3 Ekim 2011 Pazartesi

Duyduk Duymadık Demeyin Muhbirlik Yapana Para Ödülü Verilecek!

AKP'den 'muhbir vatandaş' seferberliği! 
Muhbirliğe para ödülü verilmesini öngören düzenleme, 'terörle mücadele' adı altında hayata geçiriliyor. Hemen herkesin rahatlıkla 'terör suçu' ile yargılanabildiği AKP döneminde, yasanın korkunç sonuçlar doğurması kesin gibi görünüyor.

Terörle Mücadele Kanunu kapsamında 29 Haziran 2006'da TBMM'de kabul edilen 5532 sayılı yasanın 19. maddesindeki "suçlunun yakalanmasına yardımcı olanlara para ödülü verilmesini" öngören düzenlemenin hayata geçirilmesi için düğmeye basıldığı haberi bugün Milliyet gazetesinde yer aldı. Düzenlemeye göre, terör suçu işlediği iddia edilen kişilerin yakalanmasına yardım edenlere, bu kişilerin yerlerini ve kimliklerini bildirenlere devlet para ödülü verecek.

Yönetmeliği Emniyet hazırlıyor
2006 yılında yasalaşan maddenin hayata geçirilmesi için İçişleri Bakanlığı'nın önümüzdeki günlerde yönetmelik yayınlayacağı belirtildi. Emniyet Genel Müdürlüğü'nün hazırladığı yönetmelik taslağının, devletin ilgili birimlerinin görüşlerinin alınması ve İçişleri Bakanlığı'nın son halini vermesinin ardından Resmi Gazete'de yayınlanacağı ifade edildi. Yönetmelikte, hangi şartlarda kimlere, nasıl para ödülü verileceğinin tarif edileceği belirtildi.

ABD örnek alınıyor
Milliyet gazetesinin haberinde, yasanın ABD'deki düzenlemeden örnek alındığı belirtildi. "Adalet İçin Ödül" adı verilen programın 1984 yılında ABD Dışişleri Bakanlığı‘nın Diplomatik Güvenlik Bürosu’nun başlattığı girişim sonucu çıkarılan ‘Uluslararası Terörizm İle Savaşma Yasası’ kapsamında başlatıldığı bilgisine haberde yer verildi.

ABD yasalarına göre 'terör suçu' olan bir eylemi yapan ya da yapmayı planlayan kişileri ihbar edenlere, hem ülke içinde hem de ülke dışında para ödülü veriliyor. ABD devleti suça ve terörist olarak ilan ettiği kişiye göre, ödül miktarını yeniden belirliyor. Yasa özellikle, ABD'nin işgal ettiği Irak'ta Saddam Hüseyin iktidarında görev alan kişilerin yakalanması için uygulanmıştı.

ABD'nin işgal sırasında kullandığı, ülke içinde de birçok kişinin potansiyel terörist ilan edilmesi ile sonuçlanan bu yasa, Milliyet gazetesinin haberinde "olumlu sonuçlar veren ve başarıyla uygulanan" bir yasa olarak değerlendirildi.

Korkunç sonuçların ortaya çıkması muhtemel
Milliyet'in haberinde, yasanın özellikle PKK ile mücadelede yararlı olacağı ileri sürüldü. Ancak konu birçok soru işaretini ve ciddi kaygıları da beraberinde getiriyor.

Muhbirliğin devlet tarafından özendirilmesinin, muhbirliğin karşılığı olarak para ödülü verilmesinin ciddi toplumsal etkileri olacağı rahatlıkla söylenebilir. Hem ideolojik nedenlerle hem de maddi çıkar amacı ile herkes hakkında 'terörist' suçlamasında bulunulması mümkün olacak. Herhangi bir yargılama süreci olmadan insanların suçlu ilan edilmesinin çok ciddi derecede artması muhtemel görünüyor.

Yasanın PKK ile mücadelede kullanılmasının, milliyetçiliği ve etnik çatışmaları arttırması güçlü olasılık olarak görülebilir. Yasa ile PKK ve Kürt halkı içinde iç çatışmaların da arttırılmasının hedeflendiği ileri sürülebilir.

AKP döneminde, gazetecilerin kitap yazdığı ya da hükümetin işine gelmeyen bir haber yaptıkları için bile terörist olarak yargılandıkları, puşi taktığı için birçok kişinin aynı şekilde 'terör suçu'ndan yargılandığı düşünüldüğünde, yasanın toplumsal alanda çok ciddi faşizan sonuçları olmasına kesin gözüyle bakılabilir.

Av. Murat Yurttaş: Yıllarca aklanmayı bekleyecek yargı mağdurları yaratılacak
Konu ile ilgili İstanbul Barosu avukatlarından Murat Yurttaş'ın soL'a ilettiği görüş şöyle:

"AKP'nin Temmuz 2007 Seçimleri döneminden itibaren yükselttiği "güvenlik devleti" anlayışının ne kadar çarpık bir anlayışla sorun çözmekten çok sorun yaratmaya devam ettiğini gösteren yeni bir uygulaması ile karşı karşıyayız. Türkiye'de iktidarların dönem dönem büyük bir heyecanla sarıldıkları "muhbir vatandaş" kartının yeniden kullanılmak istendiğini görüyoruz. Türkiye'nin yargılama sicili, becerileri düşünüldüğünde birbirlerini ihbar etmek ve bu sayede para kazanmak için bir kısım insanların sıraya gireceği ve bunun sonucunda yıllarca aklanmayı bekleyecek yepyeni yargı mağdurları yaratılacağı neredeyse kesindir. Çok kötü bir dille ve sanık hakları yok edilerek hazırlanan bir kanunun uygulamasında yeni alanlar açmak sorunları derinleştirecektir."

(sol)