9 Ocak 2012 Pazartesi

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na Soruşturma

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na Soruşturma 

Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı  CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında adil yargılamayı etkilemeyi teşebbüs iddiasıyla soruşturma başlatıldı.

TRT Haber'in haberine göre, Kılıçdaroğlu'nun dokunulmazlığının kaldırılması için hazırlanan fezleke Adalet Bakanlığı'na gönderildi.

Soruşturma Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı'nca başlatıldı. Kılıçdaroğlu, Kasım ayında Silivri Cezaevi önünde bir açıklama yapmıştı. Silivri Cezaevi'ni toplama kampına benzeten Kılıçdaroğlu, Ergenekon davasına bakan mahkeme heyeti hakkında ''Onlara yargıç demeyi içime sindiremiyorum'' demişti. Bu açıklama üzerine Silivri Cumhuriyet Başsavcısı Ali İşgören soruşturma başlattı.

Fezleke iki madde üzerine hazırlandı: Mahkeme üyelerine hakaret ve adil yargılamayı etkilemeyi teşebbüs iddiası...

Eğer Kılıçdaroğlu'nun TBMM'de dokunulmazlığı kaldırılırsa hakkında bir iddianame hazırlanabilir ve CHP lideri yargılanabilir.

İşte Kemal Kılıçdaroğlu'nun Hakkında Soruşturma Başlatılmasına Nede Olan Açıklaması 
“Onlar hukuken tutuklu ama asıl tutuklular dışarıda. Aklın ve mantığın çalışmadığı demokrasi ve özgürlük kavramının gelişmediği ülkelerde, düşüncelerini özgürce söyleyen insanlardan kaygı duyanlar, onları toplama kamplarında toplarlar. Sayın Haberal ve Sayın Balbay’ın içeride kalması bu toplama kampını oluşturma mantığının bir sonucudur. Burada aslında bir yargılama yapılmıyor burada bir adalet dağıtımı söz konusu değil. Burada önyargılı olan yargıçların, siyasi otoritenin emrinde olan yargıçların, sadece oynadıkları bir tiyatro var. Bunun adına yargılama diyorlar. Buna demokrasi diyorlar. Bu ne demokrasidir ne de adalet dağıtmadır. Bunların kaçma ihtimalleri yok, ‘biz yargılanmayalım’ demiyorlar. Parlamentoya gelip yeminlerini içerek Anayasası’nın 90’ıncı maddesinde ve diğer maddelerinde öngörülen kurallar içerisinde görevlerini yapmak istiyorlar. Ama bu görevler maalesef bazı yargıçlar tarafından engelleniyor. Onlara yargıç demeyi içime sindiremiyorum. Çünkü yargıç, vicdanıyla hareket eden kişi demektir. Toplumun beklentilerini, duygularını bilen ve ona saygı duyan demektir. Vicdan her şeyin üstündedir. Vicdanıyla hareket etmeyen bir yargıç yargıç olabilir mi? Anayasanın 90’ıncı maddesi var, Türkiye Cumhuriyeti’nin imzaladığı uluslararası sözleşmeler var. Bunları görmemezlikten gelip ben bildiğimi okurum, benim bildiğim ve söylediklerim doğrudur mantığıyla yola çıkarsanız adalet dağıtamazsınız. 21’inci yüzyılın Türkiye’sinde bir toplama kampının bahçesindeyiz. Bu toplama kampında birden fazla üniversite kuracak, ders verecek kapasitede insanlar var. Burada gazeteciler, bilim insanları, araştırmacılar, yazarlar var. Bunların tek bir ortak paydası var. İktidara muhalif olmak. İktidara muhalif olmanın bedeli 21’inci Yüzyılın Türkiye’sinde Silivri’de toplama kampında olmaktır. Bu bir demokrasi ayıbıdır. Bu demokrasi ayıbını ortadan kaldırmamız lazım. Türkiye’ye yakışmıyor.”