23 Haziran 2011 Perşembe

Selahattin Demirtaş Altı Eksikle De Bir Eksikle De Meclis'e Gitmeyiz Dedi


'Altı eksikle de, bir eksikle de Meclis'e gitmeyiz'
Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloku'ndan Hakkari Bağımsız Milletvekili ve eski Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Hatip Dicle'nin vekilliğinin düşürülmesini, iktidarın muhalefeti susturmaya çalışması olarak yorumladı. Demirtaş, "Helalleşme bizi kapsamıyor. Bir tek bizle helalleşmedi" dedi.
Blokun Diyarbakır adayı olan ve 77 bin oyla seçilen Dicle'nin adaylığı, hakkındaki "terör örgütü propagandası" suçundan kesinleşmiş hapis cezası gerekçe gösterilerek Yüksek Seçim Kurulu'nca (YSK) düşürülmüştü. Dün (22 Haziran) de Kürdistan Topluluklar Birliği Türkiye Meclisi (KCK/TM) tutuklusu vekillerin tahliyesi konusunda savcılık olumsuz görüş bildirdi. Mahkemenin kararı bugün açıklaması bekleniyor.

"Devlet dizayn ediliyor"

Demirtaş, Milliyet gazetesine yaptığı açıklamada özetle şunları söyledi:

* Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) kontrolünde devlet yeniden dizayn ediliyor. AKP, elinin uzanabildiği her yerde bütün muhalefeti susturmaya, her türlü gayrı ahlaki yöntemi kullanarak sindirmeye ve teslim almaya çalışıyor. Demokrat bir çizgi izlediğini de kamuoyuna yutturuyor. Biz bunu yemeyiz. Arkadaşlarımız tahliye edilmeyecekse, orada bir hukuk yoktur. Hatip Bey meselesinin hiçbir açıdan elle tutulacak bir yanı yok.

"Vekil olma sevdalısı değiliz"

* Helalleşme bizi kapsamıyor. Bir tek bizle helalleşmedi, bizimle helalleşmek istemiyor anlaşılan. "Yeni bir başlangıç" deniliyordu, çok yazık edildi. Milletvekili olma sevdalısı değiliz. Çözümü Ankara'da, parlamentoda görüyoruz. Bu ısrar anlaşılmıyor demek ki, "Yok kardeşim, burada çözüm yok" diyor birileri. Bunu söyleyenler vebalin altında kalırlar.

"Altı eksikle Meclis'e gitmeyiz"

* Şuna kararlıyız. Biz altı eksikle Meclis'e gitmeyiz. Bir eksikle de gitmeyiz. Biz Hatip Dicle'ye çok bariz bir hakaret edildiğinin farkındayız. Diyarbakır halkının verdiği 70 bin oyun hesabını kim verecek? Başbakan çıkıp "Biz bunu hak etmedik. Bu bize verilmiş oyla kazanılmış bir vekillik değil. Biz bunu kabul etmeyiz" diyemiyor bile.

"Ateşkes her an bozulabilir"

* Bunun gideceği nokta, PKK'nin ateşkesi bozmasıdır. Bu kararı verecek olan biz değiliz. Ateşkesi biz ilan etmedik, biz bozmayız. Bozulmasını da istemeyiz. Ama bir adım sonrası odur. PKK'yi bizden daha iyi tanıyan kimse yoktur. Tartışmaları izliyoruz. PKK'nin o tartışmaları takip edeceğini biliyoruz. PKK kadrolarının şu anda nasıl bir his içinde olduğunu biliyoruz. Ateşkesin bozulması an meselesi. O zaman kan dökülür. Bunun müsebbibi kim olur, artık o saatten sonra onun önemi olmaz. Üç-beş eylemden sonra ateşkesi kim bozmuştu, unutuluyor ve maalesef sadece ölüler geliyor.

"Ara seçime de hazırız"

* Vekilliğin istifası Meclis'in kabulüne bağlı. 'İstifa ettim' demekle istifa edilmiyor. TBMM bir ara seçime hazırsa biz hazır oluruz. Bu da bir formül. Yani milletvekilliğinin düştüğü her yerde yeniden ara seçim yapılabilir. Ama biz yemin etmeden de istifa edebiliriz. Ağırlıklı görüş yemin etmeme yönünde. Biz somut olarak katılmıyoruz, bu iş çözülene kadar.

"Başbakan sessiz kalmasın

* Başbakan olup bitene sessiz kalmamalıdır. Bu, suça ortak olmaktır. Çağrı yapıp, "Bunu benimsemiyoruz" demesi çok kritik. Dicle'den öte, ateşkes, Kürt sorunu, bütün bunları kurtaracak bir çıkış olur. Hatip beyle ilgili olarak yasal düzenleme yapılabilir acilen. Sanığın lehine olan kanunlar, geriye yürür. Başbakan nasıl kurtarılmışsa Dicle de öyle kurtarılabilir. Bu da hükümete bağlı. YSK da şunu yapabilir; bir yasa değişikliği yapılacaksa "ben itirazı bekleteyim" diyebilir.