ÇALIŞMA YAŞAMI etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
ÇALIŞMA YAŞAMI etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

17 Mayıs 2016 Salı

İş Kanununa göre işçilere yıllık izin verilmesi

İş Kanununa göre işçilere yıllık izin verilmesi, 4857 sayılı İş Kanununa göre yılık izin ne kadardır, işçiler için yıllık izin süresi.

Yıllık Ücretli İzin Hakkı ve Süreleri (İş Kanunu/53 madde)
İşçi statüsünde çalışan işçiler yıllık ücretli izin hakkı ve süreleri İş Kanunu'nun 53. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre; 1 yıldan 5 yıla kadar çalışanlar için 14 gün, 5 yıldan fazla 15 yıldan az çalışanlar için 20 gün, 15 yıldan daha fazla çalışanlar için 26 gündür

İşte İş kanunundaki o düzenleme: 

Yıllık Ücretli İzin Hakkı ve Süreleri
Madde 53 - İşyerinde işe başladığı günden itibaren, deneme süresi de içinde olmak üzere, en az bir yıl çalışmış olan işçilere yıllık ücretli izin verilir.

Yıllık ücretli izin hakkından vazgeçilemez.

Niteliklerinden ötürü bir yıldan az süren mevsimlik veya kampanya işlerinde çalışanlara bu Kanunun yıllık ücretli izinlere ilişkin hükümleri uygulanmaz.

İşçilere verilecek yıllık ücretli izin süresi, hizmet süresi;
a) Bir yıldan beş yıla kadar (beş yıl dahil) olanlara ondört günden,
b) Beş yıldan fazla onbeş yıldan az olanlara yirmi günden,
c) Onbeş yıl (dahil) ve daha fazla olanlara yirmialtı günden,
Az olamaz.

Ancak onsekiz ve daha küçük yaştaki işçilerle elli ve daha yukarı yaştaki işçilere verilecek yıllık ücretli izin süresi yirmi günden az olamaz.

Yıllık izin süreleri iş sözleşmeleri ve toplu iş sözleşmeleri ile artırılabilir.

evlilik izni

evlilik izni, evlenme izni, evlilik izni kaç gün, 657 evlilik izni, 4857 iş kanunu evlilik izni, özel sektörde evlilik izni kaç gün, evlilik izni ne zaman kullanılır, evlilik izni kaç gündür

Evlilik izni
İşçilerde evlilik izni
4857 sayılı İş Kanunu'nun  "Yıllık İzin Bakımından Çalışılmış Gibi Sayılan Haller" başlıklı 55. maddesinin (ı) bendi gereği işçilerin evlenmelerinde üç güne kadar evlenme izni verilir.

Memurlarda evlilik izni
657 sayılı Devlet memurları Kanununun 104 üncü maddesinin (B) bendinde,“Memura, kendisinin veya çocuğunun evlenmesi hallerinde isteği üzerine yedi gün izin verilir.” hükmüne göre evlilik izni verilmektedir. Memurlarda evlilik izni evlenme olayının gerçekleşmesi ve memurun izin talebinde bulunması şartına bağlanmıştır.

30 Aralık 2015 Çarşamba

Asgari ücret 1300 lira oldu

Asgari ücret 1300 lira oldu
Asgari ücret net 1300 lira oldu. 30 Aralık 2015 tarihinde toplanan Asgari Ücret Komisyonu yeni asgari ücreti net 1300 Türk Lira olarak belirledi.

Asgari Ücret Komisyonu'nun bugün gerçekleştirdiği toplantıdan sonra,  Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu yeni asgari ücreti açıkladı. Soylu yeni asgari ücretin net 1300 Türk Lirası olduğunu açıklamasını yaptı.

Yeni asgari ücret 1 Ocak 2016 tarihinden itibaren geçerli olacak. 

7 Aralık 2015 Pazartesi

Türk İş 22. Olağan Genel Kurulu 3-6 Aralık 2015 tarihleri arasında yapıldı

Türk İş 22. Olağan Genel Kurulu Bitti, Türk İş 22. Olağan Genel Kurulu Yapıldı, Türk İş  Genel Yönetim Kurlu Seçildi, Türk İş Seçimleri Yapıldı.

Türk İş 22. Olağan Genel Kurulu 3-6 Aralık 2015 tarihleri arasında yapıldı
Türk-İş 22. Olağan Genel Kurulu 3-6 Aralık 2015 tarihleri arasında yapıldı. Mevcut yönetimin yeniden seçildiği Genel Kurul'da seçime tek listeyle gidildi. 

Türk-İş Yönetim Kurulu
Ergün Atalay Genel Başkan (Demiryol-İş Genel Başkanı)
Pevrul Kavlak Genel Sekreter (Türk Metal Sendikası Genel Başkanı)
Ramazan Ağar Genel Mali Sekreter (Yol-İş Genel Başkanı)
Nazmi Irgat Genel Eğitim Sekreteri (TEKSİF Genel Başkanı)
Eyüp Alemdar Genel Teşkilatlandırma Sekreteri (Koop-İş Genel Başkanı)

26 Kasım 2015 Perşembe

İşten tazminatsız atılan 55 Enyap Fabrikası işçisi işe iade davasını kazandı

İşten tazminatsız atılan 55 Enyap Fabrikası işçisi işe iade davasını kazandı
Kocaeli ve Bursa'da başlayan otomotiv grevinde tazminatsız  işten atılan 55 işçi işe iade davasını kazandı. Mayıs 2015'de Bursa ve Kocaeli'de başlayan otomotiv grevine katıldıkları için tazminatsız işten atılan 55 işçi işe iade davasını kazandı. Mahkeme, işçilerin işe iade edilmesine ve sendikal tazminat ödenmesine hükmetti.

Tazminatsız işten atılan 55 Enyap Fabrikası işçisi açtıkları işe iade davasını kazandı. Kocaeli 3. İş Mahkemesi. 55 işçinin açtığı işe iade davasında işçilerin lehine karar verdi.

Mahkeme, işçilere 1 yıllık ücret tutarında sendikal tazminat ve çalıştırılmadıkları 4 aylık ücretin ödenmesine karar verdi. Buna göre işveren işçiye toplamda 16 aylık tazminat ödeyecek. İşveren işçiyi işe başlatmazsa işçinin kıdem ve ihbar tazminatını da ödeyecek.

Konuya ilişkin bir açılama yapan Birleşik Metal-İş Sendikası Başkanı Adnan Serdaroğlu, kararın işçi sınıfının önünü açacağını söyledi. Serdaroğlu, "Karar emsal olacak. İşçilerin işten çıkartılması mahkeme tarafından kabul edilemez görüldü. Eylemlere katıldıkları için işten atılan bin 500 işçi bu karardan etkilenecek. Bu karara göre işçiler istediği gibi sendikal tercihlerini yapabilecek. Renault fabrikasında 4 bin işçi sendikamıza geçti. Diğer fabrikalarda da sendikamıza geçmek isteyen işçiler işten atılma baskıyla engelleniyordu. Karar işten atılma tehdidini de bir noktada engelleyebilecek bir karar. Türkiye işçi sınıfının mücadelesinin önünü açacak bir karar.” dedi.

Kaynak: sendikam

19 Kasım 2015 Perşembe

işçiye evlilik izni

İşçiye evlilik izni, işçiye evlilik izni kaç gün, işçi evlilik izni, işçinin evlilik izni ne kadar, evlenme izni ne kadardır, işçinin evlenme izni kaç gün.

İşçiye evlilik izni
İş Kanunu'na göre çalışan işçinin evlilik izni 3 gündür. Evlilik izni İş Kanunu'nun 46. maddesi "b" fıkrasında düzenlenmiştir. Buna göre "evlenmelerde üç güne kadar" evlilik izni verilir. 

Bu izinler çalışılmış günler gibi hesaba katılır ve ücreti tam olarak ödenir. 

4857 sayılı iş kanunu evlilik izni kaç gün

4857 sayılı iş kanunu evlilik izni kaç gün
Evlilik izni, İş Kanunu'nun 46. maddesinin b) fıkrasında "üç güne" kadar verilmesi gereken izin süreleri arasında sayılmıştır. 

4857 sayılı İş Kanunu'unda işçinin evlenme iznini düzenleyen 46. maddesi şöyle: 
...
b) Evlenmelerde üç güne kadar, ana veya babanın, eşin, kardeş veya çocukların ölümünde üç güne kadar verilmesi gereken izin süreleri,
...

İş kanununa göre evlilik izni kaç gündür

İş kanununa göre evlilik izni kaç gündür
4857 sayılı İş Kanunu'na göre işçinin evlilik izni 3 (üç) gündür. Evlilik izni iş Kanunu'nun  46. maddesinin b) bendinde düzenlenmiştir.  

İşte İş Kanunu'nun 46/b maddesi :
b) Evlenmelerde üç güne kadar... verilmesi gereken izin süreleri,

İş kanunu evlenme izni kaç gündür iş kanununa göre evlenme izni üç gündür

İş kanunu evlenme izni kaç gündür, iş kanununa göre evlenme izni üç gündür, 4857 sayılı kanuna göre işçilere evlenme izni kaç gün verilmektedir.

İş kanunu evlenme izni
4857 sayılı İş Kanununun 46. maddesinin b) bendinde düzenlenmiştir 

4857/b) Evlenmelerde üç güne kadar, ana veya babanın, eşin, kardeş veya çocukların ölümünde üç güne kadar verilmesi gereken izin süreleri,

13 Kasım 2015 Cuma

Çalışma Bakanı Faruk Çelik taşeron işçilerin kadroya alınmasında sendikalar devreye girecek

Çalışma Bakanı Faruk Çelik taşeron işçilerin kadroya alınmasında sendikalar devreye girecek
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik taşeron işçilerin kadroya alınmasına ilişkin olarak yaptığı açıklamada, "Hizmet alımı var. Hizmet alımı yapılacak işler de netleşecek. Sendikalar, ilgili bakanlıklar çalışmayı yapacaklar."dedi

Çalışma Bakanı Faruk Çelik'in açıklaması şöyle:

Kamu için olmaz denilen kadrolarda çalışanlar kesinlikle kadroya alınacak. Bu konuyla ilgili yasal düzenlemeyi yaptık. 7 Haziran'daki karmaşa içerisinde yaptığımız birçok şey açıklanamadı. Bunların hepsi, birkaç cümlelik insanların zihnini bulandıran kavramlarla karışıp gittik. Yeni bakanlar kurulunda görev alacak arkadaşlar ilk 6 ay içerisinde neşter atacak diye düşünüyorum.

750 bin civarında kamuda çalışan eleman var. Bunların tümünü toparlayacak bir yasa yaptık. Mesela TRT'de hizmet alımı olacaksa, Maliye Bakanlığından alınacak vizeyle, kim ne amaçla işe başlatılmışsa o amaçla hizmetini sunacak. Taşeronla ilgili, kamunun ihtiyacı varsa, olmazsa olmazlar kadroya alınacak. Mesela, hasta bakıcı bir kardeşimiz. Hastayı ameliyattan odasına kadar götürüp ilgileniyor.

Hizmet alımı var. Hizmet alımı yapılacak işler de netleşecek. Sendikalar, ilgili bakanlıklar çalışmayı yapacaklar. "Şuradaki elemanlar asıl işçidir kadroya, şurdakiler de yardımcı işçidir" denilecek, onlara da asıl işçinin elde ettiği hakları yardımcı işçilere de verilerek alımı yapılacak. Yeni bakanlar kurulunda görev alacak arkadaşlar ilk 6 ay içerisinde neşter atacak diye düşünüyorum.

Yasa çıkmıştı, bir bakanlar kurulu kararı yayımlanması gerekiyor. Sosyal tarafların görüşünü alacak bir atmosfer oluşmadı ki. Seçim sonrasına kaldı. 1 Kasım sonrasına kaldı. Bu iş şimdi çözülüyor. Taşeron diye ifade ettiğimiz kişilerin durumu 6 ay içerisinde netlik kazanıyor. Tarafların katılımıyla en sağlıklı şekilde netlik kazanacak. Emeğin istismarına son verilecek. Bütün kamu kurumlarını kapsıyor. Kim hizmet alımında kim asıl kadroda olacak netleşecek.

Bugünün sorunu değil bu. İş yeri sayımız arttı. İhtiyaçların hizmet alımı şekilde karşılanması arz etti. Mesela kamuda çalışıyor, yıl sonu geliyor, 15 gün işten çıkarılıyor. Neden? Kıdem tazminatı talep etmesin diye. Artık kıdem tazminatı da alacak. 7 Haziran karmaşası içerisinde bunlar anlatılamadı. Çözüleceğini herkes bilsin.

6 Kasım 2015 Cuma

Kıdem tazminatı hesaplamasında ücrete dahil edilecek ödemeler

Kıdem tazminatı hesaplamasında ücrete dahil edilecek ödemeler

  • Çıplak ücret
  • Yemek yardımı
  • Kasa tazminatı
  • Gıda yardımı
  • Yakacak yardımı
  • Eğitim yardımı
  • Konut yardımı
  • Giyecek yardımı
  • Erzak yardımı
  • Sosyal yardım niteliğindeki ayakkabı ya da bedeli
  • Unvan tazminatı
  • Aile yardımı
  • Çocuk yardımı
  • Temettü
  • Havlu ve sabun yardımı ( işyerinde kullanılacaksa tazminat hesabında dikkate alınmaz)
  • Taşıt yardımı
  • Yıpranma tazminatı
  • Kalifiye
  • Nitelik zammı
  • Sağlık yardımı
  • Mali sorumluluk tazminatı
  • Devamlı ödenen primler

7 Temmuz 2015 Salı

Evlilik İzni kaç Gündür

evlilik izni kaç gündür, evlilik izni kaç gündür 2013, İş Kanun ve Devlet Memurları Kanununa Göre Evlililik İzni Kaç Gündür, 657 sayılı kanuna göre evlilik izni kaç gündür, 4857 sayılı iş kanununa göre evlilik izni kaç gündür, evlilik izni kaç gündür iş kanunu, doğum izni kaç gündür, süt izni kaç gündür, ölüm izni kaç gün,  doğum izni ne kadar, süt izni kaç gündür.

4857 Sayılı İş Kanun ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa Göre Evlililik İzni Kaç Gündür

Evlilik izni;
  • 4857 sayılı İş Kanun'na göre evlilik izni 3 gün
  • 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'na göre evlilik izni 7 gün
4857 Sayılı İş Kanununa Göre Evlilik İzni Kaç Gündür
4857 sayılı İş Kanunu'nun 46. maddesinin b) fıkrasına göre evlilik izni üç gündür. İlgili madde aşağıdadır:

Hafta tatili ücreti
MADDE 46. - Bu Kanun kapsamına giren işyerlerinde, işçilere tatil gününden önce 63 üncü maddeye göre belirlenen iş günlerinde çalışmış olmaları koşulu ile yedi günlük bir zaman dilimi içinde kesintisiz en az yirmidört saat dinlenme (hafta tatili) verilir.
Çalışılmayan hafta tatili günü için işveren tarafından bir iş karşılığı olmaksızın o günün ücreti tam olarak ödenir.
Şu kadar ki;
a) Çalışmadığı halde kanunen çalışma süresinden sayılan zamanlar ile günlük ücret ödenen veya ödenmeyen kanundan veya sözleşmeden doğan tatil günleri,
b) Evlenmelerde üç güne kadar, ana veya babanın, eşin, kardeş veya çocukların ölümünde üç güne kadar verilmesi gereken izin süreleri,
c) Bir haftalık süre içinde kalmak üzere işveren tarafından verilen diğer izinlerle hekim raporuyla verilen hastalık ve dinlenme izinleri,
Çalışılmış günler gibi hesaba katılır.
Zorlayıcı ve ekonomik bir sebep olmadan işyerindeki çalışmanın haftanın bir veya birkaç gününde işveren tarafından tatil edilmesi halinde haftanın çalışılmayan günleri ücretli hafta tatiline hak kazanmak için çalışılmış sayılır.
Bir işyerinde işin bir haftadan fazla bir süre ile tatil edilmesini gerektiren zorlayıcı sebepler ortaya çıktığı zaman, 24 ve 25 inci maddelerin (III) numaralı bentlerinde gösterilen zorlayıcı sebeplerden ötürü çalışılmayan günler için işçilere ödenen yarım ücret hafta tatili günü için de ödenir.
Yüzde usulünün uygulandığı işyerlerinde hafta tatili ücreti işverence işçiye ödenir.
Kaynak: sendikam

657 Sayılı Devlet Memurları Kanununa Göre Evlililik İzni Kaç Gündür
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 'Mazeret izni' başlıklı 104. maddesine göre; "Memura, eşinin doğum yapması halinde, isteği üzerine on gün babalık izni; kendisinin veya çocuğunun evlenmesi ya da eşinin, çocuğunun, kendisinin veya eşinin ana, baba ve kardeşinin ölümü hallerinde isteği üzerine yedi gün izin verilir.

Madde metni detaylı bir şekilde incelendiğinde evlilik nedeniyle mazeret izni verilebilmesi için evliliğin vuku bulması gerekmektedir. Yani evlilik vuku bulmadan bu izninin verilmesi mümkün değildir.Evlenme nedeniyle mazeret izninin verilebilmesi için evlenmenin tescil edilmesi gerekmektedir. Ancak, resmi nikah töreni için gün alınması da o gün itibariyle evlenmenin yapılacağı anlamına gelir ve izin süreci başlatılabilir.

Bir çok kamu kurumu evlenme tarihinden itibaren yani resmi nikah davetiyesinde belirtilen günden itibaren 10 gün içerisinde mazeret iznini kullandırmaktadır. Halbuki Kanun metninde böyle bir zorunluluk yoktur. Yani, kamu kurumları sen evlendin ve 10 gün geçti diye izin vermemezlik yapamaz ve yapmamalıdır. Bize göre o takvim yılı içerisinde 7 günlük mazeret izni kullandırılmalıdır. Ancak, her halükarda izin kullanılabilmesi için evliliğin vuku bulması gerekmektedir.

27 Kasım 2014 Perşembe

Türk İş Yönetim Kurulu CHP'yi Ziyaret Etti

Türk İş Yönetim Kurulu CHP'yi Ziyaret Etti
TÜRK-İŞ Yönetim Kurulu, CHP Genel Başkanı Kemal  Kılıçdaroğlu'nu makamında ziyaret etti.
Yapılan görüşmenin ardından basın mensuplarına açıklama yapan Türk İş Genel Başkanı Ergün Atalay, CHP'nin işçilerin çalışma şartlarına yönelik bazı kanunları Anayasa Mahkemesi'ne götürmesinden dolayı duydukları memnuniyet nedeniyle teşekküre geldiklerini söyledi. 

Ermenek'teki maden faciasıyla ilgili görüşlerini de Kılıçdaroğlu ile paylaşma imkanı bulduklarını ifade eden Atalay, "Sayın Genel Başkan'a ifademiz şu oldu; 'inşallah Ermenek'te arkadaşlarımızın bugün çıkmasını umut ediyoruz.' Tabii yaşama umutlarının çok az olduğunu düşünüyorum.Biran evvel imkan olsa da bu arkadaşlarımız sağ çıksa, ama öyle bir şey gözükmüyor" dedi.

Atalay, "Ama maalesef 'fakire, fukaraya ucuz kömür vereceğiz' diye o ocaklarda insanlar can vermeye devam ediyorlar. Bununla ilgili Sayın Genel Başkanla kanaatimizi paylaştık. Enerji Bakanlığı'na bağlı MİGEM diye bir kurum var. Türkiye'deki bütün madenlere bu kurum bakıyor. Kömür ocaklarının dışında sulara, taşlara bakıyor. Bunların taşra teşkilatı yok. Bunları Ankara'dan idare etmeniz, denetlemeniz mümkün değil. Denetlemediğiniz zaman işte böyle iş cinayetleri ortaya çıkıyor. Özellikle Ermenek'i görmeyenler, bir gördüğü zaman, ben dünyada öyle kötü bir maden ocağı olduğunu düşünmüyorum. O eğimden aşağı insan insin çıksın 400 basamağı, bir daha hiçbir iş yapmaya gerek yok. Bunların sorumlularının biran evvel bulunmasını, özellikle ocağı işleten firma, 1987'den beri o ocağı işletiyor. Ondan evvelde ocağın üst kısmındaki kömürü alıyor. Şu anda kazanın, cinayetin sebebi, yukarıda boşalttıkları kömür rezervlerinin içi su dolmuş. Bunların doldurulması gerekiyordu. Buna MİGEM, Enerji Bakanlığının bakması gerekiyordu, ama maalesef doldurulmadı, aşağı 50 metre, 12 bin ton su, hala çamur içinde oradaki insanlarımız çıkmadı." dedi.

Atalay, Ermenek'teki faciada sorumluların cezalandırılmasını isterken, bu kazanın son olması temennisini de tekrarladı. Karayollarında, sağlıkta çalışan 10 bine yakın üyeleri olduğunu ve Yargıtay'ın 3 yıl önce bunların kadroya alınmasına yönelik karar verdiğini hatırlatan Atalay, bu işçilerin durumunu da Kılıçdaroğlu'na aktardıklarını söyledi. 

12 Kasım 2014 Çarşamba

Başbakan Ahmet Davutoğlu Yeni İş Güvenliği Paketini Açıkladı

Başbakan Ahmet Davutoğlu Yeni İş Güvenliği Paketini Açıkladı
AKP hükümeti tarafından hazırlanan yeni iş güvenliği paketi yapılan basın toplantısıyla Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından açıklandı. 

Yeni İş Güvenliği Paketinde Neler Var
1- Çok tehlikeli işlerde çalışan 2 milyon 700 bin çalışanımıza mesleki yeterlilik belgesi alma zorunluluğu getireceğiz. Bundan sonra inşaat işçisi diye, amele diye bir kavram yok. İşçilerimizin profesyonel olarak yaptıkları işle ilgili mesleki formasyonu, sertifikası olacak.
2- Üniversite ve meslek yüksek okullarına zorunlu iş sağlığı ve güvenliği dersi getirilecek
3- Yapı denetim firmalarına iş sağlığı ve güvenliği konusunda sorumluluk getirilecek.
4- İnşaatlarda şantiye şefine iş güvenliği uzmanı olma şartı getirilecek
5- Yaptırımlarda ödül-ceza dengesi getireceğiz, iş kazası olmayan iş yerlerini ödüllendireceğiz. Örneğin çok tehlikeli iş kategorisindeki bir firmada 3 yıl içinde iş kazası yoksa, işsizlik primini yüzde 2 değil yüzde 1 olarak tahsil edeceğiz. Ancak ölümlü iş kazası meydana gelen bir iş yerinde yüzde 2 değil yüzde 3 olacak.
6- İdari para cezalarında ciddi artışlar getireceğiz.
7- Kimse üretim zorlamasında bulunamayacak.
8- Rödovans sözleşmelerini 15 yıldan az olmayacak şekilde yapacağız.
9- Kamuda rödövans olacak ama bütünüyle başka işverene devredilemeyecek. Özel sektörde rödovans olmayacak
10- Acil durdurma halleri müfettiş inisiyatifine bırakılmadan karar alınacak.
11- İşveren ölümlü iş kazasında kusurlu bulunursa ceza kanununda yer alan cezaya ilaven 2 yıl kamu ihalelerinden men edilecek.
12 - Yer altı planlarının üç boyutlu hazırlanması zorunlu olacak.
13- Kamu ihalelerinde iş sağlığı ve güvenliğine yönelik bir kalem olacak
14- Standartlara uygun kişisel donanım sağlamayan iş verene idari para cezası verilecek
15- Madenler iki yoldan yer üstüne bağlanacak
16- Maden çalışmalarında her aşama elektronik ortamda kaydedilecek. Bilgiler bilgisayara işlenecek. Aynı anda Enerji Bakanlığı 'nda bilgiler geçilecek. An be an durumu takip edebilecek.
17- Maden ve inşaat sektöründe iş sağlığı teftişleri görüntülü ve fotoğraflı olacak. Müfettişler bizzat görüntüleyecek. Acil durumlarda çıkış için fosforlu hayat hattı yapılacak.
18- Yılda 1 olan acil durum plan ve tatbikatlarının 6 ayda bir yapılacak. Tatbikat yapılıp bildirimle yetinilmeyecek. Sadece madenlerdeki şikayetleri değerlendirmek için ayrı bir hat kurulacak.

Madenlerdeki iş güvenliğine yönelik tedbirler 

  • Maden şirketleri geçiş sürecinde çalışanlarına hayat sigortası yapacak. Tüm madenlerde bu sisteme geçmeyi düşünüyoruz.
  • Maden sahalarının denetimi ve faaliyetlerinin izlenmesi bağımsız kuruluşlar tarafından yapılması sağlanacak.
  • Ruhsat sahiplerinden toplanan harç bedellerini ruhsat bedeli altında tek kalemde toplanacak. Çeşitli bakanlıkların ayrı bedelleri alınca bürokratik işler artıyor. Bunları tek bir ruhsat bedeli adı altında tek kalemde toplayacağız.
  • Ruhsat bedelinin bir kısmını faaliyeti biten ve devam eden madenlerin rehabilitasyonu için kullanacağız.
  • Küçük işletmelere devlet katkısı konusunda kolaylık sağlanacak.
  • Maden arama çalışmaları için teşvik mekanizmaları oluşturacağız. Milli arama kapasitemiz zayıf. Maden arama konusunda arama şirketlerinin ve milli kapasitenin artırılmasına çalışacağız. Yurt dışında arama yapan kuruluşların da teşviklerini artıracağız.
  • Maden işletmelerinde görev alacak teknik personelin niteliklerine yönelik eğitimler yapılacak.
  • Ruhsat harçları madenin büyüklüğüne göre yeniden değerlendirilecek
  • Madenin değeri borsadaki iniş çıkışa ve uluslararası piyasadaki değere göre belirlenecek
  • Maden arama çalışmaları için keşif mekanizmaları oluşturulacak
  • Maden işletme ruhsatı verirken mali yeterlilik şartı getirilecek
  • Maden işletme projelerinin yüksek standartlarda hazırlanması için gerekli düzenlemeleri yapacağız

25 Temmuz 2014 Cuma

2014 Temmuz Ayı İşçi Sendikaları İşkolu İstatistikleri İşçi Sayıları Ve Sendikaların Üye Sayılarına İlişkin 2014 Temmuz Ayı İstatistikleri Hakkında Tebliğ Resmi Gazete

2014 Temmuz Ayı İşçi Sendikaları İşkolu İstatistikleri İşçi Sayıları Ve Sendikaların Üye Sayılarına İlişkin 2014 Temmuz Ayı İstatistikleri Hakkında Tebliğ Resmi Gazete

6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş sözleşmesi Kanunu gereğince yayınlanması gereken işçi sendikaları 2014 Temmuz ayı  işkolu istatistikleri tebliği resmi gazetede yayınlandı. 

2014 Temmuz ayı işçi sendikalarının, işkollarındaki işçi sayıları ve sendikaların üye sayılarına ilişkin istatistikler hakkında resmi gazetede yayınlanan  tebliğ:


Kaynak: Sendikam

23 Temmuz 2014 Çarşamba

Yargıtay'dan Emsal Karar: Dayanışma Grevi İşyeri İşgali İşi Yavaşlatma Siyasi Amaçlı Grev Yasaldır

Yargıtay'dan Emsal Karar:  Dayanışma Grevi İşyeri İşgali İşi Yavaşlatma Siyasi Amaçlı Grev Yasaldır
Yargıtay; siyasi amaçlı grev, dayanışma grevi, genel grev, işyeri işgali, işi yavaşlatma, verimi düşürme ve diğer direnişlere ilişkin emsal bir karara imza attı. 

Yargıtay, Anayasa'nın 54/7'de yer alan "Siyasi amaçlı grev ve lokavt, dayanışma grev ve lokavtı, genel grev ve lokavt, işyeri işgali, işi yavaşlatma, verimi düşürme ve diğer direnişler yapılamaz." hükmünün 2010 kaldırılmasını gerekçe göstererek, iş yavaşlatma eylemine katılan işçinin işe iadesine karar verdi.  

İşte o emsal karar

T.C.
YARGITAY
7. Hukuk Dairesi

ESAS NO : 2014/7358
KARAR NO : 2014/13055

Mahkemesi : Mersin 3. İş Mahkemesi
Tarihi : 03/12/2013
Numarası : 2013/40-2013/465
Davacı : Hamdin Ermiş'i temsilen Liman-İş Sendikası vekili
Av.Derya Demir
Davalı : Mersin Uluslararası Liman İşletmeciliği A.Ş.
vekili Av.Esra Bilgin
Dava Türü : İşe iade


YARGITAY İLAMI

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:

Davacı, iş sözleşmesinin davalı işverence sendikal nedenle feshedildiğini belirterek feshin geçersizliği ve işe iadesi ile İş Kanununun 21.maddesinde ve 6356 sayılı Yasanın 25/4.maddesinde belirtilen haklarının tespitini talep etmiştir.

Davalı vekili, sendikal nedenle fesih iddiasının yersiz olduğunu, yasa dışı direniş nedeniyle fesih yapıldığının sabit olduğunu, işverenin sendikaya karşı negatif bir tutumunun olmadığını, işyerinde Toplu İş Sözleşmesinin 3 yıl süreli olarak imzalanıp, yürürlüğe girdiğini, işyerinde 1400'e yakın sayıda sendika üyesi çalışan olduğunu, tüm bu olgular sabit iken sendikal nedenle fesih iddiasının abes olduğunu, işyerinde hukuka aykırı eylemler yapıldığını ve davacının da bu eylemlere katıldığını, davacının da bunu kabul ettiğini, iş akdinin haklı nedenle feshedildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.

Mahkemece; 24/02/2013 tarihinde davacının da aralarında bulunduğu 100 civarında işçinin davalı işverene ait Mersin Limanındaki A, B, C, D ve E giriş kapılarını iş makinaları ve konteynır ile kapatarak işyerine girişi engelledikleri, eylemin saat 09:00 -14:00 arasında sürdüğü bu süre içinde işin durduğu, davalı işverenin davacının iş sözleşmesini 01/03/2012 tarihli ihtarname ile 4857 sayılı Kanunun 25/II-b ve 6356 sayılı Kanunun 70.Maddesi uyarınca haklı nedene dayalı olarak feshettiği, 24/02/2013 tarihi itibariyle 6356 sayılı Kanunun 60 maddesi uyarınca alınmış bir grev kararı bulunmadığı, davacı tarafın kendileri yerine başka bir işçi alınacağına yönelik duyum üzerine bu şekilde eylem yaptıklarına yönelik savunmalarının ispatlanamadığı kaldıki bu durumun işyerinde iş yavaşlatmayı gerektirmediği, MIP işyerinde uygulanması gereken kurallarda iş yavaşlatma direnişine katılmanın ihraç cezası gerektirdiği, 4857 sayılı Kanunun 25/2.maddesi uyarınca davacının iş güvenliğini tehlikeye düşürdüğü, çalışmayı engellediği, ayrıca 6356 Sayılı Kanunun 70. Maddesine göre kanunsuz grevin işverene iş sözleşmesini haklı nedenle fesih imkanı tanıdığı hususları dikkate alındığında davacının iş sözleşmesinin feshinin haklı nedene dayandığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Grev hakkı 1982 Anayasamızın 54. maddesinde düzenlenmiştir. AY md. 54 uyarınca: "Toplu iş sözleşmesinin yapılması sırasında uyuşmazlık çıkması halinde işçiler grev hakkına sahiptirler." Bilindiği gibi uluslararası düzenlemelere uyum amacıyla 12 Eylül 2010 tarihinde referanduma götürülen 07.05.2010 tarihli Anayasa değişiklikleri kapsamında 54. maddede bir takım değişiklikler gerçekleştirilmiştir. Bu kapsamda AY md. 54/7'de yer alan "Siyasi amaçlı grev ve lokavt, dayanışma grev ve lokavtı, genel grev ve lokavt, işyeri işgali, işi yavaşlatma, verimi düşürme ve diğer direnişler yapılamaz." hükmü kaldırılmıştır. AY md. 54'ün değişiklik gerekçesinde: "Maddeyle, tarafı olduğumuz uluslararası sözleşmeler ile çağdaş demokratik toplumlarda çalışma hayatını düzenleyen ve genel kabul gören evrensel ilkelerle bağdaşmayan, grev ve lokavt hakkına gereksiz sınırlamalar getiren, 54 üncü maddenin üçüncü ve yedinci fıkraları yürürlükten kaldırılmaktadır. Söz konusu hükümlerin kaldırılmasıyla, sendikal haklar ile grev ve lokavt hakkının kullanılabilmesi bakımından, ileri hir adım atılmış olmaktadır " ifadeleri yer almaktadır.

Belirtmek gerekir ki: AY md. 54'den anılan yasaklar kaldırılmasına rağmen 2822 sayılı Kanunda bu yönde bir değişiklik yapılmamış, ancak 6356 sayılı Yasada ise bu yasaklara yer verilmemiştir. Bununla birlikte, gerek 2010 değişikliği sonrası 2822 sayılı Kanun ve gerekse 6356 sayılı Yasanın ilgili hükümlerinin yorumu noktasında Anayasa değişiklikleri önem taşımaktadır. Zira, Anayasa değişikliği öncelikle yasa koyucunun bu konudaki iradesini ortaya koymaktadır, İrade; maddede sayılanların Anayasa metninden çıkarılmasıdır. Ancak bu noktada önemli olan husus; anayasa koyucunun yasakların uluslararası düzenlemelere aykırılığından hareket etmesi, dolayısıyla yasaklamaların Türk Hukuk sisteminde uygulanmaması gerektiğini benimsemesidir.
Anayasadaki yasakların kaldırılması ile bağlantılı olarak değerlendirilmesi gereken bir başka durum konuya ilişkin uluslararası düzenlemeler ve AY md. 90 hükmüdür. Gerek ILO gerekse Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Mahkeme kararları ve yine Avrupa Sosyal Şartı kapsamında grevi de kapsayan toplu eylem hakkı bir insan hakkı olarak kabul edilmektedir. Bu bağlamda toplu eylem hakkı bir üst kavram olarak benimsenmiş olup, buna grev yanında grev benzeri protesto eylemleri, kurallı çalışma, işi yavaşlatma gibi eylemler de dahil edilmiştir. ILO denetim organları çeşitli tarihlerde verdikleri kararlarda siyasi amaçlı grev, genel grev ve sempati grevlerinin yasaklanmasını Türkiye bakımından eleştirmiş ve sendika üyelerinin menfaatlerini etkileyen konularda eylem yapma imkanının tanınması ve desteklenen grevin yasal olması kaydıyla sempati eylemlerine izin verilmesi gerekliğini belirtmiştir. ILO'nun denetim organlarına göre: grev hakkı yalnızca Toplu İş Sözleşmesinin imzalanması ile çözülebilecek endüstriyel uyuşmazlıklarla sınırlı değildir. İşçilerin grev hakkı vasıtasıyla korudukları mesleki ve ekonomik menfaatler sadece daha iyi çalışma koşulları veya mesleki nitelikteki toplu taleplere ilişkin değildir. Ayrıca işçileri doğrudan ilgilendiren ekonomik ve sosyal politika sorunları ve işletmenin karşıladığı problemlere yönelik çözümleri de içerir. Hükümetin ekonomik politikasının sosyal ve istihdama ilişkin sonuçlarını protesto eden ulusal grevin yasak olmadığına ilişkin açıklama ve grevin yasaklanması, örgütlenme özgürlüğünün ciddi ihlali niteliğindedir (Freedom of Association: Digest of Decisions and principles of the freedom of Association Committee of the Governing Body of the ILO. Fourth Revised Edition. Geneva 1996.470 vd.) ILO denetim organlarına göre dayanışma grevlerinin tümüyle yasaklanması kötüye kullanmalara sebebiyet verebilecektir. Aynı değerlendirme sempati grevleri için de geçerli olup, bu tür eylemlerin meşruiyeti grevin yasal olması şartına bağlıdır. Aletlerin bırakılması, işi yavaşlatma, oturma, aşırı kurallı çalışma gibi eylemler barışçıl şekilde gerçekleştirildiği sürece korunmalıdır. Bu eylemler ancak barışçıl olma niteliğini kaybettiği takdirde kısıtlanabilir. (B.GHRNIGON/A.ODERO/H.GUIDO. ILO Principles Concerning the Right to Strike, International Labour Review, Vol.137 (1998) No.4. 444 vd).

Grev hakkı bakımından önemli bir diğer düzenleme Avrupa Sosyal Şartı ve denetim organı olan Avrupa Sosyal Haklar Komitesinin kararlarıdır. Avrupa Sosyal Şartının 6/4.maddesinde "grev hakkı dahil toplu eylem hakkı" düzenlenmiştir. Avrupa Sosyal Haklar Komitesi maddeyi yorumunda: grev hakkının sadece toplu iş sözleşmesi prosedürü sırasında ve bu prosedürle bağlantılı olarak kullanılamayacağını kabul etmektedir. Komiteye göre: toplu iş sözleşmesi prosedürü dışında, işçilerin iş sözleşmelerinin feshinin bildirildiği dönemde bir grup işçinin bunu önleme veya işten çıkarılanların geri alınması için yaptıkları eylemler toplu eylem hakkı kapsamında yer alır. Belirtmek gerekir ki. Türkiye Avrupa Sosyal Şartı'nın 5 ve 6. Maddelerini onaylamamıştır. Bununla birlikte, İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi Türkiye'ye ilişkin kararlarında Şartın ilgili hükümlerini uygulamıştır.

AlHM Türkiye aleyhinde verdiği kararda Toplu İş Sözleşmesi prosedürü ile bağlantılı olmayan 1 günlük genel grevin Hükümet tarafından yasaklanmasının ve çalışanlara disiplin cezası uygulanmasının AİHS ve Avrupa Sosyal Şartı ve ILO ile benimsenen kurallara aykırı olduğunu kabul etmiştir. Sonuç olarak, uluslararası normlar uyarınca: işçilerin ekonomik ve sosyal durumlarını etkileyen veya işyerindeki uygulamalara yönelik olarak kısa süreli, demokratik bir hakkın kullanımı niteliğindeki protesto eylemleri toplu eylem hakkına dahildir. Bu gibi eylemler salt politik nitelikte olmadıkça yasaklanamaz.

Nitekim 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununda bu yasağın kaldırıldığı dikkate alındığında, temelde bir protesto niteliği taşıyan bu eylemin uluslararası normlar kapsamında toplu eylem hakkı çerçevesinde korunan bir eylem olarak değerlendirilmesi gerektiği söylenebilecektir. Uluslararası normlar uyarınca demokratik bir hakkın kullanımı şeklinde protesto eylemleri barışçıl nitelik taşıdığı takdirde ve ölçülülük ilkesine uygun olmak şartıyla yasadışı eylem olarak değerlendirilmemelidir. Anayasanın 90. maddesiyle uluslararası sözleşmelerin kanun hükmünde kabul edilmesinin sonucu, temel hak ve özgürlükler konusunda uluslararası normlar ile iç hukuk kuralları arasında bir çatışma olduğu takdirde uluslararası normların dikkate alınmasını gerektirir.

Somut olayda; davalı işverence,fesih bildiriminde belirtilen eylemlerin davacı tarafından yapıldığı ispat edilemediği gibi, davalı işverence işyerindeki çalışanlar yerine başka işçilerin alınacağı ve otobüsler ile işyerine getirileceği yönündeki duyum üzerine işçilerin girişleri kapattıkları ve davacı tanığı Mustafa Yolcunun beyanlarından kendisinin işyerine getirilen otobüsteki kişilerden olduğunun ayrıntısıyla açıklandığı, olay nedeniyle Emniyet Müdürlüğüne yapılan ihbar üzerine olay yerine gelen Emniyet görevlileri tarafından tutulan tutanakta kapı önlerindeki işçi sayısının 300 kişi civarında olduğu ve kapı girişlerinin büyük konteynırlarla kapatıldığının belirtildiği, saat 09:00 -14:00 arası süren eylemde işyeri sendika temsilcisi olan davacıların davalı tanığı güvenlik şefi Metin Ayhanoğlu beyanlarında "bu dört kişi turnike dışındaki giriş bariyerlerine kadar gelip işçilerle konuşma yapıp geri dönüyorlardı, beklemede kalın bu işi başaracağız şeklinde sözler söyleniyordu" şeklindeki beyanından davacının işyeri dışında olup sendika ile işyeri arasındaki irtibatı sağlamakla görevli olduklarının anlaşılmasına ve dava devam ederken 24/02/2013 tarihinde yapılan eylem gerekçe gösterilerek çok sayıda işçiden 22 işçinin iş akdinin feshedilmesi ve sendika işyeri temsilcileri olan davacı ve 3 arkadaşı dışındaki 18 işçinin işverence tekrar işe başlatıldığının tespit edilmesine göre gerçek amacı TİS bağıtlamak olan, işçilerin iktisadi ve sosyal çıkarlarını koruma ve düzeltme amacı taşıyan işyerinde yapılan bu eylemin uluslararası normlar uyarınca demokratik bir hakkın kullanımı niteliğinde olduğu, Avrupa Sosyal Şartının 6/4 maddesi Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve İLO ile benimsenen kurallara göre işçilerin ekonomik ve sosyal durumlarını etkileyen veya işyerindeki uygulamalara yönelik olarak kısa süreli demokratik bir hakkın kullanımı niteliğindeki protesto eylemlerinin toplu eylem hakkına dahil olduğu, ölçülülük ilkesine uygun olmak şartıyla yasa dışı eylem olarak değerlendirilemeyeceği, Avrupa Sosyal Şartı Sözleşmesinin 6/4 maddeleri de nazara alındığında telafisi imkansız zarar meydana getirmeyecek şekilde toplu eylemde bulunmanın işverene haklı nedenle fesih hakkı vermeyeceği, 6.maddenin Türkiye tarafından onaylanmaması, sosyal şartla bağlı olmama sonucunu doğurmayacağı, AY md.54'deki yasakların kalkması ve AY md.90 hükmü uyarınca uluslararası normlar uyarınca demokratik bir hakkın kullanımının söz konusu olduğu veya demokratik bir hakkın kullanımı niteliğinde sayılmasının uygun olacağı gerekçesiyle feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine ve davacının kıdemi ve fesih nedeni dikkate alınarak işe başlatmama tazminatının davacının 4 aylık brüt ücreti tutarında belirlenmesine, her ne kadar davacı vekili tarafından feshin sendikal nedenle yapıldığı iddia edilmiş ise de, feshin 24.02.2013 tarihinde gerçekleşen işçi eylemleri nedeniyle yapıldığı, işyerinde 1400'e yakın sendikalı işçinin çalıştığının işverence bildirildiğinin anlaşılmasına göre feshin sendikal nedene dayanmadığı, bu nedenle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddi yönünde hüküm kurulması isabetsiz olmuştur.

4857 sayılı İş Yasasının 20/3.maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının İŞE İADESİNE,
3-Davacının yasal sürede başvurmasına rağmen davalı işverene işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminatın davacı talebi nazara alınarak davacının 4 aylık brüt ücreti tutarında BELİRLENMESİNE,
4-Davacı işçinin işe iadesi için işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalıdan tahsilinin GEREKTİĞİNE,
5-Alınması gereken 25.20 TL harçtan peşin alınan 24.30 TL harcın tenzili ile bakiye 0.90 TL= 1,00 TL harç giderinin davalıdan tahsili ile Hazine'ye gelir kaydına,
6-Davacının yapmış olduğu 140.35 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT'ne göre 1.500 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Artan gider ve delil avansının istek halinde ilgilisine iadesine,
9-Peşin alınan temyiz harcının istek halinde davaCıya iadesine, 11.06.2014 gününde oybirliğiyle KESİN olarak karar verildi.


Başkan
H. PÜRLÜPINAR
Üye
A.N.UYGUR YEŞİL
Üye
V. DEĞİRMENCİ
Üye
M. AKKUŞ
Üye
B. AZİZAĞAOĞLU

Kaynak: sendikam

26 Nisan 2014 Cumartesi

Nevşehir Gülşehir Maden Ocağında Göçük Meydana Geldi Ölü Ve Yaralılar Var

Nevşehir Gülşehir Maden Ocağında Göçük Meydana Geldi Ölü Ve Yaralılar Var
Nevşehir Gülşehir ilçesinde bulunan maden ocağında göçük meydana geldi.  Göçükte mahsur kalanların olduğu, 1 kişinin hayatını kaybettiği, çok sayıda yaralının olduğu ilk gelen bilgiler arasında.

Nevşehir Valisi Mehmet Ceylan, ocağa sağlık ve kurtarma ekiplerinin sevk edildiğini bildirdi.

10 Mart 2014 Pazartesi

İş Kanunu'na Göre Yeni İş Arama İzni

İş Kanunu'na Göre Yeni İş Arama İzni
4857 sayılı İş Kanunu'nun 27 maddesinde "Yeni İş Arama"izni düzenlenmiştir. Bildirim süreleri içinde işveren, işçiye yeni bir iş bulması için gerekli olan iş arama iznini iş saatleri içinde ve ücret kesintisi yapmadan vermeye mecburdur. 

İş arama izninin süresi günde iki saatten az olamaz ve işçi isterse iş arama izin saatlerini birleştirerek toplu kullanabilir. Ancak iş arama iznini toplu kullanmak isteyen işçi, bunu işten ayrılacağı günden evvelki günlere rastlatmak ve bu durumu işverene bildirmek zorundadır.

İş Kanununa Göre Ölüm İzni Kaç Gündür

İş Kanununa Göre Ölüm İzni Kaç Gündür
4857 sayılı İş Kanunu'na göre "Ölüm İzni" 3 gündür. İşçilerin ana veya babalarının, eşlerinin, kardeş veya çocuklarının ölümünde 3 güne kadar ölüm izni verilir.

Ölüm izni, İş Kanunu'nun 46. maddesinin b fıkrasında düzenlenmiştir.  

22 Ocak 2014 Çarşamba

2014 Yılı İlave Tediye Ödemeleri

2014 Yılı İlave Tediye Ödemeleri, 2014 ilave tediye ödemeleri ne zaman yapılacak, 2014 ilave tediye zamanı, 2014 işçi ikramiyeleri ilave tediye tarihleri, 2014 işçi ilave tediye ne zaman, 2014 işçi tediye ödemeleri ne zamanı, 2014 kamu işci ilave tediyeleri tarihhi, 2014 kamu işçi ilave tediyeleri, 2014 kamu işçi tediyesi ödemesi, 2014 tediye ikramiye, 2014 yılı 6772 sayılı ilave tediye ikramiyeler, 2014 yılı 6772 sayılı ilave tediye ödeme tarihleri, 2014 yılı ilave tediye ödeme, 2014 yılı ilave tediyeler ne zaman ödenecek, 2014 yılı işçi ilave tediyeleri ne zaman ödenecek,

2014 Yılı İlave Tediye Ödemeleri 

22 Ocak 2014 ÇARŞAMBA              Resmî Gazete                     Sayı : 28890

BAKANLAR KURULU KARARI

Karar Sayısı : 2014/5808

4/7/1956 tarihli ve 6772 sayılı Kanun kapsamına giren kurumlarda çalışan işçilere 2014 yılında;

a) Kanunun 1 inci maddesine göre yapılacak ilave tediyenin birinci yarısının 31/1/2014, diğer yarısının 30/6/2014 tarihinde,

b) Kanunun 2 nci maddesine göre maden işletmelerinin münhasıran yer altı işlerinde çalışanlara yapılacak ilave tediyenin tamamının 26/12/2014 tarihinde,

ödenmesi; Maliye Bakanlığının 26/12/2013 tarihli ve 13129 sayılı yazısı üzerine, mezkur Kanunun 4 üncü maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca 13/1/2014 tarihinde kararlaştırılmıştır.