17 Aralık 2014 Çarşamba

Tahşiye Ne Demek Tahşiyeciler Kimdir Tahşiye Ne Demek

Tahşiye Ne Demek Tahşiyeciler Kimdir Tahşiye Ne Demek

Tahşiye ne demek
Arapça “tahşiye” kelimesinin TDK sözlüğünde dipnot yazma, çıkma yapma olarak geçiyor. Tahşiyeciler ismi ise Tufan Ergüder’in açıklamalarına göre Risale-i Nur kitaplarına haşiye yazmalarından ileri geldiğini belirityor. “Haşiye” kelimesi ise bir kitabı açıklamak için yazılan kitap ve dipnot anlamlarına geliyor. Tahşiyeci de böyle kitaplar yazan kişiye deniyor.

Tahşiye kimdir
TDK'ya göre tahşiye, dipnot ekleme, çıkıntı yapma anlamlarına geliyor. 

"Tahşiyeciler Grubu" kimdir
Fethullah Gülen'in 2009'da bir konuşmasında bahsettiği Tahşiyeciler; Nur hareketinin kolu ve liderleri 66 yaşındaki Mehmet Doğan'dır. Doğu'da Molla Muhammed olarak anılan Mehmet Doğan, Fethullah Gülen'in çeşitli fikirlerine karşı çıkışı ile bilinen bir emekli imam. Doğan, özellikle dinler arası diyalog olarak adlandırılan uluslararası projelere muhalefetiyle tanınıyor.

Tahşiyeciler grubu Nur Hareketi’nin bir koludur. Bu grubun Gülen karşıtı olduğu belirtiliyor. Ayrıca Tahşiyeciler grubunun ya da ‘Tahşiye Örgütü’nün El Kaide ile bağlantılı olduğu da iddia ediliyor. Eski Emniyet Müdürü Tufan Ergüder, Samanyolu TV’de Tahşiyeciler için şunları söyledi: “Biliyorsunuz 22 temmuzda operasyonlar silsilesi başlamıştı. 40 civarında polis hala cezaevindeler. Operasyonların da devam edeceği ifade edilmişti. Tahşiye soruşturmasına gelince bu grupta bir grup lideri var. El Kaide grubu bunlar ve silahlı mücadeleyi savunan bir grup. Ve ilk kez bir Nurcu grubunu selefileştirerek El Kaideleştirdiler, eskiden temelde Nurculuk’ta olan bir grup. Fakat daha sonra bu Molla Muhammet diyorlar. Aslında kitapları o yazmıyor ama Ruhname adlı kitabları var. Bu kitaplardan Üstad Bediüzzaman’ın Risale-i Nurlarına haşiyeler yazıyorlar açıklamalar yazıyorlar. Taşhiye ismi de oradan geliyor.”

16 Aralık 2014 Salı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan: Cemaat Sınav Sorularını Çalarak Belli Kurumlara Yerleşti

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan: Cemaat Sınav Sorularını Çalarak Belli Kurumlara Yerleşti
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Gebze Teknik Üniversitesi'nde yaptığı konuşmada Cemeat'in sınav sorularını çalarak belli kurumlara yerleştiklerini söyledi.  

Erdoğan'ın konuşması şöyle:
"Birikimini sahip olduğu konumu ülkesi için seferber etmek yerine, telefon dinlemeye yoğunlaşanların nasıl bir ihanet içinde olduklarını görüyoruz. Milletin parasıyla okudular, himmet adı altında topladıkları parayla okudular, soru çalarak belli kurumlara sızdılar. Millete çalışmak yerine gittiler uluslararası çevrelere, uluslararası istihbarat örgütlerine çalıştılar. İşte TÜBİTAK işte bunun en bariz örneğidir. 
Bilim üretmesi gereken TÜBİTAK gizli bir şekilde bir ihanet şebekesine onun maşası olan çevrelere çalıştı. Bugün ise bir normalleşme süreci içine girmiştir, normalleşmiştir diyemiyorum, daha henüz yok, ciddi temizliklerin yapılması gerekiyor, biraz daha zaman alacak. 
Biz birilerinin özgürlüğü için değil 77 milyonun özgürlüğü için mücadele edeceğiz. Bunu inşallah başardık, başarıyoruz. Güçlü Türkiye imtiyazlı kesimlere özgürlük çıkar sağlayan operasyonlarla artık başa çıkabiliyor. Dünden itibaren ulusal ve uluslararası medyada başlatılan Türkiye aleyhtarı algı operasyonları da boşa çıkacak. Çetelerin hukuku değil milletin hukuku Türkiye’yi özgür bir konuma yükseltecek. 
Allah nefes verdiği müddetçe bu mücadelemiz sürecektir. Ardından bayrağı genç nesiller alacak. Sizlerin yetiştireceği o nesillere inanıyoruz. Gayretleriniz için alın teriniz bilim aşkınız için sizlere milletçe şükranlarımızı sunuyoruz."

10 Aralık 2014 Çarşamba

AKP Genel Başkan Yardımcısı Beşir Atalay Osmanlıcayı Savundu

AKP Genel Başkan Yardımcısı Beşir Atalay Osmanlıcayı Savundu
AKP Genel Başkan Yardımcısı ve parti sözcüsü Beşir Atalay Osmanlıcayı savundu. Parti genel merkezinde basın açıklaması yapan Atalay ,"CHP Genel Başkanı 'ortaçağ' açıklaması yaptı. Bu açıklamalar başka ülkede yapılsa sokağa çıkamazlar. Bu kadar cehalet olmaz. Bu ülkenin mensubu olarak utanıyorum" dedi. 

19. Milli Eğitim Şurası'nda alınan kararları savunan Atalay şu açıklamayı yaptı: 
Geçen hafta önemli bir eğitim şurası tamamlandı. Parti olarak görüşlerimizi paylaşmak istiyorum. Bu şurada çok önemli konular tartışıldı, 200 kadar tavsiye kararı alındı. Eğitimle ilgili her konuda bu tavsiye kararları var. Bu şuralarda en aykırı görüşler bile gündeme gelir. Eğitimle ilgili özgür bir ortam, burada yine iyi bir katılım oldu. 
CHP bu 200 kadar tavsiye kararıyla ilgilenmedi. Osmanlıca ve din eğitimiyle ilgili tavsiye kararını eleştirdi. Eğitimle ilgili alınan tavsiye kararları gündemlerine girmedi. CHP sanki bu kararların hepsi uygulanacak gibi bir tutum içinde. Geleneksel kalıpları için tepki gösterdiler. Genel başkanları 'ortaçağ' açıklaması yaptı. Bu açıklamalar başka ülkede yapılsa sokağa çıkamazlar. Bu kadar cehalet olmaz. Bu ülkenin mensubu olarak utanıyorum. Siyaset kesiminde böyle bir temsili kabul edemiyorum. Neresinden baksanız cehalet. 
İslam dünyasına ve bizim tarihimize baktığımızda "Asr-ı Saadeti" ve Osmanlı dönemini de Ortaçağ kabul ederler. Osmanlıca'nın Türkçe olduğunu da bilmezler. Bizim bütün klasiklerimiz Osmanlıca'dır. Kendimizi sadece Cumhuriyet döneminde yapılmış eserlerle mi ifade ediyoruz?