18 Eylül 2010 Cumartesi

Referandumun Gizli Galibi Kılıçdaroğlu


Referandumun gizli galibi 'Kılıçdaroğlu'   / MAHMUT ÜSTÜN
“Evet ” oylarının az farkla olsa da yüzde 50’leri aşması ve AKP’nin büyük bir kriz yaşamadan bu referandum sınavını  atlatması genellikle beklenen bir sonuçtu. “Hayır” oylarının “Evet”i aşması ise olanaksız değilse bile önemli bir sürpriz  sayılıyordu. Kürt nüfusun yoğun yaşadığı Güneydoğu illerinde ise BDP’nin boykot kararının ne kadar etkili olacağı merak edilse de, bölge halkının BDP’yi  bu kararında yalnız bırakması ve mahcup etmesi pek beklenen bir şey değildi.
Sonuçları ayrıntılı biçimde okunduğunda  bu referandumun bir mağlubu ve birisi gizli olmak üzere üç galibi olduğunu görüyoruz. Mağlup kendi tabanından çok önemli fire veren MHP. Galipler ise Erdoğan’ın AKP’si, boykot tavrı tutan BDP Referandumun bir de gizli galibi var: Kılıçdaroğlu

Referandumun genel rakamsal tablosu genel bir fikir vermekle birlikte, siyasi tablo konusunda bazı gerçeklerin görülmesini de ilk bakışta engeller nitelikte. Öyle ki  sonuçlarının genel rakamsal örtüsü aralanıp tek tek partilerin yerel oyları ile referandum sonuçları karşılıklı olarak analiz edildiğinde,  Kılıçdaroğlu rüzgarını da arkasına alan CHP’nin ciddi bir atılım içerisinde olduğunu gözlemliyoruz.

MHP tabanının referandumda yarıya yaklaşan boyutlarda fire verdiği görülüyor. Mersin, İzmir, Tekirdağ, Çanakkale gibi kıyı şeritlerinde  “laik milliyetçi” tabanını kontrol etmekte zorlanmayan MHP’nin;  Orta ve Orta Doğu Anadolu’daki “mukaddesatçı milliyetçi” geleneksel tabanını kontrol edemediği ve bu kesimin yüksek oranda “evet” oyu verdiği ortaya çıkıyor. MHP’li tabanın Kırıkkale’de yarıya  yakını, Bayburt’ta, Kastamonu’da, Gümüşhane’de, Niğde’de, Erzurum’da  üçte ikisi, Çorum ve Bolu gibi illerde de neredeyse tamamı evet oyu kullanmış gözüküyor.

Geçen seçimlerdeki yerel siyasi tercihlerle referandum sonuçlarının karşılaştırmalı analizi, referandumdan çıkan  yüzde 58 civarındaki evet oyu içinde AKP tabanının büyük katkısının yanı sıra, ikinci yüksek katkının MHP tabanından geldiğini; geri kalanların ise Saadet Partisi, Büyük Birlik Partisi, Barış ve Demokrasi Partisi, CHP, bazı küçük sol ve sağ partilerden geldiğini gösterir nitelikte.

MHP tabanında yaşanan büyük kaymalar ile “evet”çi partilerden önemli bir “hayır” firesi çıkmaması birlikte değerlendirildiğinde, yüzde 42’lik hayır oyları içerisinde CHP’nin çok önemli bir ağırlık oluşturduğu rahatlıkla söylenebilir. Seçimlerde genel olarak CHP’ye oy veren ve muhtemelen gelecek seçimlerde de oy verecek olan CHP tabanının  “evet” oyu veren yüzde 1-2’lik bir bölümünü de hesap ettiğimizde; kampanya sırasındaki çalışkanlığıyla dikkatleri çeken Kılıçdaroğlu’nun, bu çalışkanlığının karşılığını önemli oranda aldığı ve yüzde 22’lerde devraldığı CHP’yi, yüzde 30-35 aralığına taşımayı başardığı görülmektedir.

Rakamlara bakılırsa CHP’nin oy artışı, önemli ölçüde zaten güçlü olduğu bölgelerde gerçekleşmiştir. Öyle gözükmektedir ki Kılıçdaroğlu’nun yeni söylemleri, bu bölgelerde “laiklik-milliyetçilik” ekseninde bir oy kaymasına yol açmadığı gibi sınıfsal söylemleri sayesinde Kılıçdaroğlu partisine yeni oylar kazandırmıştır.

Kılıçdaroğlu’nun “türban” ve Kürt sorunu” konusundaki farklı söylemlerine rağmen, Orta Anadolu, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki olumsuz CHP algısının henüz kırılamadığı da aynı açıklıkla görülmektedir. Fakat henüz oya tahvil edememiş gözükse de, Kılıçdaroğlu’nun yeni söylemlerine bu bölge halkının da kulak kabartmaya ve bu yaklaşımları dikkate değer bulmaya başladığı rahatlıkla söylenebilir.

Üstelik CHP’nin kısa süre içerisinde kazanmış olduğu bu ivme, Kılıçdaroğlu’nun yeni söylemlerini hazırsızlık ve parti içi dengeler gibi nedenlerle, net ve tok bir biçimde ifade etmekten uzak durduğu bir süreçte gerçekleştirildi. Referandumda elde edilen -ve genel rakamsal sonuçların ötesine geçilen değerlendirmelerin artışıyla-  kısa süre içerisinde kamuoyunun daha rahat fark etmeye başlayacağı bu başarı, büyük olasılıkla Kılıçdaroğlu’nun politikalarını daha kuvvetli biçimde ifade etmesi içinde cesaret verici olacaktır.

Kısacası referandum da ortaya çıkan sonuçlar, CHP’nin yeni dönemdeki sınıfsal söylemlerini daha somut hale getirmesi ve Kürt meselesi, türban sorunu gibi konularda vatandaşlarda mevcut olan samimiyet kaygılarını giderebilecek adımlar atabilmesi koşullarında, bu politik anahtarlar sayesinde, hem bu bölgelerin, hem de uzun süredir hasret kaldığı siyasi iktidarın kapısını aralayabileceğini açıkça gösteriyor.

Mahmut Üstün: A.Ü. SBF Lisans ve G.Ü. SBE Yüksek Lisasns Mezunu; Mülkiye, Praksis gibi hakemli dergilerde incelemeleri, Radikal Yorum, Radikal 2, Birgün gibi gazetelerde makaleleri yayınlandı