir.

5275 SAYILI CEZA VE GÜVENLİK TEDBİRLERİNİN İNFAZI KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ
MADDE 1 – 5275 sayılı Kanunun “Hükümlüyü Ziyaret” başlıklı 83. Maddesinin 3. Fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiştir.

“Çocuk hükümlülere ziyaretlerde açık görüş usulü uygulanır.”

MADDE 2 - Bu Kanun yayımlandığı tarihte yürürlüğe girer.

MADDE 3 - Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.”

Kaynak: chp.org

25 Ocak 2016 Pazartesi

ABD en büyük düşman Rusya olduğunu açıkladı

ABD en büyük düşman Rusya olduğunu açıkladı
ABD Kara Kuvvetleri Komutanı Milley, ABD'nin en büyük düşmanının Rusya olduğunu açıkladı.
ABD için yeryüzündeki en büyük tehdidin Rusya olduğunu söyleyen  Milley, Rusya'nın ABD için tehdit oluşturmasının sebebini de sahip olduğu nükleer güç olarak açıkladı.

ABD Ordusu Kara Savaşı Enstitüsü Dernek kahvaltısında konuşan ABD Kara Kuvvetleri Komutanı General Mark Milley, "ABD için yeryüzündeki en büyük tehdit Rusya" dedi. Milley, Rusya'nın ABD için tehdit oluşturmasının sebebini ise, sahip olduğu nükleer güç olarak açıkladı.

Rusya'yı agresif davranmakla suçlayan Milley, Rusya'nın ABD için tehdit oluşturmasının bir diğer sebebin de askeri alanda yaptığı yatırımlar olduğunu iddia etti.


24 Ocak 2016 Pazar

CHP MYK görev dağılımı 24 Ocak 2016

CHP MYK görev dağılımı

  • Kamil Okyay Sındır: Genel Sekreter  
  • Selin Sayek Böke: ve Parti Sözcüsü  ve Ekonomi Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı 
  • Veli Ağbaba: İşçi Sendikaları ve Sivil Toplum Kuruluşlarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı  
  • Çetin Osman Budak: İşveren Sendikaları ve Meslek Birliklerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı  
  •  Erdal Aksünger: Bilgi ve İletişim Teknolojilerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı 
  • Zeynep Altıok: İnsan ve Doğa Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı  
  • Tekin Bingöl: Parti Örgütü, Örgüt Yönetimleri ve Yurtdışı Örgütlenmeden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı  
  • Öztürk Yılmaz: Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı  
  • Yasemin Öney Cankurtaran: Tanıtım ve Halkla İlişkilerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı  
  • Lale Karabıyık: Sosyal Politikalardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı  
  • Ahmet Haluk Koç: İdari ve Mali İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı  
  • Bülent Tezcan: Hukuk ve Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı  
  • Seyit Torun: Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı