2 Ocak 2011 Pazar

Torba Yasada Neler Var


Torba değil çorba!

AKP'nin, emek gasplarını içeren tüm düzenlemeleri adeta tek bir pakette topladığı 'torba yasa tasarısı' önümüzdeki hafta Meclis'te görüşülecek. Tasarı Meclis'ten geçerse, çalışanlar daha yoksulluğa ve güvencesizliğe itilecek.

Önümüzdeki hafta içinde Meclis Genel Kurulunda görüşülmeye başlanacak Torba Yasa Tasarısı'na emek örgütleri, "işsizlik fonu kalıcı olarak işverene açılacak. Belediyelerin taşeronlaşması hızlanacak. 50 Bin Belediye çalışanın sürgüne yollanmasının yolu açılacak. Esnek çalışmayla iş güvencesi kalkacak. Kamuda kadrolaşma ve biat kültürü yaygınlaştırıcak" gibi gerekçelerle karşı çıkıyor. Uzmanlar ise içerisinde emekçilerin ve gençlerin haklarını tırpanlayan maddeler olduğuna dikkat çektikleri torba yasanın aslında taşeronlaştırma ve esnek çalışmayı kural haline getirecek yeni yasa çalışmasının ön hazırlığı olduğunu belirtiyorlar. AKP Hükümetinin, emek örgütlerinin, çalışma ekonomisi uzmanlarının ve muhalefet partilerinin eleştirilerine kulaklarını tıkayarak Meclis'ten geçirerek yasalaştırmaya çalıştığı, 221 maddelik tasarının içerisinde dikkat çeken maddeler şunlar:

*62. maddedeki “…yirmi beş yaş altındaki işçiler için iş sözleşmesine konulabilecek deneme süresinin dört aya kadar uzatılabilmesi” ibaresi ile gençlerin dört ay süreyle çalıştırıldıktan sonra işte çıkarılmaları meşru kılınıyor.

*Madde Gerekçeleri alt başlığının 23. maddesi, ücretlerin 16 ve 18 yaş altı ve üstündekiler için ayrı ayrı belirleneceği bildiriliyor. Böylelikle, bugün 16 yaşından büyükler için net 599 liralık asgari ücret 518 liraya düşecek.

*Tasarının 54. maddesinde geçen “Asgari ücretin % 30’undan” ibaresi “asgari ücretin net tutarının % 30’undan” şeklinde değiştirilmiştir’ ifadesi ile meslek liselerinde staj yapan öğrencilerin aldıkları ücretler düşürülüyor; stajyerlik için uygulanan asgari ücret 229 TL’den 178 TL’ye çekiliyor.

*Yasa tasarısının 56. maddesinde kot taşlama işçilerinin yakalandığı silikozis hastalığı meslek hastalığı olduğu yine kabul edilmiyor.

*Yasa tasarısında yer alan 59. madde ile 18–29 yaş arası işçiler için işverenin ödemesi gereken sigorta priminin, işsizlik sigortası fonundan karşılanacağı öngörülüyor. Madde ile işçilerden kesilen fon işverenlere ‘vergi indirimi’ olarak yansıyacak

*61. maddede “çağrı üzerine çalışma”, “evden çalışma” ve “uzaktan çalışma” gibi kısa süreli çalışma tanımları oluşturuluyor. Bu iş tanımlarıyla çalışan işçiler, uzun vadeli iş haklarından ve kazanımlarından yararlanamıyor.

*657 Sayılı Kanunun 68. maddesinin A bendinde bulunan yukarı derecelerdeki kadrolara yükseltilme şartları arasından “sicil bakımından üst derecelere yükselebilecek nitelikte olmak” şartı çıkarılmakta, böylece üst düzey yöneticilerin özel sektörden atanmalarının önü açılıyor.

*Yükseköğretim kurumlarından mezun olmak için konulan yıl sınırlaması kaldırılırken, zamanında mezun olmayan öğrenci okulunu uzattıkça ödeyeceği harç ikiye katlanacak

*Torba yasa tasarısına son anda eklenen maddelerden biri de internet üzerinden alkol satışını yasaklıyor.

KESK: Torba, 'biat kültürü' yaratır!
Torba Yasa Tasasarısı'nın yasalaşmasıyla kamuda kadrolaşmanın ve biat kültürünün önünün açılacağını savunan KESK'ten geçtiğimiz günlerde yapılan basın açıklamasında, torba yasa tasarısının önemli amaçlarından birinin kamu emekçilerinin iş güvencesini ellerinden almanın önünü açmak ve kamuda esnek çalışmayı yaygınlaştırmak olduğunu bildirildi.

Yasa tasarısı ile sicil siteminin ortadan kaldırılacağı bildirilen açıklamada, "Mevcut sicil sistemi de sorunlu olmakla birlikte bu düzenleme ile AKP memuru yaratılmak istenmektedir. Sicilin yerini neyin aldığı bile belli değildir. Belirsizlik disiplin hükümleri ve performans sistemiyle kapatılmak istenmektedir. Tasarı gerekçesinde yapılmak istenen değişikliklerin kamu hizmetlerinde “değişim” olarak sunulması aldatmacadan öte bir anlam taşımamaktadır. Getirilmek istenen kapıkulu ve biat kültürüdür" denildi.

Yasa tasarısı ile özelleştirmeye tabi tutulmuş çeşitli kurum ve kuruluşlarla ilgili yargı sürecinde verilmiş yürütmeyi durdurma ve iptal kararlarının uygulanmayacağına dair hükmün AKP’nin ekonomi politikasının ne olduğunu göstermekte olduğuna değinilen açıklamada, "İş güvencesine sahip çıkmak için, insanca yaşamak için, mevcut kazanımlarımızı kaybetmemek için bu yasaya karşı çıkmak her emekçinin, her vatandaşın hem görevi hem onuruna sahip çıkmanın gereğidir" denildi.

DİSK Torba Yasaya karşı yürüdü

Esra Koçak/Ankara

Devrimci İşçi Sendikaları Plan Bütçe Komisyonu’nda görüşülmeye başlanan Torba Yasa’yı protesto etmek için Süleyman Sırrı Caddesinden TBMM’ne kadar yürüdü.

“AKP yasanı al başına çal”, “Zam, zulüm, işkence işte AKP”, “Tayyip sen yaşa 630 liraya” sloganlarının atıldığı eylemde “Torba Yasayla haklar çalınıyor, izin vermeyeceğiz” pankartı açıldı.  

DİSK Yönetim Kurulu, DİSK Başkanlar Kurulu, bölge ve il temsilciliklerinden gelen yönetici ve temsilcileriyle TTB Genel Başkanı Eriş Bilaloğlu, TMMOB Başkanı Mehmet Soğancı’nın da aralarında bulunduğu heyet TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’na DİSK’in görüşlerini içeren bir dosya sundu.

Asgari açlık maaşı

TBMM önünde DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi’yi Plan Bütçe Komisyonu Üyesi CHP Muğla Milletvekili Gürol Ergin ve CHP Bartın Milletvekili Rıza Yalçınkaya karşıladı. Burada kısa bir konuşma yapan Çelebi, “AKP İstanbul Milletvekili Lokman Ayva’ya gösterilen duyarlılığın torba yasa kapsamında emekçileri ezen maddelere de gösterilmesi gereklidir. Doğum kadrosu, stajyer sömürüsünü içeren torba yasanın geçmesi demek emekçilerin bir kez daha ezilmesi demektir” dedi.

CHP’nin bulunduğu her dönemde emeğin ve emekçinin yanında olduğunu belirten Ergin torba yasada bulunan işçi haklarını ihlal eden maddelerin takipçisi olacaklarını dile getirdi.

Heyetin DİSK’in Torba Yasa’ya dair görüşlerinin olduğu dosyayı CHP’li milletvekillerine teslim etmesinin ardından Sakarya caddesinde basın açıklaması yapıldı. DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi’nin yaptığı açıklamada torba yasanın vurgun düzenine karşı bir kapkaç yasası olduğunu söyledi.

“AKP Hükümeti sekiz-dokuz yıldır iktidar olmanın sefasını sürerken, emekçilere ve yoksul halkımıza da cefa çektirmekten geri kalmamıştır. Başlarımıza ördüğü çorapların ve kafamıza geçirmek istediği torbaların haddi hesabı yoktur” diyen Çelebi asgari ücretin de tek başına temel ihtiyaçların başında gelen gıda harcamalarını bile karşılamaktan uzak olduğuna ve asgari ücretin asgari açlık anlamına geldiğine değindi.

TORBA DEĞİL ÇORBA

Torba Yasa isminin kömür torbasını çağrıştırdığını söyleyen Çelebi “ Vergi borçları affedilecek ve sözüm ona bazı güzellikler yapılacaktı. Sonra bir baktık, aynı torbanın içine sessiz sedasız öyle kazıklar konmuş ki... Özellikle belediye işçilerinin, genç işçilerin, engellilerin vb. canlarına okuyacak düzenlemeler... Ve öyle bir tezgâh ki, “vergi borcum kalktı” diye sevinen esnaf, işçi oğlunun canına okuyacak aynı yasaya mecburen sessiz kalacak” dedi.

“Torba Yasa değil bu çorba yasa” diyen Çelebi yasayla gizli işsizliğin artacağına, taşeronlaşmanın ve işten çıkarılmaların önünün açılacağına, kamu alanında da hak kayıplarının yaşanacağına değindi.
Türk-İş'ten Erdoğan'a "torba" mektubu

Türk-İş, TBMM gündemindeki "Torba Kanun Tasarısı"na ilişkin itirazlarını bir mektupla Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a iletti. Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu imzasını taşıyan mektupta, "Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ve Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı"na ilişkin eleştirilere yer verildi.

Mektupta, tasarıya ilişkin temel itirazların gerekçeleri şöyle sıralandı:
"Kanun tasarısı ile ağırlıklı olarak işverenlerin devlete olan borçları, borç cezaları ve faizleri affedilerek, vergisini düzenli ödeyenler adeta cezalandırılır duruma getirilmiştir. Ücretli çalışanların ödedikleri vergiler, gelirlerine göre yüksektir. Vergide adaletin sağlanması ve korunması için, vergi oranlarında gelirin kaynağına ve niteliğine göre farklılaşma yapılması gerekmektedir. Ücret bir emek geliri olduğu için, vergilendirmede 'ayırma ilkesi' gereğince, sermaye gelirine kıyasla daha düşük oranda vergilendirilmelidir.

Ülkemizde kurulan tüm fonlar (İşsizlik Sigortası Fonu hariç) başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Bunun yegane sebebi devletin fon kaynaklarını tüketmesidir. 2008 yılından bu yana İşsizlik Sigortası Fonu da bu gelenekten nasibini almakta ve fon kaynakları devlet tarafından fonun kuruluş amacı dışında kullanılmaktadır. 2008 yılında başlayan bu süreç genişleyerek devam etmektedir.

Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nün kapatılmasından sonra burada çalışan işçiler İl Özel İdareleri ve belediyelere dağıtılmışlardır. Bu işçiler meslek sahibi işçilerdir. Bu işçilerin 'ihtiyaç fazlası' sayılarak Milli Eğitim Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü'nün taşra teşkilatına dağıtılması doğru değildir. Tasarıda yerlerinden edilen işçilere yeni görevlerine başlamak için 5 gün süre tanınmakta, yeni iş yerlerine gitmeyen işçilerin işten çıkarılacakları belirtilmektedir. Söz konusu işçilerden teşkilatımıza olumsuz tepkiler gelmektedir. Bu düzenlemenin Türk-İş tarafından benimsenmesi mümkün değildir."

Hekimlerden Çalışma Bakanlığı'na 'torba' davası
Türk Tabipler Birliği (TTB) ,Torba Yasa Tasarısı'ndan yönetmelik çıkartan Çalışma Bakanlığı’na dava açtı. Meclis'te 27 Kasım'da çıkarılan "Torba yasanına" eklenen üç maddeye dayanarak Çalışma Bakanlığı’nın işyeri hekimliği ve iş güvenliği uzmanlığıyla ilgili çıkardığ üç ayrı yönetmelik hakkında Danıştay'a başvuran TTB'nin, başvurusunda "Bu yönetmeliklerden İşyeri Hekimlerinin Görev, Yetki, Sorumluluk ve Eğitimleri Hakkında Yönetmelik ile İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetleri Yönetmeliği’nin yasada olmayan yetkilerin Çalışma Bakanlığına verilmesi, işyeri hekimliği hizmet sunumunun taşeronlaştırılması, işletmelerin bir araya gelip oluşturduğu ortak sağlık birimlerinin yok sayılması, eğitim hizmetlerini şirketlere verip üniversitelere bile Bakanlık tarafından yetki verilmeye kalkışılması, Türk Tabipleri Birliği’nin yasal yetkilerinin dahi görmezden gelinmesi, işyeri hekimliği belgelerinden bir kısının keyfi olarak geçersiz sayılması gibi hükümlerinin yürütmesinin durdurulması ve iptali" istendi.

TTB, "Çalışma Bakanlığını sükunetle düşünmeye, eğitim konusunda üniversiteleri bile yetkilendirmeye çalışmak yerine, asıl işini yapmaya davet ediyoruz" dedi.

BES'ten ve Yol-İş'ten Torba tepkisi
Büro Emekçileri Sendikası(BES) ve Türkiye Yol İş Sendikası düzenledikleri basın açıklamalarıyla Torba Yasa Tasarısı’na sessiz kalmayacaklarını dile getirdiler.

BES Ankara 1 Nolu Şube Başkanı Fikret Aslan’ın yaptığı basın açıklamasında Bursa’da 8 üyelerine soruşturma açan SGK İl Müdürü Ramazan Yıldız hakkında “görevi kötüye kullandığı” gerekçesiyle suç duyurusunda bulunduklarını söyledi.

Türkiye Yol-İş Sendikası’nın düzenlediği basın toplantısında da Türkiye Yol İş Sendikası Genel Başkanı Ramazan Ağar Torba Yasa Tasarısı’na ilişkin şunları ifade etti:

Torba Yasa Tasarısı ile İşsizlik Fonuna bir kez daha el uzatılmaktadır. Esnek çalışma düzensizliği genişletilmektedir. Kamuda taşeronlaşama uygulaması olağan hale gelmektedir, bölgesel asgari ücret hazırlıkları yapılmaktadır. Sözleşmeli çalışanlar ile ilgili grev yasaklarının genişletilmesi de dahil olmak üzere çok sayıda eleştirilen hükümler içermektedir.”