Prof. Dr. Mehmet Pakdemirli Ne Diyordu Şimdi Ne Diyor, Prof. Dr. Mehmet Pakdemirli üniversite öğrebcilerini okuldan atmakla tehdit etti, Prof. Dr. Mehmet Pakdemirli öğrencilerin fikirlerini açıklamalarını protesto haklarını kullanmalarını engelledi, Prof. Dr. Mehmet Pakdemirli neleri savunuyordu rektör olunca nasıl değişti
O REKTÖR BAKIN BİR ZAMANLAR NELER DİYORDU?
“Üniversiteler topluma yön veren kuruluşlar olmalıdır. Statüko ve
durağanlığı temsil etmemeli, değişim ve yenilikten yana öncü rol
oynamalıdır. Bu kurumlarda çalışan akademisyenler tam anlamıyla
kendilerini özgür hissedebilmeli, düşünce ve fikirlerini hiçbir endişeye
kapılmadan rahatça ifade edebilmelidirler. Akademisyenlere,
beğenmedikleri icraatlar için üniversite idaresini ve rektörü de
rahatlıkla tenkit edebilme serbestliği sağlanmalıdır. Muhalif sesleri susturmak için disiplin ceza yönetmeliği kullanılmamalı, açıklama ve ikna yöntemi tercih edilmelidir. Disiplin soruşturması ancak başka türlü çözüm yolu kalmamış, sabit ve art niyetli suçlar için açılmalı, rektörlüğün kendi makam ve icraatlarını savunmak, muhalifleri susturmak için bir silah olarak kullanılmamalıdır. Suçu sabit olan ve kötü niyetli kastın olduğu eylemlerde ise suçlu korunmamalı, gereken işlemler derhal yapılmalıdır. Bu özgürlük ortamından öğrencilerimiz de yararlanabilmeli, suça karışmamak şartı ile fikirlerini özgürce beyan edebilmeli,
bu amaçla toplanıp konuşmalar yapabilmelidir. Öğrenci temsilci
kurulları birimler tarafından periyodik olarak toplantılara çağrılmalı,
öğrencilerin iyileştirme adına önerileri dikkatle ele alınmalıdır.” (1)
Bu sözler, Celal Bayar Üniversitesi’nin yeni rektörü Prof. Dr. Mehmet Pakdemirli’ye ait. Bu “demokratik” bakış açısına sahip bir rektörün varlığı, üniversite öğrencilerinin büyük şansı(!)
Peki, öyle mi?
‘KİMLİKLERİNİ TOPLARIM, OKULDAN ATARIM’
24 Aralık 2010 tarihinde, Manisa Milletvekili ve Başbakan Yardımcısı
Bülent Arınç, Prof. Pakdemirli’yi, rektör atandığı için kutlamak ister
ve Manisa Celal Bayar Üniversitesi’ne geleceğini haber gönderir.
Bu gelişme üzerine bir grup Türkiye Gençlik Birliği TGB üyesi
üniversiteli genç, Arınç’ı protesto etmek üzere toplanır. Ellerinde
yumurta olmayan ve sadece slogan atacak gençlerle, rektör arasındaki
diyalogu Türkiye izledi.
Rektörün ibretlik konuşmasını yeniden anımsatalım: “Sizler
Atatürk'ten görev alamazsınız. Cumhuriyeti savunacaksam ben savunurum.
Net bir şey söylüyorum size. Siyasi slogan atarsanız, kimliklerinizi
toplarım. Üniversiteden atarım hepinizi”. (2) Rektör tam bu
konuşmayı bitirince, bir yetkili kameraların da duyacağı şekilde,
Rektöre “Arınç’ın üniversiteye giriş yaptığını” haber verdi.
İyice paniğe kapılan Rektör, öğrencilere son sözünü söyledi: “Hemen dağılıyorsunuz. Burada slogan atamazsınız. Eğer atarsanız emniyet görevlileri kimliklerinizi toplayacak”. (3)
Gençler olgun davrandı da, olay daha da büyümedi!
Şimdi gelin Rektör’ün, Arınç ziyareti nedeniyle estirdiği terör
sırasında söylediği sözler ile daha önce dile getirdiği, yukarıda
alıntıladığımız sözleri, cümleler bakımından kıyaslayalım.
REKTÖRÜN ARINÇ HALLERİ
Rektör eskiden diyor ki: “Muhalif sesleri susturmak için disiplin ceza yönetmeliği kullanılmamalı, açıklama ve ikna yöntemi tercih edilmelidir”.
Rektörü şimdi diyor ki: “Net bir şey söylüyorum size. Siyasi slogan atarsanız, kimliklerinizi toplarım. Üniversiteden atarım hepinizi”.
Rektör eskiden diyor ki: “Bu özgürlük ortamından öğrencilerimiz de
yararlanabilmeli, suça karışmamak şartı ile fikirlerini özgürce beyan
edebilmeli, bu amaçla toplanıp konuşmalar yapabilmelidir”.
Rektörü şimdi diyor ki: “Hemen dağılıyorsunuz. Burada slogan atamazsınız. Eğer atarsanız emniyet görevlileri kimliklerinizi toplayacak”.
BİLİMSEL DURUŞUN İFLASI
Bir akademisyeni, yazdığını yalayacak böyle bir uygulamaya yönelten
nedir? Doktor unvanı almış, profesör unvanı almış, bilimle uğraşmış bir
insanın, makam edindikten sonraki 180 derece değişen bu tutumunu nasıl
açıklamak gerekir?
Hiç lafı evirmeye, çevirmeye gerek yok!
Bu AKP korkusudur!
AKP’li Burhan Kuzu’nun, protesto edildi diye, SBF Dekanı’nın görevden
alınması için YÖK’ü göreve çağırması ve üniversitelerin bu açık “faşist” uygulamaya sessiz kalmış olması, bilimsel duruşun iflasıdır!
İşte o duruş, dün de Manisa’da yerlerde sürünmüştür!
Ancak o duruş yerlerde de sürünce, bu ülkenin gençleri, Kubilay’dan bu yana başını vermiş ama başını öne eğmemiştir!
KAYNAKLAR:
1..http://www.mehmetpakdemirli.com/index.php?option=com_content&view=article&id=168&Itemid=126
2..24 Aralık 2010 tarihli anahaber bültenleri
3..24 Aralık 2010 tarihli anahaber bültenleri
Mehmet Ali Güller
Odatv.com