Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, Habertürk gazetesinde yayınlanan röportajında, kadına yönelik şiddetin artmadığını, şiddetin görünürlüğünün arttığını iddia etti.
Habertürk gazetesinde Songül Hatısaru’nun Aile ve Sosyal Politikalar Fatma Şahin ile yaptığı bir röportaj yayınlandı. Bakan, “Kadına şiddet sizce neden bu kadar arttı?” sorusuna şu yanıtı verdi:
Aslında olan ortaya çıktı. Yani daha önce kapalı bir toplum vardı. Herkes üç maymunu oynuyordu. Gece komşudan gelen sesi kavgayı duymuyordun, görmüyordun. Sabahleyin hiçbir şey olmamış gibi devam ediyordun. Evin içerisinde de kadın hakkını hukukunu aramak konusunda yeterince bilinçli değildi. Kurumlar da bu konuyu yeterince görev edinmemişti. Şimdi hem kamuoyu duyarlılığı hem medya görünürlüğü yükselince, kadının hakkını hukukunu arama bilinci artıkça bunların hepsi çok daha görünür olmaya başladı.
Kadına yönelik şiddetin son yıllarda, özellikle AKP iktidarı döneminde hızla arttığını gösteren birçok rapor mevcut. Fatma Şahin, AKP’nin ve toplumdaki gericileşmenin bu konudaki payını göz ardı etmek için, kadına yönelik şiddetin artmadığını, ama daha görünür olduğunu iddia ediyor.
Sokak ortasında öldürülen kadınların önceden haber olmayıp şimdi haber olduğunu söylemek cinayetlerin artışının üstünü örtemiyor. Çünkü medyada kadın cinayetlerinin her zaman bir haber değeri vardı ve şimdi bu cinayetler geçmişten çok daha sık bir şekilde yaşanıyor.
Kadınların ev içinde uğradıkları şiddeti dillendirmekte eskiye göre daha cesur davrandıkları kabul edilse bile, devletin kadınların bu yardım çağrısına cevap vermekte ne kadar eksik kaldığı açık. Şiddeti kabul etmeyen ve devletten koruma talep eden kadınlar yeterince korunmuyor; koruma kararları yargı süreçlerine takılıyor, ya da polisin keyfi uygulamalarıyla etkisiz hale geliyor ve kadınlar, göz göze öldürülüyor.
Bütün bunlar olurken, AKP’nin bakanının kadına şiddete dair sorumluluğu üzerinden atmak için, kadına yönelik artan şiddeti, “farkındalık artıyor, kadınlar daha cesur davranıyor” gibi pozitif ifadelerle açıklamaya çalışmasının arkasında, AKP’nin ve gericiliğin kadına şiddetteki sorumluluğunu unutturma çabası yatıyor.
Kamusal alanı tasfiye eden AKP, kreş açacakmış
Fatma Şahin’e röportajda yöneltilen bir soru da, kreş hakkının fiili olarak kullanılmamasına yönelik önlem alınıp alınmadığı idi. Bakan, bu soruya verdiği cevapta, yeni düzenlemeler yapılacağından ve kadının “hem çocuk hem kariyer” yapabilmesinin önünün açılacağından bahsetti:
"Özellikle toplu çalışan kadınların organizasyonu başta olmak üzere kreş ve bakım evlerinde hizmet alacakları modeller oluşturmak ve alternatifler sunmak istiyoruz."
Türkiye’deki kreş problemi, röportajı yapan gazetecinin de belirttiği gibi, yasal olarak kreş açmak zorunda olan işyerlerinin, kreş maliyetiyle karşılaştırılamayacak kadar düşük miktardaki cezaları ödemeyi tercih etmelerinden kaynaklanıyor. Bakanın oldukça kapalı bir şekilde bahsettiği yeni modellerin, özel sermayeye yeni bir kapı açacak olduğunu kestirmek zor değil. Zira, kreş hakkının olması gerektiği gibi uygulandığı kamu kuruluşları AKP iktidarı döneminde hızla tavsiye edildi. AKP iktidarının bunların yerine yeni kamu kurumları açmayı değil, boşluğu özel sektörle doldurmayı tercih edeceği aşikar. (soL-Haber Merkezi)