18 Nisan 2010 Pazar

Kürtler Ve Türkler Arasındaki Bağ Kopuyor

Kürt Enstitüsü’nün yeni binasının açılışını yapan Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel, İstanbul Kürt Enstitüsü'nün 18’inci yıldönümü nedeniyle yapılan etkinliğe de katıldı. Açılışın ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Sebahat Tuncel, "Türkiye’de, Kürtler ve Türkler arasındaki duygu bağı da giderek kopuyor, birbirlerine ötekileştirilen iki toplum yapısı var. Bu çok tehlikeli bir şey yani Ahmet Türk’e yönelik yapılan saldırının özünde bu var. Biz umuyoruz ki devlet biran önce bu yanlıştan vazgeçer" dedi. 
DİLİ OLMAYAN BİR TOPLUMUN ASLINDA GELECEĞİDE YOKTUR
Açılışta konuşan Sebahat Tuncel dilin önemine vurgu yaparak," Enstitünün Kürt’lerin kültürlerini geleceğe taşımak açısındanda görevleri var. Bizim de sorumluluklarımız var. Öncelikle Kürtçe’yi daha fazla geliştirmek ve toplumsal yaşamda kullanmak gibi. Milyonlarca Kürt genci ne yazıkki asimilasyon politikalarının sonucunda kendi dilini kullamaz duruma gelmiş durumda. Dili olmayan bir toplumun aslında geleceği de yoktur. Dili olmayan bir toplum geleceğe kültürünü, kimliğini de taşıyamaz " dedi. 

Sebahat Tuncel açılıştan sonra basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Sebahat Tuncel, Ahmet Türk’e Samsun’da yapılan yumruklu saldırıyı kınadığını belirterek, "Bu sadece Ahmet Türk’e yönelik yapılan bir saldırı değil aslında onun şahsında Kürtlere yönelik yapılan bir saldırıdır. Türkiye toplumunda Kürt’ler de bunu böyle ele aldı. Böyle algıladı. Bir haftadır neredeyse Türkiye’nin birçok yerinde eylem etkinlikler yapıldı" dedi. 

Ahmet Türk’ün sağduyulu çağrısı eylem etkinliklerinin daha demokratik çerçevede geçmesine vesile oldu" diyen Tuncel, "Türkiye’de 20 milyona yakın kürt yaşıyor. Bu kürt halkı Türkiye’de kendi kimliğiyle, yaşamak istiyor. Kürt Enstitüsü’nün açılışında bulunuyoruz. Kürtler 80 yıldır Türkiye’de yasaklı olmasına rağmen kendi kültürünü yaşattı. Bugüne kadar getirdi. Bu insanı bir talep. Devletin görevi aslında bunu yerine getirmektir. Kendi yurttaşının talebinin koşullarını hazırlamaktır. İşte Anayasa tartışmaları döneminde bunu gözeterek yapılması gerekirdi" diye konuştu.

TÜRKİYE’DE KÜRTLER VE TÜRKLER ARASINDAKİ DUYGU BAĞI DA GİDEREK KOPUYOR Tuncel hukümeti eleştirerek, şunları söyledi: "Ne yazık ki hala inkarcı asimilasyoncu politika devam ediyor. Yurtdışına çıkarken devlet yetkilileri, sayın başbakan da dahil asimilasyonun bir suç olduğunu ifade ederken, Türkiye’de asimilasyon politikaları bir devlet politikası olarak devam ettiriliyor. Bunun sonucudur aslında son dönemde yaşanan gerginliğin sonucu.

Kendi toplumunda Kürtleri, Alevileri, Çerkezleri, Romanları kucaklayacak demokratik sivil bir Anayasa ile bir başlangıç yapar. Aksi taktirde bugün Türkler ve Kürtler arasında yaşanan çatışma yarın Romanlarla Türkler arasında dönüşebilir. Bu tehlike her zaman için vardır. Bunun bertaraf edilmesi ancak demokratik bir çözümle mümkündür" dedi