Nedim Şener Takip Ediliyorum Türkiye Korku İmparatorluğuna Dönüştü, Nedim Şener Türkiye Korku İmparatorluğuna Dönüştü, nedim şeneri takip edenler, nedim şener takip ediliyor, nedim şener neden takip ediliyor, nedim şeneri kimler neden takip ediyor.
NEDİM ŞENER’İ KİMLER TAKİP EDİYOR?
Gazeteci Nedim Şener, Posta’daki köşesinde telefonlarının dinlendiğini ve takip edildiğini kaleme aldı. Odatv başarılı gazeteciyi aradı ve olayın detaylarını sordu. İşte Nedim Şener’in Odatv’ye yaptığı açıklamalar…
Hani insan takip edildiğini hisseder ya, bakar, şüphelenir… Normalde ben etrafına çok dikkat eden bir adam değilim hakikaten. Çünkü hiçbir endişem olmadığı için yaptığım gazetecilikten bir şüphem olmadığı için… Ama insanların estirdiği hava, özellikle gazetecilerin sizin veya başkalarının hakkında estirdiği hava, öyle bir noktaya geliyor ki, hukuken başınıza bir şey gelecekmiş gibi düşünüyorsunuz. Aslında daha önce, aylar önce hakikaten çok önemli bir polis söylemişti bana, “Telefonunuz istihbarat arşivlerinde, haberiniz olsun” diye… Ama problem değil, çünkü yıllardan beri kullandığım bu telefonumu haber dışında başka bir şey için kullanmadığımı zaten herkes bilir. Onlar, yani dinleyenler de biliyor. O yüzden, olsaydı şimdiye kadar zaten bir şey yaparlardı. Ama asıl korku şu, korkum şu, artık Türkiye “Korku İmparatorluğu” durumunu çok aştı, çok ileriye gitti. Artık bir “komplo cumhuriyeti”ne dönüştü.
TAKİP EDİLDİĞİMİ DEVLET GÖREVLİLERİ BİLİYOR
Artık insanların sadece yaptıklarından değil, yapmadıklarından da sorumlu tutulur hale geldiğini görünce; uyarıları dikkate aldığın zaman, şüphe uyandıran bir takibin olduğunu görüyorsunuz. Ama sonunda, gittiğiniz geldiğiniz yer belli; işiniz gücünüz... Hatta benimle buluşmak isteyen haber kaynakları bile- ki bunlar devlet görevlileri diyelim- resmi görevliler, özellikle şunu söylüyorlar, “Seninle açık yerde görüşelim, ki fotoğraflayanlar bunları net fotoğraflasınlar” diye. Böyle bir görüşmeyi geçen hafta açık havada yaptık örneğin, onların isteği üzerine. Onlar da biliyorlar bu takibin yapıldığını. Çünkü amaçları şu; bir takım isimleri, bir takım isimlerle bir araya getirip toplumdaki çok önem atfedilen soruşturmalar hakkında soru sorulmasını istemiyorlar. Bunu Türkiye’de soracak hiçbir makam kalmadı. En aşağıdan en yukarıya kadar…
DEVLET KURUMLARI DENETİM YAPAMIYOR
Devletin bütün kurumları tek bir şekilde olaylara bakıp hiçbir şekilde denetim yapmıyor yani. Düşünün, Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu’ndan tutun, aşağıda herhangi bir bakanlığın müfettişine kadar tek yönlü değerlendirme var, tek yönlü bakış var. Hukuk da kalmadı, artık idare de, yani yürütme de bu işin içinde, yargı da tek gücün elinde olduğu için, tek bir güç kaldı; o da basın. O yüzden de bu konularda soru sormayı hep adet haline getirmiş insanların üzerine gelindiği gibi, bilindiği üzere bu dönem, bu düştü. Ama dediğim gibi, gazetecilik dışında bir şey yapmadığım için bir endişem yok ama korku yaymaları beni korkutmuyor, ya da bu korku havası beni endişelendirmiyor ama komplo endişelendiriyor. Çünkü dediğim gibi, sade yaptıklarınızla değil… Yaptığınızın hesabını verebilirsiniz ama yapmadığınız bir şeyi size hukuk üzerinden sorduklarında ne diyeceksiniz? Örnekleri bugün yaşıyor işte…
Ben, can güvenliğini yine hala çok ciddiye almıyorum en başta söylediğim gibi, insanlar ne derse desin. Ben ne yaptığımı, ne yaşadığımı biliyorum. Ne derlerse desinler; mafyanın o konudaki etik duruşuna daha saygılıyım yani. Benim derdim burada komplo meselesi. Sizi takip eden, görüntüleyen ve bunun üzerine bir şeyler inşa etmek isteyen insanlardan bahsediyorum yani, devletin gücünü elinde bulunduran insanlardan bahsediyorum, yoksa bu hayati bir tehlike falan diye düşünmeyin. Hukuki tehlikeden bahsediyorum.