23 Aralık 2010 Perşembe

Benim Adım Kemal: Kılıçdaroğlu'nun Vaatlerinin Kaynağı


İŞTE KILIÇDAROĞLU’NUN VAATLERİNİN PARASAL KAYNAĞI

İŞTE KILIÇDAROĞLU’NUN VAATLERİNİN PARASAL KAYNAĞI
CHP’nin 15. Olağanüstü Kurultayı’nda ( 18.12.2010) Kemal Kılıçdaroğlu 41 ana başlık altında önemli konulara değindi ve bu konuların birçoğu da vaatler içeriyordu. Gerçekleştireceğini vaat ettiği birçok uygulama için fazla elle tutulur kaynak göstermemesi ve bu vaatlerinin arkasındaki garantinin kendi güvenirliği ve ismi olmasının yeterli olduğunu söylemesi, iktidar partisi kanadının eleştirilerini üzerine çekmesine sebep oldu.

Aslında Kemal Kılıçdaroğlu değindiği 40’ın üzerinde konu içinde Türkiye için hayati önem taşıyan bir konuya değinmemişti. Bu konu da kayıt dışılığın önlenmesi idi. Değinmediği bu konuyu çözüme kavuşturabildiği takdirde hem ülkenin önünü açacak hem aile sigortasını gerçekleştirmeyi, emeklilerden milli gelirden pay vermeyi, çiftçilerin daha çok desteklenmesini sağlamayı, kısaca hayal ettiği sosyal devletin kurulması için gereken parasal kaynağı da rahatlıkla bulacaktır. 

CHP kanadından hiç kimse bu kaynağın hali hazırda olduğu ve bu kaynağın harekete geçirildiği takdirde ülke dinamiğini harekete geçirecek çok büyük bir potansiyel elde edileceklerini kamuoyu önünde dile getirmediler.


KAYIT DIŞILIĞIN ÖNLENMESİ TÜRKİYE’NİN ÖNÜNÜ AÇACAK
Bu bahsettiğimiz çözümün birçok ismi vardır. Yeraltı ekonomisi, gri ekonomi, illegal ekonomi ve yasadışı ekonomi gibi. Fakat en çok kullanılanı "kayıt dışı" olanıdır. Siz bu konu hakkındaki yabancı makaleleri incelerseniz1 kayıt dışının karşılığı olan Informal Economy veya Shadow Economy diye bakarsanız hemen bu isimlerin yanında ‘idari bozuşma’ ‘yozlaşma’ ‘ rüşvet’ anlamına gelen “corruption” kelimesini göreceksiniz. Bu konudaki makalelerin ana konusu şudur: Kayıt dışının yaygın olduğu ülkelerde parti çıkarlarının ülke çıkarları üzerinde tutulduğu, bu ülkelerde yapılan siyasetin de kayıt dışı ekonomiden gelen parayla desteklendiği, ekonomik krizlere, adaletsizliğe, büyük vergi kaybına yol açtığı, idari yozlaşmanın ve rüşvetin yaygın olduğu ülkelerde kayıt dışı ekonominin de bu yozlaşma oranında yaygın olduğudur. Bu bir nevi devlet içinde devlet olmaktır.

Kayıt dışılık Türkiye’de çok yaygın olmasına rağmen, bu kayıt dışılıkla savaşta başarılı olunduğu söylenemez. Türkiye gibi ülkelerde kayıt dışılık birçok sebebe dayanır. Ülkemizde aslında finans sektörü tam olarak gelişmemiştir. Bizim piyasamızdaki ekonomi genellikle nakit hareketlerine dayanır. Nakit hareketlerine dayalı ekonominin kontrolü zordur. Ödemelerde çek kullanma son yıllarda gelişmeye başlamıştır. Birde Batı’da olmayan çekin arkasının çok sayıda kişi tarafından ciro edilmesi iki damga pulu ekleyerek senet yapılması da ayrı bir problemdir. Vergi oranlarının yüksekliği, vergi oranlarının sık sık değişmesi ve ek vergiler konulması, KDV’nin yüksekliği, denetimde koordinasyon eksikliği, sık sık çıkan mali aflar, denetim elamanları eksikliği, memurların kaldıramayacakları ağırlıkta bürokratik işlerle boğulması bizim ülkemizde yaygın rüşvet, politikacıların oy kaygısı ile engelleyici politikaların kağıt üzerinde kalması, terörün önlenememesi ve bunun yarattığı büyük kara para trafiği, aşırı vergiler, özellikle çalışanın sigorta primlerinin yüksekliği, yetersiz sermaye birikimi, gibi bir çok etken Türkiye’de kayıt dışılığın nedenlerinden bazılarıdır.

TÜRKİYE’DE KAYIT DIŞI EKONOMİ NE KADAR

Kayıt dışı ekonomisi üzerinde uzman olan Friedrich Schneider’in2 AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılında yaptığı, gelişmekte olan ekonomiler, geçiş ekonomileri ve OECD ülkelerinden oluşan 110 ülkede kayıt dışı ekonominin tahmini büyüklüğünü belirlemişti 2002 yılında. Türkiye’de kayıt dışı ekonomi %32,1 ile OECD ülkeleri ortalamasının (%18) en üzerindeydi. Türkiye’de tahmini verilen toplam kayıt dışı ekonomin rakamları oldukça değişiktir. 

Ağustos 2003’de (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Türkiye’de 200 milyar Dolar resmî kazanç, 150 milyar Dolar kayıt dışı kazanç olduğunu belirtmişti, 2011 yılına geldiğimizde;her ne kadar Türkiye gibi bir ülkede kayıt dışı ekonominin hesaplarını yapmak oldukça zor3 olmasına bugün kayıt dışı ekonominin, Türkiye’de GSMH’nın yüzde 45’ini oluşturduğu tahmin ediliyor. Böylece Türkiye’de bugün kayıt dışı ekonomi 200- 250 milyar dolar civarlarına erişmiş oluyor ki bu çok büyük bir rakam demektir. TUİK verilerine göre bugün Türkiye’de 22.5 milyon çalışandan 10 milyonunun hiçbir sosyal güvencesi bulunmuyor. 2009 yılında % 42.7 kayıt dışı istihdam 2010 da % 43.3 oldu. Son yıllarda Türkiye’de kayıt dışılığın azalmadığı hatta her yönüyle arttığı görülmektedir.


KAYIT DIŞIK YALNIZ EKONOMİYİ DEĞİL, TOPLUM DÜZENİNİ VE İNSAN SAĞLIĞINI DA TEHDİT EDİYOR

Kayıt dışı ekonominin bir alt bölümünü oluşturan kara para terörü desteklemede bu toplumun güvenliğini, birliğini ve düzeni daha da bozmaktadır.
Türkiye’de yediğimiz etlerin yarısı kaçaktır. Yine ülkemizde gıda sektörünün % 60-70 arası kayıtlı olmayan merdiven altı tabir ettiğimiz yerlerde üretilmektedir. Bu durum da halk için ayrı bir gıda terörüne sebep olup çoluk çocuk halkın top yekun sağlığının tehlikeye atılması demektir ki bunun ülkeye verdiği zararın boyutları ölçülemeyecek kadar büyüktür. Bu konuyu bu sene yayınladığımız ‘Dünyada Gıda Ve İlaç Terörü’ ve ‘ Küreselleşme Kıskacında Türk Tarımı’ adlı kitaplarımızda değişik boyutlarıyla inceledik.

Konuyu özetleyecek olursak; Kamu maliyesinde kalıcı iyileşme sağlanmadan “ekonomik kalıcı iyileşme” sağlanamaz. Hükümetin, ekonomide istikrarı sağlayabilmesi için mutlaka “kamu finansmanı” sorununu çözmesi gereklidir. Bur da en büyük problem de kayıt dışı kalan ekonomik işlemlerden devletin vergi kaybı tahminlerin de ötesinde çok yüksek olduğu bu sorunun nasıl çözüleceğidir. Eğer politik kaygılardan, oy kaybından uzak bir yaklaşımla bu sorunun üzerine ciddi bir şekilde gidilirse, kamu giderlerinin sağlıklı bir şekilde finanse edilir. İşte Kemal Kılıçdaroğlu’na “vaatlerinin kaynağını nereden bulacaksın” diye soranlara kaynak. Türkiye’de çoğunluğun bildiği, fakat kimsenin cesaretle fazla üzerine gidemediği bu sorunu çözecek bir iradeyi Türkiye bir an evvel bekliyor.


İsmail Tokalak
Odatv.com

1 Bak: Center fort he Study of Democracy , http://www.csd.bg 

Friedrich Schneider , Shadow Economies and Corruption All Over The World, Eylül, 2006, Johannes Kepler University - Department of Economics; CESifo (Center for Economic Studies) 
Miguel Angel, Centeno-Alajendro Portes, Out of the Shadows; The Informal Economy in the Shadow of the State, (Pennsylvania State Univ. 2006 , s. 23-49)

2Friedrich Schneider Size and Measurement of the Informal Economy in 110 Countries

Araound the World” Haziran – 2002 Johannes Kepler University of Linz, paper presented at a Workshop of the Australian
National Tax Center with Funding fromWorld Bank Doing Business Project, http://rru.worldbank.org/
Documents/PapersLinks/informal_economy.pdf.

3IMF 2004’de tahmini olarak Türkiye’deki kayıt dışı ekonomiyi 100 milyar dolar civarı veriyordu. (Milliyet 14 Haziran 2004)