Başkanlık Sisteminin Uygulandığı Ülkeler Sistemin Sakıncaları, Başkanlık Sisteminin Uygulandığı Ülkeler, başkanlık sistemi uygulayan ülkeleri, başkanlık sisteminin uygulandığı ülkeler, başkanlık
sisteminin uygulandığı ülkeler hangileridir, başkanlık sisteminin
uygulandığı memleketler, başkanlık sistemi hani ülkelerde uygulanıyor,
başkanlık sistemini uygulayan ülkeler, Nedir bu başkanlık sistemi.
Başkanlık Sisteminin Uygulandığı Ülkeler
Afganistan,
Arjantin, Ermenistan, Beyaz Rusya, Bolivya, Brezilya, Şili,
Guatemala, Kolombiya, Kostarika, Güney Kıbrıs, Dominik Cumhuriyeti,
Ekvator, El Salvador, Haiti, Honduras, Endonezya, İran, Kenya,
Liberya, Meksika, Nikaragua, Nijerya, Panama, Peru, Filipinler, Güney
Kore, Seyşel Adaları, Srilanka, Sudan, Surinam, Tanzanya, Uganda, ABD,
Uruguay, Venezuella, Sierra Leone, Zambia...
Nedir bu başkanlık sistemi?
Nedir bu başkanlık sistemi?
Başbakan
Erdoğan'ın "ABD modeli başkanlık sistemine geçişi 2011'den sonra halka
götürebiliriz" şeklindeki sözleri yeni bir tartışma başlattı. İşte
ayrıntılarıyla 'başkanlık sistemi':
DEMOKRASİ KÜLTÜRÜ YOKSA SORUN VAR
Başkanlık
sistemi, güçlü yürütme organı ilkesiyle ön plana çıkıyor. Üniter
devletlerden daha çok federal devletlerde görülen sistem, günümüzde
dünyanın 38 ülkesinde uygulanıyor. Yürütmenin yasama organının
(parlementonun) çoğunluğunun güvenoyunu alarak seçildiği parlamenter
sistemin aksine, başkanlık sisteminde yasama ve yürütme organları ayrı
ayrı halk oylamalarıyla seçiliyor.
Bu
sistemde, yürütme organını temsil eden başkanın, yasama organını fesih
yetkisi yok. Aynı şekilde, yasamanın güvenoyu uygulamasıyla başkanı
düşürme yetkisi bulunmuyor. Yani kuvvetler ayrılığından da öte,
kuvvetler zıtlığı, karşılıklı fren mekanizmasından (check and
balance/denge ve fren) kavramsal olarak söz edilebiliyor. Başkanlık
sisteminde yürütmenin başı olan başkan, bakanlarını meclisten güvenoyu
almaksızın kendi iradesiyle seçebiliyor. Ayrıca, ABD’nin başkanlık
sistemi örneğinde görüldüğü gibi bakanların yasama organı üyesi olma
zorunluluğu yok.
Bu
bağlamda, başkan, bakanlarını çeşitli alanlardaki uzmanlardan
seçebilir. Başkanlık sisteminde yürütme organının yetkilerinin geniş
olması nedeniyle, hükümetlerin hızlı ve etkin karar alma becerisi daha
yüksek. Kuvvetler ayrılığı (yasama, yürütme ve yargı) ise tam anlamıyla
uygulanıyor. Birbirlerinin görev alanlarına karışamıyorlar.
SİSTEMİN EKSİLERİ
Benzer
biçimde, yürütme organının yasamanın güvenoyuna bağlı olmaması, ülke
yönetiminde istikrar sağlıyor. Ancak bu özelliklerin yanı sıra,
başkanlık sistemi bazı sorunları da içinde barındırıyor.
Bu
sistemde, yasama organının başkan tarafından temsil edilen yürütme
organını görevden alma yetkisi sınırlı olduğundan, demokrasi geleneğinin
olmadığı ülkelerde başkanlık sistemi kolaylıkla otoriter yönetimler
yaratabiliyor. Başkanlar halkın isteklerini yansıtır olmaktan çıksalar
da, desteklerini kaybetseler de iktidardan uzaklaştırılmaları zor.
Zaten, Başkanlık sisteminin çıktığı ülke olan ABD, büyük ölçüde özendiği
kuvvetler ayrılığının olduğu İngiliz sistemini örnek alırken,
Kraliçenin yerine “devlet başkanını” koydu.
Kuvvetleri
ise İngiltere’deki gibi ayırarak bıraktı. Amerikan demokrasisinde
“Başkan” bu yüzden biraz da efsanevi bir güce sahiptir. Amerikan
ulusunun pastörüdür-bir yerde dini önderidir de. Vatanseverliği, dinsel
örgüyle iç içe geçmiştir. Oysa İngiltere demokrasisi tam tersine,
kraliçenin yetkilerini sembolik yetkiler haline getirerek, Avrupa’ya da
tamamen yerleşecek olan klasik parlamenter demokrasinin beşiği oldu.
SİSTEMİ UYGULAYAN ÜLKELER
Afganistan,
Arjantin, Ermenistan, Beyaz Rusya, Bolivya, Brezilya, Şili,Guatemala,
Kolombiya, Kostarika, Güney Kıbrıs, Dominik Cumhuriyeti, Ekvator, El
Salvador, Haiti, Honduras, Endonezya, İran, Kenya, Liberya, Meksika,
Nikaragua, Nijerya,Panama, Peru,Filipinler, Güney Kore, Seyşel Adaları,
Srilanka, Sudan, Surinam, Tanzanya, Uganda, ABD, Uruguay, Venezuella,
Sierra Leone, Zambia. (wikipedia’dan yararlanılmıştır)
MELEZ BİR SİSTEM: YARI BAŞKANLIK
Yarı
başkanlık sistemi, başkanlık ve parlamenter sistemin karışımı olarak
nitelendiriliyor. Bu sistemde, parlamenter sisteme benzer biçimde,
yürütme yetkisi cumhurbaşkanı ve bakanlar kurulu tarafından
paylaşılıyor. Bununla birlikte, parlementer sistemden farklı olarak yarı
başkanlık sisteminde cumhurbaşkanını dışişleri, ülke savunması gibi
alanlarda önemli yetkilere sahip. Yarı başkanlık sisteminde yetki
paylaşımı, cumhurbaşkanı ve başbakan köken olarak farklı siyasal
partilerden geliyorsa -ki buna örneğin Fransa’da rastlanıyor, değişiklik
gösteriyor. ‘Cohabitation’ (Karşılıklı uyum, birlikte yaşamak) olarak
adlandırılan bir uygulama çerçevesinde, cumhurbaşkanı yetkilerini
genişleterek ülkenin dış politikasında aktif rol üstlenir. Başbakan ise,
iç politikada yetkili olur. Yarı başkanlık sisteminin uygulandığı
ülkeler Fransa, Portekiz, Rusya, Finlandiya, Namibya...
EN YAYGINI: PARLAMENTER DEMOKRASİ
Parlamenter
sistem, diğer anayasal sistemler gibi kuvvetlerin ayrımı ilkesini
dayanır. Bununla birlikte, başkanlık sisteminden farklı olarak, bu
sistemde yürütmenin yetkileri iki farklı kurum tarafından temsil edilir.
Yasama organı tarafından seçilen ve sembolik yetkileri olan (devletin
birliği ve ulusun bütünlüğünün temsili gibi) cumhurbaşkanı yürütmenin
başı olarak kabul edilir. Bu sistemde, yürütmeyi temsil eden diğer kurum
ise başbakanın temsil ettiği bakanlar kuruludur.
Yasama
organından (parlamento) güvenoyu alarak seçilen ve cumhurbaşkanı
tarafından atanan bakanlar kurulu yürütmenin icracı kurumudur. Bu
bağlamda, Başbakanın başkanlık ettiği Bakanlar kurulu hükümetin
izleyeceği temel kararları belirler. Parlamenter sistemin en olumlu
özelliği verdiği kararlarda parlementonun çoğunluğun güvenoyuna,
dolayısıyla denetimine tabi olmasıdır.
Bu
yüzden, sistem yürütmenin hesap verebilirliği ilkesine dayanmaktadır.
Diğer taraftan, bu sistemde,yasama organının çoğunluk iradesiyle,
yürütmenin sorumlu kanadı bakanlar kurulunu güvensizlik oyu ile düşürme
yetkisinin bulunması, parlamenter sistemlerde istikrarsızlık riskini
beraberinde getirir. Özellikle, yasama organında çoğunluğun tek parti
tarafından sağlanmadığı koalisyon hükümetleri tarafından yönetilen
ülkelerde bu risk daha fazladır.
(Milliyet)