23 Haziran 2018 Cumartesi

AKP İKTİDARININ 16 YILLIK ÖZETİ MİLLETE KURULAN TUZAKTIR



AKP İKTİDARININ 16 YILLIK ÖZETİ MİLLETE KURULAN TUZAKTIR
AKP iktidarı millete tuzak kurmuştur!
İktidar olmadan önce demokrasi havarisiydi…
Ancak, iktidar olduktan sonra, halkın teveccühünü kötüye kullanmıştır.
Dikenli yollarda ağır aksak ilerleyen, yaralı, bereli demokrasimizi de yok etmiştir!

AKP, millete açık ve net bir şekilde, “demokrasi sizin neyinize” demiştir. “Demokrasi size bir gömlek fazla gelir” demiştir. Recep Tayyip Erdoğan, “Benim hiç bir kararıma hayır diyemezsiniz, hiçbir kararımı eleştiremezsiniz”, “ceketimi dahi aday göstersem seçersiniz” şımarıklığının nırvanasına ulaşmıştır. Halka dönüp, “Tek başıma OHAL ile daha rahat yönetirim” demiştir.

AKP ve MHP ittifakının ortak planı İYİ PARTİ’yi seçime sokmama üzerine kurulmuştu. HDP’nin ise baraj altında bırakılması oyunun diğer bir parçasıydı. Saadet Partisi’nin de diğer partilerle yan yana geleceği, ittifaklar kuracağını akıllarına dahi getirmemişlerdi. Hele hele CHP ile Saadet Partisi onlara göre asla ve asla yan yana gelemezdi. Çünkü onlar milleti fazlasıyla ayrıştırmış, cepheleştirmiş ve germişti…
Bu nedenle, AKP MHP baskın seçim kararı alıp ittifak kurarken, millet ittifakının bileşenlerinin de bir araya gelebileceğini hiç düşünmemişlerdi.
Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun, ilmik ilmik dokuduğu toplumsal barış politikası bugün meyvelerini veriyor. Genel Başkanımızın herkesi kucaklayan politikası, attığı cesur adımlar Türkiye’nin önünü açtı, “olmaz” denilenlerin olmasını sağladı. 15 milletvekili hamlesiyle İYİ Parti’yi seçime sokmama oyununun bozulması, İYİ Parti, Saadet Partisi ve Demokrat Parti ile “söz konusu vatansa gerisi teferruat” diyerek, “Millet İttifakı” kurulması… Baskın seçim kararı alanlar üzerinde şok etkisi yarattı. Muharrem İnce’nin Cumhurbaşkanı adaylığının açıklanması ise toplumun her kesiminde büyük bir coşkuyla karşılandı.
Anadolu insanının zor şartlarda nasıl kenetlendiğini, nasıl kucaklaştığını bilemeyecek kadar gözleri kararanlar hüsrana uğradı.
AKP’nin Genel başkanı, kapalı kapılar ardında HDP’nin/siyasi partilerin baraj altında kalması için il ve ilçe yöneticilerine direktifler veriyor. Bir siyasi partinin, halkın iradesini yok sayıp, diğer bir siyasi partiyi meclis dışına bırakmaya çalışması demokrasi suçudur. Demokrasimizin seviyesi açısından da acı verici bir durumdur.
AKP bugüne kadar, 12 Eylül hukukunun nimetlerinden sonuna kadar faydalandı. Baskın seçim kararıyla siyasi partilere tuzak kurmak istedi. Yine %10 barajının altına kalan partilerin oylarını devşireceğini sandı… Kendisinden başka hiçbir partinin ittifak kuramayacağı bir araya gelemeyeceği önyargısıyla planlar yaptı. Ancak kazdığı kuyuya kendisi düştü.
AKP iktidar olmadan önce %10 barajından muzdarip bir siyasi partiydi. Ancak iktidar olduktan sonra baraj avantajını kullanarak, hak etmediği bir temsiliyet elde etti. %10 barajını aşamayan partilerin oylarının üzerine oturarak demokrasi oyunu oynadı.
Oysaki yapılması gereken, %10 barajını kaldırmak ya da temsili bir orana %1-2 seviyesine çekmek. Bunu yaptığımızda her parti TBMM’de yer bulabilecek, herkes gönül rahatlığıyla istediği partiye oy verecek, temsiliyet seviyesi hakkaniyetli bir şekilde dağılacak. Kimse kimseye tuzak kuramayacak!
Biz umudumuzu hiç kaybetmedik, halkımıza hep güvendik! Türkiye’yi güzel günler bekliyor. Çünkü Haziran seçimlerini “Millet İttifakı” kazanacak. AKP’nin bütün tahribatları onarılacak, ülke demokrasisi rayına oturtulacak. Bizim demokrasi yolundan dönmemize imkan yok! Demokrasi varmış gibi davranmayacağız, kafamızı kuma gömmeyeceğiz, halkımıza karşı sorumluluğumuzu yerine getireceğiz, dürüst olacağız.
Artık tamam diyenler bu seçimi kazanacak! Demokrasiyi, hukuku el birliğiyle yeniden en iyi şekilde inşa edeceğiz. Seçinden çok daha önemlisi bu toplumu barıştırmaktı, kucaklaştırmaktı. Biz bunu başardık ve şimdiden kazandık. Millet ve onun kurduğu büyük uzlaşı ittifakı kazandı. Bu millet, binlerce yıl Anadolu’da nasıl bir arada yaşadıysa, Çanakkale’de nasıl yan yana şehit düştüyse, “mevzu bahis vatansa gerisi teferruattır” diyerek Anadolu’da nasıl yan yana gelip kurtuluşu için savaştıysa, aynı özveri ve fedakarlıkla tekrar yan yana gelerek ülkemizi bölünmenin eşiğine getiren bu korku ve nefret iklimine karşı galip gelecektir.

Korkunun yerini umut, nefretin yerini sevgi, kibirin yerini birbirini anlayan dinleyen sağduyu almıştır artık. Bu milletin ve onun ittifakının galibiyetidir.

Pazar günü bu galibiyeti sandıkta tescil edeceğiz. Kapısını çaldığımız büyük hasret budur! Ne olursa olsun, milletimizin sağduyusu ve özverisi seçimde de galip gelecektir. Halk adamıyım diye gelip, saray saltanatı sürenlere de, yandaşını zengin edip umuduyla oynadıkları fakirlerin ahını alanlara da gerekli dersi verecektir.

Halkımız, üzerine biçilen bu “deli gömleğini” giymeyecektir… Deli gömleği biçenleri, 24 Haziran’da sandığa gömerek, güzel bir “demokrasi” dersi verecektir. Demokrasin en güzel yanı da budur işte…

Bu güzellikleri yaşamak ve yaşatmak için Türkiye’ye güvence olan Muharrem İnce’yi Cumhurbaşkanı, “Millet İttifakını” da iktidar yapmalıyız.

Demokrasi için geliyoruz…

Yıldırım Kaya
CHP Parti Meclisi Üyesi
Ankara 2. Bölge Milletvekili Adayı
23 Haziran 2018