11 Haziran 2011 Cumartesi

Fikri Sağlar Ben Oyumu CHP'ye Vereceğim


Sandıktan güller açsın! 
Yarın sandığa gidiyoruz!... Türkiye’de ya yeni bir dönem başlayacak. Ya da “eski tas eski hamam” devam edecek!..

 ****
Aslında AKP hükümeti tekrar iş başına gelirse bilin ki, eski tas kalır ama eski hamamda da çatlaklar oluşur!.. Baksanıza daha seçim sonucu alınmadan Erdoğan yeni “kabine düzenini” açıkladı… Her ne kadar onaylansa da Cumhurbaşkanlığı dolaylarında hava bulutlandı!. “Başkanlık sistemine adım mı atılıyor?” diye soranlar çoğaldı!

****
Aslında değişen hükümet yapısı, ilk bakışta faydalı olacak gibi görülüyor.. Bazı eksikleri olmakla birlikte bakanlıkların” icracı” hale getirilmesi olumlu bir adım… Devlet Bakanlıkları  “partidaşlara makam” tahsisinden başka bir işe yaramıyordu..

****
Ancak açıklanan düzende iki büyük eksik var! Öncelikle,üç tarafı deniz olan bir ülkede son derece ihmal edilmiş bir sektörün, ekonominin lokomotifi ve nitelikli istihdamın önemli kolu haline gelmesini sağlayacak olan “Denicilik Bakanlığı” kurulmalıydı!.. Sonra da; Kültür ve Turizmden bakanlığı ayrılmalıydı. Kültür. Sanat ve edebiyat bir ülke için en ihtişamlı değerlerdir!. Geçmişten miras kalanların korunması kadar geleceğin estetiğinin oluşturulması da önem taşır!... Kendini ifade etmekten korkmayan bir toplum ve özgürce düşünen birey yaratıcı olur… Yaratının önündeki engeller kalktıkça ülkeler gelişir ve değişir!.. Böyle bir gerçeğin tamamen tüketime dayanan turizm algısı ile birlikte yürümesi sıkıntı yaratır!.. Zaten 9 yıllık sonuç,.bu yanlışın varlığını gösteriyor..Neden ısrar ediliyor  anlaşılamıyor!.. Herhalde heykel yıkan, sahne sanatlarına saygısız, plastik sanatları günah gören anlayışın Kültür Bakanlığını ayırması zor!..

****
Hükümet oluşumunda farklılık olarak kullanılan “bakan yardımcılığı!” tehlike yaratacaktır. Dışarıdan atanan “bakan yardımcısının” kime bağlı ve yetkileri ne olduğundan öte kime karşı “sorumlu olacağının” açıklanması gerekir.. Meclise sorumlu olmayacağı söyleniyor..Devletin denetleme Kurumlarına karşı da olamaz!.. Geri de sadece Başbakan kalıyor!.. Böyle olunca “bakan yardımcısı” Parti Müfettişi” haline dönüşür!..

****
Yarından sonra Türkiye, Anayasa ve Kürt meselesi ile meşgul olacak!.. Bugüne kadar meydanlarda görülen “ilkel üslup, seviyesiz konuşmalar, zarafet dışı davranışlar” sonrası liderler nasıl bir masanın etrafında toplanacaklar? Sorunlara kalıcı çözümü nasıl bulacaklar? Bunları yaşayarak göreceğiz!.. Türkiye için her şey unutulmalı, Kürt ve Alevi sorunu başta olmak üzere dışlanan büyük çoğunluğun hak ve özgürlüklerini verecek yeni bir Anayasa yapılmalıdır!

****
Türkiye; Doğusu ve batısıyla barışacak mı? Demokratikleşebilecek mi? Hak ve özgürlüklerini genişletebilecek mi? Hukukun üstünlüğüne inanan bir ülke olabilecek mi? Kürt ve Alevi taleplerini karşılayabilecek mi? Siyaset yapma biçimi değişebilecek mi? Can ve mal güvenliğini sağlayabilecek mi? Derin devletten, çetelerden kurtulabilecek mi? Faili meçhul cinayetleri aydınlatabilecek mi? Yolsuzluk yapanlardan hesap sorabilecek mi? İşsizliğe çare olacak mı? Gençler ve kadınlar haklarını alabilecek mi? Kısaca yaşam güvencemiz olabilecek mi?..

****
Ve bunları gerçekleştirebilecek,halkına sorumlu ve verdiği sözleri yerine getirmeye kararlı bir partiyi seçebilecek miyiz?!.. İşte  püf nokta burada!..

****
Gezdiğim yörelerde şunu gördüm, ülkemizde özellikle batı bölgelerinde ve sahil kesimlerinde bir kısım insanlar, 2001 ekonomik krizinden çok mağdur olmuşlar. Varlıklarını kaybetmişler. Çok büyük travmalar yaşamışlar! “9 yıllık AKP iktidarında kaybettiklerini tekrar bulamadıklarını ama en azından ellerinde kalanları yitirmediklerini söylüyorlar!.Tekrar maceraya atılmak istemiyoruz” diyorlar.. Özellikle orta Anadolu,doğu ve güneydoğuda ise;” her şeylerini kaybedenlerin” değişim beklentisi var!.. Kimliklerinin korunmasının yanı sıra baskıdan uzak, açlıktan kurtulmuş, geleceğe güvenle bakan, taleplerini yerine getiren siyasetçi arıyorlar! ÖSYM’nin yarattığı şifre skandalından tüm gençler hesap sormayı bekliyor!. O nedenle değişim istiyorlar!...

****
Ama her iki basamakta yer alan taraftarlar da içlerinde bölünmüşler!.. Sokakta açıkça isteklerini dile getirenler olduğu gibi, belki de onlardan daha fazlası sessizce  duruyor!.. Görülen o ki, sonucu bu sessizler belirleyecek!.

****
Ülke ve insanın gelişmesi için değişimden yana olmak gerekir!.. Ancak insan değiştirdiği dünyaya hemen ayak uyduramıyor.. Çünkü kendisi aynı hızla değişemiyor!.

****
Bu gün değişim ve gelişimi  ilk kez  CHP temsil ediyor.. Akılcı projeleriyle Türkiye’yi yönetmeye talip!.. Kılıçdaroğlu halkın büyük ilgisini çekti!.. CHP artık devlet partisi olmadığını halkın partisi olduğunu söylüyor!.. Yurttaşına sahip çıkıyor!.. Emek ve demokrasi uyumunu, hak ve özgürlükler gerçeğini, insana olan saygısını, çevreye sahiplenmesini samimi olarak dile getiriyor! Ve farklı bir yapıyla ortaya çıkıyor!.. Batılı bir söylem içinde “Başaramazsam siyaseti de bırakırım!..” diyor. İddialı ve kararlı siyasetçi söz verir!.. Ve sonunda sözünü tutar!.. Klasik siyasetçi söz verir, sözünden geri döner!

****
Şimdi değişim zamanı! Ben oyumu CHP’ye vereceğim!.. Türkiye’yi yönetme iddiasında olduğu, inandırıcı çözüm önerileri bulunduğu için! Ya da en azından verilen sözlerin tutulduğunu görmek için!.. 

****
Bu arada bir can dosttan bahsetmek isterim. İstanbul 1. bölge milletvekili adayları arasında Turgut Öker de var! Öker yalnızca Türkiye’deki ezilmişlerin değil, Avrupa’nın da her ülkesinde haksızlık ve baskıya maruz kalmış insanların bildiği bir kişi! Turgut Öker, yılmaz bir savaşçı!.. Hakların savunucusu! Özgürlüklerin sahibi!.. Avrupa Alevi örgütlenmesinin önderi! Cesur bir insan! Her siyasi partiye örnek olabilecek bir siyasetçi!.. Meclis'te geleceğin sesi olmak için mücadele ediyor… Emeğine saygı duyuyorum. Başarılı olmasını istiyorum!.. İstanbul 1. bölgedeki “oylarınızla” Mecliste “Değişimin örneklerinden”  biri olacağını inanıyorum!..

FİKRİ SAĞLAR