3 Aralık 2011 Cumartesi

Şike Soruşturmasında 1 numara Olgun Peker 2 numara Aziz Yıldırım


1 numara Olgun Peker 2 numara Aziz Yıldırım
Eski Giresunspor Başkanı Peker ve Fenerbahçe Başkanı Yıldırım’ın iki ayrı örgüt kurarak şike suçunu işledikleri iddia edildi. İddianamede örgütün 1 numaralı şüphelisi Peker, 2 numaralı şüphelisi ise Yıldırım olarak yer aldığı öne sürüldü

Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı’nca yürütülen soruşturma kapsamında Temmuz ayında 100’ün üzerinde futbol adamı gözaltına alınmış, Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım’ın da aralarında bulunduğu 31 kişi tutuklanmıştı. Geçtiğimiz günlerde şike suçunu düzenleyen yasada sanıklarına lehine yapılan değişiklik, TBMM’de kabul edilmiş ve 20 tutuklu sanık bu gerekçeyle tahliyesini talep etmişti.

Savcı Mehmet Berk ise, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini istemişti. Nöbetçi 11. Ağır Ceza Mahkemesi, tutuklu şüpheliler Aziz Yıldırım, İlhan Yüksel Ekşioğlu, Mehmet Şekip Mosturoğlu, İbrahim Akın, Abdullah Karakuz, İskender Alın, Korcan Çelikay, Ahmet Ateş, Tayfur Havutçu, Ali Kıratlı, Serdal Adalı, Ümit Karan, Cemil Turhan, Mecnun Otyakmaz, Bülent Uygun, Ahmet Çelebi, Tamer Yelkovan, İbrahim Bülent İşçen, Haldun Şenman ve Talat Emre Koçak’ın tahliye talebinin reddine karar vermişti.

31’i tutuklu 93 şüpheli
Savcı Berk, soruşturmayı tamamlayıp iddianameyi hazırladı. 31’i tutuklu 93 şüphelinin yer aldığı iddianamede Eski Giresunspor Kulübü Başkanı Olgun Peker’in, “şike yapmak için kurulduğu öne sürülen örgütün lideri” olduğu iddiasıyla 1 numaralı şüpheli olarak yer aldığı öğrenildi. İddianamede 2 numaralı şüphelinin Aziz Yıldırım olduğu, Türkiye Futbol Federasyonu Başkanvekili Göksel Gümüşdağ’ın da şüpheliler arasında yer aldığı ileri sürüldü. Yıldırım ve Peker’in, iki ayrı örgüt kurarak şike suçunu işledikleri öne sürüldü.

15 günde karar verecek
Berk, iddianameyi İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili Fikret Seçen’e gönderdi. Seçen’in onaylaması durumunda iddianame mahkemeye gönderilecek. Mahkeme de 15 günlük incelemenin ardından iddianamenin kabulü ya da reddi yönünde karar verecek.

‘Savcı nasıl uygun görürse’
Avukatlar, iddianamede ‘1 numaralı sanık’ olmanın dava kapsamında ne anlama geldiğini şöyle anlattı:
Hasan Gürbüz: Bu işin yazılı olmayan bir kuralı var. Lider bir numara olarak, yardımcısı ise iki numara olarak yazılır. Ancak bunun aksini de gördüm. CMK’ta örgüt liderinin hangi sırada olacağı ile bir madde yok. Bu nedenle savcılar sanıkları nasıl uygun görürlerse iddianameye öyle yazıyor.

Tolga Akalın: Sanık sıralaması itibariyle örgüt lideri 1’de ya da diğer sıralarda olabilir. İddianamenin teknik açısından örgütün yönetim şemasına uygun yapılması mahkemenin iddianameyi anlamasını kolaylaştırır. Ancak CMK’da örgüt lideri 1. sırada olur diye bir kısıtlama yok.milliyet/ESRA ALUS

Suudi Arabistan'da Kadınlar Araba Kullanırsa Bakire Kadın Kalmazmış


 Suudilerin Bilimsel Araştırması
Kadınlar araba kullansa 10 yılda bakire kalmaz!
Suudi Arabistan’ın bitmek bilmeyen “Kadınlar otomobil kullanmalı mı” tartışması, yeni yayımlanan “bilimsel” bir raporla farklı bir boyut kazandı.

Meclis el-İfta el-Âlâ adlı ülkenin en yüksek dini kurumu, Suudi Arabistan’da yasama görevini yürüten Şura Konseyi’ne gönderdiği bu raporda, kadınlara sürücü ehliyeti verilmesi durumunda, ülkede 10 yıl içinde bakire kadın kalmayacağı öne sürüldü.

Eşcinsellik patlarmış
Raporda, otomobil kullanmakla başlayacak ve sonra da önü alınamayacak olası gelişmelerin, kısa süre içerisinde “fahişeliği, pornografiyi, eşcinselliği ve boşanmayı yaygınlaştıracağı” savunuldu. Raporu Meclis el-İfta el-Âlâ adına hazırlayan Profesör Kemal Suphi, metnin içinde kendisine ait şu yoruma da yer verdi: “Bir gün bir Arap ülkesinde kahvehanede oturuyordum. Tüm kadınlar bana bakıyordu. Bir tanesi bana, ‘müsaitim’ anlamına gelen bir işaret yaptı. İşte kadınlara araba kullanma izni verildiğinde bunlar olur.”hürriyet

2 Aralık 2011 Cuma

Adenomatöz Polip Nedir Adenomatöz Polip Ne Demek


Adenomatöz Polip Nedir 
Kalın Bağırsak Polipleri
Polipler mide, ince bağırsak ve kalın bağırsaktan kaynaklanan organın iç yüzeyine doğru büyüyen kitlelerdir. Erişkinlerin % 15-20’sinde görülürler. Poliplerin çoğu iyi huylu olmasına karşın bazılarında kanser gelişimi görülmektedir. Polipler kalın bağırsağın tüm bölümlerinde görülmesine karşın sıklıkla kalın bağırsağın sol bölümü, sigmoid kolon ve rektum’da bulunurlar. Poliplerin büyük bölümü belirti vermezler ve tesadüfen endoskopi yada bağırsak röntgeninde tespit edilirler. Polipler bazen kanama, mukus salgısı, bağırsak hareketlerinde değişiklik ve karın ağrısı gibi belirtiler verebilirler. Polipler kolonoskopi veya ilaçlı bağırsak röntgeninde görülebilirler ve her ikisi içinde işlemden önce bağırsak hazırlığı gerekir. Sigmoidoskopi tetkikinde kalın bağırsağın sadece sol bölümünü incelenir ve bağırsak hazırlığı gerektirmez. Bir polip dahi belirlense, tüm kalın bağırsağı incelemek gerekir, çünkü bu hastaların % 30’unda kalın bağırsağın diğer bölümlerinde polipler olması beklenir. Poliplerin endoskopi sırasında sadece gözle bakılması ile kanserleşme olasılıklarını anlayabilmek mümkün olmadığından alınmaları önerilir. Bazı poliplere elektrokoter ile dokunmak yeterli iken diğerleri ‘snare’ adı verilen kement şeklindeki tel ile alınır (polipektomi işlemi). Bu işlem için hastayı yatırmaya gerek yoktor ve ayaktan tedavi şeklinde yapılabilir. Polipler alınırsa tekrarlamaları beklenmez. Ancak, hastaların % 30’unda kalın bağırsağın farklı bölümlerinde yeni poliplerin çıkması beklenir. Bu nedenle polip bulunan hastaların belirli aralıklarla takipte olmalarında yarar vardır.

Poliplerin Sık Görüldüğü Kalın Bağırsak Hastalıkları:

Familyal Adenomatöz Polipozis

Familyal adenomatöz polipozis (FAP) kalıtsal yolla iletilen ve kalın bağırsak (kolorektal) kanserlerininin %1’ini oluşturur. ‘F’ harfi familyal yani ailevi kelimesinin kısaltması, ‘A’ harfi belirlenen poliplerinin türünü ifade eden adenomatöz kelimesinin kısaltması ve ‘P’ harfi çok sayıda polip’i ifade eden polipozis kelimesinin kısaltmasıdır.

APC geni adı verilen FAP geni, 5. kromozomun uzun bacağında yer alır.
Familyal adenomatöz polipozis (FAP) hastalığında ergenlik çağından başlayarak kalın bağırsakta yüzlerce ve hatta binlerce polip gözlenir.

Familyal adenomatöz polipozis (FAP) hastalarının % 80’den fazlasında mide ve ince bağırsakta da polipler olur. Midenin fundus adı verilen üst bölümünde yer alan poliplerde kanserleşme görülmezken, midenin antrum adı verilen çıkış kısmındaki poliplerin kanser riski taşıdığı bilinmektedir.

Familyal adenomatöz polipozis (FAP) hastalarında polipler onikiparmak bağırsağında (duodenum) yer alırsa kanserleşme riski % 4’tür, ancak çok aşırı sayıda polip olan vakalarda kanser riskinin % 25’e kadar çıkabildiği bilinmektedir.

Familyal adenomatöz polipozis (FAP) hastalarının % 60-70’i anne veya babalarından kalıtım yolu ile ilgili APC genini alırlar. Hastaların % 80’inde gen bozukluğu (mutasyon) gösterilebilirken, % 20’sinde ise bu olanak yoktur.

Familyal adenomatöz polipozis (FAP) hastalarının % 30’unun anne ve babalarında hastalık yoktur.
Kesin tanı kolonoskopi, sanal kolonoskopi veya bağırsak röntgeni sonucunda konulur.

Belirtileri:
Makattan kanama
Karın ağrısı
Kansızlık
Kilo kaybı
Dışkılama alışkanlıklarında değişiklik

Tedavi:
Bu ameliyatın tamamlayıcısı olarak 2-3 aylık bir süre için ileostomi (ince bağırsağın son ısmının deriye ağızlaştırılması) de eklenir.
Kalın bağırsağın son bölümü olan rektum’da az sayıda polibi olan hastalarda rektum bölümündeki polipler kolonoskopi ile alınır ve rezervuar’a (poş) gerek kalmadan ileo-rektal anastomoz (bağlantı) yapılır.
Ortalama hastane yatışı bir hafta civarındadır. Hastaların işe geri dönme süreleri 6-8 hafta alır.
Kalın bağırsak ortadan kalktığından bağırsak hareketleri çok hızlanır ve dışkılama sayısı artar.
Yüzlerce ve hatta binlerce kalın bağırsak polibinin kolonoskopi ile alınması mümkün olamayacağından cerrahi olarak kalın bağırsağın tümünün çıkartılması ve ince bağırsağın son bölümü olan ileum’dan bir rezervuar (poş veya yeni rektum) yaparak makat bölümüne (anal kanal) anastomoz (bağlantı) yapmak gerekir. Bu ameliyat tıp dilinde total kolektomi veya total proktokolektomi ve ileo-anal poş tekniği olarak adlandırılır.
Hastaların sosyal ve cinsel yaşamları bir değişiklik olmaz.
Kadınların hamilelik durumunda doğum şeklinin belirlenmesi için önceden doktorlarınla doğumun yöntemini kararlaştırmaları gerekir.

Takip:
Hastalar ve birinci derecede aile bireyleri kalın bağırsak, rektum ve mide yönünden endoskopi ile yıllık takibe alınırlar.
Polip tespit edilmezse, 35 yaşına kadar yılda bir kez kolonoskopi yapılır.
35 yaşından sonra bağırsak kanserinde yapılan takipler ile devam edilir.
Ayrıca, 20 yaştan itibaren, Gastroskopi ile mide, onikiparmak bağırsağı (papila bölgesi) incelenmelidir.
Bu hastaların takibinin kolorektal cerrahi veya koloproktoloji alanında çalışan hekimler tarafından yapılması uygun olacaktır. Tüm ailenin bir veri tabanının oluşturulması takipte kolaylık sağlar.