11 Ocak 2011 Salı

Belediye İşçilerinin Örgütlü Olduğu Sendikalar Torba Yasaya Karşı Ortak Basın Açıklaması Yaptı

TORBA YASA İLE İLGİLİ SENDİKAMIZ VE HİZMET-İŞ ORTAK BASIN AÇIKLAMASI YAPTI | Haber GörseliBelediye İşçilerinin Örgütlü Olduğu Sendikalar Torba Yasaya Karşı Ortak Basın Açıklaması Yaptı, Genel İş Sendikası Ve Hizmet İş Sendikası Torba Yasaya Karşı Ortak Basın Açıklaması Yaptı, belediye işçilerinin örgütlü olduğu sendikalar torba yasaya karşı ortak direniş kararı aldı, sendikalar torba yasaya karşı güçlerini birleştiriyorlar, sendikalar torba yasaya karşı ortak hareket ediyorlar,


TORBA YASA İLE İLGİLİ GENEL-İŞ VE HİZMET-İŞ ORTAK BASIN AÇIKLAMASI YAPTI




TBMM’de görüşülmekte olan Torba Yasa ile ilgili DİSK/Genel-İş Sendikası Genel Başkanı Erol Ekici ile Hizmet-İş Sendikası Genel Başkanı Mahmut Arslan 11.01.2011 tarihinde Ankara Akar Otel’de ortak basın açıklaması yaptı.

Basın açıklamasına DİSK/Genel-İş Genel Yönetim Kurulu ve Hak-İş/Hizmet-İş Genel Yönetim Kurulu da katıldı.

HİZMET-İŞ SENDİKASI VE GENEL-İŞ SENDİKASI ORTAK BASIN AÇIKLAMASI

“Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı” Bakanlar Kurulu’nca 29.11.2010 tarihinde TBMM Başkanlığı’na gönderilmiştir. 

Kamuoyunda “torba yasa” olarak bilinen yasa tasarısı, yaklaşık 50 bin belediye işçisinin kaderini doğrudan ilgilendirmektedir. Belediyelerde örgütlü olan sendikalarımız başından beri bu tasarıya karşı eleştirilerini kararlılıkla dile getirmişlerdir. 

Sendikalarımızın bugüne kadar yaptığı açıklamalar, yasa tasarısı konusunda ortak görüşlerin ifade edildiğini göstermektedir. Buradan hareketle, tasarının doğrudan muhatabı durumunda olan belediyelerde örgütlü işçi sendikalarının görüşlerini kamuoyuna birlikte açıklamaları için Genel-İş Sendikası tarafından çağrı yapılmıştır. Bu çağrıya Hizmet-İş Sendikası tarafından olumlu, Belediye-İş Sendikası olumsuz yanıt vermiştir. 

Belediye-İş Sendikası’nın ortak açıklama içinde yer almayacağını ifade etmesi üzerine Hizmet-İş Sendikası ve Genel-İş Sendikası görüşlerini kamuoyuna birlikte ifade etme kararını almışlardır. Yasanın çıkması durumunda belediyelerde örgütlü sendikaların kitlesel üye kayıpları ile karşılaşacağı göz önüne alındığında yasa tasarısına karşı muhalefetin sendikalar arası rekabetin önüne geçmesi gereğini düşünüyor ve durumu belediye işçilerinin değerlendirmesine bırakıyoruz.  

1- Tasarı hazırlanırken konunun doğrudan tarafı olan İşçi Sendikaları ve Konfederasyonların görüş ve önerileri alınmamıştır.
2- Sendikalarımız bu tasarıyı çalışanlar açısından sürgün yasası olarak değerlendirmektedir.
3- Tasarının “Mahalli idarelerin ihtiyaç fazlası işçilerine ilişkin hükümler” başlıklı 109. maddesine göre belediyelerde ihtiyaç fazlası işçi bulunduğu varsayımından hareketle belediyelerce bildirilecek norm kadro fazlası işçiler ile norm kadro dahilinde ihtiyaç fazlası kabul edilenler Milli Eğitim Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğünün taşra teşkilatlarına gönderilecektir.

Belediye mevzuatında 2004 yılından bugüne yapılan değişikliklerle kurulan norm kadro düzeni, belediye işçilerini bilinçli bir şekilde fazla personel haline getirmiştir. 

Söz konusu mevzuat ile belediye hizmetlerinde kamu istihdamı daraltılmış ve taşeronlaşma yaygınlaştırılmıştır

Belediyelerin tüm hizmetleri piyasadan satın alması için kurgulanan norm kadro düzeni bu yasayla doğrudan uygulamaya girmiş olacaktır. Bu yasayla taşeroncu belediyelere gün doğmaktadır.

Bu tasarı yasalaştığı takdirde belediye çalışanlarının iradeleri dışında bazı kamu kuruluşlarının taşra teşkilatlarına gönderilmesiyle belediye hizmetleri alt işverenlere/taşeronlara teslim edilecek, böylece sendikasız, toplu sözleşmesiz, asgarî ücretli, emeği sömürülen çalışan kitlesi daha da yaygınlaşacaktır.  

Tasarının mantığında belediyelerin içinde bulunduğu ekonomik sıkıntının personel giderlerinden kaynaklandığı gibi yanlış bir algılama vardır. Oysa bu durum sadece küçük bazı belediyeler için geçerlidir ve istisnadır. Yasa tasarısı istisnai durumdan yola çıkarak genelleştirmeye gitmektedir. 

Zor durumda olan bazı küçük belediyelere kaynak aktararak sorunun çözülmesi olanaklıyken böyle bir genelleme belediyelerde istihdam koşullarını işçiler aleyhine kökten bozmaktadır.  

Yasa tasarısında norm kadro fazlası işçilerin ve ihtiyaç fazlası işçilerin tespitinin ne şekilde yapılacağı, tespit sırasında hangi kriterlerin esas alınacağı konusu da son derece sorunludur. 

Sendikalarımız, tasarının yasalaşması halinde işyerlerinden kopartılan işçilerin çok büyük hak kayıpları ve hak ihlali ile yüzyüze kalacağından derin bir endişe duymaktadır.

Sendikalarımız, belediye işçilerinin hak ve çıkarlarının korunması için taleplerimiz gerçekleşene kadar mücadeleyi sürdürmeye kararlıdır.