20 Aralık 2024 Cuma

2025 Asgari Ücreti

 2025 Asgari Ücret Ne Olacak

TÜRK-İŞ asgari ücret talebini, 29 bin 583 lira olarak açıkladı. Bu talebin azami olduğunu düşündüğümüzde, asgari ücretin daha aşağıda bir rakam olacağı anlaşılıyor. 

İşveren ve AKP iktidarının ortak belirleyeceği bir rakamın, asgari ücret olarak açıklanacağı öngörülebilir. 

19 Haziran 2023 Pazartesi

Özgür Yici Kimdir

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun yeni atadığı danışmanı Özgür Yici kimdir?

Özgür Yici Kimdir

Özgür Yici, aileden Cumhuriyet Halk Partili

Babası Özkal Yici Erdal İnönü’yle beraber SODEP kurucuları arasında yer almış, CHP’de üç dönem PM üyeliği yapmış. Nurettin Sözen döneminde İBB CHP Grup Başkanvekilliği ve Şişli Belediyesi’nde Fatma Girik dönemi Belediye Başkan Yardımcılığı görevini yürütmüş. 

Devamı gelecek...

18 Haziran 2023 Pazar

Bayram Tatili Kaç Gün

Kurban Bayramı Tatili Kaç Gün?

Kurban Bayramına sayılı günler kala herkes bayram tatilinin kaç gün olacağını merak ediyor.

Bu yıl Kurban Bayramı 28 Haziran 2023 Çarşamba gününe denk geliyor.

26-27 Haziran tarihleri de tatil ilan edildi

Yani 24 Haziran Cumartesi ile 2 Temmuz Pazar günleri arası tatil. 

Kurban Bayramı tatili toplan 9 gün.


13 Haziran 2023 Salı

Taliban'dan Türkiye'ye Çağrı: Sınırlarınızdaki Afganları Alın

Taliban’dan Türkiye’ye çağrı: Sınırlarınızdaki Afganları ülkenize alın, insanca koşullarda yaşamlarını sağlayın.

Afganistan devlet haber ajansı Bakhtar'ın haberine göre, Taliban'ın İran'daki diplomatik temsilcisi Müftü Muhammed Alim Nurani, sınırdaki Afganların Türkiye'ye alınması için Tahran Türk Büyükelçiliği’ne giderek diplomatlarla görüştü.  

Taliban temsilcisi Müftü Muhammed Alim Nurani görüşmeden sonra, "Türkiye ve Afganistan’ın siyasi geçmişi çok eskiye dayanıyor. Türkiye, İran sınırındaki Afgan göçmenlere kolaylık sağlamalı. Türkiye'de yaşayan Afgan göçmenler de kötü şartlar altında yaşıyor." açıklamasını yaptı.

Taliban'dan kaçan Afganların Türkiye'ye girişinin sağlanması için Taliban yönetimin devreye girerek resmi görüşmeler yapması tartışma yarattı. Afganistan'da insanları taşlayarak öldüren, muhalefete yaşam hakkı tanımayan, tüm evrensel değerlerden uzak, kadınların okula gitmelerini dahi yasaklayan Taliban yönetimimin Türkiye'deki Afganların kötü şartlarda yaşadığını söylemesi şaşkınlık yarattı.

Taliban'ın Türkiye'den talepleri şu soruları da gündeme getirdi. Taliban yönetimi kendi vatandaşlarının yaşam koşullarından endişe duyuyorsa neden geri çağırmıyor?Türkiye sınırına dayanan Afganlara insanca yaşam koşullarını neden kendisi sunmuyor? Taliban'ın İran Temsilcisi Afganların İran'da kalması için değil de Türkiye'ye geçmesi için neden çabalıyor?"

11 Haziran 2023 Pazar

2000 Sonrası İçin Emeklilik Hakkı

2000 Sonrası İçin Emeklilik Hakkı

Emeklilikte yaşa takılanlar için çıkartılan yasa kimseyi tatmin etmedi. 2000 sonrası SGK’liler için adalet isteyenler mücadeleye devam ediyor. 

Emeklilikte adalet isteyenler yaptıkları basın açıklamasıyla taleplerini bir kez daha gündeme taşıdılar. 

 İşte “2000 sonrası SGK’liler için adalet” isteyenlerin açıklaması: 

 " 8.9.1999 tarihini bir günle kaçıran işçi 17 sene daha bekleyecek ki emekli olsun. Bu akla mantığa vicdana sığar mı? Birçok işçi arkadaşımız prim gün sayısını doldurmasına rağmen yaş sınırlandırması yüzünden emekli olamıyor. Zaten fabrikalarda gece gündüz çalışıp yıpranmaktayız. 65 yaşına kadar beklemek ya da çalışmak mümkün mü?  

Ekrem İmamoğlu CHP Genel Başkanlığı'na Aday Mı

Ekrem İmamoğlu CHP Genel Başkanlığı'na Aday Mı?

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, kendisine yöneltilen "CHP Genel Başkanlığı'na aday mısınız?" sorusuna, "Benim aday olduğum tek şey var; ülkemizde aynen İstanbul'da olduğu gibi büyük bir değişim." yanıtını verdi.

İBB Haliç Su Sporları Merkezi açılışını yapan İmamoğlu daha sonra basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

İşte Ekrem İmamoğlu'nun yanıtı:

"Esas olan, sistem önemlidir. Şu an İstanbul'da yaptığımız ve kalıcı temellere oturmasını arzu ettiğimiz şey. Halkı önceleyen, herkesin almak istediği hizmeti bulabildiği bir süreci, kendine ait bir kurum olduğunu kavrayabilen ve devlet yönetimi, kamu yönetimi, bir şehrin yönetimi noktasında bir süreç tarif ediyoruz, bir sistem tarifliyoruz. Ve bu sistem, milletimizin zihnine nakşediyor. Yani bunun kendileri için en doğru yol, yolculuk olduğunu görüyor ve hissediyor. Bizim İstanbul'da aldığımız destek, tam da bu yönde bir destek. Yoksa kişilere bağlı ya da bir belediye başkanına ya da bir lidere bağlı süreçler, onun ömrüyle ya da onun süresiyle kısıtlı kalır. Biz, ülkemizde bir sistem vadediyoruz. Bu bir değişimdir. Yani bu değişim, kalıcı bir değişimdir. Bir İstanbul modeli, bir yerel yönetim modeli, bir 21. yüzyıl yerel yönetim anlayışı ya da ‘yeni nesil belediyecilik anlayışı’ diye tariflediğimiz çok yönlü bir süreçten bahsediyoruz. Tam da İstanbul, bunun merkezidir, odağıdır. Siyasetin de bu anlamda bir modele, bir geleceğe ihtiyacı vardır. Bunun inşa edilmesi şarttır. Ben bu inşanın, bu demokrasi anlayışının ya da kapsayıcılığın, ‘Türkiye'de neleri eksik yaptık’ diye bakarak geleceğe daha umutla bakışın, muhalefetin mutlak irdelemesi ve öncelemesi gereken alan olduğunu düşünüyorum. Bu bağlamda ben, bu değişimi var etmenin, başta kendi partim olmak üzere, bütün muhalefetin inşası yönünde bir durum olduğunu ifade ettim ve etmeye devam ediyorum. Ben, idealleriyle yaşayan bir insanım. İdeallerimin vücut bulduğu siyasi partinin de bu yönde adım atmasını ısrarla, asla vazgeçmeden istemeye devam edeceğim. Değişim şarttır. Değişim; usulleriyle, sisteme toplumu katışıyla, birtakım hatalardan geri dönmekle mümkün olabilir. Onun yerine doğruları koyarak mümkün olabilir. Bunun parti içinde tabii ki tartışılması en doğrusu. Elbette çok geniş fikirlerim var. Gereken kısmını kamuoyuyla gerekli olan kısmını partimin yöneticileriyle, kişileriyle paylaştım. Paylaşmaya da devam edeceğim. Bu değişim noktasındaki fikrimde net olarak kararlıyım. Menzile yürüme hususunda net olarak kararlıyım. Asla kişilere bağlı bir düzenin değil, kalıcı bir demokrasi düzeninin bu ülkede var olması için, bunun partimizde de var olması yönünde kararlıyım. İstanbul'da değişim nasıl çok güzel bir sonuç verdiyse eminim ki siyasetteki bu anlamda değişim, hele muhalefette ve kendi partimden başlayan bu kıvılcımın Türkiye'ye çok iyi geleceğini çok iyi görüyorum. Belediye başkanları, seçildikleri belediyelere hizmet etmek durumundalar. Onu oradan alıp başka bir işe verelim, bu siyasetin temeline aykırıdır. Ekranlar üzerinden başta siyasi partimin genel başkanı veya diğer fertlerine mesaj yollamayı yanlış buluyorum. Buralardan mesaj yollamak değil, karşılıklı konuşmanın daha doğru ve tutarlı olacağını düşünüyorum. Benim aday olduğum tek şey var; ülkemizde aynen İstanbul'da olduğu gibi büyük bir değişim."

8 Haziran 2023 Perşembe

Göçle Mücadele Etmeden Ekonomi Nasıl Düzelir

Göçle Mücadele Etmeden Ekonomi Nasıl Düzelir

Demokrat Parti Göç ve Sosyal Politikalardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı İlay Aksoy,  yeni atanan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e "Göçle mücadele etmeden ekonomiyi nasıl düzeltecek?" diye sordu.

Aksoy,  “Sayın Mehmet Şimşek'e şunu sormak istiyorum: Göçle mücadele etmeden ekonomiyi nasıl düzeltecek? Göç, şu an elimizde kara bir delik, dipsiz bir kuyu. Sürekli gider. Öte yandan çok büyük bir kayıt dışı ekonomi... Peki bununla mücadele etmeden nasıl ekonomi düzelecek? Önce bununla yüzleşmesi lazım. Ardından mücadele etmesi lazım." dedi. 

31 Mayıs 2023 Çarşamba

Mehmet Şimşek Kabinede yer alacak mı?

Mehmet Şimşek Kabinede yer alacak mı?

İngiliz haber ajansı Reuters'ın iddiasına göre, Mehmet Şimşek, İbrahim Kalın ve Hakan Fidan'ın yeni kurulacak kabinede yer alacak. Ancak kulislerde dolaşan haberlere göre, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın henüz kesin kararını vermediği, sürpriz isimlerin de kabinede yer alabileceği konuşuluyor.

CHP MYK üyeleri istifa edecek

CHP MYK üyeleri istifa edecek

CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) üyeleri yarın 1 Haziran 2023 tarihinde Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'na istifalarını sunacaklar. Ancak bazı MYK üyelerinin yeni oluşacak MYK'da da görev alacakları konuşuluyor.

CHP MYK Üyeleri:

Ahmet Akın

Ali Öztunç

Bülent Tezcan

Bülent Kuşoğlu

Devrim Barış Çelik

Faik Öztrak

Fethi Açıkel

Gökçe Gökçen

Gülizar Biçer Karaca

Gamze Akkuş İlgezdi

Lale Karabıyık

Muharrem Erkek

Oğuz Kaan Salıcı

Selin Sayek Böke

Seyit Torun

Veli Ağbaba

Yüksel Taşkın


23 Mayıs 2023 Salı

Kemal Kılıçdaroğlu ile Ümit Özdağ anlaştı

Kemal Kılıçdaroğlu ile Ümit Özdağ anlaştı

Sözcü Gazetesi yazarı Gazeteci İsmail Saymaz, Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu ile Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'ın anlaştığını Sözcü TV canlı yayında açıkladı.

Mutabakat metni maddeleri

1. Anayasanın ilk 4 maddesi değişmeyecek

2. Anayasanın 66. maddesi korunacak

3. 1924 Anayasasına bağlı kalınacak

4. Sığınmacılar 1 yıl içinde gönderilecek

5. Terörle etkin mücadele edilecek

6. Yolsuzlukla etkin mücadele edilecek

7. Kamudaki atamalarda liyakat esas alınacak

22 Mayıs 2023 Pazartesi

Engin Özkoç: T.C. Mührünü Sökenleri Unutmayacağız

Sakarya'da yurttaşlarla bir araya gelen CHP Grup Başkanvekili ve 27 Dönem Sakarya Milletvekili Engin Özkoç, “Biz, T.C. mührünü sökenleri, al bayrak geçerken ayağa kalkmayanları, uluslararası arenada Türkiye’yi itibarsız kılanları, 34 vatan evladımızı şehit verdiğimizde kongrelerde gülerek konuşanları, Rusya’nın kapısında dakikalarca bekleyenleri hiç unutmayacağız. Asla unutmayacağız” dedi.

Kemal Kılıçdaroğlu BaBaLa TV Açık Mikrofon'a Katıldı

Kemal Kılıçdaroğlu BaBaLa TV Açık Mikrofon'a Katıldı

BaBaLa Tv Mevzular Açık Mikrofon 15. Bölüme 13.Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun katılımıyla gerçekleşti.

Oğuzhan Uğur program arasında Twitter hesabından, "Selamlar, program süratle devam ediyor. Aramızda elbette bir iki tane kurulmuş arkadaş var ve alakasız tivitler atıyorlar bam güm. Birini bulup,  ara verildiği zaman yanına gittim. Tatlı tatlı uyardım, el sıkıştım, hatta takipleştik. O da teşekkür etti ayrıldık, daha ben kulise geçmeden arkamdan yine bam güm tivit atmış. =) Sabırla devam edeceğiz. 🤷🏻‍♂️ Tanıtımda ve bölümde zaten ne oldu, bitti kesilmemiş halde izleyeceksiniz. Bu mecradan resmi hesaplar dışında atılan tivitlere itibar etmeyiniz." açıklamasını yaptı.

21 Mayıs 2023 Pazar

Milletvekili Andı

 Milletvekili Andı

 "Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma; hukukun üstünlüğüne, demokratik ve laik Cumhuriyet'e ve Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı kalacağıma; toplumun huzur ve refahı, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerden yararlanması ülküsünden ve Anayasa'ya sadakattan ayrılmayacağıma; büyük Türk milleti önünde namusum ve şerefim üzerine ant içerim."

23 Haziran 2018 Cumartesi

AKP İKTİDARININ 16 YILLIK ÖZETİ MİLLETE KURULAN TUZAKTIR



AKP İKTİDARININ 16 YILLIK ÖZETİ MİLLETE KURULAN TUZAKTIR
AKP iktidarı millete tuzak kurmuştur!
İktidar olmadan önce demokrasi havarisiydi…
Ancak, iktidar olduktan sonra, halkın teveccühünü kötüye kullanmıştır.
Dikenli yollarda ağır aksak ilerleyen, yaralı, bereli demokrasimizi de yok etmiştir!

AKP, millete açık ve net bir şekilde, “demokrasi sizin neyinize” demiştir. “Demokrasi size bir gömlek fazla gelir” demiştir. Recep Tayyip Erdoğan, “Benim hiç bir kararıma hayır diyemezsiniz, hiçbir kararımı eleştiremezsiniz”, “ceketimi dahi aday göstersem seçersiniz” şımarıklığının nırvanasına ulaşmıştır. Halka dönüp, “Tek başıma OHAL ile daha rahat yönetirim” demiştir.

AKP ve MHP ittifakının ortak planı İYİ PARTİ’yi seçime sokmama üzerine kurulmuştu. HDP’nin ise baraj altında bırakılması oyunun diğer bir parçasıydı. Saadet Partisi’nin de diğer partilerle yan yana geleceği, ittifaklar kuracağını akıllarına dahi getirmemişlerdi. Hele hele CHP ile Saadet Partisi onlara göre asla ve asla yan yana gelemezdi. Çünkü onlar milleti fazlasıyla ayrıştırmış, cepheleştirmiş ve germişti…
Bu nedenle, AKP MHP baskın seçim kararı alıp ittifak kurarken, millet ittifakının bileşenlerinin de bir araya gelebileceğini hiç düşünmemişlerdi.
Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun, ilmik ilmik dokuduğu toplumsal barış politikası bugün meyvelerini veriyor. Genel Başkanımızın herkesi kucaklayan politikası, attığı cesur adımlar Türkiye’nin önünü açtı, “olmaz” denilenlerin olmasını sağladı. 15 milletvekili hamlesiyle İYİ Parti’yi seçime sokmama oyununun bozulması, İYİ Parti, Saadet Partisi ve Demokrat Parti ile “söz konusu vatansa gerisi teferruat” diyerek, “Millet İttifakı” kurulması… Baskın seçim kararı alanlar üzerinde şok etkisi yarattı. Muharrem İnce’nin Cumhurbaşkanı adaylığının açıklanması ise toplumun her kesiminde büyük bir coşkuyla karşılandı.
Anadolu insanının zor şartlarda nasıl kenetlendiğini, nasıl kucaklaştığını bilemeyecek kadar gözleri kararanlar hüsrana uğradı.
AKP’nin Genel başkanı, kapalı kapılar ardında HDP’nin/siyasi partilerin baraj altında kalması için il ve ilçe yöneticilerine direktifler veriyor. Bir siyasi partinin, halkın iradesini yok sayıp, diğer bir siyasi partiyi meclis dışına bırakmaya çalışması demokrasi suçudur. Demokrasimizin seviyesi açısından da acı verici bir durumdur.
AKP bugüne kadar, 12 Eylül hukukunun nimetlerinden sonuna kadar faydalandı. Baskın seçim kararıyla siyasi partilere tuzak kurmak istedi. Yine %10 barajının altına kalan partilerin oylarını devşireceğini sandı… Kendisinden başka hiçbir partinin ittifak kuramayacağı bir araya gelemeyeceği önyargısıyla planlar yaptı. Ancak kazdığı kuyuya kendisi düştü.
AKP iktidar olmadan önce %10 barajından muzdarip bir siyasi partiydi. Ancak iktidar olduktan sonra baraj avantajını kullanarak, hak etmediği bir temsiliyet elde etti. %10 barajını aşamayan partilerin oylarının üzerine oturarak demokrasi oyunu oynadı.
Oysaki yapılması gereken, %10 barajını kaldırmak ya da temsili bir orana %1-2 seviyesine çekmek. Bunu yaptığımızda her parti TBMM’de yer bulabilecek, herkes gönül rahatlığıyla istediği partiye oy verecek, temsiliyet seviyesi hakkaniyetli bir şekilde dağılacak. Kimse kimseye tuzak kuramayacak!
Biz umudumuzu hiç kaybetmedik, halkımıza hep güvendik! Türkiye’yi güzel günler bekliyor. Çünkü Haziran seçimlerini “Millet İttifakı” kazanacak. AKP’nin bütün tahribatları onarılacak, ülke demokrasisi rayına oturtulacak. Bizim demokrasi yolundan dönmemize imkan yok! Demokrasi varmış gibi davranmayacağız, kafamızı kuma gömmeyeceğiz, halkımıza karşı sorumluluğumuzu yerine getireceğiz, dürüst olacağız.
Artık tamam diyenler bu seçimi kazanacak! Demokrasiyi, hukuku el birliğiyle yeniden en iyi şekilde inşa edeceğiz. Seçinden çok daha önemlisi bu toplumu barıştırmaktı, kucaklaştırmaktı. Biz bunu başardık ve şimdiden kazandık. Millet ve onun kurduğu büyük uzlaşı ittifakı kazandı. Bu millet, binlerce yıl Anadolu’da nasıl bir arada yaşadıysa, Çanakkale’de nasıl yan yana şehit düştüyse, “mevzu bahis vatansa gerisi teferruattır” diyerek Anadolu’da nasıl yan yana gelip kurtuluşu için savaştıysa, aynı özveri ve fedakarlıkla tekrar yan yana gelerek ülkemizi bölünmenin eşiğine getiren bu korku ve nefret iklimine karşı galip gelecektir.

Korkunun yerini umut, nefretin yerini sevgi, kibirin yerini birbirini anlayan dinleyen sağduyu almıştır artık. Bu milletin ve onun ittifakının galibiyetidir.

Pazar günü bu galibiyeti sandıkta tescil edeceğiz. Kapısını çaldığımız büyük hasret budur! Ne olursa olsun, milletimizin sağduyusu ve özverisi seçimde de galip gelecektir. Halk adamıyım diye gelip, saray saltanatı sürenlere de, yandaşını zengin edip umuduyla oynadıkları fakirlerin ahını alanlara da gerekli dersi verecektir.

Halkımız, üzerine biçilen bu “deli gömleğini” giymeyecektir… Deli gömleği biçenleri, 24 Haziran’da sandığa gömerek, güzel bir “demokrasi” dersi verecektir. Demokrasin en güzel yanı da budur işte…

Bu güzellikleri yaşamak ve yaşatmak için Türkiye’ye güvence olan Muharrem İnce’yi Cumhurbaşkanı, “Millet İttifakını” da iktidar yapmalıyız.

Demokrasi için geliyoruz…

Yıldırım Kaya
CHP Parti Meclisi Üyesi
Ankara 2. Bölge Milletvekili Adayı
23 Haziran 2018

13 Haziran 2018 Çarşamba

ÖĞRETMENLER İÇİN GELİYORUZ ATANMAYAN ÖĞRETMEN KALMAYACAK

ÖĞRETMENLER İÇİN GELİYORUZ ATANMAYAN ÖĞRETMEN KALMAYACAK
Keçiören’de ki okulları ziyaret edip öğretmenlerle sohbet eden, CHP Ankara 2. Bölge Milletvekili adayı Yıldırım Kaya, “CHP iktidarında öğretmenlerimize tüm sorunlarını çözme sözü verdik. CHP 2018 Seçim Bildirgesi’nde de öğretmenlerimizin sorunlarını nasıl çözeceğimizi açıkladık” dedi.

Yıldırım Kaya, öğretmenliğin yeniden saygın meslekler arasına gireceğini, atanmayan öğretmen kalmayacağını, ücretli ve sözleşmeli öğretmenliğe son vereceklerini söyledi.



İşte Yıldırım Kaya'nın o açıklamaları:

Öğretmenler İçin Geliyoruz

CHP iktidarında öğretmenlerimize tüm sorunlarını çözme sözü verdik. CHP 2018 Seçim Bildirgesi’nde de öğretmenlerimizin sorunları nasıl çözeceğimizi açıkladık:
• Öğretmenlik Meslek Kanunu’nu çıkartacağız. Öğretmenliği Cumhuriyetimizin ilk yıllarında olduğu gibi saygın mesleklerden biri haline getireceğiz.
• Öğretmenlere 3600 ek gösterge hakkı tanıyacağız.
• 180 bin öğretmene bir yıl içerisinde kadro vereceğiz. Ücretli ve sözleşmeli öğretmenlik uygulamasına son vereceğiz. Tüm öğretmenlerin kadrolu atanmasını sağlayacağız.
• 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde öğretmenlere bir maaş ikramiye vereceğiz.
• Öğretmenlerin eğitim tazminatlarını, ek ders ücretlerini arttıracağız.
• Öğretmenlerin aile bütünlüğünü her koşulda sağlayacağız
• Eğitim çalışanlarına toplu taşıma araçlarını ücretsiz yapacağız.
• Öğretmen atamalarında ve terfilerde, liyakati esas alacağız. Tüm yönetici atamalarını sadece yazılı sınavla yapacağız.
• Öğretmen ve yöneticilerin, hukuksuz yargılanmalarına, açığa alınmalarına ve sürgün edilmelerine son vereceğiz.
• Ulusal Öğretmen Strateji Belgesi’ni içerik ve yöntem açısından AB normlarıyla uyumlu hale getireceğiz.
• Öğretmenlere yaşa bakmaksızın yurtiçi ve yurt dışındaki lisansüstü ve doktora eğitimleri için izin ve burs olanağı sağlayacağız.
• Meslek içi eğitim seminerlerini, eğitimcilerin görüş ve talepleri uyarınca hazırlayacağız



Öğretmenler için geliyoruz…


Yıldırım Kaya
CHP Parti Meclisi Üyesi
Ankara 2. Bölge Milletvekili Adayı
13 Haziran 2018

10 Nisan 2018 Salı

Yıldırım Kaya CHP Manisa İl ve İlçe Yönetici Eğitiminde


Değerli Basın Emekçileri;
CHP iktidara yürürken, Parti Okulumuz da “Parti Okulu İktidar Yolu” sloganıyla yollara düştü. Başlattığımız kapsamlı eğitim programları ile kadrolarımızı Türkiye'nin dört bir yanında eğitimden geçiriyoruz. Tüm il ve ilçe başkanlarımıza “Yönetici Eğitimi” veriyoruz.

Bugün Manisa İl ve İçe yöneticilerimize 6 saatlik kapsamlı bir “Yönetici Eğitimi” vereceğiz. İktidar yolumuzu açacak eğitimlerimizi en kısa zamanda tamamlayacağız. Bugün, CHP örgütleri hiç olmadığı kadar iktidara hazır ve heyecanlı…


Manisa 16 Nisan 2017 referandumunda, %54,3 oranında “Hayır” dedi. Akhisar’da %57,1, Şehzadeler’de %55, Saruhanlı’da 59,1, Yunusemre’de %54,1, Turgutlu’da %54,6, Gölmarmara’da %61,5, Salihli’de %64,1, Alaşehir’de %59,3, Sarıgöl’de %67,3 oranında “Hayır” dedi.

2019 seçimlerinde; Kırkağaç’da, Gördes’de, Ahmetli’de, Köprübaşı’da, Demirci’de Selendi’de, Kula’da, AKP iktidarına “Hayır” diyecek.

16 Nisan referandumunda olduğu gibi, 2019’da da Manisa’da tüm demokrasi güçleri birleşerek, halkın huzuru için “koltuk ittifakı”na kırmızı kart gösterecek.

16 yıllık AKP iktidarında, Türkiye'nin sorunları sorun olmaktan çıktı, sorun yumağına dönüştü. AKP’nin kendisi, Türkiye'nin en büyük “sorunu” oldu.

Darbe hukukunu kaldıracağız dediler, 20 Temmuz sivil darbesiyle bağımsız yargıyı ortadan kaldırdılar. Yüz binlerce mağdur yarattılar. Artık hiç kimse mahkemelerde hakkını arayabileceğine inanmıyor. Adalet duygusunu yok ettiler. Mahkemeler AKP’nin il ve ilçe teşkilatları gibi çalışmaya başladı. Hakimler, savcılar büyük bir baskı altında, özgür iradeleri ile karar veremiyorlar. Yarın ihraç olur muyum, başka bir yere sürgün edilir miyim diye korkuyorlar.

AKP, zaten sorunlu olan demokrasimizi tamamen ortadan kaldırmayı hedefine koydu. İnsan haklarını, özgürlükleri rafa kaldırdı. Tiyatro, sinema, gazete, dergi, kitap, sosyal medya yasaklı, sakıncalı hale geldi. Milletvekilleri, belediye başkanları, gazeteciler tutuklu. AKP’ye biat etmeyen muhalif olan herkes sakıncalı, terörist…

AKP, Türkiye'nin dış politikasını, emperyalist ülkelerin diş politikasına, çıkarlarına göre dizayn ediyor. ABD’nin diş politikasına hizmet için Suriye ile ilişkilerimizi bozdu. Şimdi geldiğimiz noktada, yanlış dış politikanın bedelini askerlerimiz canıyla, kanıyla ödüyor…

Ekonomide de tarihin en dramatik dönemini yaşıyoruz. Doların tarihi rekor kırarak 4 TL’yi aştığına tanıklık ediyoruz. AKP üretimi bitirdi… Tarım bitti, hayvancılık bitti, çiftçi bitti, esnaf kan ağlıyor. Her şeyi ithal ediyoruz… Dünyanın neresinde hastalıklı hayvan varsa, onların etini ithal ediyoruz. Ülke ekonomisi saman ithal edecek kadar dramatik bir duruma düşmüştür.

Eğitim sistemimiz, yazboz tahtasına döndü. Bilimsel olan ne varsa müfredattan çıkartıyorlar. İnsanlarımızın bilimle olan ilişkisini kesmek istiyorlar. Bizim çocuklarımız buluş yapmasın, katma değeri yüksek ürünler üretemesin diye… Hep bağımlı olalım, her şeyi başkaları üretsin biz ithal edelim diye…

AKP, bazı illerde uygulanan OHAL’i kaldıracağım diyerek iktidar oldu, ancak bugün tüm Türkiye’de OHAL ilan etti. TBMM’ini devre dışı bıraktı, ülkeyi KHK’larla yönetiyor.

Buradan tüm Manisa halkına duyurmak istiyorum… 16 Nisan 2018 Pazartesi günü, 12.00-13.00 saatleri arasında, 81 ilde kent meydanlarında “OHAL DEĞİL DEMOKRASİ” eylemleri yapılacak.

16 Nisan halkoylamasının yıl dönümünde, kentlerimizin meydanlarından el ele verelim; adaleti, sevgiyi, huzuru, güveni yeşertmek için buluşalım…

Yıldırım Kaya
CHP Parti Meclisi Üyesi
10 Nisan 2018/Manisa

12 Mart 2018 Pazartesi

CHP Genel Başkan Adayı Olmak İçin Kaç İmza Gerekiyor

CHP Genel Başkan Adayı Olmak İçin Kaç İmza Gerekiyor
9-10 Mart 208 tarihleri arasında gerekleştirilen CHP Tüzük Kurultayında önemli değişiklikler yapıldı. Önceki tüzüğe göre genel başkanlığa aday olabilmek için delege sayısının yüzde 10’una denk gelen 127 imzaya ihtiyaç vardı. 

Yeni tüzükte ise genel başkanlığa adayı olabilmek için gerekli imza sayısı yüzde 5’e indirildi. Bundan sonra 64 delegenin imzasını alan partililer CHP genel başkan adayı olabilecek.

CHP'de Cumhurbaşkanı Adayı Nasıl Belirlenecek

CHP'de Cumhurbaşkanı Adayı Nasıl Belirlenecek
CHP 9-10 Mart 2018 tarihleri arasında 19. Olağanüstü Tüzük Kurultayını yaptı. Cumhurbaşkanı adayının nasıl belirleneceğine ilişkin madde de CHP'nin tüzüğüne girdi. 

Yeni tüzüğe göre,  CHP’nin cumhurbaşkanı adayı, seçmen yoklaması, önseçim, aday yoklaması, merkez yoklaması yöntemlerinden birisiyle belirlenecek. Yönteme parti meclisi karar verecek. Yoklama, seçmen kütüğünde kayıtlı seçmenlerin katılımıyla yapılacak.

11 Mart 2018 Pazar

CHP KHK'ları Anayasa Mahkemesine Götürüyor

CHP KHK'ları Anayasa Mahkemesine Götürüyor
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, OHAL'de çıkartılan Kanun Hükmünde Kararnamelere ilişkin (KHK) bir açıklama yaptı. Özel,  KHK’ların Resmi Gazete’de yayımlanmasının ardından, CHP’nin izleyeceği yol haritasına ilişkin olarak, “Anayasa hukuku konusunda deneyimli bilim insanları ile bir çalıştay düzenledik, orada görüşlerini aldık. Şu anda her bir KHK üzerinde titizlikle ayrı ayrı çalışıyoruz. Anayasa Mahkemesi’ne götüreceğimiz KHK’larda madde madde başvuru yapacağız”  dedi. 

İşte o açıklama:

CHP GRUP BAŞKANVEKİLİ ÖZGÜR ÖZEL, OHAL KHK’LARINA İLİŞKİN CHP’NİN YOL HARİTASINI ANLATTI

-“HER BİR KHK ÜZERİNDE TİTİZLİKLE ÇALIŞIYORUZ”
-“ANAYASA MAHKEMESİ’NE MADDE MADDE BAŞVURACAĞIZ”

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, OHAL KHK’larının Resmi Gazete’de yayımlanmasının, CHP’nin izleyeceği yol haritasına ilişkin olarak, “Anayasa hukuku konusunda deneyimli bilim insanları ile bir çalıştay düzenledik, orada görüşlerini aldık. Şu anda her bir KHK üzerinde titizlikle ayrı ayrı çalışıyoruz. Anayasa Mahkemesi’ne götüreceğimiz KHK’larda madde madde başvuru yapacağız” değerlendirmesinde bulundu. CHP’li Özel, MYK’nın uygun görmesi durumunda, siyasi partilerle temas ederek, onların görüşünü de alabileceklerini belirtti.

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, OHAL KHK’larının Resmi Gazete’de yayınlanmasının ardından CHP’nin bundan sonraki yol haritasına ilişkin yaptığı değerlendirmede şunları kaydetti:

EN HUKUKSUZ ARA DÖNEM

“Cumhuriyet tarihinin en hukuksuz ara döneminin içindeyiz. Burada da 31 tane Kanun Hükmünde Kararname ile karşı karşıyayız. Bunlardan 5 tanesi 1,5 yıl önce kanunlaşmış ve tarafımızdan Anayasa Mahkemesi’ne götürülmüştü. Geriye kalanlarla ilgili normal şartlarda herhangi bir tanesi için bile 60 günlük sürede Anayasa Mahkemesi başvurusu hazırlanması oldukça külfetli bir iş. Böyle bir şey ile karşılaşacağımızı biliyorduk, bu nedenle uzun süredir KHK’ları çalışıyorduk.

MADDE MADDE BAŞVURU YAPACAĞIZ

Tüm Anayasa Komisyonu ve Adalet Komisyonu üyesi milletvekillerimizle yaptığımız toplantıda işbölümü yapmış, her KHK’yı milletvekillerimize bölüştürmüş ve raporlarını almıştık. Anayasa hukuku konusunda deneyimli bilim insanları ile basına ve kamuoyuna kapalı bir çalıştay düzenledik, orada görüşlerini aldık. Şu anda her bir KHK üzerinde titizlikle ayrı ayrı çalışıyoruz. Anayasa Mahkemesi’ne götüreceğimiz KHK’larda madde madde başvuru yapacağız. Elbette KHK’lar açısından 10 gün içinde şekil yönünden itiraz 60 gün içinde eylemli içtüzük ihlali olarak değerlendirdiğimiz yönlerden itiraz ve ayrıca esasa yönelik itirazlarımız olacak.

SİYASİ PARTİLERİN KATKILARI TALEP EDİLEBİLİR

Hukukçularımız, KHK’nın süresi içinde komisyonda ve Genel Kurul’da görüşülmemiş olmalarını şekil yönünden itiraz olarak inceliyor. Bunların birer eylemli içtüzük ihlali olduğundan hareketle kararın alındığı günden 60 gün içinde eylemli içtüzük ihlali başvurusunu yapmayı değerlendiriyoruz. Ayrıca normal kanunların Anayasa Mahkemesi tarafından denetlenmesi şekliyle madde madde içerik yönünde itirazlarımız var. CHP olarak akademisyenlerle, anayasa hukukçuları ile temas ve çalışma içinde olacağız. CHP’ye sağlanmış olan Anayasa Mahkemesi’ne başvuru yapma ödev ve sorumluluğunun ağırlığını, tüm siyasi partileri etkiliyor olması nedeniyle de diğer siyasi partilerin bu konuda görüşlerini alacak bir siyasi partiler turu planlayabilir, katkılarını talep edebiliriz. Ancak bunun için konuyu MYK toplantısında tartışıp, olumlu bir karar alınması gerekiyor.”

26 Şubat 2018 Pazartesi

CHP Parti Meclisi Üyesi Yıldırım Kaya ve CHP Hatay İl Örgütü Suriye Sınırına Gitti


CHP Parti Meclisi Üyesi Yıldırım Kaya ve CHP Hatay İl Örgütü Suriye Sınırına Gitti 
CHP Parti Meclisi Üyesi Yıldırım Kaya, CHP Hatay İl Başkanı Servet Mullaoğlu, CHP Reyhanlı İlçe Başkanı Mehmet Fatih Turan, CHP Kumlu İlçe Başkanı Ali Çimer, CHP Kırıkhan İlçe Başkanı Hüseyin Hirfanoğlu, CHP Hassa İlçe Başkanı Haydat Ergüneş, Defne Belediye Başkanı İbrahim Yaman, Arsuz Belediye Başkanı Nazım Culha ve çok sayıda partili Suriye sınır bölgesindeki askerleri ziyaret ettikten sonra bir de basın açıklaması  yaptı.


CHP Parti Meclisi Üyesi Yıldırım Kaya'nın yaptığı basın açıklaması şöyle: 
 
Değerli Basın Emekçileri;

Öncelikle Tüm şehitlerimize rahmet, ailelerine ve Türkiye’mize başsağlığı diliyorum. Biz kendi topraklarımızda barış içinde özgürce yaşamak istiyoruz. Suriye’de de barış istiyoruz. Suriye’nin bölünüp, parçalanmasından yana değiliz. Ülke güvenliğimiz sağladıktan sonra, askerlerimizin Suriye topraklarından ivedilikle çekilmesinin sağlanması gerekir.

Bugünü anlamak için dünü bilmek gerek. Peki, dün ne olmuştu? Türkiye yavaş yavaş bu bataklığın içine nasıl çekildi…

Suriye-Türkiye ilişkileri 2009 yılında altın çağlarını yaşıyordu. Ortak kahvaltılar, ortak Bakanlar Kurulu toplantıları, karşılıklı vizelerin kaldırılması… Hem Türkiye’de hem de Suriye’de coşku ve memnuniyetle karşılanıyordu.

Karşılıklı vizelerin kaldırıldığı 16 Eylül 2009’da, dönemin Dışişleri Bakanı Davutoğlu ,''Buradan kardeş Suriye halkına seslenmek istiyorum; Türkiye sizin ikinci memleketinizdir ve Türk halkı vizesiz bir şekilde sizlere kucağını açmaktadır'' demişti.

Yine aynı Davutoğlu, 14 Ekim 2009’da Türkiye-Suriye “Ortak Bakanlar Kurulu” toplantısı sonrasında, çok duygusal bir konuşma yaparak, "İki halkın birbirini bu kadar özlediği hepimizce malumdu ama bu kadar özlemle birbirlerini beklediklerini ve kucaklaşma arzusu içinde olduklarını bir kez daha müşahede ettik" demişti.

Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan da "Biz geldik Esad kardeşimle oturduk iki ülke arasındaki meseleleri konuştuk, istişare ettik. Ve Türkiye ile Suriye'yi bölgenin iki kardeş, iki dost ülkesi haline getirdik… Bütün korkuların ve tehditlerin boş olduğu ortaya çıktı. Düşman üretme politikasından yarar değil zarar gördüğümüz ortaya çıktı" demişti.

Bütün bunları hatırlattım çünkü çoğu insan hala merak ediyor… Sınırların güvenliği sağlanmış, ticari ilişkiler tavan yapmış, vizeler kalkmışken, Beşar Esat neden düşman ilan edildi?
Tüm gemiler neden yakıldı?

Cevabı çok açık! Suriye politikamız, Türkiye’nin çıkarları doğrultusunda değiştirilmedi. AKP hükümeti emperyalist güçlerin savaş politikalarını bizim dış politikamız haline getirdi.


Ben buradan, AKP’ye oy veren değerli halkımıza sormak istiyorum…

Yaşadıklarımızın bedelini kim ödemeli?
Suriye’de toprağa düşen kınalı kuzularımız mı?
Yoksa Türkiye’nin güvenliğini yok edip, savaşın eşiğine getirenler mi?
Beşar Esat; kardeş ilan edildiğinde desteklediniz.
Halkını katleden bir diktatör, en büyük düşman olduğu söylendiğinde de destek verdiniz…
Burada bir yanlışlık yok mu?
Türkiye iyi yönetiliyor olsaydı, dünyanın dört bir yanından gelen teröristlerin geçiş güzergahı olur muydu?
Sınırlarımız hallaç pamuğuna döner miydi?
Unutmayın, politikacılar da insan, onlar da hata yapabilir, gaflet içinde bulunabilirler…


Türkiye-Suriye ilişkileri gelişmeye devam etseydi… Sınırımızdan bin bir çeşit terörist yerine, Türkler, Kürtler, Araplar akrabalarını ziyarete gelecekti. Dünyanın dört bir yanından turistler girecekti sınırlarımızdan…

Cumartesi günü, CHP Diyarbakır İl Örgütümüzün düzenlediği panelde barışı konuştuk. Türkiye’yi kurtaracak tek gerçeğin barış olduğunu, bir kez daha sağır sultanların duyacağı tonda haykırdık.

Gaziantep çöplüklerinde “çöplüğe düşünce birleşmeyi öğrendik” diyen Suriye halkının yaşadığı dramları yaşamak istemiyoruz.

Biz çöplüğe düşmeden barışı öğrenmeliyiz!

Yıldırım Kaya
CHP Parti Meclisi Üyesi
26 Şubat 2018/Hatay-Reyhanlı Davutpaşa Köyü Bayraktepe