9 Aralık 2010 Perşembe

Belediye İş Sendikası


Hükümeti Uyarıyoruz…

ONBİNLERCE BELEDİYE VE İL ÖZEL İDARESİ EMEKÇİSİNİN HAYATI VE GELECEĞİ BU TORBAYA SIĞMAZ.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı “Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı”nı 29 Kasım 2010’da TBMM’ye sunmuştur.

Kamuoyuna yansıyış şekliyle, kamu alacaklarının yeniden yapılandırmak için gündeme getirilen tasarı, yapılan tek taraflı müdahalelerle 7’si geçici toplam 113 maddelik, 163 sayfalık tam bir yamalı bohçaya dönüşmüştür.

Ayrıca söz konusu yasa tasarısı, sosyal taraflardan bir sır gibi saklanan Ulusal İstihdam Stratejisi’nin ana noktalarını da içinde barındırmaktadır.

Tasarının ikinci bölümünde yer alan “Mahalli idarelerin ihtiyaç fazlası işçilerine ilişkin hükümler başlıklı 109’uncu maddesinde “İl özel idareleri ile belediyelerin (bağlı kuruluşları hariç) sürekli işçi kadrolarında çalışan ihtiyaç fazlası işçiler, Milli Eğitim Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğünün taşra teşkilatındaki sürekli işçi kadrolarına atanır” şeklinde bir düzenleme yer almaktadır.

TASARI İLE İŞÇİLERİN YILLARDIR BİRİKEN ALACAK SORUNU ÇÖZÜLMEDİĞİ GİBİ, KIDEM TAZMİNATLARI DA KORUNMAMAKTADIR.

Bu düzenleme on binlerce yerel yönetim emekçisinin hayatını karartmaya aday bir düzenlemedir.

1-Yapılan yasal düzenleme, belediyelerdeki bir kısım çalışanların artık ihtiyaç olmadığı gerekçesi ile başka kurumların taşra teşkilatına geçirilmesini öngörmekte; ancak bunu yaparken rıza unsurunu aramamaktadır. Yani diğer bir anlatımla bizzat yeni yasa bu kişilerin kazanılmış haklarını yok etmektedir.

2- Belediyelerde çalışan işçiler çalıştığı kurumlara bir sözleşme ile bağlanmıştır. Karşılıklı irade beyanı sonunda gerçekleşen bu sözleşmenin, idarenin kamu gücünü kullanarak tek taraflı düzenlemeler yapması, sözleşmenin niteliğini ve şartlarını değiştirmesi hukuk devletinde olması gereken hukuk güvenliği ile bağdaştırılamaz.

3-Başka kurumlara aktarılması öngörülen personelden “ihtiyaç fazlası” olanların hangi ölçü, kriter ve duruma göre tespit edileceği konusunda bir düzenleme yapılmamış olması, bunu belirleyecek olanların keyfi ve taraflı davranmasına yol açabilecektir.

4-İşçilerin gerçekleşmiş bulunan ve bugüne kadar ödenmemiş olan alacaklarının devir olunmayacağı hükme bağlanmıştır. Ayrıca hak ettikleri kıdem tazminatı yönünden de durum farklı değildir.

5-Sözkonusu düzenlemeyle ihtiyaç fazlası olarak nitelenen işçilerin Milli Eğitim Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü’nün taşra teşkilatlarında veya diğer kamu kurumlarında kısacası Türkiye’nin dört bir yanında çalıştırılmaları öngörülmüştür.

Bu durum sözkonusu işçilerin hayat standardını ve geleceğini olumsuz etkileyecektir.

Çalışana tercih hakkı vermeyen bu düzenleme eğer yasalaşırsa, ailesini çocuklarını yaşamını, geleceğini çalıştığı il, ilçe ve beldeye göre düzenleyen işçilerin aileleri bölünecek, çocukların okulları değişecek, hatta aile birliği bile bozulacaktır.

6-Sözkonusu tasarıda sürekli işçi kadrosunda çalışan ihtiyaç fazlası çalışanların Milli Eğitim ve Emniyet Genel Müdürlüğü’nün taşra teşkilatlarında veya diğer kamu kurumlarında sürekli işçi kadrosunda çalıştırılacağı belirtirken, tasarının madde gerekçesinde ilgili kurumlarda hizmetli kadrosunda çalıştırılacağı belirtilmiştir.

Yani bu düzenleme ile, istihdam fazlası nitelikli çalışan da karakollarda okullarda hizmetli olarak çalıştırılacaktır. Yapılan, nitelikli iş gücünün israfından başka bir şey değildir.

Bu tasarı, adil bir hukuk devletinde olması gereken “devlete güven” duygusunun ihlal etmektedir. Bu ise,  Anayasa’nın 2. (Sosyal Hukuk Devleti ilkesi) ve 5. (Devletin Temel amaç ve görevleri) maddelerine açıkça aykırıdır.

Sendikamız ilgili tasarının TBMM’ye sunulmasından itibaren başta siyasi partilerimiz ve ilgili sendikalar olmak üzere her düzeyde ilişkiye geçerek tasarının hukuk dışılığını anlatmıştır, anlatmaya devam edecektir. Çalışanları mağdur edecek bu tasarı yasalaşmamalıdır.

Hükümet hukuk dışı bu tasarı derhal geri çekilmeli, çalışma yaşamına dair alınan tüm kararlar, tüm sosyal tarafların görüşleri alınarak yeniden düzenlemelidir. Saygılarımla.

Nihat YURDAKUL
Belediye-İş Sendikası
Genel Başkanı