29 Kasım 2010 Pazartesi

Wikileaks Ne Demek Anlamı Nedir Ne Anlama Gelir Ne Demek

Wikileaks Ne Demek Anlamı Nedir Ne Anlama Gelir Ne Demek, Wikileaks Ne Demek, wikileaks ne demek, wikileaks anlamaı nedir, wikileaks ne anlama geliyor, wikileaks nedir, wikileaks türkçe anlamı, wikileaks sitesi, wikileaks ne yayınladı, wikileaks sitesinin haberi, wikileaks gizli belgeleri yayınladı, wikileaks önemli belgeleri yayınladı.

Wikileaks Ne Demek

Wikileaks Kimdir Wikileaks Belgeleri Nedir Ne Demektir



Son günlerdeki belgeleriyle Dünyanın gündemine oturan ünlü wikileaks hakkında bilgileri sizler için derledik…Son günlerde Afganistan savaşıyla ilgili dehşet verici haberler okudunuz mu? Birkaç ay önce Irak’ta aralarında 2 Reuters çalışanı ve 2 çocuğun olduğu 11 kişinin Amerikan askerleri tarafından öldürülmesini videoda izlediniz mi? Peki ya finansal krizin patlak verdiği banka cenneti İzlanda’da banka usülsüzlüklerini duymadınız mı?  Hepsinin haber kaynağı bir: Wikileaks.

Nedir Wikileaks?
Önce kelime anlamına yakından bakalım. İlk kelime Wiki – “bildiğim kadarıyla” anlamına gelen “What I know is”in, başharflerinden oluşmakta. Wiki, herkesin üzerinde istediği gibi düzenlemeler yapmasına izin veren bir teknolojiyle bilgi sayfaları oluşturulmasını sağlar. İkinci kelime Leaks ise, kaçak ve sızıntı anlamlarına gelir. Wikileaks eşittir ‘herkese açık olan bilgi sızıntıları.’
Bu bilgi sızıntıları fiziksel kaçakları tespit etmek ve tamir etmekten çok daha zor. Örneğin, su sızıntısının yeri belirlenir, belli bir delik veya çatlak varsa hemen tıkanır ve kısa dönemde çözüme ulaşılır, daha sonra ise problemi kökten çözmek için daha geniş çaplı bir tamirata gidilir. Oysa, mecazi kaçaklarla uğraşmak çok daha zordur.  Nereden, kim tarafından kaçağın gerçekleştirildiği belli olmaz, ortaya çıkarılan bilgiler ise bir kurumun veya hükümetin kirli çamaşırlarını toplumsal bir gerçek haline getirir.
Gizli dokümanları kimler paylaşıyor?
İşte Wikileaks, gerçekleri su yüzüne çıkardığından, kimilerinin şiddetle eleştirdiği, kimilerinin de ayakta alkışladığı son dönemin yükselen yeni online medya platformu. Wikileaks, hükümetler, kurumlar ve şirketlerle ilgili gizli dokümanları sergilemekte. Bu dokümanları websayfasına koymadan önce Wikileaks ekibi, içindeki bilgilerin doğru ve güvenilir olduğundan emin olmaya çalışıyor. Bilgiler anonim kaynaklardan geliyor. Dokümanların kimler tarafından gönderildiği veya sayfaya yüklendiği Wikileaks’in garantisiyle tamamen gizli kalıyor. ‘Whistle blower’ yani ıslık çalanlar terimi, bir organizasyonun içindeki yanlışları görüp bunlara çözüm bulmak üzere materyalleri afişe eden kişiler için kullanılıyor. Gizli dokümanları Wikileaks’e gönderen bu kişiler İsveç ve Belçika basın gizliliği kanunları çerçevesinde korunuyorlar.
Peki, Wikileaks organizasyonu nerede?
Wikileaks’in resmi posta adresi Victoria, Avustralya’da bulunan Melbourne Üniversitesi. Posta ile gönderilen dokümanlar bu adrese gönderiliyor ancak Wikileaks uzman grupları birçok ülkede bulunuyor: Fransa, Almanya, İzlanda, Kenya, İngiltere, ABD başlıca merkezlerden.
Wikileaks’in dünyaya ne gibi etkileri var?
Wikileaks’in reform niteliği taşıyan etkileri var. Bu bağımsız doküman portalının ülkelerin politikalarına yön verdiğini birkaç olayla görmek mümkün. Örneğin, Kenya seçimlerinin sonucu Wikileaks’te yayınlanan belgeler sayesinde değişti. İzlanda’da bankacılık sektöründeki yolsuzluklar ortaya çıkarıldıktan sonra, hükümetin basına verdiği değer basın özgürlüğü kanunuyla somutlaştırıldı. Irak’ta 11 kişinin askerler tarafından öldürülmesinden sonra geçen ay Afgan savaşıyla ilgili 77.000′ doküman Wikileaks sitesinde yayınlandı. Üstelik site daha can alıcı 15.000 dokümanın önümüzdeki haftalarda yayınlayacağını açıkladı. Bu gelişmelerin ardından Pentagon derhal bu dokümanların siteden çıkarılmasını istedi. Wikileaks’in kurucusu Julien Assange tecavüz suçlalamalarıyla aranmaya başlandı. Assange Twitter’dan bu suçlamalara ‘Wikileaks’i susturmak için Pentagon’un oyunları’ olarak cevap verdi.
Peki Julian Assange kimdir?
Hükümetlerin çok gizli dokümanlarını ortaya çıkaran, şirketlerin sırlarını deşifre eden, bugünlerin gündeminde sıklıkla karşılaştığımız bir isim Julian Assange. Kendisi bir kahraman mı? Bir suçlu mu? Araştırmacı gazeteci mi? Yoksa bir showman mi? Kimilerine göre, 39 yaşında Avustralya kökenli Assange, bir hacker. Anne-babasının film endüstrisinde çalışıyor olmaları sürekli seyahat gerektirdiğinden Julian çocukluğunda 37 okul değiştirmek zorunda kalmış. Çok genç yaşlardan itibaren aktivist bir gazeteci ruhuna sahip olduğunu söylüyor. Kendi dergisini çıkardığı blu çağından itibaren basının içinde olmuş. Şeffaf olunması gerektiğine inanıyor, hiçbir doküman kamudan gizlenmemeli Assange’a göre.  İdealleri var. Bilgine gücüne inanıyor, bu güç kimi zaman reformlara sebep olabiliyor. Assange’ın hayat felsefesini bir cümle özetliyor: ‘Yetkin iyi niyetli insanlar kimseyi mağdur etmezler aksine mağdur olana yardım eli uzatırlar.’
Wikileaks Nasıl Başarılı Oluyor?
Yaymaya değer düşünceleri konunun eksperlerine söz vererek duyurmayı misyon haline getirmiş bir organizasyon olan TED 19 Temmuz’da Julian Assange ile bir röportaj gerçekleştirdi. TED için röportajı gerçekleştiren sunucu, Wikileaks’in 2 yılda tüm basın organlarının toplamından daha fazla dokümanı tek başına su yüzüne çıkarmayı başardığını söyleyerek sözlerine başladı. Nasıl oluyordu da küçük bir aktivist gazeteci grubu böyle bir başarıya ulaşabiliyordu?  Bu başarının belli kriterleri var: Öncelikle günümüzün hızla büyüyen paylaşımcı teknolojisi Web 2.0′ı araştırmacı gazetecilikle başarılı bir şekilde birleştiren bir organizasyon Wikileaks. Wiki formatı, yani tüm dünya ile kolaborasyona açık olması, sistemi herkesin erişebileceği, kolaylıkla doküman gönderebileceği zengin bir doküman havuzu haline getiriyor. Bu doküman havuzuna katkıda bulunmak, gerek Wikileaks çalışanlarının gerekse doküman sağlayanların haksızlıklara karşı savaş vermeleri anlamına geliyor. Bu uğurda belli risklere giriyorlar. Dokümanları gönderenler seslerini duyurmak ve birşeyleri düzeltmek gibi idealist sebeplerden Wikileaks’le temasa geçiyor. Assange, Wikileaks sisteminin hem online hem de posta yoluyla dokümanları kabul ettiğini belirtiyor. Kaynaklar, yani bu dokümanların kimler tarafından Wikileaks’e ulaştırıldığı her zaman gizli kalacak bir bilgi. Kimi zaman ilerleyen süreçte bir dokümanın kaynağı Wikileaks tarafından öğrenilse de hemen yok ediliyor ve kimse bu bilgiye ulaşamıyor.
Sadece basına yeni soluk değil
Afgan Savaş Günlükleri, Tali Cinayet, CIA Red Cell Memorandum’u en çok ses getiren wikileak’ler arasında. Wikileaks bu savaş dokümanlarını su yüzüne çıkarırken geleneksel medyayı da yanına alıyor. Binlerce dokümanı NewYork Times, The Gurdian ve Der Spiegel ile paylaşarak Wikileaks yeni medyanın geleneksel medyayı tamamlayacağını gösteriyor.  Her gazete kendi duruşuna göre, sızan gizli dokümanlardan farklı manşetler çıkarıyor:  The Guardian sivil ölümlerini vurguladığı makalesinde Amerika’nın savaş alanında hem kalpleri hem de beyinleri kaybettiğini yazıyor. The New York Times Pakistan’ın Afganistan’daki ayaklanmaları desteklediğini başlık atıyor. Der Spiegel ise, Alman askerlerinin yaşadıkları zorlukları ön plana çıkararak savaşın karanlık yüzünü detaylı bir şekilde yazıyor. Tüm bu yazıların basıldığı 26 Temmuz günü Spiegel Online’da Assange’ın bir röportajı yayınlanıyor. Dokümanları yayınlamakta amacınız nedir sorusuna verdiği cevap net: ‘Bu dokümanlar savaş halen devam ederken yayınlanan detaylı belgeler. Yani hala iyilik yapmak için çok geç değil. Bu belgelerin Afgan savaşıyla ilgili kamuoyunu değiştireceğine ve siyasetin seyrine etki edeceğine inanıyorum.’  Wikileaks’in etkisi basının sınırlarını da aşıyor. İşin özü şu: Eğer şirket ve hükümetlerin saklayacakları varsa çok daha dikkatli davranmaları gerekli. Kimileri Wikileaks’in aktivitelerini basına getirilen yeni bir soluk olarak tanımlarken diğerlerine göre Wikileaks bazı hükümet, kurum ve kuruluşlar için ciddi bir tehlike. Wikileaks’te gizli dokümanlarının afişe olmamasının en garanti yolu açık olmaları. Bir diğer deyişle, şirket, hükümet ve kurumların gerçekten güvende olması için yasadışı veya topluma zarar veren faaliyetlerden uzak durmalılar. Bu duruma getirilecek bir başka yorum da şirketlerin ve hükümetlerin daha sıkı güvenlik mekanizmaları kurmalarının gerekliliği. Şeffaflık tercih edilen bir özellik olmakla beraber bazı verilerin gizli kalmasının gerekçeleri var.
Wikileak bilgi çağının kaçınılmaz ürünü. Nasıl ki sosyal medyayla daha katılımcı ve daha çok sesimizi çıkardığımız bireylere, küresel anlamda daha açık bir topluma dönüşüyoruz, basın da bu akımdan payını alıyor. Veriler, dokümanlar, görseller haksızlıklara dur demek isteyen bir avuç insan tarafından bu bilgileri yayınlayacağına güvendiği bir platforma gönderiliyor. Böylece gerçekler açığa çıkıyor, haksızlıkların giderilmesi için umut doğuyor.
Kaynak: www.bilgitakip.com