29 Kasım 2010 Pazartesi

Wikileaks Gizli Belgeleri yayınladı İçeriğinde Neler Var

Wikileaks Belgeleri Yayınlandı – Türkiye Hakkında Şok İddialar 





New York Times gazetesi, dünyada büyük merakla beklenen internet sitesi WikiLeaks’in sızdırdığı ”gizli devlet” belgelerini yayınlayan ilk kuruluş oldu. İşte çarpıcı ayrıntılar:Amerikan New York Times gazetesinin açıkladığı belgelerde sarsıcı bilgiler var.
Gazete, belgelerdeki bilgileri özetler halinde okuyucularına duyurdu.
Gazeteye ulaşan Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanlığı belgelerinde, birçok dünya liderinin sarfettiği sözlerden terörizme ve nükleer silahların yayılmasına kadar bir çok gizli bilgi yer alıyor.
Belgelere göre, El-Kaide gibi terör örgütlerinin başlıca finansörü bazı Suudi vatandaşlar.
Amerika Birleşik Devletleri ve müttefiklerine ait bilgisayarlara karşı yapılan sabotajların arkasında da Çin hükümetinin ajanları bulunuyor.
Belgeye göre, Suudi kralı, Amerika Birleşik Devletleri’nden bir an önce İran’a saldırmasını istemiş.
Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada ise, site, “düşüncesizce ve tehlikeli bir harekette” bulunmakla suçlandı.
Beyaz Saray, Wikileaks’in, yayınlattığı belgelerle, Amerikalı diplomatların, istihbaratçıların ve demokratik aktivistlerin hayatını tehlikeye attığını ileri sürdü.
İddiaya göre Aliyev, Türkiye’ye ‘Rusya ile aramızı neden bozuyorsun’ demiş..
Wikileaks Belgelerinde Dışişleri Bakanı Davutoğlu ve Başbakan Erdoğan İlginç Şekilde İfade Edilmiş
WikiLeaks adlı internet sitesi, ABD Dışişleri Bakanlığı’na ait olan gizli belgeleri açıkladı. Belgelerde, dünya liderleriyle ilgili ifadeler göze çarpıyor.. Erdoğan ve Davutoğlu için ilgili bakın nasıl tanım yapılmış:
Belgeler, Amerikan New York Times, İngiliz Guardian, Fransız Le Mond ve İspanyol El Pai gazeteleriyle Alman Der Spigel dergisinde eş zamanlı olarak yayımlandı.
ABD Dışişleri’nin 2004 yılından 2010’un Mart ayına kadarki 250 bin diplomatik gizli yazışmasında, Türkiye dahil Washington’ın müttefiki ülkeler ve liderlerine yönelik ağır eleştiriler yer alıyor.
Belgelerde Amerikalı diplomatlar bir ortak olarak Türkiye’nin güvenilirliğine ilişkin şüphelerini dile getirirken ve bu kapsamda Başbakan Erdoğan ve danışmanlarına yönelik olumsuz ifadeler yer alıyor.
Türkiye’nin gelecekte İslam devleti olma yolunda ilerlediği ve Avrupa Birliği’ne üye olamayacağı yönündeki görüşler de belgelerde yer alıyor.
Belgelerde, dünya liderleriyle ilgili ifadeler şöyle:
Suudi Kralı Abdullah’ın İran’a saldırması için Washington’a sık sık telkinde bulunduğu ifade edilirken,
İran Cumhurbaşkanı Ahmedinejad ‘dengesiz ve deli’,
Afganistan Devlet Başkanı Karzai ‘paranoyak’,
Almanya Başbakan Merkel ise ‘risk almaktan kaçınan bir lider’ olarak nitelendiriliyor.
Ayrıca, Libya lideri Kaddafi’nin Ukraynalı bir hemşireyle ilişkisi olduğu belirtiliyor.
ABD’li diplomatlara göre Başbakan Erdoğan, işkolik, mükemmeliyetçi ve işkolik, despot değil..
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu için de ‘müthiş, tehlikeli ve deli’ tanımı dikkat çekti..
Putin için ‘seksi’
Merkel için de ‘teflon’ lakabı takılmış.
Suudi Arabistanlı bazı mali kaynaklar terör örgütlerini besleyen kaynak olarak gösterildiği, Çin hükümetinin bilgisayar sabotajlarıyla ABD’yi hedef aldığının kaydedildiği belgelerde, nükleer silah sahiplerinin geliştirdiği programlar da yer alıyor.
Gizli belgelere göre Azerbaycan, Türkiye’nin enerji merkezi olmasını istemiyor..
Arap Liderler İran’ın Vurulmasını İstedi…
Fransız Le Monde gazetesi de, büyük merakla beklenen internet sitesi WikiLeaks’in sızdırdığı ”gizli devlet” belgelerini yayınladı. Belgelerde Arap liderlerin ABD’ye ‘İran’ı vurun’ isteğinde bulundukları iddia edildi.
Gazetede yer alan gizli bilgilere göre, Arap ülkeleri liderleri İran’ı sevmiyor ve tehdit olarak görüyor.
Belgelerde, Suudi Arabistan Kralı Abdullah bin Abdülaziz, 2009 yılında ABD Başkanı Barack Obama’nın terörle mücadele danışmanı John Brennan’a, ”İranlılara güvenilmez. İran maceracı bir ülke ve hedefi sorun yaratmak. Allah İran’ın günahlarından bizi korusun” ifadesini kullandığı belirtiliyor.
Suudi Arabistan Kralının, İran için ”yılanın başını kesmek gerekir” ifadesini kullandığı da yine belgelerde yer alıyor.
Yine Kralın, Amerikalı General James Jones’la yaptığı 11 Şubat 2010 tarihli görüşmede, ”eğer İran nükleer silaha sahip olursa, bölgedeki bütün ülkeler de nükleer silaha sahip olur” dediği belirtildi.
BAHREYN KRALI
Bayreyn Kralı Hamad Al-Khalifa’nın, 1 Şubat 2009 tarihinde, Amerikalı General David Petraeus’a, ”İran’ın nükleer programının durdurulması gerekir” dediği de yer alan gizli belgelerde, ”Arap ülkelerinin tamamının, İran’ın nükleer programıyla ilgili olarak endişe taşıdığı” ifade edildi.
Le Monde gazetesi, söz konusu belgelere dayanarak, Abu Dabi Prensi Muhammed bin Zayed’i bu liderler içinde en kararlısı olarak gösterdi.
Belgelere göre, Amerikalı General Mullen, bin Zayed ile görüşmesine ilişkin olarak 9 Şubat 2010 tarihinde merkeze telgraf çekti. Telgrafta, Zayed’in, ”İran’ın nükleer sitelerine karşı havadan saldırıların yetersiz olduğu ve karadan da saldırmak gerekir” dediği belirtildi.
Katar Emiri’nin Amerikalı senatör John Kerry ile yaptığı görüşme de, 14 Şubat 2010 tarihinde merkeze geçilen telgrafla açığa çıkıyor. Bu görüşmede Katar Emiri’nin, ”İranlıların söyledikleri yüz kelimeden sadece birisine inanın” ifadesini kullandığı bildirildi.
Kahire’de bulunan bir Amerikalı diplomatın Şubat 2009′da çektiği telgraflarda da, Mısır Devlet Başkan Hüsnü Mübarek’in İran’dan son derece nefret ettiği ve Mübarek’in İranlılar için ”yalancı oldukları ve onlara inanılmaması gerektiğini” söylediği kaydedildi.
Yine aynı belgelerde, Ürdün Meclis Başkanı Zeid Rifaiu’nun da, Amerikalılara, ”İran’la diyalogla hiçbir yere varılamaz” dediği kaydediliyor.
AA