2 Kasım 2013 Cumartesi

Diyanete Göre Erkeklerin Küpe Takması Günah Dövme İse Caiz Değilmiş

Diyanete Göre  Erkeklerin Küpe Takması Günah Dövme İse Caiz Değilmiş 
Diyanet her geçen gün yeni bir alana el atıyor. Son dönemde sık sık günlük hayatla ilgili fikir beyan eden  Diyanet, dövme yaptırmanın "caiz olmadığını", erkeklerin küpe takmasının ise mekruh yani günaha yakın olduğunu açıkladı.

Sorulan bir soruyu değerlendiren Dinayet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu, dövme yaptırmanın caiz olmadığına dair görüşünü açıkladı. Diyanet açıklmasında, "vücuda iğneler batırılıp, açılan deliklere boyalı maddeler konularak yapılan dövmenin, eski çağlardan beri yapılan bir cahiliye adeti" olduğunu açıkladı.

Diyanet'in Dövme ile ilgili açıklaması şöyle:
"Sağlık açısından zararlı olduğu gibi, dinen de yasaklanmıştır. Nitekim, dikkat çekmek, daha güzel görünmek amacıyla, yaratılıştan verilmiş olan özellik ve şekillerin değiştirilmesi İslam dininde, fıtratı bozma kabul edilerek yasaklanmıştır (Nisa 4/119). Hz. Peygamber, süslenmek maksadıyla vücuda dövme yapmak, dişleri incelterek seyrekleştirmek gibi ameliyeleri, yaratılışı değiştirmek, fıtratı bozmak kapsamında değerlendirmiş ve bunu yapanların ve yaptıranların Allah’ın rahmetinde uzak olacağını bildirmiştir. Dolayısıyla dövme yaptırmak caiz değildir" 

Diyanete göre erkeklerin küpe takması günah
Erkeklerin küpe takması caiz midir?" şeklindeki bir soruyu da cevaplandıran Diyanet, erkelerin küpe takmasının günaha yakın olduğunu açıkladı.

Diyanet'in erkeklerin küpe takmasına ilişkin görüşü şöyle:
"Müslüman erkeklerin kadınlara has süs eşyalarını kullanmaktan uzak durmaları gerekir. Zira Peygamberimiz, 'Kadınlara benzemeye çalışan erkekler ve erkeklere benzemeye çalışan kadınlar Allah’ın rahmetinden uzak olsun' (Buhari, Libas, 61-62) buyurmuştur. Bu ve benzeri uyarılar sebebi ile İslam alimleri, erkeklerin küpe gibi kadınlara özgü takıları takmalarını tahrimen (harama yakın) mekruh saymışlardır"  

1 Kasım 2013 Cuma

Sabah Yazarı Sevilay Yükselir'den Şafak Pavey Hakkında İnsanlık Dışı Tweetler

Sabah Yazarı Sevilay Yükselir'den Şafak Pavey Hakkında İnsanlık Dışı Tweetler
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Şafak Pavey dün TBMM'de türbanlı milletvekilleriyle ilgili yaptığı konuşmadan sonra yandaş basının hedefi oldu. Sabah Gazetesi yazarı Sevilay Yükselir de Şafak Pavey’in 1996 yılında henüz 19 yaşındayken Zürih’teki bir tren istasyonunda bir koluyla, bir bacağını kaybettiği acı kazayla ilgili akıl almaz ve insanlık dışı iddialarda bulundu.

Sabah yazarı Yükselir attığı tweette Pavey için, “Bu ilk yalanı değil. İsviçre’de 1 çocuğu kurtarmak için mi yoksa kocası terk ettiği için mi o trenin önüne atladı sormak lazım kendisine!” diye yazdı

Sabah gazetesi yazarı Sevilay Yükselir attığı tweetler sosyal medyada büyük tepki topladı.

İşte o tweetler:
“Bu ilk yalanı değil. İsviçre’de 1 çocuğu kurtarmak için mi yoksa kocası terk ettiği için mi o trenin önüne atladı sormak lazım kendisine!”

“Bakın yazdıklarımdan geri adım atıyorum demedim.Sadece bir twet vardı yazmamış olmayı yeğlerdim onu sildim.Gerisi duruyor ve aynı noktadayım"

"Bakın bi daha yazıyorum.Son kez.O tweti doğru olmadığı için silmedim.Dostumun uyarısı üzerine sildim.Siz hakaret ettiniz diye değil!"

Kadın Kuruluşları Türbanla İlgili Açıklama Yaptı Türban Kamuda Eşitsizliği Arttırır

Kadın Kuruluşları Türbanla İlgili Açıklama Yaptı "Türban Kamuda Eşitsizliği Arttırır"
Kadın kuruluşları türbanla ilgili bir açıklama yaptı. Yapılan açıklamada  "Türban kamuda eşitsizliği arttırır.  AKP türbanla kendisine can simidi yaratıyor. AKP türban tartışmasını TBMM’ye taşıyarak gerilemekte olan iktidarına, yeni can simitleri yaratmaya çalışmaktadır"ifadelerine yer verildi.

Alevi Kadınlar Derneği ve Cumhuriyet Kadınları Derneği'nin de aralarında bulunduğu kadın kuruluşları, kamuya ve TBMM'ye türbanlı milletvekillerinin girmesiyle gündeme gelen türban tartışmalarına ilişkin bir açıklama yayınladı.

İşte o açıklama:
"Yürürlükte bulunan Anayasa’ya ve Meclis İç Tüzüğüne uygun bir biçimde başı açık olarak TBMM’de uzun süredir görev yapmakta olan kadın milletvekillerinin tutumunun sonuçları gün gibi açıktır. AKP, sözde özgürlük adına siyasi bir simge olarak kullandığı türban tartışmasını TBMM’ye taşıyarak gerilemekte olan iktidarına, yeni can simitleri yaratmaya çalışmaktadır. Bu konuda kimi basın organlarının, hukuka aykırı tutuma dikkat çekmek yerine, halkın ve muhalefet partilerinin nasıl davranması gerektiği konusunda fikir yürüten tutumları, bu eylemlin yaklaşmakta olan seçimlerde, AKP’nin mağdur edebiyatına sarılmaktan başka çaresi kalmadığının da işaretidir."
"Bugün mağdur olan esas olarak kadınlarımızdır. Yaşamın din kurallarına göre değil, dünya gereklerine göre, akla ve bilime uygun olarak düzenlendiği çağdaş toplumlarda kadın, cinsel bir meta değil, insandır. Erkek cinsiyetiyle eşittir. Onun bir kimliği ve kişiliği vardır. Cumhuriyet hukuku da cinslerarası eşitlik gibi bireyler arasında da dil, din, ırk, etnik köken vb. tüm alanlarda eşitliği sağlamayı hedef almıştır. Türban, kamuda bu eşitliği bozar. Bireyler arasına inançlara göre, barikatlar kurar. Kamuda ve dolayısıyla en önemli kurum olan TBMM’ de bireyler, temsilcilerinin kendileri için eşit hizmet sunduklarının bilincinde olmak isterler"
"İktidar, mutlak değildir. Dağıtılmış ve yok edilmiş bir hukuk, bütün bir ülke için tehdittir. Bu güzel yurtta hepbirlikte yaşamaya devam edeceğiz. Bu birliği sağlayacak Cumhuriyet hukukudur. Milletvekilleri ve geniş anlamda iktidarlar, halkın istemlerine özen gösterdikleri sürece değer kazanırlar. Halkı bölmenin vebali büyüktür. Ama unutmayınız, bölen karşısında halkın birleşen gücü geleceği kurar. Bunun işareti de dün verilmiştir. Bu ülkenin sahibi olan biz kadınlar, size, kadın aklı ve duyarlığı çağrısı yapıyoruz. Parçalanmak için değil birlik için emek veriniz. Tarihe karşı sorumluluğunuzu unutmayınız."