20 Haziran 2011 Pazartesi

Cemaatlerin seçim serüveni / Nevzat Çiçek

Cemaatlerin seçim serüveni
Türkiye’de etkin olan cemaatlere baktığımızda Nakşi ve Kadiri ve Halveti ve Rufai tarikatlarının ciddi anlamda baskın olduğunu görebiliyoruz. Bunun yanında mezhepsel olarak da kendisini cemaat olarak nitelendiremeyen Caferilik, Mevleviler gibi yapıların da burada aynı kategoride alınması zorunluluğu ortaya çıkıyor. Bunun yanında tarikat bağlantısı olmayan Hizb-ut Tahrir, Hizbullah, Tebliğ Cemaati gibi yapıların yanında, Selefi ekolünün de cemaat kavramı içerisinde değerlendirilmesi gerekiyor.
Türkiye’de farklı şekillerde görülen cemaatlerin büyük bir kısmının da bu tarikatların alt kolu olduğunu görmemiz gerekiyor. Ancak, nasıl ki bütün Nurcu grupları aynı değilse bütün Nakşileri,Kadrileri de aynı kategoride değerlendirmek yanlıştır.

NAKŞİLER ARTIK AKP’DE TEK VÜCUT DEĞİL
Türkiye’de Nakşiliğin ana damarını oluşturan grupların başında Adıyaman Menzil Cemaati, İsmailağa Cemaati, Süleymancılar, İskenderpaşa Cemaati, Erenköy Cemaati, Yahyalı Cemaati, Seyit Abdülhalim Arvasiye bağlı Işıkçılar,Siirt Tillo şeyhleri öne çıkan cemaatler olarak karşımıza çıkıyor. Kadirlik'te ise kamuoyunda Haydar Baş grubu öne çıksa da özellikle lokal olarak çok sayıda Kadri tarikatı mensubu yaşamlarını sürdürüyor.

Adıyaman Menzil Cemaati
Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın da yakınlık duyduğu Adıyaman Menzil Cemaati kayıtsız şartsız olarak bu seçimlerde de AKP’yi destekliyor. Şu an Menzil’de ikamet eden Seyyid M. Abdülbaki Efendi ile Eskişehir yakınlarında ikamet eden yeğeni Seyyid Fevzeddin Erol’un ayrı çalışma yapmalarına karşın siyasi olarak AKP’ye destek verildiği biliniyor. Menzil’in bu desteği kamuoyuna deklare etmediği ve müritlerini serbest bırakıldığı iddia edilse de, özellikle Eskişehir’deki Bilvanis Çiftliği'nin havadan takibi emri verdiği, çiftliğe hava harekâtı düzenlenmesi için plan yaptığı iddiaları nedeniyle Harp Akademileri Komutanı Orgeneral Bilgin Balanlı’nın tutuklanması sonrası cemaat üyelerinin AKP üzerindeki ittifaklarının daha da perçinleştiği biliniyor.

İsmailağa Cemaati
İsmailağa Cemaati kamuoyunda en çok Cübbeli Ahmet ve işlenen faili meçhul cinayetlerle ve tavizsiz giyim tarzlarıyla gündeme geldi. Özellikle Cüppeli Ahmet Hoca olarak tanınan Ahmet Mahmut Ünlü ve taraftarlarının Ataköy Sinan Erdem Spor Salonu'nda düzenleyecekleri sohbet toplantısında verilecek görüntünün, türban konusunun çözümü sürecini baltalayacağı şeklinde Yeni Şafak gazetesinde çıkan bir haber ve Cübbeli’nin kasetlerinin ortaya çıkması sonrasında Cübbeli ile AKP arasının limoni olduğu bütün dindar kesimler tarafından biliniyor. Cemaat lideri konumunda bulunan Mahmut Ustaosmanoğlu’nun vereceği işaret öncesi cemaatin siyasi olarak bölündüğü, cemaatin bir kısmının AKP’ye bir kısmının Saadet’e bir kısmının ise HAS Parti’ye oy vereceği müritler tarafından dillendiriliyor. Bu siyasi bölünmüşlüğün başlıca sebebi Cübbeli Ahmet’in siyasi anlamda bağımsız hareket etmesi olarak gösteriliyor.

İskenderpaşa Cemaati
Esad Coşan'ın oğlu Nureddin Coşan'ın önderliğindeki İskenderpaşa Cemaati, seçimlerde açıkça MHP'yi destekleyeceğini belirtip, bir bildiriyle de cemaat üyelerini bilgilendirdi. Daha önce de Sağduyu Partisi’ni kuran Cemaat 17 Temmuz 2007’de yayımladığı mesajda AKP’ye 2002’de verdiği desteği geri çekmişti. Açıklamada “22 Temmuz 2007 Genel Seçimlerinde AKP'yi desteklemiyoruz. 2002'de AKP'ye, inanç özgürlüğü ile ilgili hedefleri itibariyle şartlı destek vermiştik. Ancak, bu şartlı desteği geri çekiyoruz. Mevcut AKP hükümetini, bünyesinde yakın hissettiğimiz, dost bildiğimiz bazı şahsiyetleri barındırmasına rağmen, özellikle vaat ettikleri özgürlükler ile ilgili olarak, son beş yıl içerisinde somut bir gelişme kaydetmemeleri sebebiyle yapılacak genel seçimlerde desteklemiyoruz” demişti. Cemaatin bu seçimlerde AKP'ye karşı bir kızgınlık içerdiği gibi, açık bir MHP taraftarlığı içermiyor. Sadece "MHP’nin baraj altı kalmasını sağlayan oyuna karşı bir taktik" olarak değerlendirilse de cemaat üyelerinin kararın gerekçesini Nureddin Coşan’dan beklediği ifade ediliyor. Şeyhin bu kararına tabanın büyük bir kısmının uymayacağı, oyların AKP-Saadet ve HAS Parti ve MHP arasında gideceği hesaplanıyor.

Süleymancılar
Süleymancılar olarak bilinen Süleyman Efendi Cemaati son dönemde ikiye bölünmüştü. Cemaatin büyük çoğunluğu Süleyman Hilmi Tunahan`ın torunu Ahmet Arif Denizolgun’un safında yer aldı. Diğer kardeş Mehmet Beyazıt Denizolgun da ayrışan cemaatte ikinci etkin kişi. Cemaat çevrelerinde bölünme nedeni olarak AKP gösteriliyor. Bu nedenle oyların DP-MHP ve AKP arasında bölüştürüleceği ifade ediliyor. Süleymancıların önde gelen ismi olarak bazı yerlerde kabul gören DYP eski milletvekili İsmail Amasyalı’nın tavrı da cemaat içerisinde oldukça etkin.

Erenköy Cemaati
Erenköy Cemaati, Mehmet Esatın halifesi Mahmud Sami Ramazanoğlu'nca kuruldu. Nakşibendi geleneği içinde, esnaf ve işadamlarının kolu olarak biliniyor. Ramazanoğlunun ardından cemaatin dini sorumluluğunu Musa Topbaş üstlendi. Onun ölümüyle üç isim ön plana çıktı: Yeni Şafak'ın eski başyazarı Ahmet Taşgetiren, Eymen Topbaş ve Konya'da yaşayan Tahir Büyükkörükçü. Yakın zamanda vefat eden Büyükkörükçü bir dönem Milli Selamet Partisi milletvekilliği de yapmıştı. Cemaatin son seçimlerde oyunu AKP’ye verdiği biliniyor.Cemaatin yayın organı Altınoluk dergisinin Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Taşgetiren’in dönem dönem eleştirmesine rağmen AKP’ye destek veren bir çizgide olması, cemaatin de oyunu AKP’ye vereceğinin işareti olarak kabul ediliyor. Cemaatin ağırlıklı olarak AKP’ye destek vereceği özellikle Konya’dakilerin ise Saadet ve HAS Parti arasında bölüneceği ifade ediliyor.

Yahyalı Cemaati
Temellerini Kadri şeyhi Kayserili Hacı Hasan Efendi’nin attığı, birçok önemli siyasetci ve akademisyen yetiştiren cemaat kurulduğu günden bu yana Milli Görüş hareketinin partilerine destek veriyor. 2002'den bu yana AKP ile ilişkilerini belli bir mesafede tutan cemaat 12 Haziran seçimlerinde oyunu ağırlıklı olarak AKP’ye verdi; diğer oyları da Saadet Partisi ve HAS Parti arasında paylaşıldı.

Işıkçılar
Seyyid Abdulhakim Arvasi'nin yolunu takip eden Hüseyin Hilmi Işık'ın temellerini attığı Türkiye gazetesi çevresi, Enver Ören döneminde Türkiye'ye adını duyurdu. Cemaat medyada, bankacılıkta ve sanayide çok büyük yatırımlara girdi. 2001'de patlak veren bankacılık krizinden nasibini alan İhlas Finans'ın iflası ile büyük bir mali krize giren Enver Ören'in önderliğindeki İhlas Holding, AKP iktidarına sırtını dayayarak bu krizden çıkmayı başardı. 2002'den bu yana AKP iktidarını destekleyen Enver Ören ve cemaati, Haziran 2011 seçimlerinde de AKP'ye destek verdi.

Haydar Baş ve Cemaati
Kadiri Tarikatı'nın İcmal Kolu'nun lideri Haydar Baş son döneme kadar çalışmalarını Bağımsız Türkiye Partisi adıyla sürdürüyordu.Bir dönem Tansu Çiller’in de danışmanlığını yapan Baş, medya desteği ve ticari faaliyetlerle cemaatini güçlendirdikten sonra tüm gücünü bir siyasi parti çatısı altında topladı. Haydar Baş'a yakınlığı ile bilinen Yeni Mesaj gazetesi ve Meltem TV bu seçimlerde AKP'ye en ağır muhalefeti yapan medya grubu olarak dikkat çekerken, Demokrat Parti Lideri Namık Kemal Zeybek'e tam destek veriyor. Öte yandan Urfa’da Cevheri ailesi ile öne çıkan Kadirilerin bu seçimde Cevheri ailesinin bağımsız adayını destekleyecekleri belirtiliyordu.

Hakikat Grubu
Gebze'de yaşayan Şeyh Ömer Öngüt'ün öncülüğünde kurulan Hakikat dergisi, Nurculardan Süleymancılara, Erbakan'dan Erdoğan'a kadar geniş bir kesime yönelik ağır eleştirileri ile biliniyor. Ergenekon davasında da İskender Evrenesoğlu ile birlikte adı kullanılacaklar arasında geçen Ömer Öngüt, geçtiğimiz yıl haziran ayında vefat etti. Sakarya çevresinde oldukça etkin olan cemaatte Öngüt’ten sonra emekli bir asker başa geçti. Cemaatin sandığa gitmeyeceği belirtiliyordu.

Tillo Şeyhleri
Süryanice 'Yüksek Ruh' anlamına gelen Siirt’teki Tillo geleneği Kadiri Tarikatı’nın en güçlü kollarından. Başbakan Erdoğan milletvekili seçilirken yüzde 90'ın üzerinde destek verdiler. Referandumda da "evet" diyen şeyhler seçimde oylarını AKP lehine kullanacaklardı.

Norşin Şeyhleri
Doğu ve Güneydoğu Anadolu’nun medreseleri ile bilinen Norşin’de yetişen alimler siyasete pek karışmak istemediklerinden dolayı oylarını açık açık belli etmese de sandıkta verecekleri oyları özel sohbetlerinde veya talebelerin soruları üzerine söylüyorlardı. Bu seçimde oyları AKP ve HAS Parti arasında paylaşıldığı tahmin ediliyor. Ancak Molla Sadrettin Yüksel’in oğlu Müfid Yüksel’in HAS Parti’den Bitlis adayı olması oyların akışını değiştiren en önemli etkendi. Öte taraftan Edip Safter Gaydalı’nın bağımsız aday olması ve şeyh ailesinden olması da Bitlis çevresindeki tarikat cemaat oylarını değiştiren bir diğer etken.

Mustazaf-Der çevresi
Bölgede PKK’dan sonraki ikinci güç olan eski Hizbullahçıların ağırlıkta olduğu Mustazaf-Der, referandum sürecinde oylarını “Evet”ten yana kullanmıştı. Sandık tercihlerini pek belli etmeyen cemaatin bu seçimlerde ağırlıklı olarak AKP’yi destekleyecekleri belirtiliyordu. Bir kısım cemaat mensubunun da AKP'nin kendilerini yalnız bıraktığını düşünerek sandığa gitmeyecekleri ifade ediliyordu.

Yeni Asyacılar
Nurcu kesimin en köklü gruplarından biri olan Yeni Asya gazetesi çevresi, yıllardır istikrarlı bir şekilde DP-AP-DYP geleneğini destek veriyordu. İslam adına siyasetin bir sonuç vermeyeceğini düşünen Mehmet Kutlular öncülüğündeki Yeni Asya Grubu’nun, 'Ehven-i Şer' olarak gördüğü Süleyman Demirel’in öncülüğündeki Adalet Partisi’ne destek vermesi, Milli Görüş hareketinin tepkisini çekmişti. Cemaat İstanbul’da yaptığı toplantı ile oyunun rengini belli etti. Açıklamada; “Olağanüstü temsilciler toplantımızda, 12 Haziran seçimiyle ilgili istişarelerde bulunuldu. Çok sayıda temsilcimizin görüş bildirdiği müzakerelerde, ‘Daha önceki Umumî Meşveret toplantılarında alınan kararlar çerçevesinde siyasî görüşümüzde bir değişikliğin söz konusu olmayıp, DP’ye verilen desteğin devam etmesi; bu hususla ilgili neşriyat ve çalışmalarımızın, cemaatimizde ve kamuoyunda oluşan hassasiyetleri dikkate alan dengeli ve yapıcı bir üslûp ve dozajla yürütülmesi’ şeklindeki tavsiye kararı teyid edildi” denildi.

Fethullah Gülen Hareketi
1970’li yıllarda Mehmet Kutlular’la yollarını ayırarak dünyanın en büyük eğitim organizasyonuna imzasını atan Fethullah Gülen Gönüllüleri, geçmiş yıllarda Turgut Özal’dan Bülent Ecevit’e kadar geniş bir yelpazedeki siyasi partilere destek verdi. 2002'den bu yana AKP'ye tam destek veren Gülen cemaati, Ergenekon davası sürecinde bu desteği zirveye taşıdı. Yurtdışındaki gönüllülerini oy kullanmak için kafileler halinde Türkiye'ye çağıran Fethullah Gülen Gönüllüleri, Zaman ve Samanyolu ile AKP’nin kazanması için en çok çalışan cemaatlerin başında geliyor.

Mehmet Kırkıncı Grubu
1980'e kadar Yeni Asya Grubu ile birlikte hareket etmekte iken, bu tarihten itibaren siyasi tercihlerde ihtilafa düşmeleri sonucu bu gruptan ayrılan Mehmet Kırkıncı tarafından kurulmuştur. Söz konusu grup, kontrolündeki vakıflar ve öğrenci evleri vasıtasıyla Erzurum, Ankara ve Adana ağırlıklı olmak üzere çeşitli illerde faaliyet göstermektedir.Fethullah Gülen’i Risal-i Nur ile tanıştıran kişi olarak da bilinen Kırkıncı Hoca Gurubu, bu seçimde de oyunu AKP lehine kullanacağını açıklamıştı.

Caferiler
İstanbul, Kars, Iğdır, Bursa, Ankara, Manisa, İzmir gibi büyük şehirlerde kayda değer ölçüde Caferi yaşıyor.Caferilerin bu seçimde oylarını CHP’ye verecekleri belirtiliyordu. Türkiye Caferileri Lideri Hüccet-ul İslam velmüslimin-Hacı Şeyh Selahattin Özgündüz'ün yeğeni Ali Özgündüz'ün savcılık görevinden ayrılarak CHP'den İstanbul 3. bölge 8. sıra olarak belirlenmesi cemaat oylarının CHP’ye akacağının en büyük işareti sayılmıştı.

Akabe Vakfı
Mustafa İslamoğlu liderlindeki cemaat geçmiş dönemde siyasi partilere olumlu yaklaşmayıp sandığa gitmiyordu. 12 Eylül referandumunda evet oyu veren cemaat bu seçimde de AKP’yi destekleyeceğini açıklamıştı.

Anadolu Platformu
Bünyesinde elliden fazla dernek bulunduran Anadolu Platformu’nda öne çıkan derneklerin başında Aksa Dayanışma Vakfı olarak bilinen AKDAV geliyor.Cemaat, yıllardır ağırlıklı olarak AKP’yi destekliyor.

İnsan Medeniyet Hareketi
Bir çatı kurumu olan İnsan ve Medeniyet Hareketi (İMH) bu seçimde de kayıtsız ve şartsız olarak AKP’yi destekledi.

Kürt Nurcular
Kürt Nurcuların büyük bir kısmı açıktan sandığa gideceğini ifade etmese de sandığa gideceklerin büyük bir kısmı bağımsız adayları destekleme kararı almıştı. Ancak bu konuda Kürt Nurcular arasında alıınmış bir kollektif karar yoktu. Kürt Nurcular dışında özellikle Irak Federe Kürt bölgesi ile teması olan Kürt İslamcılar da bu seçimde BDP’nin desteklediği bağımsız adayları destekleyeceklerini açıklamıştı.

Sandığa gitmeyecekler
Selefi gruplar ve Hizbul Tahrir sandığa gitmeyecek gruplar olarak karşımıza çıkarken; Özgür-der çevresinde de bazı grupların sandığa gitmeyecekleri ifade ediliyordu.birgun.net

ARAŞTIRMA: NEVZAT ÇİÇEK
nevzatcicek@gmail.com
twitter.com/nevzatcicek