24 Kasım 2011 Perşembe

Dersim Özrü Kabahatinden Büyük


Özrü kabahatinden büyük 
Dersim Katliamı tartışması sürüyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin genişletilmiş il başkanları toplantısında bir dizi belge açıklayarak CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu hedef aldı. Erdoğan ayrıca, Dersim Katliamı için "Devlet adına özür dilemem gerekiyorsa dilerim ve özür diliyorum" dedi. Başbakan ayrıca, Kılıçdaroğlu'na "Başbakanlık arşivleri açık gel araştır" diye seslendi. Ayrıca Erdoğan bir dizi belge de açıkladı. Belgelere göre, Dersim Katliamı ve sonrasında İsmet İnönü ve Celal Bayar'ın rolü büyük.

ERDOĞAN'IN ÇELİŞKİSİ
Başbakan Erdoğan, çelişkili durum yaratan bir çok açıklamada bulundu.

Başbakan örneğin, "Bu ülkenin güçlenmesinin önündeki en büyük engellerden bini tarihiyle yüzleşememesidir. Red ve inkâr politikalarıyla yüzleşmeden Kürt meselesinin çözülemeyeceğini biliyorum. Biz her konu ile yüzleştik, çözüm için önemli adımlar attık. Bilinçlerinin altını süpürmeyenler gelecek adına söz söyleyemez. Kendi tarihini sorgulamayan başkasını eleştiremez" ifadesini kullandı fakat henüz kendi tarihini sorguladığı görülmedi. Bu konuda en yakıcı örneklerden biri, bir dönem belediye başkanlığını yaptığı Refah Partisi'nin Madımak Katliamı'ndaki rolüydü.

MADIMAK- REFAH PARTİSİ- BAŞBAKAN
2 Temmuz 1993'te Madımak Katliamı'nın alt yapısı Refah Partisi tarafından hazırlandı. Kitle otelin etrafında toplandıktan saatler sonra, Valilik Refah Partili Belediye Başkani Temel Karamollaoğlu’ndan kitleyi yatıştıracak bir konuşma yapmasını istiyor. Ancak Karamollaoğlu, konuşmasına "Bir defa şöyle bir fatiha okuyalım. Sonra şunların ruhuna El Fatiha diyelim" diye başladı. Güruh bunun üzerine "Mücahit Temel" sloganları attı. Bu konuşmadan yaklaşık 2 saat sonra ise güruh oteli ateşe vermeye başladı. İtfaiyenin gelmesinin ardından ise Refah Partili Belediye Meclis Üyesi Cafer Erçakmak'ın da karede olduğu ve katliamı en iyi şekilde anlatan o meşhur fotoğraf ortaya çıktı. Aziz Nesin otelden çıkartılırken Erçakmak itfaiye aracının üzerine çıkarak “O adamı kurtarmayın. O öldürülmeye müstahak adamdır" diye bağırdı. Ve tabii katliamda 35 kişi öldürüldü. Ancak o dönem Refah Partili olan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan şimdiye kadar bu konuda özür de dilemedi, geçmişiyle de yüzleşmedi. Ayrıca, Madımak Katliamı sanık avukatlarının kimileri, milletvekili oldu kimileri de Anayasa Mahkemesi'ne atandı.

'BENİ ALEVİLER YARGILADI'
Başbakan Erdoğan'ın dünkü konuşmasında çelişkili bir durum daha vardı. Başbakan Erdoğan, kendisinin yargılandığı davayı Alevilerin yürüttüğünü ima etti. Başbakan şöyle konuştu: "Benim hakkımda 57-58 dosya hazırlandı. Hiçbiri tutmadı. Şu anda 3-4 tanesi rafta. Tabi bütün bunların yanında benim içeri girişimi bile belediye başkanlığıyla anlatmaya çalışır hale geldiler. Halbuki o düşünce özgürlüğüyle alakalıydı. Peki o cezayı onayan yüksek yargıdakiler kimlerdi? CHP’nin hem adayı hem Parti Meclisi üyesi kişilerdi ve bana o cezayı verdiler. Benim hakkımdaki ceza kararını onayanlar belli bir inanç grubunun mensubuydular."

BASKI-ASİMİLASYON SÜRÜYOR
Öte yandan Erdoğan konuşmasında 'demokratikleşmeden' bahsederken çok sayıda gazetecinin tutuklu olması, KCK adı altında, aralarında akademisyenlerin de bulunduğu binlerce yurttaşın gözaltına alınması da dikkat çekiyor. Başbakan KCK operasyonlarını sonuna kadar desteklediğini de şu sözlerle açıkladı: “KCK operasyonlarını bir başbakan olarak ben bugüne kadar aynen destekledim ve destekliyorum. Zira milli birliğimiz, beraberliğimiz ve kardeşliğimiz için yapılan operasyonda işte bakın bir çok şeyler dökülüyorlar etrafa. Nelerin nereden taşındıkları ortada. Adam kendisinin yapması gereken hukuk mücadelesini yürütmüyor, örgüt elemanı olarak bu ülkenin beraberliğini bozmanın gayreti içinde olmuşlar. Buna illegal bir yapılanmaya, kalkıp da bir hukuk devletinin müsaade etmesi düşünülebilir mi? KCK konusunda gereği yerine getirilmektedir, tüm bunlar birlik ve beraberliğimiz içindir.”

Dersim'de ise halk asimilasyon politikalarına karşı hala mücadele ediyor. Dersim Katliamı ise, barajlar ve HES inşaatlarıyla, cemat yurtları ve dershanelerinin artırılmasıyla, uyuşturucu tüccalarına karşı etkili çalışma yürütülmemesiyle sürüyor.Kaynak:birgun.net