Geçici Hükümetin Başbakanı AKP Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun bakanlık teklifinde bulunduğu HDP İstanbul Milletvekili Levent Tüzel teklifi reddetti.
HDP İstanbul Milletvekili Levent Tüzel, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, geçici hükümeti kurmakla görevlendirilen AKP Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun kabinede yer alması teklifini reddedeceğini açıkladı.
Tüzel’in kurucu genel başkanı olduğu Emek Partisi'de (EMEP) konuyla ilgili bir açıklama yaparak hükümette yer almayı uygun görmediklerini duyurdu.
İşte Levent Tüzel'in o açıklaması:
“Ülkemiz çok olağanüstü koşullarda seçime götürülüyor. Bunun arkasında 7 Haziran seçim sonuçlarının Cumhurbaşkanı ve AKP tarafından kabul edilmeyişi var. İstediği sayısal çoğunluğu elde edemeyen ve başkanlık rejimini gerçekleştiremeyen sayın cumhurbaşkanı ve ekibi ülkeyi böylesi olağanüstü koşullarda seçime götürüyor. Bu bir dayatma ve o günden beri de bu yaşanıyor.
“Bildiğiniz gibi yeniden savaş başladı. HDP’nin 7 Haziran’da elde ettiği başarı ve çözüm, başarı gibi politikaların halk tarafından karşılık görmesi saray tarafından bir türlü hazmedilemedi. Bugün ne yazık ki ülkeyi halka karşı ilan edilmiş bir savaşla seçime doğru götürerek buradan farklı sonuçlar elde etmeyi umuyor. Biz bu hesabın tutmayacağını umuyoruz.
“Halkımızın, hiçbir gencimizin ölmesini istemiyoruz. Yaşam hakkı en kutsal hak. Yaşam hakkı öncelikle devlet tarafından her gün ihlal ediliyor. Ülkenin Kürt illerinde, bugün Yüksekova’da da olan gelişmeler. Halka karşı operasyonlar söz konusu. Özerkliğe dair görüşler sürdükleri iddiasıyla halkın temsilcileri tutuklanıyor. Bunun terse dönmesi de söz konusu. Bu savaşı başlatanlar dönüp kendilerini vurduğunu görüyor. Artık asker, polis cenazelerinde yüreği yanan vatandaşlarımız, bu savaşın sorumlularını teşhir ediyor. Bu çözüm süreci denilen süreç niye bitti de artık silahlar konuşmaya başladı?
“Benim çağrım da HDP Eş Başkanlarının yaptığı çağrı gibi, bu haksız savaşın derhal durdurulması. Türkiye halkları adına mücadele ettiğini söyleyen her kimse, bu savaşı sürdürmemesi gerektiğini bir kez daha söylüyorum.
“Sayın Başbakan HDP’nin üç vekiline, biri de benim bakanlık görevi tevdi etti. AKP hükümeti ve aslında bir numara diyebileceğimiz sayın cumhurbaşkanı, ‘Seçimlere ben mi giriyorum ki benim üzerime geliyorlar’ diyen cumhurbaşkanı, bir düşünceyi adım adım uyguluyor, topluma empoze ediyor ve örgütlüyor. Evet seçime kendi giriyor. 7 Haziran’da da böyleydi, bugün de böyle. Ben inanıyorum ki, 7 Haziran sonuçları ortaya çıktığında, 1 Kasım’a kadarki süreci AKP kurmayları 8 Haziran’dan itibaren planladılar; bunu simülasyonlar üzerinden planladılar, uyguluyorlar.
“Özel güvenlik bölgeleri, cenazelerde canı yanan insanların sözlerinin hukuksuzluk sayılması… Anayasa, hukuk yok. Her şey cumhurbaşkanı ve başbakan ikilisi tarafından yürütülüyor. Şimdi bizim katılmamızı istedikleri anayasa gereği tekrarlanması gereken seçim hükümetinde de bu işleyişin devam edeceği çok açık. Hem halka karşı yürütülen savaş, hem kriz, hem de toplu sözleşmede olduğu gibi sosyal haklar açısından, hem nefret söylemini hala sürdürüyor olmaları açısından, bu hükümetin aynı çizgide iş ve görev yapacağını gösteriyor. Teslim edelim, kabul edelim ki mevcut hükümetin de ana görevi bu olacaktır. Her türlü entrikayla arzu ettikleri sonucu almaya çalışmak. Bu bize her şeyden kaybettiriyor. Temsil ettiğim EMEP’in de kaygısı budur.
“Bölgede olanlar kaygı verici. AKP hükümeti, Kürt hareketine, barış isteyen güçlere, HDP’ye tuzak hazırlıyor. HDP’nin varlığından bile rahatsız oluyor. Yılların teamülü Kılıçdaroğlu’na işlemedi. En küçük bir saygı gereği parti yöneticilerine önerecekleri isim sorulmadı. Başbakan ‘Benim yetkim, anayasa bu hakkı veriyor’ diyerek işin içinden çıkmaya çalışıyor.
“Bu savaşla seçimden sonuç elde edeceğini düşünen bir iktidar aklı var. Bu iktidar bundan vazgeçmeyeceğini düşündürüyor.
“EMEP olarak da HDP olarak, ittifak ve hep birlikte kader ortaklığı yaptığımız güçler, bu teslim alma politikalarını hiçbir zaman kabul etmedi, halka sığındık. Bundan sonra da bu süreç böyle olacak, böyle işleyecektir. Bu savaşı durdurmak hepimizin görevi. Barış Bloğunun çağrıları önemli. ‘Bu haksızlık, bu kirli operasyonlar derhal durdurulmalı’ diyoruz. Hükümete, devlet yönetimine çağrımız budur.
“Böyle oldukça bu hükümetin devamı olacağını gördüğümüz, bütün anti demokratik işleyişiyle hukuk tanımayan, bu halka saldırı hükümeti karakteri taşıyacak bir seçim hükümetinde geçici de olsa görev almayı doğru bulmuyoruz.
“Kurucu genel başkanı olduğum ve HDP içinde de yer aldığımız partide kararımız bu yönde teşekkül etti. Biz bunu HDP yönetimiyle de paylaştık. Sayın Başbakana bu görevi kabul etmediğimizi süresi içinde bildirmiş olacağız.
“Sayın Cumhurbaşkanı, AKP ülkeyi gerginleştirerek taşıdığı ortamda seçim elbette önemli olacak. HDP’nin varlığı bütün gerginlikleri azaltmak ve önlemek adına önemli elbette.”