2 Eylül 2010 Perşembe

Darbecilerin Yargılanacağı Büyük Bir Yalandır



Yalanın daniskası: Darbeciler yargılanacak!

CHP ve BDP'nin, 'Anayasaya darbecilere zamanaşımı uygulanmaz' hükmünde bir madde ekleyelim önerisini reddeden AKP'nin basın bürosu propaganda metninde "15'inci madde kalkınca darbeciler yargılanır, zamaaşımı işletilmez" dedi
AKP Genel Merkezi'nden yapılan yazılı açıklamada, geçici 15. maddenin kaldırılmasıyla darbecilere yargı yolunun açılacağı, zamanaşımının işletilemeyeceğinin belirtilmesi eski bir tartışmayı alevlendirdi.

AKP, 12 Eylül darbecilerinin yargılanmasına ilişkin zamanaşımı süreci konusunda bir açıklama yaparak “zamanaşımının ancak hukuksal açıdan işleyen bir zamanın varlığı hakkında söz konusu olabileceği, burada söz konusu olamayacağı” iddiasında bulundu.

AKP Tanıtım ve Medya Başkanlığı tarafından yapılan yazılı açıklamada, muhalefet partilerinin “12 Eylülcülerin yargılanması konusunda halkı yanılttıkları, gerçeklerle bağdaşmayan beyanlarda bulundukları” iddia edildi. Açıklamada, şöyle denildi:

“Zamanaşımı, ancak hukuksal açıdan işleyen bir zamanın varlığı hakkında söz konusu olabilir. Bir soruşturma ve kovuşturma engeli olan Geçici 15. maddenin kendisi zamanaşımının işlemesine engeldir. Bize göre zamanaşımı süreci, darbeci zihniyetle hesaplaşma anlamına gelen evet oyları ile paket kabul edildikten sonra başlayacaktır. Kaldı ki durduran veya zamanaşımını kesen hallerin olup olmadığı ve zamanaşımı ile ilgili diğer bütün soruları karara bağlayacak adli yargıdır.”

ERGİN TOPU YARGIYA ATTI
Adalet Bakanı Sadullah Ergin de, Hürriyet yazarı Ahmet Hakan’a yaptığı açıklamada, topu yargıya atarak şöyle dedi: “Zamanaşımının dolup dolmadığı veya süreç içinde zamanaşımının kesintiye uğrayıp uğramadığı da dahil olmak üzere tartışma konusu hususlarda nihai kararı verme yetkisi, siyasilerin değil, bağımsız yargı organlarınındır.”

HUKUKÇULAR: AKP HALKI ALDATIYOR
BirGün’e konuşan hukukçular, Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, Av. Mehdi Bektaş, Av. Kamil Ateşoğulları, AKP’nin bu açıklamalarının gerçeği yansıtmadığını belirtti.  AKP’nin ek bir düzenleme yaparak darbe suçlarını zamanaşımından muaf hale getirebilecekken bunu yapmadığını, şimdi de topu yargıya attığını vurgulayan hukukçular, zamanaşımı süresinin referandum tarihi olan 12 Eylül 2010’da dolduğuna dikkat çekti.

AV.MEHDİ BEKTAŞ: Boş konuşuyorlar
Boş konuşuyorlar. Çünkü anayasanın geçici 15. maddesi halk oylamasından geçerek 12 Eylül’ü yapanlara dokunulmazlık zırhı sağlamıştır. Zamanaşımı olmasa da dava açma şansları yoktur. Çünkü 15. maddenin kalkması bu zırhı ortadan kaldırmaz.

Yargılama için suçun işlendiği tarih esastır. 15. maddenin kalkması suç tarihini değiştirmez. Dava açmaları bir anlam ifade etmeyecektir. Mahkeme takipsizlik kararı verecek, dava düşecektir. “İnsanlık suçları” tanımı yeni ceza kanunu ile yürürlüğe girdi, o tarihten önce işlenen suçlar için uygulanamaz. Anlaşılan o ki, onlar halk oylamasına kadar boş laflar etmeye, halkı kandırmaya çalışmaya devam edecek.

PROF. DR.İBRAHİM KABOĞLU: AKP kaçak oynuyor
Bu çok derin ve tartışmalı bir konu. AKP’nin ya da Adalet Bakanı’nın dediği kadar basit bir mevzu değil. Her halükarda, yasama organının, geçici 15. maddeyi kaldırırken bir düzenleme yapabilecekken, kural koyabilecekken, bunu uygulamaya, hukukçulara bırakması açıkçası kaçmaktır. Bir şeyi yapmış gibi görünmektir. Bu sağlıklı bir yaklaşım değil, burada kaçak oynanıyor. Bu kadar önemli bir anayasa değişikliği yapan kişiler zamanaşımının uygulanmamasına ilişkin bir düzenleme neden yapmadı? Bu düzenleme anayasal düzlemde olmalıydı, bu şekilde uygulamaya bırakılmamalıydı. Uygulamaya bırakıldığı andan itibaren birbirine zıt tartışmalar baş gösterecektir. Bu durum da AKP’nin konuya ne kadar gayriciddî biçimde yaklaştığını gösteriyor.

AV.KAMİL ATEŞOĞULLARI: Referandum tarihi bile manidar
Geçici 15. maddeyle ilgili olarak daha önce birtakım girişimler oldu. Muhalefet partilerinin de bu konuda çalışmaları vardı, fakat bugün 15. maddeyi kaldırmak isteyen hükümet, bu çalışmaları engelledi. Bu referandumun tarihi bile gerçekten çok manidar, çünkü 12 Eylül 2010, zamanaşımı süresinin dolduğu tarih. Yani yargılama süresi bitiyor. Geçici 15. maddenin kaldırılmasının hiçbir anlamı kalmıyor. Bu madde kalksa bile, artık hiç kimse yargılanamaz. Zaten bunun için kaldırıyorlar. Ama zamanaşımının işletilemeyeceğine ilişkin bir kuralla birlikte bunu getirselerdi, yargılama olanaklıydı, ama böyle bir kural da getirmediler.

Önemli olan siyasi iradenin ortaya konulup konulmadığıdır. Topu yargıya atarak sorumluluklarından sıyrılmaya çalışıyorlar. Burada da diğer bütün konularda olduğu gibi bir aldatmaca var.

EMEKLİ CUMHURİYET SAVCISI METE GÖKTÜRK: AKP’NİN AÇIKLAMALARI HUKUK DIŞI
Hukukta bir genel prensip vardır: Ceza yasalarında geçmişe dönük, aleyhe bir uygulama olamaz. Diyelim bir af kanunu çıktı ve insanlar tahliye edildiler. Tekrar ikinci bir kanun çıkarıp affı geri aldık, hepinizi tekrar içeri alacağız diyebilir misiniz? Dolayısıyla bu konuda pratikte hiçbir şey yapılamaz. Zamanaşımı önemli değil. Çünkü anayasa hükmü halinde 30 yıl yürürlükte kalmış bir yasadan söz ediyoruz. Bu yasa hükmü iptal edilse ya da değiştirilse bile geçmişe dönük aleyhe yürümesi söz konusu olamaz. Bu hukukun temel prensiplerinden biridir. Bu anayasa hükmünün ortadan kaldırılması ancak bundan sonraki uygulamalarda geçerli olabilir.

AKP’nin açıklamalarının hukuki hiçbir geçerliliği yok. Kamuoyunda bir beklenti var, darbecilerden hesap sorulsun diye. Amaç onların ağzına bir parça bal çalmak. AKP’nin yaptığı da bu. Bu yüzden de gerçek dışı, hukuk dışı açıklamalarda bulunuyorlar.