12 Şubat 2012 Pazar

Mit Kanunu'ndaki Değişiklik Hakan Fidan'ın Yargılanmasını Engelleyemez


'Fidan Kanunu' soruşturmayı etkilemez
Hükümet, MİT Müsteşarı ve haklarında soruşturma kararı bulunan 4 MİT'çiyi kurtarmak üzere MİT Kanunu'nda değişikliğe hazırlanıyor. Ancak bazı hukukçular değişikliğin işe yaramayacağı görüşünde.

Hükümet, MİT Müsteşarı Hakan Fidan ve 4 MİT mensubunun özel yetkili başsavcılıkta ifade vermesini engelleyecek bir kanun değişikliği yapmaya hazırlanıyor. Salı günü meclis komisyonunda görüşüldükten sonra, perşembe günü Meclis Genel Kurulu gündemine gelmesi beklenen “Devlet İstihbarat Hizmetleri ve MİT Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” ile MİT kanununun "cezai takibat" başlıklı 26. maddesinin değiştirilmesi öngörülüyor. Değişiklikle "özel bir görevi yerine getirmek üzere görevlendirilen" MİT mensuplarının savcılıkta ifade vermesi Başbakanlık iznine tabi kılınacak.

Kanunun mevcut 26. maddesi şu şekilde: “MİT mensuplarının görevlerini yerine getirirken, görevin niteliğinden doğan veya görevin ifası sırasında işledikleri iddia olunan suçlardan ötürü haklarında cezai takibat yapılması Başbakanın iznine bağlıdır.”

AKP'nin salı günü meclis gündemine getireceği madde ise şu şekilde: “MİT mensuplarının veya Başbakan tarafından özel bir görevi ifa etmek üzere görevlendirilenlerin; görevlerini yerine getirirken, görevin niteliğinden doğan veya görevin ifası sırasında işledikleri iddia olunan suçlardan dolayı ya da 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 250. maddesinin birinci fıkrasına göre kurulan (özel yetkili) Ağır Ceza Mahkemelerinin görev alanına giren suçları işledikleri iddiasıyla, haklarında soruşturma yapılması Başbakanın iznine bağlıdır.”

Prof. Dr. Tezcan: Kanun teklifi soruşturmayı etkilemez
Vatan'dan Kemal Göktaş'ın görüşünü aldığı Ceza Hukukçusu ve İstanbul Kültür Üniversitesi Hukuk Fakültesi Kamu Hukuku Bölüm Başkanı Prof. Dr. Durmuş Tezcan ise teklifin bu şekilde yasalaşmasının soruşturmayı etkilemeyeceğini belirtti. Tezcan, Göktaş'a şu değerlendirmeyi yaptı:

“Ceza muhakemesi hukukunda derhal uygulanma esası geçerlidir. İşlemin yapıldığı anda yürürlükteki kanuna uygun olan bir işlem geçerli olur. Yeni kanunda, mevcut soruşturmaların da soruşturma iznine tabi olacağı ve Başbakanlığa gönderileceği belirtilmemişse soruşturma devam eder. Çünkü muhakeme hukukunda kural, işlem o an yürürlükte olan yasaya göre yapılmışsa hukuka uygundur. Eski kanun döneminde diyelim ki temyiz süresi 5 gündü bunu 7 güne çıkardınız. Daha önce 5 günlük süreyi kaçıran biri süre 7 güne çıktı diye temyiz hakkı kazanamaz. Dolayısıyla geçici bir hükümle yasanın yürürlüğe girdiği tarihte yürütülen soruşturmalar için de izin şartı getirildiği belirtilmişse, açılmış soruşturma izin şartı olmadan devam eder.” haber.sol.org.tr