İstanbul'a İki Yeni Şehir Nereye Kurulacak
Erdoğan iki şehir projesini açıkladı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul’un her iki yakasında iki yeni şehir kurulması projesini açıkladı. Erdoğan, 12 Haziran seçimlerinden bir yıl sonra inşasına başlanması planlanan proje kapsamında deprem riski altındaki bölgelerde yaşayan vatandaşların buralara taşınacağını söyledi
Başbakan Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen "Türkiye Hazır Hedef 2023, İstanbul Hazır Hedef 2023" proje tanıtım toplantısında İstanbul için geçtiğimiz günlerde açıkladığı Kanalistanbul projesinin ardından yeni bir projeyi daha kamuoyu ile paylaştı. İstanbul’da iki yeni şehir kurulması için planlamalara başlayacaklarını kaydeden Erdoğan, "Bu şehirlerden birini Avrupa yakasında, Karadeniz kıyısında, diğerini de Anadolu yakasında kuruyoruz" dedi. Bazı kesimlerin bu projeleri speküle ettiğini belirten ve söylenenlerin aksine İstanbul’un nüfusunu arttırmaya yönelik projeler olmadığının altını çizen Erdoğan şunları söyledi:
"Kendi içinde nüfusunun artması başka bir olay. Ama göç almak suretiyle bu nüfusun artması başka bir olay. Derdimiz şu. Birinci derecede İstanbul’un bir deprem tehdidi altında olduğumuzu unutmayınız. En güvenli bölgenin de şu anda üzerinde şehirleri kuracağımız yerler olduğunu da ifade etmek istiyorum. Depreme hazırlık ve kentsel değişim dönüşüm amacıyla bu iki yeni şehri inşa ediyoruz. Bu çalışmaların zihni hazırlıkları yeni başlamadı. Bunları yaptık ve şimdi bunları hayata geçirmenin adımlarını atıyoruz. İnşallah seçimin hemen akabinde atacağımız adım süratle ciddi manada plan proje çalışmalarını yoğunlaştırmak ve bunu yaparken tabi özellikle de İstanbulumuz’un nereden nereye nasıl bazı deplaseler yaşayacağıdır. Bunu da konuşacağız. Çünkü İstanbul’da yoğunluğun olduğu ve hakikaten insanca yaşıyoruz diyemeyeceğimiz yerlerimiz var mı? Var. Onun için buralarda Valimiz, Büyükşehir Belediye Başkanımız, ilçe kaymakamlarımız ilçe belediye başkanlarımızdan yardım alacağız. Beraberce vatandaşlarımızla görüşeceğiz. Bu modern yapıları bir taraftan inşa ederken bu gayet cazip gayet güzel olan yerlere de biz vatandaşlarımızı taşımayı hedefliyoruz. İstiyoruz ki böyle güzel yerlerde benim vatandaşım insanca yaşamanın erdemine ulaşsın."
-İSTANBUL DEPREME DAYANIKLI METROPOL OLACAK-
Erdoğan, İstanbul’da bir yangın olduğunda sokak aralarına araçların bile giremeyeceği yerler olduğunu hatırlatarak insanları o çirkin yapılaşmaların arasından çıkaracaklarını söyledi. "Bir deprem olduğu zaman onbinlerce yüzbinlerce insanın ölümüne sebep olabilecek yapılanmadan İstanbulumuz’u kurtaralım istiyoruz derdimiz bu" diyen Erdoğan şu anda Karadeniz sahil şeridinin deprem tehdidi en az olan bölge olduğunu ifade etti. Kanalistanbul Projesi ile birlikte yaklaşık 1 milyon insanın naklini bu yeni yapılanmaların olduğu bölgelere taşımayı hedeflediklerini de dile getiren Erdoğan "Kuracağımız iki yeni şehir her şeyden önce İstanbul’un depreme hazırlıklı bir metropol olma vasfını güçlendirecek. Muhtemel bir İstanbul depreminin Türkiye geneline 100 milyar lira hasar ortaya çıkaracağı düşünüldüğünde kuracağımız iki şehrin maliyeti ülkemize hiçbir yük getirmeyecektir. Tüm bunların çalışmalarını yaptık. Fay hatlarından uzakta depreme dayanıklı şekilde inşa edilecek bu şehirlere İstanbul içindeki deprem riski altındaki bölgeler taşınacak. Bu taşıma tamamen gönüllülük esasına dayalı olacak. Kimse mağdur edilmeyecek. Hiç kimsenin hakkı yenmeyecek" diye konuştu.
-ÜÇÜNCÜ KÖPRÜ DE BURADAN GEÇECEK-
Kurulacak yeni şehirlerin aslında İstanbul’un uzantıları, mütemmimi olacağının da altını çizen Erdoğan daha anlaşılabilir kılmak için ‘iki yeni şehir’ ifadesini öne çıkardıklarını söyledi. Erdoğan Üçüncü köprünün güzergahının da bu bölgeden geçeceğini belirterek, "Marmara bölgesinde sosyal ve ekonomik anlamda farklılıkları daha aşağıya çekiyor çok daha planlı bir sanayileşme ve kentleşmenin yolunu açıyoruz. İki şehir yerel değerlerin yaşatıldığı, her türlü imkanın sunulduğu yaşanabilir kentler olacak. Okulları hastaneleri yolları havaalanı limanları ile İstanbul kent merkezleri bağlantıları ile her türlü imkanı içinde barındıracak. İstanbul’un bir finans merkezi olma hedefi bu iki yeni şehirle daha da güçlenmiş olacak. Bu iki şehir İstanbul’un ruhuna fiziki yapısına özellikle de çevreye zarar vermeyecek. Tam tersine burada bu unsurları güçlendiren rahatlatan nefes aldıran güçlendiren bir anlayışla inşa edilecek. İstanbul’un bir finans merkezi bir turizm merkezi olduğunu düşündüğümüzde zaten bu adımlara ne kadar ihtiyacımız olduğunu da takdir edersiniz" dedi.
-ÇEVREYE ZARAR VERMEYECEK-
Erdoğan şehirlerin kurulacağı bölgenin şu anda faaliyeti durdurulmuş maden ocaklarının bulunduğu 40 bin hektarlık bir alan olduğunu da sözlerine ekleyerek, "Bu alanda şu anda zaten maden ocakları ile ekolojik denge bozulmuş durumda. Maden ocaklarının artık faaliyetlerini durdurduğu bu 40 bin hektarlık alanda kurulacak şehir sayesinde yeniden hayat bulacak. Yeşile ve hayta kavuşacak. İstanbulluların kültür ve turizme ulaşım noktası bu şehir olacak" dedi. Bölgeye aynı zamanda 60 milyon yolcu kapasiteli havaalanı inşa edileceğini de belirten Erdoğan şöyle devam etti:
"Liman ve marinalarıyla aynı zamanda bir ticari merkez olarak da kurgulayacağız. Spor noktasında İstanbul’a önemli bir kompleksi ayrıca kazandıracağız. Ayrıntılı ve hassas bir etüd plan aşamasından sonra yükselmeye başlayacak. Bu konuda seçimden sonra öyle zannediyorum ki fevkalade bir hal olmadıktan sonra bir yıl sonra inşallah makineler o bölgede çalışmaya başlayacak. Bu arada üçüncü köprünün ihalesini yapmış olacağız. Üçüncü Köprü ile ilgili çalışmalar da proje bazında bitirilmiş olacak. Onun da çalışmaları başlayacak.
Plan aşamasında uzmanların akademisyenlerin sivil toplum örgütlerinin samimi katkılarını da bekleyeceğiz. Bu iki şehir medeniyetimize kültürümüze İstanbulumuz’a yaraşır şekilde hoşgörü ve istişare üzerine inşa edilecek. Muhalefetin bazı medya kuruluşlarının ve yazarların bazı dernek oda sivil toplum örgütlerinin her projeye olduğu gibi bu projelerimize de ön yargılı yaklaşacaklarını, yeterli inceleme ve araştırma yapmadan peşin hükümle eleştiri getireceklerini tahmin etmek güç değil. Bunu biliyorum.
Arzumuz o ki muhalefet partileri ‘burada insan yok rantiye var’ gibi peşin bir hükümle karar vermeden önce böyle bir vizyonu kavrama bu heyecanı paylaşabilme gayretine girsinler. Belli çevreler bu iki şehir projesinin temel hedefleri arasında yer alan çevrenin korunması hedefini ıskalamadan çevre katliamından bahsetmesin. Çünkü maden ocaklarının hali ortada. Bunu görün. İşte gösteriyoruz. Deliller ortada. Birinci ikinci üçüncü köprüye karşı çıkanların Marmaray’a karşı çıkanların, vatan caddesine ‘buraya uçak mı indireceksiniz’ diye engel çıkaranların, bizim bu projelerimizdeki vizyonu da paylaşmayacaklarını tahmin edebiliyoruz. Biz bu coşkumuzu heyecanımızı en üst düzeyde muhafaza ediyor ve milletimizle paylaşıyoruz."milliyet.com.tr
Erdoğan iki şehir projesini açıkladı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul’un her iki yakasında iki yeni şehir kurulması projesini açıkladı. Erdoğan, 12 Haziran seçimlerinden bir yıl sonra inşasına başlanması planlanan proje kapsamında deprem riski altındaki bölgelerde yaşayan vatandaşların buralara taşınacağını söyledi
Başbakan Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen "Türkiye Hazır Hedef 2023, İstanbul Hazır Hedef 2023" proje tanıtım toplantısında İstanbul için geçtiğimiz günlerde açıkladığı Kanalistanbul projesinin ardından yeni bir projeyi daha kamuoyu ile paylaştı. İstanbul’da iki yeni şehir kurulması için planlamalara başlayacaklarını kaydeden Erdoğan, "Bu şehirlerden birini Avrupa yakasında, Karadeniz kıyısında, diğerini de Anadolu yakasında kuruyoruz" dedi. Bazı kesimlerin bu projeleri speküle ettiğini belirten ve söylenenlerin aksine İstanbul’un nüfusunu arttırmaya yönelik projeler olmadığının altını çizen Erdoğan şunları söyledi:
"Kendi içinde nüfusunun artması başka bir olay. Ama göç almak suretiyle bu nüfusun artması başka bir olay. Derdimiz şu. Birinci derecede İstanbul’un bir deprem tehdidi altında olduğumuzu unutmayınız. En güvenli bölgenin de şu anda üzerinde şehirleri kuracağımız yerler olduğunu da ifade etmek istiyorum. Depreme hazırlık ve kentsel değişim dönüşüm amacıyla bu iki yeni şehri inşa ediyoruz. Bu çalışmaların zihni hazırlıkları yeni başlamadı. Bunları yaptık ve şimdi bunları hayata geçirmenin adımlarını atıyoruz. İnşallah seçimin hemen akabinde atacağımız adım süratle ciddi manada plan proje çalışmalarını yoğunlaştırmak ve bunu yaparken tabi özellikle de İstanbulumuz’un nereden nereye nasıl bazı deplaseler yaşayacağıdır. Bunu da konuşacağız. Çünkü İstanbul’da yoğunluğun olduğu ve hakikaten insanca yaşıyoruz diyemeyeceğimiz yerlerimiz var mı? Var. Onun için buralarda Valimiz, Büyükşehir Belediye Başkanımız, ilçe kaymakamlarımız ilçe belediye başkanlarımızdan yardım alacağız. Beraberce vatandaşlarımızla görüşeceğiz. Bu modern yapıları bir taraftan inşa ederken bu gayet cazip gayet güzel olan yerlere de biz vatandaşlarımızı taşımayı hedefliyoruz. İstiyoruz ki böyle güzel yerlerde benim vatandaşım insanca yaşamanın erdemine ulaşsın."
-İSTANBUL DEPREME DAYANIKLI METROPOL OLACAK-
Erdoğan, İstanbul’da bir yangın olduğunda sokak aralarına araçların bile giremeyeceği yerler olduğunu hatırlatarak insanları o çirkin yapılaşmaların arasından çıkaracaklarını söyledi. "Bir deprem olduğu zaman onbinlerce yüzbinlerce insanın ölümüne sebep olabilecek yapılanmadan İstanbulumuz’u kurtaralım istiyoruz derdimiz bu" diyen Erdoğan şu anda Karadeniz sahil şeridinin deprem tehdidi en az olan bölge olduğunu ifade etti. Kanalistanbul Projesi ile birlikte yaklaşık 1 milyon insanın naklini bu yeni yapılanmaların olduğu bölgelere taşımayı hedeflediklerini de dile getiren Erdoğan "Kuracağımız iki yeni şehir her şeyden önce İstanbul’un depreme hazırlıklı bir metropol olma vasfını güçlendirecek. Muhtemel bir İstanbul depreminin Türkiye geneline 100 milyar lira hasar ortaya çıkaracağı düşünüldüğünde kuracağımız iki şehrin maliyeti ülkemize hiçbir yük getirmeyecektir. Tüm bunların çalışmalarını yaptık. Fay hatlarından uzakta depreme dayanıklı şekilde inşa edilecek bu şehirlere İstanbul içindeki deprem riski altındaki bölgeler taşınacak. Bu taşıma tamamen gönüllülük esasına dayalı olacak. Kimse mağdur edilmeyecek. Hiç kimsenin hakkı yenmeyecek" diye konuştu.
-ÜÇÜNCÜ KÖPRÜ DE BURADAN GEÇECEK-
Kurulacak yeni şehirlerin aslında İstanbul’un uzantıları, mütemmimi olacağının da altını çizen Erdoğan daha anlaşılabilir kılmak için ‘iki yeni şehir’ ifadesini öne çıkardıklarını söyledi. Erdoğan Üçüncü köprünün güzergahının da bu bölgeden geçeceğini belirterek, "Marmara bölgesinde sosyal ve ekonomik anlamda farklılıkları daha aşağıya çekiyor çok daha planlı bir sanayileşme ve kentleşmenin yolunu açıyoruz. İki şehir yerel değerlerin yaşatıldığı, her türlü imkanın sunulduğu yaşanabilir kentler olacak. Okulları hastaneleri yolları havaalanı limanları ile İstanbul kent merkezleri bağlantıları ile her türlü imkanı içinde barındıracak. İstanbul’un bir finans merkezi olma hedefi bu iki yeni şehirle daha da güçlenmiş olacak. Bu iki şehir İstanbul’un ruhuna fiziki yapısına özellikle de çevreye zarar vermeyecek. Tam tersine burada bu unsurları güçlendiren rahatlatan nefes aldıran güçlendiren bir anlayışla inşa edilecek. İstanbul’un bir finans merkezi bir turizm merkezi olduğunu düşündüğümüzde zaten bu adımlara ne kadar ihtiyacımız olduğunu da takdir edersiniz" dedi.
-ÇEVREYE ZARAR VERMEYECEK-
Erdoğan şehirlerin kurulacağı bölgenin şu anda faaliyeti durdurulmuş maden ocaklarının bulunduğu 40 bin hektarlık bir alan olduğunu da sözlerine ekleyerek, "Bu alanda şu anda zaten maden ocakları ile ekolojik denge bozulmuş durumda. Maden ocaklarının artık faaliyetlerini durdurduğu bu 40 bin hektarlık alanda kurulacak şehir sayesinde yeniden hayat bulacak. Yeşile ve hayta kavuşacak. İstanbulluların kültür ve turizme ulaşım noktası bu şehir olacak" dedi. Bölgeye aynı zamanda 60 milyon yolcu kapasiteli havaalanı inşa edileceğini de belirten Erdoğan şöyle devam etti:
"Liman ve marinalarıyla aynı zamanda bir ticari merkez olarak da kurgulayacağız. Spor noktasında İstanbul’a önemli bir kompleksi ayrıca kazandıracağız. Ayrıntılı ve hassas bir etüd plan aşamasından sonra yükselmeye başlayacak. Bu konuda seçimden sonra öyle zannediyorum ki fevkalade bir hal olmadıktan sonra bir yıl sonra inşallah makineler o bölgede çalışmaya başlayacak. Bu arada üçüncü köprünün ihalesini yapmış olacağız. Üçüncü Köprü ile ilgili çalışmalar da proje bazında bitirilmiş olacak. Onun da çalışmaları başlayacak.
Plan aşamasında uzmanların akademisyenlerin sivil toplum örgütlerinin samimi katkılarını da bekleyeceğiz. Bu iki şehir medeniyetimize kültürümüze İstanbulumuz’a yaraşır şekilde hoşgörü ve istişare üzerine inşa edilecek. Muhalefetin bazı medya kuruluşlarının ve yazarların bazı dernek oda sivil toplum örgütlerinin her projeye olduğu gibi bu projelerimize de ön yargılı yaklaşacaklarını, yeterli inceleme ve araştırma yapmadan peşin hükümle eleştiri getireceklerini tahmin etmek güç değil. Bunu biliyorum.
Arzumuz o ki muhalefet partileri ‘burada insan yok rantiye var’ gibi peşin bir hükümle karar vermeden önce böyle bir vizyonu kavrama bu heyecanı paylaşabilme gayretine girsinler. Belli çevreler bu iki şehir projesinin temel hedefleri arasında yer alan çevrenin korunması hedefini ıskalamadan çevre katliamından bahsetmesin. Çünkü maden ocaklarının hali ortada. Bunu görün. İşte gösteriyoruz. Deliller ortada. Birinci ikinci üçüncü köprüye karşı çıkanların Marmaray’a karşı çıkanların, vatan caddesine ‘buraya uçak mı indireceksiniz’ diye engel çıkaranların, bizim bu projelerimizdeki vizyonu da paylaşmayacaklarını tahmin edebiliyoruz. Biz bu coşkumuzu heyecanımızı en üst düzeyde muhafaza ediyor ve milletimizle paylaşıyoruz."milliyet.com.tr